Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15234
Karar No: 2015/747
Karar Tarihi: 28.01.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/15234 Esas 2015/747 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Alanya İş Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı işçi çalıştığı işyerinde fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı işyeri ise davacının başka bir iş bulmak suretiyle işten ayrıldığını, tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının talebini kısmen kabul etmiştir. Ancak Yargıtay, davacının fazla mesai ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının doğru hesaplanmadığının ve bunların ispatı konusunda hatalı yöntemlerin kullanıldığının tespit edildiği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesi, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazandığını hüküm altına alırken; 63. maddesi ise, işçinin yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğunu belirtmektedir.
2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'un 3. maddesi ise, hafta tatilinin genel kural olarak Pazar günü olduğunu, ancak işverenin uygun gördüğü günü de hafta tatili olarak belirleyebileceğini düzenlemektedir.
Özet olarak, davacı işçi fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiş ancak Yargıtay kararı boz
7. Hukuk Dairesi         2014/15234 E.  ,  2015/747 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Alanya İş Mahkemesi
    Tarihi : 19/06/2014
    Numarası : 2013/252-2014/413

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, davalı işyerinde 05/03/2011 - 21/05/2013 tarihleri arasında teknik servis elemanı olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından feshedildiğini, haftada 7 gün 7.30-18.30 saatleri arasında çalıştığını bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davacının başka bir iş bulmak suretiyle işten ayrıldığını, ertesi gün başka bir işyerinde işe başladığını, tüm alacaklarının ödendiğini ve başka bir alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda bilirkişi raporunda davacının fazla mesai ücreti hesaplanırken imzalı bordroları dikkate alınmış ve burada yazılı saatler üzerinden tahakkuklar yapılmasına rağmen, bunun bordro sonuna yansıtılmadığı ve banka vasıtası ile ödenmediği tespitine yer verilerek, bordrolar imzalı olmakla burada yazılı saatlerin davacıyı bağladığından bahisle bu saatler üzerinden hesaplama yapılarak sonuca gidilmiştir. Oysa davacı 05/03/2011 – 21/05/2013 tarihleri arasında çalışmış olup, dosyada Mart 2011 ve Mayıs 2013 ayına ilişkin ücret bordroları bulunmamaktadır. Yapılacak iş, bu aylara ilişkin olarak tanık beyanları esas alınmak suretiyle fazla mesai ücretini hesaplamak, hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle çıkacak sonuca göre karar vermektir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin fazla mesai ücretine hükmedilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    3-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    4857 sayılı İş Kanununun 46"ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63"üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46"ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
    Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
    2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3"üncü maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür.
    Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
    Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda davacının tüm hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilerek hafta tatili ücreti hesaplanmıştır. Oysa davacı tanığı L.. A.."ın “davacı iki haftada bir gün izin yapardı” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen mahkemece davacının tüm hafta tatillerinde çalıştığının kabulü ile hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi