
Esas No: 2021/1414
Karar No: 2021/1671
Karar Tarihi: 29.04.2021
Danıştay 13. Daire 2021/1414 Esas 2021/1671 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/1414
Karar No : 2021/1671
DAVACI : … Unlu Mamüller Enerji Danışmanlık Gıda Turizm İnşaat Catering İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1. … Kurumu
2. … Elektrik Dağıtım A.Ş.
DAVANIN ÖZETİ : 26/06/2012 tarih ve 28335 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 06/06/2012 tarih ve 3860/43(1) sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararı ile kabul edilen Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması’nın cezai şartlara ilişkin 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ile Başkent Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi tarafından tesis edilen ... tarihli işlemin iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dava dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı şirket lisanssız elektrik üretimi yapamaktadır. 06/06/2012 tarih ve 3860/43 (1) sayılı Kurul kararı ile kabul edilen tip anlaşma niteliğinde Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması'nı (Bağlantı Anlaşması) 12/07/2016 tarihinde Başkent Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi ile imzalamıştır.
Başkent Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi tarafından, taraflar arasında imzalanan Bağlantı Anlaşması'nın "Cezai Şartlar" başlıklı 16. maddesinde yer verilen "a) Üreticinin bağlantı noktasına anlaşma gücü üzerinde elektrik enerjisi vermesi" şartının gerçekleştiğinden bahisle 148.281,97-TL tutarında 09/02/2021 tarihli güç aşım bedeli faturası gönderilmiştir.
Bunun üzerine, davacı tarafından aynı dilekçe ile, ...tarih ve ...sayılı Kurul kararıyla kabul edilen tip anlaşma niteliğinde Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması’nın cezai şartlara ilişkin 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ile Başkent Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi tarafından tesis edilen ... tarihli işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT
2577 sayılı Kanun'un "Aynı dilekçe ile dava açılabilecek hâller" başlığını taşıyan 5. maddesinde, her idarî işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak, aralarında maddî veya hukukî yönden bağlılık ya da sebep - sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceği, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddî olay veya hukukî sebeplerin aynı olması gerektiği; 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idarî davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve aynı Kanun'un 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesinin 1-d bendinde ise, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti hâlinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddedileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinin 1/c bendinde, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar idarî dava türleri arasında sayılmış; 2576 sayılı Kanun'un 1. maddesinde, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin bu Kanun'la verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş "genel görevli" mahkemeler olduğu belirtildikten sonra, 5. maddesinde, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla, ilk derecede Danıştay'da çözümlenecek olanlar dışındaki; iptal davalarını, tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları çözümleyeceği kurala bağlanmıştır.
Belirtilen hükümlerden anlaşılacağı üzere, idarî sözleşmelerden kaynaklanan iptal ve tam yargı davalarının görüm ve çözümünde idarî yargı yeri görevli bulunmaktadır.
Bu çerçevede, somut uyuşmazlıkta, iptali istenen işlemlerden ... tarih ve ...sayılı Kurul kararıyla kabul edilen tip anlaşma niteliğindeki Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması’nın cezai şartlara ilişkin 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi yönünden göreve ilişkin bir tartışma bulunmamakla birlikte iptali istenen diğer işlem olan Başkent Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi tarafından tesis edilen 09/02/2021 tarihli işlem, taraflar arasında 12/07/2016 tarihinde imzalanan Bağlantı Anlaşması'dan doğan bir uyuşmazlık olduğu için Bağlantı Anlaşması'nın hukukî mahiyetinin tespiti bir ön sorun teşkil etmektedir.
Doktrinde ve yargı kararlarında, idarî sözleşmeler, taraflarından en az birisi bir kamu tüzel kişisi olan ve bir kamu hizmetinin yürütülmesine ilişkin ve/veya özel hukuku aşan birtakım hükümler içeren sözleşmeler olarak tanımlanmaktadır.
Bir sözleşmenin idarî sözleşme mi yoksa özel hukuk sözleşmesi mi olduğunun tespiti noktasında iki ana kıstastan yola çıkılabileceği kabul edilmektedir. Bunlardan birincisi, ilgili sözleşmenin Kanun ile niteliğinin belirlenmesine; ikincisi ise, böyle bir belirlemenin bulunmaması hâlinde yargısal içtihatlar ile ortaya çıkan maddi ve organik şartların araştırılmasına ilişkindir.
Birinci kıstas açısından yapılacak değerlendirmede;
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 3. maddesinde, bağlantı anlaşması, bir üretim şirketi, dağıtım şirketi ya da tüketicinin iletim sistemine ya da dağıtım sistemine bağlantı yapması için yapılan genel ve özel hükümleri içeren anlaşma olarak tanımlanmıştır.
Kanun'da Bağlantı Anlaşması'nın hukukî mahiyetine ilişkin açık bir nitelendirmeye gidilmediğinden, taraflar arasında imzalanan Bağlantı Anlaşması'nın nitelendirilmesinde ikinci kıstas açısından bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
İkinci kıstas açısından gerçekleştirilecek değerlendirmede ise, sözleşmenin tarafları, sözleşmenin konusu ve sözleşmenin özel hukuku aşan hükümler içerip içermediği hususlarının irdelenmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede, ikinci kıstas açısından yapılacak değerlendirmeye gelince;
Elektrik enerjisine ilişkin faaliyetleri, temel olarak “üretim”, “iletim”, “dağıtım” ve “ticaret” başlıkları altında toplamak mümkün olup, hizmetin kesintiye uğramasının alternatif maliyetleri çok yüksek olduğu için bütün bu faaliyetlerin bir koordinasyon içinde yürütülmesi şarttır. Bu amaçla, 2001 yılında yürürlüğe giren 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu (6446 sayılı Kanun'la başlığı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun şeklinde değiştirilmiştir.) ile, 2001 yılında kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve mâlî özerkliğe sahip ve bu Kanun ile kendisine verilen görevleri yerine getirmek, enerji piyasasını düzenlemek ve denetlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kurulmuştur.
Elektrik piyasası faaliyetleri, 4628 sayılı Kanun ve diğer ilgili mevzuat ile ayrıntılı olarak düzenlenmiş, 4628 sayılı Kanun'un mülga 2. maddesi, elektrik piyasası faaliyetlerini: “piyasada faaliyet gösterecek tüzel kişilerin üretim, iletim, dağıtım, toptan satış, perakende satış, perakende satış hizmeti, ticaret, ithalat ve ihracat faaliyetleri” olarak sıralamıştır. Kanun'da elektrik enerjisi “iletim” faaliyetinin ancak tekel niteliğinde ve Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi tarafından yürütülebileceği düzenlenmiş, diğer faaliyetlerde ise, kamu tüzel kişilerinin yanında, özel hukuk tüzel kişilerinin de hizmetlerin yürütülmesine katılabileceği öngörülmüştür. Elektrik piyasası faaliyetlerinin yürütülmesinde kamu-özel ayrımı yapılmaksızın, kural olarak, lisans alınması zorunluluğu getirilmiştir. Belirtilen yaklaşım, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile de sürdürülmüştür.
İkinci kıstas açısından yapılacak ilk değerlendirme sözleşmenin taraflarına ilişkin incelemedir. Bir sözleşmenin idarî sözleşme olarak kabul edilebilmesi için taraflardan birinin kamu tüzel kişisi olması gerekmektedir. Kamu idareleri ve kamu kurumları, özellikle düzenleyici ve denetleyici kurumlar, birtakım idarî işlemlerle kamu gücünü kullanarak özel hukuk kişileri arasında imzalanacak sözleşmelere müdahale edebilmekte, tip sözleşme ya da sözleşme maddesi belirleyebilmektedir. Ancak, idari bir otorite tarafından kamu gücü kullanılarak belirlenen tip anlaşma da olsa özel hukuk kişileri arasında imzalanan sözleşmenin taraflardan birinin kamu tüzel kişisi olması şartını taşımadığından idarî sözleşme olarak kabulü mümkün değildir.
İptali istenen 09/02/2021 tarihli uygulama işleminin elektrik piyasasında dağıtım lisansı ile faaliyet gösteren ve özel hukuk tüzel kişisi olan Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından özel hukuk tüzel kişisi olan davacı şirket ile 12/07/2016 tarihinde imzalanan Bağlantı Anlaşması uyarınca tesis edildiği, taraflar arasında Bağlantı Anlaşması'nın özel hukuk tüzel kişisi olan davacı şirket ile özel hukuk tüzel kişisi olan dağıtım şirketi arasında imzalandığı görüldüğünden her iki tarafı özel hukuk tüzel kişisi olan sözleşmenin idarî sözleşme olarak kabulü mümkün değildir.
Öte yandan, ikinci kıstas açısından yapılan değerlendirme kapsamında sözleşmenin taraflarına ilişkin şartın, Bağlantı Anlaşması taraflarının iki özel hukuk tüzel kişisi olması nedeniyle sağlanmadığı anlaşılmakla, diğer maddî şartlar olan sözleşmenin konusu ve sözleşmenin özel hukuku aşan hükümler içerip içermediği hususlarının irdelenmesine gerek görülmemiştir.
Bu itibarla, idarî bir sözleşme olmayan Bağlantı Anlaşması'nın uygulanmasından doğan uyuşmazlığın ancak adlî yargı yerlerinde açılacak davaya konu edilebileceğinin açık olması karşısında, aynı dilekçeyle hem adlî yargının görev alanına giren bir istemde bulunulduğu, hem de idarî yargı yerlerinin görev alanına giren Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması'nın "Cezaî Şartlar" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin iptali istemiyle dava açıldığı görüldüğünden dava dilekçesi bu hâliyle 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesine uygun bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacı şirketin, ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlem niteliğinde olan Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının "Cezaî Şartlar" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin iptali istemine karşı ayrı; Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin ... tarihli işleminin iptali istemine karşı ayrı dilekçelerle dava açması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-d maddesi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde 5. maddeye uygun şekilde her bir işleme karşı ayrı ayrı dilekçelerle, dilekçe ret kararını veren yargı yeri sıfatıyla Danıştay'da yeniden dava açmakta serbest olmak üzere DİLEKÇENİN REDDİNE,
2. Aynı Kanun'un 15/5. maddesi hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlık yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya tebliğine,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...-TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın davacıya iadesine, 29/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
