Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2018/2374
Karar No: 2021/2394
Karar Tarihi: 18.05.2021

Danıştay 10. Daire 2018/2374 Esas 2021/2394 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/2374
Karar No : 2021/2394

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Vakfı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlügü
VEKİLLERİ : Av. …, I. Huk. Müş. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı iptal kararının Danıştay Onuncu Dairesinin 22/02/2016 tarih ve E:2015/475, K:2016/930 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda ... İdare Mahkemesince, davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, … ada, … parsel sayılı taşınmaza tevhit edilen eski … ada, eski … parsel sayılı taşınmazın ½ payının rayiç bedelinin 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun geçici 11. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacı vakfa ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının ve bu kararın bildirilmesine ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; söz konusu taşınmazın Sultan Beyazıt Vakfından mukataalı olduğu, vasiyet eden ...'nun taşınmazın maliki değil mutasarrıfı olduğu, anılan vakfa ait şerhin sahih bir şerh olduğu, taviz bedeli ödenmediğinden yasa gereğince vakıf ve mukataa şerhlerinin kaldırılmayarak tapu ve kadastro kütüklerine aktarıldığı, daha sonra bu taşınmazın vakfına rücu ederek Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği ve kamulaştırma yapan idare tarafından kamulaştırma bedelinin Vakıflar Genel Müdürlüğüne ödendiği hususları dikkate alındığında, vasiyet edenin maliki değil mutasarrıfı olduğu taşınmaza ilişkin başvurunun reddine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, mahluliyet kararında adı geçen ... Vakfının gayri sahih bir vakıf olduğunun … Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile tespit edildiği, Danıştay’ın bozma kararında da söz konusu taşınmaz bakımından …’nun mutasarrıf mı yoksa malik mi olduğunun açıkça ortaya konulması, vakfa yönelik şerhin sahih olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğinin belirtildiği, bozma kararının sınırlarının dışına çıkılarak karar verildiği, usûli kazanılmış hakkın yok sayıldığı, asliye hukuk mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor uyarınca, vakfın gayri sahih olduğunun ortaya konulduğu, kararda taşınmazın Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği belirtilmişse de bunun hiçbir zaman gerçekleşmediği, vasiyet edenin mirasçısız ölmesi üzerine taşınmaz Hazine adına tescil edilemese de ölüm ile intikalin gerçekleşmiş olduğu, bundan sonraki tescil işleminin açıklayıcı nitelikte olduğu, tescilsiz iktisap hâlinin gerçekleştiği, taşınmazın 5737 sayılı Kanun’un ilgili hükmüne uygun olduğu ve vakıfları adına kaydedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Vakıflar Meclisi tarafından, taşınmazın rayiç değerinin ödenmesine karar verilmemesinin nedeninin, taşınmazın hiçbir zaman Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetine geçmemesinden kaynaklandığı, İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının açıklamalı olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
27/02/2008 tarih ve 26800 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde; "... 1936 Beyannamesi: Cemaat vakıflarının 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince verdikleri beyannameyi, ... Cemaat vakfı: Vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince tüzel kişilik kazanmış, mensupları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Türkiye’deki gayrimüslim cemaatlere ait vakıfları, ... ifade eder." hükmüne yer verilmiştir.
5737 sayılı Kanun'a 27/08/2011 tarih ve 28038 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 651 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 17. maddesi ile eklenen Geçici 11. maddede; "Cemaat vakıflarının;
a) 1936 Beyannamesinde kayıtlı olup malik hanesi açık olan taşınmazları,
b) 1936 Beyannamesinde kayıtlı olup kamulaştırma, satış ve trampa dışındaki nedenlerle Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, belediye ve il özel idaresi adına kayıtlı taşınmazları,
c) 1936 Beyannamesinde kayıtlı olup kamu kurumları adına tescilli olan mezarlıkları ve çeşmeleri,
tapu kayıtlarındaki hak ve mükellefiyetleri ile birlikte bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren oniki ay içinde müracaat edilmesi halinde, Meclisin olumlu kararından sonra, ilgili tapu sicil müdürlüklerince cemaat vakıfları adına tescil edilir.
Cemaat vakıfları tarafından satın alınmış veya cemaat vakıflarına vasiyet edildiği veya bağışlandığı halde, mal edinememe gerekçesiyle Hazine veya Genel Müdürlük adına tapuda kayıt edilen taşınmazlardan üçüncü şahıslar adına kayıtlı olanların Maliye Bakanlığınca tespit edilen rayiç değeri Hazine veya Genel Müdürlük tarafından ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden; müteveffa … tarafından, İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, … ada (eski … ada), … parsel sayılı taşınmazdaki ½ payın … tarih ve … sayılı vasiyetname ile davacı vakfa vasiyet edildiği, vasiyet edenin vefatından sonra vasiyetnamenin tenfizi davası açıldığı, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacı vakfa mirasçılık belgesi verilmesine hükmedildiği, davacı vakfın 18/09/1968 tarihinde … Tapu Sicil Müdürlüğüne müracaat ederek söz konusu taşınmazın adlarına tescilini talep ettiği, bu talebe olumlu bir cevap verilmediği, daha sonra 26/12/1969 tarihinde Maliye Hazinesi tarafından açılan vasiyetnamenin iptali davasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla vasiyetnamenin iptaline karar verildiği, mirasbırakan …'nun mirasçısız ölmesi nedeniyle taşınmaz payı hükmen Maliye Hazinesi adına tescil edilecek iken, sonradan tapu tedavül kayıtlarında ... Vakfından icareli olduğu görüldüğünden Kanun gereği vakfına geri döndüğü, ardından bu taşınmazın Tütün ve Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla anılan idare adına tesciline karar verildiği, kamulaştırma bedelinin davalı Vakıflar Genel Müdürlüğünce 21/04/1988 tarihinde tahsil edildiği, daha sonra bu taşınmazın idari bir kararla Mimar Sinan Üniversitesi adına tescil edildiği ve hâlen de bu üniversitenin mülkiyetinde olduğu anlaşılmaktadır.
Kanun'un Geçici 11. maddesi kapsamında Vakıflar Meclisi tarafından verilen kararlara karşı açılan davalarda, araştırma ve inceleme yapılırken, taşınmaza yönelik mevcut hukuki durum ile taşınmazın ilgili vakıf adına tescil edilmesi ya da rayiç bedelinin vakfa ödenmesi gerektiğine yönelik iddianın eşleştirilmeye çalışılması gerekmektedir.
Taşınmaz her ne kadar davacı vakfa vasiyet edilmiş ve mal edinememe gerekçesi ile davacı vakıf adına tescil edilememişse de anılan taşınmaz, vakfın mal edinememe gerekçesiyle Hazine veya Vakıflar Genel Müdürlüğü adına da hiçbir zaman kaydedilmemiştir. Mahlulen Sultan Beyazıt Vakfına dönen taşınmaz kamulaştırılmış ve sonrasında da çeşitli nedenlerle mevcut tapu kaydına ulaşmıştır. Bu nedenle, dava konusu taşınmaz, anılan Kanun'un Geçici 11. maddesi, 2. fıkrasındaki silsileye uymamaktadır.
Bu durumda, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun Geçici 11. maddesi, 2. fıkrasına uygun olmayan taşınmazın, anılan madde uyarınca davacı vakfa bedelinin ödenmesi imkanı bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Mülkiyet hakkı iddiasında bulunan davacı vakfın, Vakıflar Kanunu'nun Geçici 11. maddesi, kapsamının dışındaki iddialarına yönelik uyuşmazlıkların ise, adli yargı yerlerinde çözümlenmesi gerekmektedir.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi