
Esas No: 2016/11347
Karar No: 2021/2299
Karar Tarihi: 17.05.2021
Danıştay 10. Daire 2016/11347 Esas 2021/2299 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/11347
Karar No : 2021/2299
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Turizm Otomotiv Petrol Gıda Tekstil İnşaat
Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Şirket tarafından; işletmekte olduğu Adana İli, Seyhan İlçesi, … Mahallesi … Caddesi, No:… adresinde bulunan otelin, … tarih ve … sayılı Adana İli Zührevi Hastalıklar ve Fuhuşla Mücadele Komisyonu kararı uyarınca yedi (7) gün süreyle kapatılması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık olarak 42.852,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, dava konusu otelde fuhuş yapmak isteyenlere yer temin edildiğinin ve fuhuş yapılmasına bilerek göz yumulduğunun anlaşıldığı, mevzuat hükümlerine aykırı olarak otelde fuhuş yapmak isteyenlere yer temin edilmesi nedeni ile yedi gün süre ile otelin kapatılmasından dolayı maddi ve manevi zararların karşılanması talebinde bulunması mümkün olmadığı, her ne kadar davacı tarafından ... İdare Mahkemesi'nin E:…, K:… sayılı dosyasına kayden açılan davada otelin yedi süre ile kapatılmasına ilişkin işlemin iptal edildiği ve kapatma işleminin dayanaksız kaldığı ileri sürülmüş ise de; anılan iptal kararının işlemin usul sürecine ilişkin olduğu, eylemi meşru hale getirmeyeceği ve iptal kararı üzerine idarece usule uygun bir şekilde tekrar aynı işlemi tesis edebileceğinin açık olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; İdare Mahkemesinin kendi verdiği iptal kararını dikkate almadığı, ceza yargılamasında şirket yetkililerinin yargılanmadığı, otelin haksız idari işlemle kapatıldığı ve bu nedenle zarar gördüğü, zararları tazmin edilmediği gibi yüksek bir avukatlık ücretiyle cezalandırıldığı, kararın bu nedenlerle bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Temyize Konu İdare Mahkemesi Kararının, Davanın Reddine ve Manevi Tazminat Talebinin Reddi Nedeniyle Davalı İdare Lehine Vekalet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın reddine ve manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize Konu İdare Mahkemesi Kararının, Reddedilen Maddi Tazminat Nedeniyle Davalı İdare Lehine Nispi Vekâlet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
28/12/2013 tarih ve 28865 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 12. maddesinde; "(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. " hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Tarifenin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde ise; "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava, 42.852,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, davanın reddine ve reddedilen maddi tazminat yönünden 5.013,70 TL ve manevi tazminat yönünden 750,00 TL olmak üzere toplam 5.763,70 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verildiği görülmektedir.
Manevi tazminat talebiyle açılan davalarda, Tarifenin 10. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davanın tamamen reddi durumunda avukatlık ücretinin Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunacağı, 4. fıkrası uyarınca ise manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda ise, davanın tümden reddi veya kısmen reddi ile kısmen kabulü durumlarında kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacılar açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacıların dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, tamamı reddedilen maddi tazminat yönünden davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda; reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre duruşmasız işler için maktu olarak belirlenen 750,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "maddi tazminat yönünden 5.013,70 TL ve manevi tazminat yönünden 750,00 TL olmak üzere toplam 5.763,70 TL" ibaresinin "maddi tazminat yönünden 750,00 TL ve manevi tazminat yönünden 750,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL" olarak düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
1. Davacının davanın esasına ilişkin temyiz isteminin reddine, vekalet ücretine ilişkin temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan "maddi tazminat yönünden 5.013,70 TL ve manevi tazminat yönünden 750,00 TL olmak üzere toplam 5.763,70 TL" ibaresinin "maddi tazminat yönünden 750,00 TL ve manevi tazminat yönünden 750,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, temyize konu Mahkeme kararının davanın reddine manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oy birliğiyle, reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oy çokluğuyla, 17/05/2021 tarihinde karar verildi.
(X)_KARŞI OY :
Reddedilen maddi tazminat miktarına ilişkin olarak, davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren, "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının, bu kısmı yönünden yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
