
Esas No: 2022/172
Karar No: 2022/204
Karar Tarihi: 01.02.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/172 Esas 2022/204 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/172
KARAR NO: 2022/204
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/09/2021
NUMARASI: 2021/127 E - 2021/639 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı ... hesap nolu, ... tüketim numaralı, abone grubu Ticarethane olan, Fatih ilçesi ... Mah. ... Cad. No: ... adresinde bulunan işyerine, davalı kurum görevlileri tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak kaçak elektrik kullanım tutanağı tutulduğunu ve müvekkiline 101.262,32-TL kaçak tüketim bedeli tahakkuk edildiğini, işyerinin elektriğinin kesileceği korkusu ve tehdidi ile 03.12.2020 tarihinde kaçak tahakkuk bedelinin tamamını yatırdığını, davalı tarafın usul ve yasaya aykırı bir şekilde düzenlediği kaçak kullanım tahakkuk bedelinden borçlu olmadığının tespiti ile müvekkil tarafından ödenen kaçak tahakkuk bedelinin istirdatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı hakkında, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle dava dışı ... A.Ş.(...) tarafından gerçekleştirilen tespit, tahakkuk, faturalandırma ve davacı tarafından yapılan ödemeye ilişkin istirdat talebi hakkında olduğu anlaşıldığını, davada husumetin ... A.Ş.’ne yöneltilmesi gerekirken müvekkili ... Satış A.Ş.’ne yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili ... A.Ş., abonelik verilmesi, elektriğin perakende satışı ile iştigal eden ve EPDK kararı ile kurulmuş ayrı bir tüzelkişiliği haiz perakende satış şirketi olduğunu, kaçak elektrik kullanımının tespiti, tutanak altına alınması, tahakkuklandırılması, faturalandırılması ve bu bedellerin tahsil edilmesi işlemleri tamamı ile Elektrik Dağıtım Şirketi tarafından yerine getirilmekte olup davanın muhatabının dava dışı ... olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu uyuşmazlığa herhangi bir dahili olmayıp huzurdaki davanın pasif husumet yokluğundan reddinin gerektiği, Nitekim Yüksek Mahkemelerin yerleşik içtihatları kapsamında da huzurdaki davanın elektrik perakende satış şirketi olan müvekkil ...'a değil elektrik dağıtım şirketi olan dava dışı ...'a açılması gerektiği yönünde olduğunu, işbu nedenlerle davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. 1- Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının gerekçesinin aksine, davalı firma ile dava dışı ... firmasının unvanlarının farklı ve ilk bakışta fark ediliyor olmasının bu davanın davalı firmaya yöneltilmesine engel olmadığı ,davalı tarafın pasif husumet itirazı sonrasında vermiş oldukları dilekçelerde ayrıntılı olarak izah ettikleri gibi, her ne kadar kaçak kullanım tahakkuk tutanağının dava dışı firma tarafından tutulmuş ve ödeme de dava dışı firmaya yapılmışsa da, abonelik firmasının davalı olması sebebi ile davalının da ödenen bedelden müteselsilen sorumlu olduğu, Yargıtay'ın emsal içtihatlarının da bu yönde olduğu, davalı tarafın da ödenen meblağdan hukuken sorumlu olduğu, diğer yandan; 10.04.2021 tarihli beş sayfalık cevaba cevap dilekçesinin son sayfasının 5.maddesinde 6-7 satır ile "şayet husumete ilişkin itiraz reddedilmeyecekse dava dışı firmanın HMK 124/3-4.maddeye göre davaya dahil edilmesine" şeklinde taleplerinin olduğu, husumet itirazının reddine ve davalının müteselsil sorumlu olduğuna ilişkin olduğu, şayet husumete ilişkin itirazları kabul edilmeyecekse (terditli talep edilmiş) dava dışı Bedaş'ın davaya dahil edilmesinin istendiği,mahkemenin bu yöna ilişkin gereksenini de hatalı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. 2- Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler" başlıklı kısmın 7. maddesinde açıkça belirtildiği üzere; "Ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar davanın nakli, davanın açılmamış sayılması, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda bu Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur." ve "Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur." düzenlemesi bulunduğu ,söz konusu dosyada ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra "pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine" karar verilmiş olduğu, ancak vekalet ücreti bakımından verilmesi gerekenin yarısı tutarında bir vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu, tarife hükmü açık ve net olmasına rağmen ilk derece mahkemesince tam vekalet ücretine hükmedilmemesinin eksik ve hatalı olduğu, kararın bu yönden usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, menfi tesbit ve istirdat talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; Davada; ... hesap nolu, ... tüketim numaralı, abone grubu Ticarethane olan, Fatih ilçesi ... Mah. ... Cad. No: ... adresinde bulunan işyerine, davalı kurum görevlileri tarafından 101.262,32-TL kaçak tüketim bedeli tahakkuk edildiğini, 03.12.2020 tarihinde kaçak tahakkuk bedelinin tamamını yatırılması nedeniyle bedelinin iadesi istenmektedir. Dava konusu kaçak elektrik tespit ve tahsil işleminin dava dışı ... A.Ş.( ...) tarafından yapılmış olduğu, davacı tarafça ödemenin de bu şirkete yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 27.09.2012 tarih 28424 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 12.09.2012 tarihli 4019 sayılı kurul kararı ile Elektrik Piyasası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükmü çerçevesinde, dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin dağıtım şirketleri tarafından 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine ilişkin hazırlanan, “Dağıtım Ve Perakende Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştırılmasına İlişkin Usul Ve Esaslar”ın kabul edilerek, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine karar verilmiştir. Yargıtay 3. HD 'nin Esas No: 2020/3160, Karar No: 2020/4428 kararına göre, 01/01/2013 tarihli bölünme sözleşmesi ile aşrışma olmuş ise de, tedarikçi konumunda olan dağıtım şirketi ile pazarlayıcı konumunda olan perakende satış şirketi abonelere karşı müştereken ve müteselsilen sorumludur. Ancak, somut olayda, kaçak takipleri ve faturalandırmaları dava dışı ...'a ait olup, dava istirdat davası olduğundan davanın muhatabı ödeme kendisine yapılan şirket olmakla,yukarıdaki içtihadın bu olayda uygulanmayacağı, davalı şirkete yapılan bir ödeme olmadığından ,ayrı bir tüzel kişilik olduğundan iadeden davalı sorumlu tutulamayacağı açıktır. Diğer yandan, davacı tarafın dahili dava dilekçesi usule aykırı olup,bu dilekçenin HMK 124. maddeye göre hasım değişiliği talebi olarak da kabulü mümkün değildir.Bu sebeple ,kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesine göre reddi gerekmiştir. Davalı istinafının incelenmesiyle; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2 maddesinde açıkça belirtildiği üzere; "Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur." düzenlemesi mevcut olup, ücretin takdirine 1. fıkrada yer aldığı şekilde ön inceleme tutanağının imzalanması öncesi veya sonrası karar verilmesi halleri için farklı bir düzenleme bulunmadığı,bu sebeple mahkemece AAÜT'deki düzenlemeye aykırı olarak , bu tarifede yazılı ücretin yarısına hükmedilmiş olması usul ve hukuka aykırı olmakla , davalının istinaf talebinin kabulüne ve HMK 353/1-b-1 maddesine göre karar kaldırılarak,bu yönden yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, B-Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak ,yeniden esas hakkında; 1- Davanın pasif husumet yokluğundan reddine, 2-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.729,31 TL 'den mahsubu ile artan 1.670,01 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Davacı masrafının üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısımının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, İstinaf incelmesiyle ilgili olarak; Davacıdan Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL'nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, Davalıdan Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu 32,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/02/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
