
Esas No: 2021/1364
Karar No: 2021/2636
Karar Tarihi: 28.04.2021
Danıştay 12. Daire 2021/1364 Esas 2021/2636 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1364
Karar No : 2021/2636
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...Bakanlığı
: 2- ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Emniyet Genel Müdürlüğü ...Daire Başkanlığında emniyet amiri olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 55. maddesinin 19. fıkrası uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin 13/08/2015 tarih ve 2015/3 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine ve 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 19. fıkrasının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; 6638 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanun'un terfi ve atamalara ilişkin maddelerinde değişikliğe gidildiği, Emniyet Teşkilatında her amir rütbesinde bulunması gereken azami kadro sayısının belirlendiği, söz konusu değişikliklerin bir an önce hayata geçirilmesi amacıyla geçici 27. madde ile altı ay içerisinde idareye re'sen emeklilik işlemlerini gerçekleştirme yükümlülüğünün getirildiği, bunun neticesinde idarenin emniyet müdürlerini kendi aralarında değerlendirerek davacının da aralarında bulunduğu bir kısım personelleri re'sen emekliye sevk ettiği, geçici 27. maddede emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olan personeli re'sen emekliye sevk etme hususunda davalı idareye geniş bir takdir yetkisi tanındığı, ilgili personelin belirlenmesi noktasında, Kanunda emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilme şartlarını haiz olmanın haricinde başarısızlık, yetersizlik vb. gibi herhangi bir şarta da yer verilmediği, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir biçimde yürütülmesini teminen, yürürlükte bulunan 3201 sayılı Kanun'un amir hükmünün verdiği yetkiye istinaden, idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında kamu yararı ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, hukuka uygun olduğu sonucuna varılan dava konusu işlemden dolayı yoksun kalınan özlük ve parasal hakların tazminine karar verilmesi isteminin de yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; davacının 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 19. fıkrası uyarınca re'sen emekli edildiği anlaşıldığından, Mahkemece aynı Kanun'un geçici 27. maddesinin işlem bakımından irdelenmesi suretiyle verilen kararda bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı; 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 19. fıkrası ile idereye takdir hakkı tanındığı, bulunduğu rütbeye terfi tarihinden itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyenlerin re'sen emekli edilmelerinin yasal zorunluluk olduğu, her nekadar davacının, hakkında tesis edilen 2014 yılı terfi etmez kararına karşı dava açtığı anlaşılmış ise de Mahkemece davanın reddine karar verildiği ve dosyanın Danıştayda derdest olduğu; bu durumda, anılan Kanun'un açık hükmü nedeniyle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusuna konu kararının sonucu itibarıyla hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından, temyiz isteminin gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" üzerine Danıştay Beşinci Dairesince devredilen dosya incelenerek, işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Emniyet Genel Müdürlüğü ...Daire Başkanlığında emniyet amiri olarak görev yapan davacı, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 55. maddesinin 19. fıkrası uyarınca 13/08/2015 tarih ve 2015/3 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile re'sen emekliye sevk edilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine ve 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 19. fıkrasının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Yasa'nın 6638 sayılı Kanun ile değiştirilen 55. maddesinin birinci fıkrasında, polis amirlerinin rütbeleri sayılmış, ikinci fıkrasında polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri gösterilmiş, üçüncü fıkrasında her amir rütbesinde bulunması gereken kadro sayısına esas alınacak oran azami olarak gösterilmiş, dördüncü fıkrasında bu rütbelere terfilerin yetkili kurullarda kıdem sırasına göre görüşüleceği ve maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakata göre yapılacağı belirtilmiş, beşinci fıkrasında kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek, sicil notlarının eşitliği halinde ödül ve takdirnamesi fazla, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise, sicil numarası daha küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı öngörülmüş, onbirinci fıkrasında rütbe terfiinin yetkili kurullarda görüşülebilmesi için gerekli koşullar hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin diğer fıkralarında da, rütbeler, bu rütbelere terfi esasları, terfi ve atama zamanı gibi hususlarda doğrudan Kanun hükümleriyle belirlenen çerçeve dahilinde kalmak koşuluyla, liyakat koşullarını belirlemek, üst rütbedeki boş kadro sayısına göre terfileri önermek ya da ikinci meslek derecesindeki görev unvanlarına ataması yapılacak personeli değerlendirmek ve öneride bulunmak üzere Genel Müdürlük Merkez Değerlendirme ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının oluşturulması öngörülmüştür.
Anılan maddenin ondokuzuncu fıkrasında; "Bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen Emniyet Amirleri ile Dördüncü, Üçüncü ve İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olmaları kaydıyla, Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Bakan onayı ile emekliye sevk edilirler" hükmüne yer verilmiş ve yirmibirinci fıkrasında; ondokuzuncu fıkra hükümlerine göre emekliliğe sevk edilen emniyet amirlerine, emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, en yüksek devlet memuru aylığının %110'u oranında altmış yaşına kadar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kadrosuzluk tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
3201 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan 55. maddesinde değişiklik yapan 6638 sayılı Kanun'un genel gerekçesinde, "Polis amirlerinin rütbe terfilerinde, tüm çağdaş ülkelerin aksine kıdeme dayalı bir sistem benimsenmiş, liyakat ikinci plana bırakılmıştır. Polis amirleri bulundukları rütbede zorunlu en az bekleme süresini tamamlamaları ve herhangi bir ceza almamaları halinde mesleki yeterliliklerine bakılmaksızın otomatik olarak bir üst rütbeye terfi etmeye başlamışlardır. Bu sistem, ihtiyaç duyulan amir rütbelerinde sayısal azlığa ve ihtiyaç duyulmayan rütbelerde ise aşırı yığılmalara neden olmuştur.
Yapılan düzenleme ile bozulan personel piramidinin görev ve hizmet gereklerine uygun hale getirilmesi amacıyla; her rütbede yer alacak amir sayısı/oranı belirlenmekte, her rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınav şartı getirilmekte ve terfi için öngörülen asgari şartlara sahip personel arasından en kıdemli olanın değil en liyakatli olanın terfi etmesi öngörülmektedir. Ayrıca ihtiyaçtan fazla sayıdaki Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlerine ve emniyet amirlerine belli bir miktar ek ödeme yapılmak suretiyle resen emeklilik sistemi getirilmektedir." değerlendirilmesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, Kanun'un amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin azami kadro sayılarının belirlenmesi, bunun sonucunda ihtiyaç fazlası durumunda kalacak olan emniyet amirlerinin emekliye sevki ve azami sayıları Yasa ile belirlenen kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun yukarıda aktarılan 55. maddesinin 19. fıkrasında, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için bulunulan rütbeye terfi edilen tarihten itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe koşulu getirildiğinden, söz konusu beş yıl içinde kalan yıllardaki rütbe terfi işlemleri ile re'sen emeklilik arasında bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmakta olup, re'sen emekliye sevk edilen personelin en az zorunlu bekleme sürelerini doldurdukları tarih itibariyle terfi değerlendirmesine alınıp alınmadığı, terfi ettirilmediği yıllara ilişkin davasının bulunup bulunmadığı ve davaların sonucu önem arz etmektedir.
Ayrıca anılan düzenlemede "bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren" ibaresi ile personelin re'sen emekliye sevk edilmesinde bulunulan rütbede fiili olarak çalışmaya başlanılan tarihin değil, bulunulan rütbeye hukuki olarak terfi edilen tarihin esas alınacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, kıdeme esas alınan ve üst rütbeye terfiin hak edildiği tarihin geriye çekildiği durumlarda, polis amirlerinin re'sen emekliye sevk koşulları değerlendirilirken, bulundukları rütbelerde kıdemlerine esas alınan tarih dikkate alınacak ve zorunlu en az bekleme süreleri de bu tarihten itibaren hesaplanarak, takip eden yıllarda rütbe terfi değerlendirmesine alınmaları gerekecektir.
Bu durumda, davacının re'sen emekliye sevki için ön koşul olan, bekleme süresi dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edip edemediğinin değerlendirilebilmesi için; bulunduğu rütbede (A Grubu emniyet amiri) kıdeme esas tarihinin geriye (30/06/2011 tarihine) çekilmesi ve askerlik süresinin rütbe kıdeminde değerlendirilmesi sonrasında, bir üst rütbeye terfi durumunun görüşüldüğü 2014 yılı terfi etmez kararı, 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile 2016 yılı terfi etmez kararına karşı iptal istemiyle açılmış davasının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, davacının 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin terfisine yönelik yaptığı başvurusunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açtığı davada, .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla Danıştay Beşinci Dairesinin bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, bu kararın davalı idare tarafından temyiz edildiği ve temyiz isteminin Danıştay İkinci Dairesinin 2021/3010 esas sayılı dosyası ile derdest olduğu; 2013 ve 2014 yılları için ayrı ayrı "Terfi Etmez" kararı verilmesine ilişkin 2020/1-3 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada, .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği ve bu kararın kaldırılması istemiyle davalı idare tarafından yapılan itiraz isteminin ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...sayılı esas sayılı dosyası ile derdest olduğu görülmüştür.
Ayrıca; 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Onaltıncı Dairesinin 23/02/2016 tarih ve E:2015/21524 sayılı kararıyla yürütmenin durdurulmasına ve Danıştay Beşinci Dairesinin 07/02/2019 tarih ve E:2016/21726, K:2019/859 sayılı kararıyla da, aynı gerekçelerle anılan Yönetmelik maddelerinin iptaline karar verildiğinden, davacının rütbe terfi sözlü sınavının başarısız sayılmasına ilişkin işlemin dayanağı ortadan kalkmış olup, davacının yeni yapılacak düzenleme sonrasında yeniden sözlü sınava alınıp alınmadığı, alınmış ve başarısız sayılmış ise bu işlemin iptali istemiyle açılan bir davasının olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
Bu durumda, davacının re'sen emekliye sevki için ön koşul olan, bekleme süresi dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edip edemediğinin değerlendirilebilmesi için, bulunduğu rütbede kıdeme esas tarihin geriye çekilmesi sonrasında, hakkında 2013 ve 2014 yılları için ayrı ayrı verilen terfi etmez kararına karşı devam eden davasının sonucu beklenmeden ve 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin Danıştay Onaltıncı Dairesince yürütmesinin durdurulması üzerine bu karar gereğince davacının sözlü sınava alınıp alınmadığı, alınmış ve terfi ettirilmemesine karar verilmiş ise bu işlemin iptaline yönelik açılmış davasının bulunup bulunmadığı araştırılmadan verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin .... İdare Mahkemesinin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28/04/2021 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
