Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/4796
Karar No: 2021/2374
Karar Tarihi: 18.05.2021

Danıştay 10. Daire 2019/4796 Esas 2021/2374 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4796
Karar No : 2021/2374

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Turizm Hizmetleri Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, (5) işçinin işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri ile 2014/8. ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi içinde Kuruma verilmediğinden bahisle 31.185,00 TL idari para cezası ile tecziyesine ilişkin İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Beyoğlu Sosyal Güvenlik Merkezinin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı şirketin 23/10/2014 tarihinde Beyoğlu Sosyal Güvenlik Merkezine 25/06/2014 tarihinden itibaren söz konusu işyerinin kendilerince çalıştırılmadığı, ...ve ... isimli şahıslar tarafından işgal edildiği, işe alınan kişiler ile bir ilişkilerinin olmadığına yönelik başvuru yaptığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına konu ile ilgili 30/06/2014 tarihinde suç duyurusunda bulunduğu, açılan soruşturma kapsamında işyerinde çalışan işçilerin ifadeleri incelendiğinde davacı şirketin yöneticilerini tanımadıkları ve sorumlu olarak ...isimli şahsı bildikleri yönünde beyanlarının bulunduğu, Beyoğlu Kaymakamlığına başvurarak 3091 sayılı Kanun uyarınca işyerini tahliye ettirmeye çalıştıkları, Beyoğlu Belediye Başkanlığına 23/12/2014 tarihinde ruhsat iptali için başvurdukları, … tarih ve … sayılı yazı gereği ruhsat iptali ile faaliyetten men kararı alındığı, söz konusu işyerinin 01/03/2013 tarihinden itibaren kiraya verildiği ileri sürülerek davacı şirket yöneticileri aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinde E:... sayılı dosyasıyla muarazanın önlenmesi konulu bir davanın ikame edildiği, dava konusu olayda bütün bu veriler göz önüne alındığında ve dosya kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda, Beyoğlu Sosyal Güvenlik Merkezinin para cezası kestiği 2014/8 döneminde işyerinin davacı şirket tarafından işletilip işletilmediği yeterince araştırılmaksızın sadece işyeri ruhsatının davacı şirket üzerinde olması dikkate alınarak ve Emniyet görevlilerince tutulan 06/08/2014 tarihli tutanak esas alınarak davacı şirkete dava konusu para cezasının uygulanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Emniyet görevlilerinin denetim yapma yetkisinin bulunduğu, teftişe yetkili memurlar tarafından tutanakların aksi sabit oluncaya kadar muteber olduğu, denetim raporlarına itibar edilmeksizin davacı beyanlarına itibar edilerek varsayımsal nedenlerle karar verilmesinin hukuk norm ve ilkelerine aykırı olduğu, idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 07/03/2019 tarih ve 2019/24 sayılı kararıyla Danıştay Onbeşinci Dairesinin kapatılması üzerine Danıştay Onuncu Dairesine gönderilen dava dosyasında, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Denetim tarihi itibariyle işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı davacı şirkete ait iş yerinde, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından 06/08/2014 tarihinde denetim yapıldığı, denetim sonucu hazırlanan tutanağın sosyal güvenlik merkezine gönderildiği, tutanakta ismi geçen kişilerin kayıtdışı çalıştığının ve (5) işçinin işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri ile 2014/08. ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinin süresi içinde Kuruma verilmediğinin tespit edildiğinden bahisle davacının 31.185,00 TL idari para cezası ile cezalandırılması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 8. maddesinde; "İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür." hükmü, 9. maddesi, 3. fıkrasında; "birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı sona erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen şekillerde sona erenlerin durumlarının ise kendileri ve sözü edilen bentte belirtilen faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirilir." hükmü, işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 86. maddesinde; "İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tabi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalıların; a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür." hükmü, 102. maddesi, 1. fıkrası, "a/2" bendinde; "8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır." hükmü, "a/3" bendinde; "işyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır." hükmü, “c” bendinde; “86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;.... 4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü, "j" bendinde ise; "9'uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20'nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır." hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, denetim tarihi itibariyle işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı davacı şirkete ait iş yerinde Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan denetim sonucu düzenlenen tutanağın Beyoğlu Sosyal Güvenlik Merkezine gönderildiği, tutanakta ismi geçen kişilere ait sigortalı bildirimlerine rastlanılmadığından bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği, İdare Mahkemesince; Beyoğlu Sosyal Güvenlik Merkezinin para cezası verdiği 2014/8 döneminde işyerinin davacı şirket tarafından işletilip işletilmediği yeterince araştırılmaksızın sadece işyeri ruhsatının davacı şirket üzerinde olması dikkate alınarak ve Emniyet görevlilerince tutulan 06/08/2014 tarihli tutanak esas alınarak işlem tesis edildiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Kanun hükümlerine göre ceza verilebilmesi için cezaya esas alınan fiil ve olayların somut, kesin ve hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde davalı idarece tespiti gerekli ve zorunludur. Bu tespitler çalışanların şikayet ve itirazlarına, işverene ait kayıt ve defterlere, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerine bakılarak yapılabilecek ve aksi sabit oluncaya kadar bu tespitlere itibar edilecektir.
Dosyanın ve Dairemizin E:2019/4914 sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden, İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde belirtilen; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan 30/06/2014 tarihli suç duyurusu nedeniyle şüphelilerden alınan ifadelerde, işyeri için aylık kira ödendiği ve işyerine girerken hava parası olarak tabir edilen para verildiğinin ileri sürüldüğü, soruşturmanın Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar ile sonuçlandığı, 3091 sayılı Kanun uyarınca Beyoğlu Kaymakamlığına yapılan başvurunun, "mal sahibi ile mütecaviz oldukları iddia edilen kişiler arasında sözlü kiracılık ilişkisinin bulunduğu, işyeri mesul müdürünün 14/07/2014 tarihinde verdiği ifadede 14 aydır işyerinde organizasyon, parti, müşteri akışı gibi işleri yürüttüklerinden dolayı ...ile ...'i tanıdığını beyan ettiği, ...İcra Müdürlüğünce 09/12/2013 tarihinde işyerinde yapılan fiili haciz işlemine ilişkin tutanağın ... tarafından taraf olarak imzalandığı, mal sahibi ile mütecaviz olarak gösterilen kişiler arasındaki anlaşmazlığın hukuki nitelikte olduğu, ayrıca taraflar arasındaki ilişkinin 2013 yılından beri devam ettiğinin alınan ifadelerden ve ibraz edilen belgelerden anlaşıldığı" gerekçesiyle 28/08/2014 tarihinde müşteki talebinin süre yönünden reddedildiği, bu kararda tecavüz ve öğrenme tarihinin 01/03/2013 tarihi olarak belirtildiği, emniyet görevlileri tarafından yapılan denetim tarihinden sonra Beyoğlu Sosyal Güvenlik Merkezine ve Beyoğlu Belediye Başkanlığına başvuruların yapıldığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:... sayılı davasının davacı şirkete karşı açıldığı ve görevsizlik kararı ile sonuçlandığı görülmektedir.
Bu durumda, denetim tarihi itibariyle işyeri ruhsatının davacı şirket adına kayıtlı olduğu, Beyoğlu Belediye Başkanlığına ruhsat iptali için 24/12/2014 tarihinde başvurulduğu, işyeri ruhsatının iptali için daha önce başvuru imkanı bulunmasına rağmen denetim tarihlerinden çok sonra başvurulduğu ve davacı şirketin işletme ile ilgili iddialarını kanıtlayamadığı görüldüğünden, 5510 sayılı Kanun uyarınca denetim elemanı olarak kabul edilmesi gereken kolluk güçleri tarafından yapılan tespitlerin dava konusu işlemin tesis edilmesi ve işveren sıfatının kime ait olduğunun tespiti için yeterli olup olmadığının, tespitin aksini ortaya koyacak iddiaların ve buna ilişkin bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi gerekirken, bu değerlendirme yapılmadan dava konusu işlemin iptali yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesi, 1. fıkrası, a/3 bendi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanarak ceza verilebilmesi, idari para cezasına konu fiilin işlenmesi üzerine ilk fiil karşılığında ilgili hakkında idari para cezası işlemi tesis edilmesi ve aynı fiilin bir yıl içinde tekrar işlenerek yeni bir işlem tesis edilmesi halinde mümkündür.
İdare Mahkemesince, tutanakta ismi geçen tüm kişiler hakkında işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, tekerrür hükümleri uygulanarak verilen idari para cezasında tekerrür şartlarının bulunup bulunmadığı ortaya konularak ve tüm ceza kalemleri irdelenerek bir karar verilmesi gerektiği hususu da tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi