Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/889
Karar No: 2021/1968
Karar Tarihi: 27.04.2021

Danıştay 10. Daire 2016/889 Esas 2021/1968 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/889
Karar No : 2021/1968


DAVACI : …Sağlık Araç ve Gereçleri İth. İhr. Paz. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı / …
(Mülga … Bakanlığı)
VEKİLİ : Huk. Müş. Av. …

DAVANIN KONUSU : Davacı Şirket tarafından; 22/08/2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 09/02/2011 tarih ve 27841 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 35. maddesinin 3. fıkrasının (k) bendinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Katılımcısı olduğu …Sanayi Odası … ve … Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyetinin 2015 yılı Ocak ayından itibaren aidatı 0,03 TL/m2+KDV olarak belirlediği, bu tespite 13/03/2015 tarihinde yazılı olarak itiraz ettiği ve aynı tarihli iade faturası düzenlediği, karşılıklı yazışmalar sonucunda ASO 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesi'nin son olarak 17/08/2015 tarihli noter ihtarnamesini gönderdiği, aidatın belirlenmesine ilişkin kararın gerekçesi olarak Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 35. maddesinin gösterildiği, dava konusu Yönetmelik maddesinde inşaat yapan ile yapmayan arasında eşitlik ilkesine aykırı düzenleme yapıldığı, faaliyete geçmeyi teşvik etmek amacıyla bu şekilde işlem tesis edilmesinin faaliyete geçmeyenin cezalandırılması anlamına geldiği, cezaların kanuniliği ilkesi gereğince ceza verme yetkisinin müteşebbis heyete ait olmadığı, Kanunda da ceza verilmesi ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı, Yönetmeliğin maddesinin katılımcılar arasında ayrım yapılamaz hükmünü içermemesi nedeniyle yetersiz kaldığı ve keyfi uygulamalara mahal verdiği, bu nedenle iptalinin gerektiği ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Usule ilişkin olarak, uygulama işleminin 09/02/2015 tarihli yazı olduğu, davacının 13/03/2015 tarihli yazı ile itiraz ettiğini beyan ettiği, en geç bu tarihte tebliğ edilmiş olsa dahi altmış günlük süre içinde dava açılması gerektiği, dava dilekçesinden davanın hangi tarihte açıldığını tespit edemedikleri, bu hususun resen tetkik edilmesi ve süresinde açılmamışsa davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği; esasa ilişkin olarak ise, 4562 sayılı Kanun uyarınca organize sanayi bölgelerinin en üst karar organının müteşebbis heyet (işletme aşamasında genel kurul) olduğu, Yönetmeliğin 35. maddesi uyarınca da yönetim aidatı ve hizmet karşılıklarının belirlenmesinin müteşebbis heyet ve genel kurulun görev ve yetkileri arasında olduğu, yönetim aidatı ve hizmet karşılıklarının tahsilinin bir ceza uygulaması olmayıp verilen hizmetlerin karşılığı olarak tahsil edildiği, söz konusu düzenlemenin sanayi parsellerinde üretime geçmeyi hızlandırmak, sanayi parsellerinin boş kalmasını önlemek, böylece üretimde olan parsellerle boş olan parseller arasında pozitif ayrımcılık yaparak üretimi özendirmek amacıyla yapıldığı, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ :…
DÜŞÜNCESİ :Dava konusu Yönetmeliğin, 02/02/2019 tarih ve 30674 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 101. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle davacının iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI :…
DÜŞÜNCESİ :Dava; 22.08.2009 gün ve 27327 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 09.02.2011 gün ve 27841 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle değişik 35. Maddesinin k bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu Yönetmelik maddesi 18.11.2015 gün ve 29356 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik ile aynı maddenin (o) bendi olarak düzenlenmiş, anacak aynı hükmü içerdiğinden işin esası incelendi.
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun 3. maddesinin (b) bendinde, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB): Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dahilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla; sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dahilinde gerekli idari, sosyal ve teknik altyapı alanları ile küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık alanları, teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dahilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgeleri," şeklinde tanımlanmış; 4. maddesinde, "OSB, Yer Seçimi Yönetmeliğine göre uygun görülen yerlerde Bakanlığın onayı ile kurulur. OSB sınırları içerisinde yapılacak imar ve parselasyon planları ve değişiklikleri, OSB tarafından yönetmeliğe uygun olarak hazırlanır ve Bakanlığın onayına sunularak İl İdare Kurulu kararı ile yürürlüğe girer. Onaylı OSB imar planları ilgili kurumlara bilgi için gönderilir. Yürürlüğe giren imar plânına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları OSB tarafından verilir ve denetlenir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi sırasında işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin harçlar, OSB tarafından tahsil edilerek ilgili belediye veya il özel idaresi hesabına yatırılır."; 5. maddesinde "OSB, müteşebbis heyetin başvurusu üzerine Bakanlıkça verilen kamu yararı kararı ve sınırları belirlenmiş yetki çerçevesinde kamulaştırma işlemleri yaptırabilen bir özel hukuk tüzel kişiliğidir. OSB; kamulaştırma işlemlerini Valilik, İl Özel İdaresi, Belediye veya Yatırım izleme ve Koordinasyon Başkanlığına yaptırabilir. Arazinin mülkiyetinin edinilmesinde yapılan masraflar ile arazi bedeli ödeme yükümlülüğü OSB tüzel kişiliğine aittir, "; 20. maddesinde, "OSB'lerin ihtiyacı olan elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz, arıtma tesisi, yol, haberleşme, spor tesisleri gibi alt yapı ve genel hizmet tesislerini kurma ve işletme, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapma, üretim tesisleri kurma ve işletme hakkı sadece OSB'nin yetki ve sorumluluğundadır. Ancak, atıkların ortak arıtma tesisinin kabul edebileceği standartlara düşürülmesi amacıyla münferiden ön arıtma tesisi yapılması gerekir. OSB'de yer alan kuruluşlar, alt yapı ihtiyaçlarını OSB'nin tesislerinden karşılamak zorundadır. OSB'nin izni olmaksızın alt yapı ihtiyaçları başka bir yerden karşılanamaz ve bu amaçla münferiden tesis kurulamaz. Bu kuruluşlar kendilerine tahsis edilen alt yapı kullanma hakkını başka kuruluşlara devir ve temlik edemez ve başkalarının istifadesine tahsis edemez.;" 21. maddesinde, "OSB tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Atıksu arıtma tesisi işleten bölgelerden, belediyelerce atıksu bedeli alınmaz."; 22. maddesinde de , "Müteşebbis heyet, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ve bölge müdürü ile sair personel kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunlar, para ve para hükmündeki evrak ve senetler ile bilanço, tutanak, rapor, defter ve belgeler üzerinde işledikleri suçlardan dolayı Devlet memurları gibi cezalandırılırlar." hükümlerine yer verilmiştir.
Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin dava konusu maddesinde, Yönetim aidatlarının ve hizmet karşılıklarının arsaların boş, inşaat halinde ve üretime geçme durumları dikkate alınarak parsel büyüklüğüne göre karar verileceği belirtilmiştir.
Yukarıda aktarılan yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere , Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının onayı ve anılan Bakanlıkça belirlenen yerde kurulan organize sanayi bölgeleri; sanayileşmenin sağlıklı, düzenli ve çevreyle uyumlu gelişimini sağlamak amacıyla tanınan kamusal yetkiler ve ayrıcalıklara sahip olup; elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz arıtma tesisi, yol gibi alt yapı ve genel hizmet tesisleri kurmak ve işletmekle, bölgenin mevzuata ve imar planına uygun yapılaşmasından sorumlu olmakla görevlendirilmiştir. Organize sanayi bölgeleri, kamu hizmeti niteliğini taşıyan alt yapı hizmetlerini ve imara uygunluğunu idare hukuku ilke ve kurallarına göre kamusal yetki ve ayrıcalıkları kullanarak kurup, sürdürmekle ve görevli bulunmaktadır.
Bu durumda, elektrik, su, doğal gaz, kanalizasyon, imara uygunluk gibi kamu hizmeti niteliği taşıyan hizmetlerinin uygulamasının karşılğında idare hukuku ilke ve kurallarına tabi olarak yönetim aidatlarının belirlenmesine yönelik dava konusu düzenlemede getirilen kıstaslarda, kamu yararı hizmet gerekleri ve hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, … Sanayi Odası ... ve … Organize Sanayi Bölgesi hasım mevkiinden çıkarıldıktan ve Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelendikten sonra, gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı Şirketin katılımcısı olduğu … Sanayi Odası … ve … Organize Sanayi Bölgesi tarafından 2015 yılı Ocak ayından itibaren bölge sınırları içerisinde bulunup da faaliyet göstermeyen ve yatırıma başlamamış olan firmaların yönetim aidatları ve hizmet karşılığı olarak 0,03 TL/m2 üzerinden ödeme yapması yönünde karar alınmıştır.
Bu karar uyarınca 2015 yılı Ocak-Haziran dönemi yönetim aidatı ve hizmet karşılıklarına ilişkin olarak düzenlenen 31/01/2015 tarihli faturanın davacı Şirkete tebliği üzerine davacı Şirket ile bölge yönetimi arasında yazışmalar yapılmış, akabinde 2015 yılı Temmuz-Aralık dönemi yönetim aidatı ve hizmet karşılıklarına ilişkin olarak düzenlenen 10/07/2015 tarihli fatura Ankara 54. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin ekinde davacı Şirkete gönderilerek fatura bedelinin üç işgünü içerisinde ödenmesi istenilmiştir.
Davacı Şirket tarafından, 22/08/2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 09/02/2011 tarih ve 27841 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 35. maddesinin ve 17/08/2015 tarihli işlemin iptali istemiyle 02/09/2015 tarihinde açılan dava neticesinde, Danıştay Onuncu Dairesinin 30/09/2015 tarih ve E:2015/3444, K:2015/3968 sayılı kararıyla 17/08/2015 tarihli işleme karşı adli yargıda dava açılması ve Yönetmeliğin 35. maddesinin tamamının mı yoksa bir kısmının mı iptalinin istenildiğinin açıkça ortaya konulması gerektiği gerekçeleriyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinin reddine ilişkin kararın 01/02/2016 tarihinde davacı Şirkete tebliğ edilmesi üzerine 29/02/2016 tarihli yenileme dilekçesi ile bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :

USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idare tarafından; davanın süresinde açılmadığı ileri sürülmüştür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; 4. fıkrasında, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri; aynı Kanun'un "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinin (d) bendinde, 3. ve 5. maddelere uygun olmayan dava dilekçelerinin otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda, iptali istenen düzenleme her ne kadar 09/02/2011 tarihinde yayımlanmış ise de, bu düzenlemeye dayanılarak 2015 yılı Temmuz-Aralık dönemi yönetim aidatı ve hizmet karşılıklarına ilişkin 10/07/2015 tarihli faturanın düzenlendiği ve fatura bedelinin tahsili için 17/08/2015 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, bu nedenle Yönetmelik maddesinin davacı Şirket hakkında uygulanmış olduğu, davacı Şirket tarafından altmış günlük süre içerisinde 02/09/2015 tarihli dilekçe ile davanın açıldığı, bu dava dilekçesinin Danıştay Onuncu Dairesinin 30/09/2015 tarih ve E:2015/3444, K:2015/3968 sayılı kararı ile reddine karar verildiği, bu kararın davacıya 01/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacının otuz günlük süre içerisinde 29/02/2016 tarihinde yenileme dilekçesini verdiği görülmekte olup, davalı idarenin davanın süresinde açılmadığına ilişkin itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmaktadır.

ESAS YÖNÜNDEN:

İlgili Mevzuat:
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun "Yönetim aidatları" başlıklı 16. maddesinde, "Yönetim aidatları ve hizmetlerin karşılıkları, müteşebbis heyet tarafından arıtma tesisi işletme masrafları hariç parsel büyüklüğüne göre belirlenir. Arıtma tesisi işletme masraflarına katılım payları ise debi ve kirletme parametreleri esas alınarak yönetim kurulunca tespit edilir. Yönetim kurulunun yıllık bütçesinde belirtilen, bölgenin alt yapı ve müşterek hizmetlerine ait tüm masraflar önceki yıla ait kesinhesap da dikkate alınarak katılımcılar tarafından karşılanır. Belirtilen hizmetlerden yararlanmadıkları gerekçesi ile yönetim aidatlarının ödenmesinden kaçınılamaz.
Müteşebbis heyetin yönetim aidatı ile ilgili kararları ilam hükmünde olup, ilamların icrasına ilişkin yolla takip edilirler" hükmü ve 27. maddesinin, dava konusu Yönetmeliğin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan halinde, "OSB`lerin kendi aralarında yardımlaşmaları ve ortak sorunlarını çözüme kavuşturmalarını sağlamak üzere oluşturulacak OSB üst kuruluşunun görev ve çalışma şekilleri çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.
Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, "OSB Uygulama Yönetmeliği" adı ile tek bir yönetmelik olarak, Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde çıkarılır. Bakanlık bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak mevzuat çerçevesinde gerekli tedbirleri almaya ve düzenlemeleri yapmaya yetkilidir." hükmü yer almıştır.
Mülga 3143 sayılı Kanun'un 11. ve 33. maddeleri ile 4562 sayılı Kanun'un 27. maddesine dayanılarak mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca hazırlanan ve 22/08/2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Müteşebbis heyet ve genel kurulun görev ve yetkileri" başlıklı 35. maddesinde; "(3) Müteşebbis heyetin ve genel kurulun ortak görev ve yetkileri şunlardır: ...
k) Yönetim aidatları ve hizmet karşılıklarını parsel büyüklüğüne göre belirlemek, ..." düzenlemesi yer almakta iken, 09/02/2011 tarih ve 27841 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile 35. maddenin 3. fıkrasının (k) bendi, “Yönetim aidatları ve hizmet karşılıklarını arsaların boş, inşaat halinde ve üretime geçme durumları dikkate alınarak parsel büyüklüğüne göre belirlemek,” olarak davaya konu şekilde değiştirilmiştir.
22/08/2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 35. maddesi, 18/11/2015 tarih ve 29536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 15. maddesi ile değiştirilmişse de iptali istenen düzenlemeye maddenin 1. fıkrasının (o) bendinde aynı şekilde yer verilmiştir.
Danıştay Onuncu Dairesinin 05/07/2017 tarih ve E:2017/199 sayılı kararıyla 22/08/2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 18/11/2015 tarih ve 29536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik 35. maddesinin 1. fıkrasının (o) bendinin yürütmesinin durdurulmasına ve bu karara yönelik itirazın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 11/12/2017 tarih ve YD İtiraz:2017/1041 sayılı kararı ile reddine karar verilmesi üzerine 11/05/2018 tarih ve 30418 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 25. maddesiyle değiştirilen Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 35. maddesinde dava konusu düzenlemeye yer verilmemiştir.
Dava konusu Yönetmelik 02/02/2019 tarih ve 30674 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 101. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış, anılan Yönetmeliğin 23. maddesinin 1. fıkrasının (u) bendinde yönetim aidatları ve hizmet karşılıklarının boş, inşaat halinde ve üretime geçme durumları dikkate alınarak parsel büyüklüğüne göre tespit edilmesi müteşebbis heyetin ve genel kurulun görevleri arasında sayılmıştır.
Dava Konusu Yönetmeliğin İncelenmesi:
Yukarıda izah edildiği üzere, dava konusu Yönetmelik, 02/02/2019 tarih ve 30674 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 101. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olmakla birlikte, Yönetmeliğin iptali istenen maddesinin davacı Şirket hakkında uygulanmış olması ve aynı zamanda 02/02/2019 tarih ve 30674 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 23. maddesinin 1. fıkrasının (u) bendinde iptali istenen düzenleme ile aynı yönde düzenlemeye yer verilmiş olması nedeniyle dava konusu Yönetmelik esas yönünden incelenmiştir.
4562 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen 16. maddesinde, yönetim aidatları ve hizmetlerin karşılıklarının parsel büyüklüğüne göre belirlenmesi konusunda müteşebbis heyete yetki verildiği görülmektedir.
Ancak; dava konusu düzenleme ile, müteşebbis heyete ve genel kurula Kanunda yer alan "parsel büyüklüğü" kriterine ilave olarak arsaların boş, inşaat halinde ve üretime geçme durumlarını dikkate alarak aidat ve hizmet bedeli belirleme yetkisi verildiği görülmektedir.
Normlar hiyerarşisi gereğince, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Buna göre düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen Kanun ve diğer üst normlarda yer alan hükümlere aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.
Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 35. maddesinin 3. fıkrasının iptali istenen (k) bendinde yer alan düzenleme ile müteşebbis heyete ve genel kurula, dayanağı Kanunda sayılmadığı halde; arsaların boş, inşaat halinde ve üretime geçme durumları dikkate alınarak aidat ve hizmet bedeli belirleme yetkisi verildiği görülmekte olup, bu haliyle dava konusu Yönetmelik maddesiyle, dayanağı olan kanun maddesini aşar nitelikte bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dayanağı olan 4562 sayılı Kanun'un 16. maddesine aykırı olması nedeniyle, dava konusu Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 35. maddesinin 3. fıkrasının (k) bendinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 22/08/2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 09/02/2011 tarih ve 27841 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 35. maddesinin 3. fıkrasının (k) bendinin İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 27/04/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
22/08/2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan dava konusu Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği, 02/02/2019 tarih ve 30674 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 101. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olduğundan, konusu kalmayan dava konusu Yönetmelik hükmünün iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği oyuyla aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi