
Esas No: 2020/578
Karar No: 2021/949
Karar Tarihi: 18.05.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/578 Esas 2021/949 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/578
Karar No : 2021/949
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Büyükşehir Belediyesinin yetki alanı içinde bulunan yol ve caddelerin otopark olarak kullanılmasına ve işletilmek üzere Tekirdağ Ulaşım Nakliye İmar Planlama İnşaat ve Taahhüt Sanayii ve Ticaret Ltd. Şti.'ne yetki verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile söz konusu alanlara ilişkin otopark ücret tarifesinin belirlenmesine dair … tarih ve … sayılı işlemin, kamu kullanımına açık cadde ve sokaklarda ücretli otopark uygulaması yapılmasına ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7/1-(f) ve 26. maddeleri, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 18/(e),(f) maddesi, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 97. maddesi, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 3., 5, ve 37. maddeleri, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 5/(k) ve 26. maddeleri ile 01/07/1993 tarihli Otopark Yönetmeliği'nin 1., 3/(a),(b),(c), 4., 26. ve Geçici 3. maddeleri ile;
İmar planındaki herhangi bir sahanın plan esaslarına, bölge şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlarla kullanılamayacağı, imar planlarında ulaşım sistemlerinin ve problemlerinin çözümünün ve yolların gösterileceği, otoparkların teknik altyapı niteliğinde bulunduğu, teknik altyapı alanlarına ilişkin plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılamayacağı, imar planlarının tanziminde bölge ihtiyaçlarına göre otopark yerlerinin ayrılacağı, otopark ihtiyacının ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümünü gösteren imar planlarına uygun olarak karşılanacağı, imar planları hazırlanırken otopark ihtiyacının karşılanması amacıyla bölge ve genel otopark yerlerinin belirleneceğinin ifade edildiği, otopark ihtiyacı karşılanırken imar planlarına uygun hareket edilmesinin gerekliliği, mevcut imar planları üzerinde otopark alanı oluşturmanın ancak imar planı tadilatı ile mümkün olduğunun açıkça ortaya konulduğu,
Uyuşmazlık konusu olayda, araçlı trafik yollarında otopark uygulamasının planlama esaslarına aykırı olduğu, planlamada yol ve otopark işlevlerinin ayrı ayrı hesaplanması gerektiği, bu işlevlerin aynı alanda yer almasının planlamada hatalı bir uygulama anlamına geldiği, imar planı yapım aşamasında otopark sorununun çözümlenmediği, otopark kullanımına ayrılan alanın planlama hiyerarşisine göre 1/5000 Nazım İmar Planı ve 1/1000 Uygulama İmar Planında da yer alması gerektiği, dava konusu ulaşım planlama kararı alınırken otoparkın yol kullanımında yapılmasının özellikle de parkmetre gibi bir uygulamanın yapılmasının, plansız ve sorunları çözülememiş bir kent yapısını oluşturduğu, parkmetre uygulamasının planlama bütünlüğünü bozan bir karar olduğu, şehircilik ilkelerinde nüfus alan dengesi kurularak alan işlevlerinin belirlendiği, her işlevin kendi kapasitesine göre planlandığı ve işlevsel amaç doğrultusunda kullanılmasının gerektiği, bu doğrultuda yolların amacı dışında yapılan otopark ve parkmetre uygulaması kullanımlarının kentsel alanda sorunlar yaratacağından şehircilik ilkelerine aykırı olduğu, dava konusu ücretli parketme uygulamasının yol kullanımını kısıtlayan ve ticari bir amaç içeren bir uygulama olması nedeniyle kamu yararına aykırı olduğu, parkmetre uygulamasının kalıcı ve uzun süreli değil günü birlik ve geçici çözümler sunduğu, otopark sorununun bina, bölge, genel ve birim park alanları düzenlenerek çözümlenebileceği, caddelerde iki veya üç trafik şeridinden birini iptal eden ücretli parketme uygulamasının yol fonksiyonuna uygun olarak kamuya hizmet vermesini engellediği, bu durumun ulaşımın aksamasına yol açarak trafik güvenliğini olumsuz yönde etkilediği, tesis edilen işlemle imar planı kararlarında yol niteliğinde bulunan yerlerin ücretli otopark olarak kullanılmasına yol açılarak planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı davranıldığı,
Davalı idarece, Tekirdağ ili merkez Süleymanpaşa ilçesi ile diğer ilçeleri kapsayan alanda bazı cadde ve sokakların ücretli otopark olarak tahsis edilmesinin, yolların asıl amacına uygun olarak kullanılmasını olumsuz yönde etkileyeceği, planlama esaslarına ve şehircilik ilkeleri ile kamu yararına aykırı olduğu, dava konusu işlemin iptali istenen kamu kullanımına açık yollarda ücretli otopark uygulaması yapılmasına ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin kamu kullanımına açık yollarda ücretli otopark uygulaması yapılmasına ilişkin kısımlar yönünden iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 08/04/2019 tarih ve E:2016/9988, K:2019/2779 sayılı kararıyla;
Dava konusu işlemlerin, Süleymanpaşa ilçesi dışındaki ilçeler yönünden incelenmesi;
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca, herkesin ikamet ettiği beldenin belediye karar ve hizmetlerine katılma ve belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme hakkına sahip olduğu, bu hak kapsamında da belediyece tesis edilen işlemde kişisel bir menfaat bağı aramaksızın, o beldede ikamet etmek koşuluyla belediye işlemlerine dava açma ehliyetinin bulunduğu,
Davacının, iptalini istediği işlemi tesis eden belediyenin bulunduğu beldede ikamet etme koşulunu taşımaması nedeniyle, Süleymanpaşa ilçesi dışındaki ilçeler yönünden dava açma ehliyetinin bulunmadığı,
Dava konusu işlemlerin, davacının ikamet ettiği Süleymanpaşa ilçesi yönünden incelenmesi;
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde; "Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek." hususlarının büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayıldığı, 26. maddesinde ise; "Büyükşehir belediyesi kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabilir. Genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler. Büyükşehir belediyesi, kendine ait büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilir." hükmüne yer verildiği,
Büyükşehir belediyesinin, karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek, işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek konusunda belediyelerin yetkili olduğu açık ise de, bu yetkinin hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun biçimde kullanılması gerektiği,
Bu durumda, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerinin tespiti ve işletilmesi konusunda belediyeye verilen yetkinin hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun kullanılıp kullanılmadığı, belediyece belirlenen cadde ve sokakların belirli kısımlarının otopark olarak işletilmesinin, yolların asıl kullanım amacını engelleyip engellemediği, ulaşımı güçleştirip güçleştirmediği, trafik güvenliği açısından sakıncasının bulunup bulunmadığı, planlama ve şehircilik ilkeleri açısından yapılan uygulama ile yolların kullanım fonksiyonunun ne şekilde değiştiği ve bu değişikliğin yolun imar planlarında öngörülen fonksiyonuna uygun olarak kamuya hizmet vermesine imkan verip vermediği hususlarının tespiti amacıyla davacının ikamet ettiği ilçe olan Süleymanpaşa ilçesi yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken, böyle bir inceleme yapılmaksızın verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bu kısmının eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemlerin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemler tesis edilmeden önce, Tekirdağ ilinin toplu taşıma ve trafik sirkülasyonu durumunun tespiti, sorunların ve çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla, … Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan beş kişilik bir heyete yaklaşık 1,5 yıl süren bilimsel çalışma yaptırıldığı ve bu çalışma sonucunda Trafik Düzenleme ve Sirkülasyon Projeleri ile Yol ve Kavşak Ön Projelerinin Hazırlanması (Otopark Etütleri ve Raporu) başlıklı bir rapor hazırlandığı, bu rapora göre il genelindeki araç parklanmalarının yaklaşık %60'ının yol kenarında yapıldığı, yol kenarı parkın ücretsiz olması nedeniyle şehrin en yoğun ve işlek caddelerinde gün boyu parklanmanın yapıldığı, bu durumun trafik sirkilasyonu güvenliğini olumsuz yönde etkilediği, bu olumsuzlukların çözüme kavuşturulması için dava konusu işlemleri ile başlatılan yol kenarı otopark uygulamasının sabit nitelikte bir otopark uygulaması olmadığı, şehrin en işlek noktalarında sıkışan trafiğe yön vermek, trafiği yoğunluğun az olduğu yerlere yönlendirmek amacıyla yapılan bir trafik sirkülasyonu uygulaması olduğu, bu nedenle, ücretli otopark uygulamasına alınan alanın bu niteliği gereği değişkenlik göstereceği, bu nedenle uygulamanın yapıldığı alanların imar planlarına işlenmesinin gerekmediği ve bu yerler hakkında Otopark Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, 22/02/2018 tarih ve 30340 sayılı Resmi Gazete'de yeni Otopark Yönetmeliği'nde, "Yol üstü otopark yeri" tanımının yapıldığı ve bu yerlerin düzenleme, uygulama ve işletilmesinin belediyelerce (UKOME) yapılacağının düzenlendiği, bunun üzerine 30/09/2019 ve 27/12/2019 tarihli UKOME kararları ile yol üstü parklanmaya yeniden müsaade edilerek parklanmanın uzun süreli ve yoğun olduğu alanlarda park ücreti alınmasına karar verildiği, 13/11/2019 tarihli Belediye Meclis Kararı ile de bu alanların işletilmesinin Tekpark AŞ.' ye devredildiği, temyize konu ısrar kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, Üyeler …, …, …, … ve …'ın, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığının dava konusu … tarih ve … sayılı Meclis Kararı'nın, büyükşehir belediyesi yetki alanında bulunan kapalı ve açık otoparklar ile otopark olarak kullanılan ve kullanılabilir olan cadde ve ana arterlerdeki yerlerin … Otopark Ulaşım Nak. İmar Pln. İnş ve Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından işletilmesi için büyükşehir belediye meclisinin belirleyeceği süre ve bedel karşılığında yetki verilmesi konusunun büyükşehir belediyesi meclisinde görüşülerek karara bağlanması talebinin ulaşım komisyonuna havale edilmesine ilişkin olduğu, niteliği gereği kesin ve yürütülmesi zorunlu olmayan ve bu nedenle de idari davaya konu edilmesi mümkün bulunmayan bu işlem yönünden davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1(b) maddesi uyarınca incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek karara bağlandığı temyize konu ısrar kararının bu kısmının belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği yolundaki usule ilişkin ayrışık oylarına karşılık, söz konusu işlemin idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olduğuna oyçokluğu ile karar verilerek gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davalı idare tarafından, Tekirdağ ili, merkez Süleymanpaşa ilçesi ile diğer ilçeleri kapsayan alanda, … Üniversitesi öğretim üyelerine otopark etütleri ve raporu hazırlatılmış ve bu raporda yol kenarı parklanma yapılması uygun olan ve olmayan caddeler tespit edilmiş,
… tarih ve … sayılı Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararı ile, 5216 sayılı Kanun'un 26. maddesine istinaden … Ulaşım Nakliye İmar Planlama İnşaat ve Taahhüt Sanayii ve Ticaret Ltd. Şti'nin davalı idarece devir alındığı, davalı idarenin yetki alanında bulunan kapalı ve açık otoparklar ile otopark olarak kullanılan ve kullanılabilir olan cadde ve ana arterlerdeki yerlerin şirket tarafından işletilmesi için Büyükşehir Belediye Meclisinin belirleyeceği süre ve bedel karşılığında yetki verilmesi hususunun ulaşım komisyonuna havale edilmesine karar verilmiş,
… tarih ve … sayılı Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararı ile de, davalı idarenin yetki alanında bulunan kapalı ve açık otoparklar ile ekli listede yer alan otopark olarak kullanılan ve kullanılabilir olan cadde ve ana arterlerdeki yerlerin şirket tarafından işletilmesi için yetki verilmesine karar verilmiş,
Bunun üzerine, söz konusu kararların, kamu kullanımına açık cadde ve sokaklarda ücretli otopark uygulaması yapılması yönünden iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun "Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında; "Büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:
f) Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.
l) Yolcu ve yük terminalleri, kapalı ve açık otoparklar yapmak, yaptırmak, işletmek, işlettirmek veya ruhsat vermek." hükmüne,
"Şirket kurulması" başlıklı 26. maddesinde ise; "(Değişik: 29/3/2011-6215/21 md.)
Büyükşehir belediyesi kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabilir. Genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler. Büyükşehir belediyesi, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilir. (Ek cümle: 12/11/2012-6360/10 md.) Ancak, bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devri 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabidir." hükmüne,
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Hemşehri hukuku" başlıklı 13. maddesinde; "Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır. Yardımların insan onurunu zedelemeyecek koşullarda sunulması zorunludur.
Belediye, hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda gerekli çalışmaları yapar. Bu çalışmalarda üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ve uzman kişilerin katılımını sağlayacak önlemler alınır.
Belediye sınırları içinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahıs, belediyenin kanunlara dayanan kararlarına, emirlerine ve duyurularına uymakla ve belediye vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarını ödemekle yükümlüdür." hükmüne yer verilmiş,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu işlemlerin, Süleymanpaşa ilçesi dışındaki ilçeler yönünden incelenmesi;
2577 sayılı Kanunun 2. maddesinde yer alan ve iptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlali", içtihatlarda, dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır.
Menfaatin kişisel olması, idari işlemin mutlaka davacı hakkında tesis edilmiş olması sonucunu doğurmamaktadır. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları davacının gerçek kişi, tüzel kişi, belde sakini olması gibi hususlar dikkate alınmak suretiyle ve her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliği de göz önünde tutularak belirlenmektedir.
Öte yandan, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun ''Hemşehri Hukuku'' başlıklı 13. maddesi uyarınca, herkes ikamet ettiği beldenin belediye karar ve hizmetlerine katılma ve belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme hakkına sahip olup, bu hak kapsamında da belediyece tesis edilen işlemde kişisel bir menfaat bağı aramaksızın, o beldede ikamet etmek koşuluyla belediye işlemlerine dava açma ehliyetinin bulunduğu açıktır.
Bu durumda, Tekirdağ ili merkez Süleymanpaşa ilçesi içinde ikamet ettiği anlaşılan davacının, dava konusu işlemlerin Süleymanpaşa ilçesi dışındaki ilçeler yönünden iptalini isteme hususunda dava açma ehliyeti bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Dava konusu işlemlerin, davacının ikamet ettiği Süleymanpaşa ilçesi yönünden incelenmesi;
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde; karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmış, 26. maddesinde de; büyükşehir belediyesinin kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabileceği ve kendine ait büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebileceği ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin %50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebileceği düzenlenmiştir.
Buna göre, davalı idarenin büyükşehir belediyesi sınırları içinde yer alan cadde ve ana arterler üzerinde yol üstü araç park alanları belirleyebileceği ve bu yerlerin işletilmesini de, belediye meclisinin belirleyeceği bedel ve süre ile belediye veya bağlı kuruluşlarının %50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin %50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere devredebileceği açıktır.
Uyuşmazlığa konu edilen yol üstü araç park yeri uygulamasının kısa süreli parklanma ihtiyacını gidermek amacını taşıdığı, uygulamaya konu yerlerin ise zaman içinde şehrin gelişimi, trafik yoğunluğu vb. nedenlerle değişiklik gösterebileceği dikkate alındığında, bu yerlerin imar planlarında öngörülen otopark alanlarından farklı bir niteliği haiz bulunduğu, bu nedenle de yol üstü araç park yerleri hakkında 3194 sayılı İmar Kanunu ve Otopark Yönetmeliği'nin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Öte yandan, davalı idarece Tekirdağ iline bağlı ilçeleri kapsayacak biçimde, … Üniversitesi öğretim üyeleri ve teknik personelinden oluşan 5 kişilik bir heyete, "Trafik Düzenleme ve Sirkülasyon Projeleri ile Yol ve Kavşak Ön Projelerinin Hazırlanması (Otopark Etütleri ve Raporu)" konulu bir teknik çalışma yaptırıldığı ve bu kapsamda yol genişliği, trafik güvenliği ve sirkülasyonu ile belde ihtiyaçları dikkate alınarak yol kenarı parka uygun olan/olmayan cadde ve sokakların tespit edildiği dosya kapsamından anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde Süleymanpaşa ilçesi yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
4.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/(a) bendinde, idari işlemler hakkında; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal davaları olarak tanımlanmıştır.
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan birisi olan "dava açma ehliyeti", her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idare ile işlemlerinde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir.
Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen subjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.
İptal davalarındaki subjektif ehliyet koşulu doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılmasına ve sürdürülmesine ilişkin bir sorun olduğundan, bu konunun idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir.
Çoğunluk kararında her ne kadar, Tekirdağ ili merkez Süleymanpaşa ilçesi içinde ikamet ettiği anlaşılan davacının, dava konusu işlemlerin Süleymanpaşa ilçesi dışındaki ilçeler yönünden iptalini isteme hususunda dava açma ehliyeti bulunmadığı sonucuna ulaşılmış ise de; günümüz yaşam koşulları dikkate alındığında, kişilerin yalnızca ikamet ettikleri belde ile sınırlı bir etkileşim içinde bulunmadıkları, davacının da çeşitli sebeplerle (iş, seyahat vb.) ikamet ettiği belde dışında olmakla birlikte aynı büyükşehir belediye sınırları içindeki diğer ilçelerle irtibatının bulunabileceği ve buralardaki hizmetlerden de yararlanabileceği imkan dahilinde olduğundan, davacının büyükşehir belediyesi yetki alanında bulunan kamu kullanımına açık cadde ve sokaklarda ücretli otopark uygulaması yapılmasına dair dava konusu işlemlerin Süleymanpaşa ilçesi dışındaki diğer ilçeler yönünden de dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; çoğunluk kararının, temyize konu İdare Mahkemesi ısrar kararının dava açma ehliyeti yönünden bozulmasına ilişkin kısmına katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- Olayda Davalı idarece her ne kadar dava konusu işlemler tesis edilmeden önce Tekirdağ iline bağlı ilçeleri kapsayacak biçimde, … Üniversitesi öğretim üyeleri ve teknik personelinden oluşan 5 kişilik bir heyete, "Trafik Düzenleme ve Sirkülasyon Projeleri ile Yol ve Kavşak Ön Projelerinin Hazırlanması (Otopark Etütleri ve Raporu)" konulu bir teknik çalışma yaptırılmış ve bu kapsamda yol genişliği, trafik güvenliği ve sirkülasyonu ile belde ihtiyaçları dikkate alınarak yol kenarı parka uygun olan/olmayan cadde ve sokakların tespit edildiği dosya kapsamından anlaşılmakta ise de; söz konu teknik çalışmayı yapan heyetin, inşaat yüksek mühendisi ve şehir ve bölge yüksek plancısı unvanını haiz kişilerden oluştuğu, heyette ulaşım ve trafik alanında uzman bilirkişilerin yer almadığı anlaşılmıştır.
Bu durunda, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7. ve 26. maddeleri uyarınca, karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek konusunda büyükşehir belediyelerin yetkili olduğu açık ise de; bu yetkinin hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun kullanılıp kullanılmadığı, belediyece belirlenen cadde ve sokakların belirli kısımlarının otopark olarak işletilmesinin, yolların asıl kullanım amacını engelleyip engellemediği, ulaşım ve trafik güvenliği açısından sakıncasının bulunup bulunmadığı, planlama ve şehircilik ilkeleri açısından yapılan uygulama ile yolların kullanım fonksiyonunun ne şekilde değiştiği ve bu değişikliğin yolun imar planlarında öngörülen fonksiyonuna uygun olarak kamuya hizmet vermesine imkan verip vermediği hususlarının tespiti amacıyla davacının ikamet ettiği ilçe olan Süleymanpaşa ilçesi yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyize konu İdare Mahkemesi ısrar kararının eksik inceleme nedeniyle de bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
