9. Hukuk Dairesi 2011/2706 E. , 2013/10687 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, prim alacağı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde 01.09.2001-03.09.2007 tarihleri arasında sırasıyla satış danışmanı, satış şefi ve satış müdürü olarak çalıştığını, son net ücretinin 6.000,00 TL olduğunu, öğle yemeği ve servisten yararlandığını, 09.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, haftalık izninin hafta içi bir gün kullandırıldığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve karşılığının ödenmediğini, Hyundai tarafından altın olarak gönderilen primlerin işverence ödenmediğini, normal dönemde aldığı araç başı satışa karşılık primleri 2006 yılından itibaren ödenmediğini, işyeri sahibi Gönül Coşkun tarafından 01.09.2007 tarihinde bütün işçilerin içinde kendisine hakaret edildiğinden dolayı iş akdini haklı olarak 03.09.2007 tarihinde feshettiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, prim alacağı, 2006 yılından itibaren ödenmeyen prim alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, 16.09.2001 tarihinde şirkette işe başlayan ve satış müdürlüğüne kadar yükseltilen davacının işvereni olan Gönül Coşkun’dan maddi sıkıntısı olduğunu beyan ederek 6.000,00 TL avans aldığını ve ayrıca Yapı Kredi Bankası Kısıklı şubesinden aldığı araç kredisini ödemediğinden kefili olan işvereni Gönül Coşkun un 36.000,00 TL araç kredisini ödemiş olduğunu, davacının son zamanlarda kendi adına 2. el oto alım-satımı işi yaptığı, müşterilerden tahsil ettiği paraları şahsına kullandığı tespit edilip uyarıldığında ise işyerini terk edip 3 gün işe gelmediğini, sadakat borcuna aykırı davranan ve işverenin güvenini kötüye kullanan davacının işten çıkarılıp iş ilişkisinin kesildiğini, ayrıca davacının agresif tutum ve davranışları ile, belinde tabanca belirtir şekilde davranmaya başlayarak iş barışını bozduğunu, bunlara ilaveten 02.11.2008 tarihinde de gece işyerine gelip görevlileri silahla tehdit ettiğinden hakkında Ümraniye C. Savcılığınca soruşturma açıldığını, davacının ihbar tazminatı talebinde bulunmamasının da 3 gün üst üste işe gelmeyerek iş akdinin kendisi tarafından feshedildiğini gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalıya ait işyerinde satış elemanı olarak görev yaptığı, 6 yıla yakın kıdeminin bulunduğu, işyerinde hakarete uğraması nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiği, fazla mesai ücretine hak kazandığı, prim alacaklısı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı davalı iş yerinde satış müdürü olup, satış primi almaktadır. Bu tür çalışmalarda davacıya yapılan prim ödemelerinin fazla mesai çalışmasını karşılayıp karşılamadığı araştırılıp belirlenmelidir.
Bu araştırma sonucunda davacının aldığı primin yaptığı fazla mesai çalışmasını karşıladığının tespiti halinde Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca fazla mesai ücreti talebinin reddi yoluna gidilmelidir.
Davacıya ödenen primlerin yaptığı fazla mesai karşılığı ödenmesi gereken ücreti karşılamadığının anlaşılması halinde aradaki farkın davacıya fazla mesai ücreti olarak ödenmesi gerekmektedir.
Mahkemece açıklanan bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
3- Davacı vekilinin, 02.12.2010 tarihli ıslah talebinde faiz isteminde bulunmamasına karşın, mahkemece ıslahtan itibaren faiz işletilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.