Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2609
Karar No: 2014/1244
Karar Tarihi: 06.02.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/2609 Esas 2014/1244 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/2609 E.  ,  2014/1244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, davalıların işleten, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın müvekkilleri desteği ..."a çarpması sonucu vefatına neden olduğunu belirterek destekten yoksun kalma neden ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacıların her biri için 10.000,00.-TL olmak üzere toplam 30.000,00.-TL maddi tazminat, ayrıca davacılar için ayrı ayrı 15.000,00.-TL olmak üzere toplam 45.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olarak tüm davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesiyle arttırmıştır.
    Davalı ...vekili, kusur oranında, gerçek zarardan, poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını, 35.220,00.-TL ödeme yapıldığını ve sorumluluklarının kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını, uzun süreli olarak aracı kiraladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, ceza mahkemesince yapılan yargılamada alınan kusur raporunu kabul etmediklerini, kusurun belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    ../...




    2013/2609 -2-
    2014/1244


    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı sürücünün % 75 kusurlu olduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacılar Nalan Sevim ve ... yönünden maddi tazminata ilişkin davanın reddine, davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminata ilişkin davanın reddine, davacı ... için 71.856,64.-TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihinden poliçe limiti ile sınırlı olarak ve ödenen miktar dikkate alınmak üzere, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, ayrıca eş Nejla için 10.000,00.-TL, Nalan Sevim ve Selahattin için ayrı ayrı 8.000,00.-TL olmak üzüre toplam 26.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde BK"nın 47. (6098 sayılı TBK m. 56) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Dava, davacılar desteğinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma ve BK 47. maddesi (6098 sayılı TBK m. 56) gereğince manevi tazminatı istemine ilişkindir.
    Davalı Ray Sigorta A.Ş., zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi gereğince manevi tazminattan sorumluluğunun bulunmaması ve davacılar vekilinin poliçe limitiyle sınırlı olarak dava yöneltmiş olması gözönüne alınarak manevi tazminat talebinin reddi ile davalı sigorta şirketleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    3-2918 sayılı KTK"nın 99/I. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Açıklanan bu ilke ve alacağı doğuran sebebin esasen haksız eylemden kaynaklanmış olmasına göre, ıslah ile istenilen tazminat için

    ../...
    2013/2609 -3-
    2014/1244

    de, aynı tarihten itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekir. Zira, davalı sigorta şirketleri ile davacı arasındaki hukuki ilişkin sözleşme ilişkisi değildir. Borcun nedeni haksız eylemdir. Yukarıda anılan hükümlere göre davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olan, zarar miktarı değil, kazanın ihbar edilmesidir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek sigortanın sorumluluğundadır. Bu itibarla, sigorta şirketine başvuru yapılması veya dava açılmasıyla, kaza, davalı sigorta şirketlerine ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşullar yerine getirilmiş olacaktır. O halde mahkemece dosya kapsamından davalı Ray Sigorta A.Ş. tarafından davacıya 26.06.2007 tarihinde ödeme yapıldığının anlaşılması karşısında bu tarihte temerrüt gerçekleştiği kabul edilerek, faizin işletilmesi yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, (2 ve 3) numaralı bentlerde belirtilen nedenler bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nin geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nin 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2 ve 3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 10. bendinde yer alan “davalılara” ibaresinin çıkartılarak, yerine “davalılar ... ve ..."a” ibaresinin eklenmesine; 3. bendinde yer alan “24.07.2007 dava tarihinden” ibaresinin çıkartılarak, yerine “26.06.2007 tarihinden” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi