Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/20618
Karar No: 2021/8244
Karar Tarihi: 04.11.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/20618 Esas 2021/8244 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/20618 E.  ,  2021/8244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacı ..."in ... ... köyünde 01/03/1998 ve 06/09/1996 tarihleri arasında 8 yıl 6 ay koruculuk yaptığını ancak 06/09/1996 tarihinde koruculuğa ihtiyaç kalmadığı gerekçesiyle Kaymakamlık tarafından istifa dilekçesi verilmesi istendiğini ve davacının da 06/09/1996 tarihli istifa dilekçesini vererek ... ... Köyü koruculuğundan ayrıldığını, fazlaya ait haklarının saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın davacının koruculuktan ayrıldığı 18/08/1996 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, 6353 sayılı Kanunun 67. maddesi ile 442 kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince davacının dava açmadan evvel kuruma müracaat etmesinin zorunlu kılındığını, bu nedenle de ..."ya dava açmadan evvel başvuru şartı aranmasından başka bu davaya özel olarak kuruma müracaat zorunluluğu olduğunu, davanın başvuru şartını yerine getirilmemesi nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, 6353 sayılı kanunun 67. maddesi ile 442 kanunu eklenen geçici 2. maddesi ile bu maddeyi düzenleyen kanun ile ek 16 ncı maddede yapılan değişiklik sonucu anılan madde kapsamına girenlerden müracaat edenler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren anılan madde hükümlerinden yararlandırılır. Ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için herhangi bir ödeme yapılmaz dendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; 442 sayılı Kanun’un Ek 17’nci maddesi kapsamında tazminat ödenmesinin 442 sayılı Kanun’un Geçici 2. Maddesi uyarınca mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, geçici köy korucusu olarak çalışılan dönemlere ilişkin tazminat istemine ilişkindir.
    Dosyanın incelenmesinde: davacının 01/03/1998 ve 06/09/1996 tarihleri arasında ... ... köyünde 8 yıl 6 ay koruculuk yaptığı, sonrasında koruculuğa ihtiyaç kalmadığı bildirimi üzerine 06/09/1996 tarihli istifa dilekçesini sunarak koruculuktan ayrıldığı anlaşılmaktadır.
    442 sayılı Köy Kanunu’nda Geçici köy koruculuğuna ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Adı geçen Kanun’a 5673 sayılı Kanun’la yapılan eklemeler ile geçici köy koruculuğu hakkında ayrıntılı ve kapsamlı ilke ve esaslar belirlenmiştir. 5673 sayılı Kanun ile 442 sayılı Köy Kanunu’na eklenen ek 16 ncı maddede aylık bağlama ve kesme ile ek 17 nci maddede tazminat ve ölüm yardımı ödenmesi konuları düzenlenmiştir. 442 sayılı Kanun’un ek 17 nci maddesinin ikinci fıkrasında, 55 yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına, hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödeneceği hüküm altına alınmıştır. 442 sayılı Kanun’a, 04/07/2012 tarihli ve 6353 sayılı Kanun’un 67 nci maddesi ile eklenen Geçici 2. Maddenin birinci fıkrasında, bu maddeyi düzenleyen Kanun ile ek 16 ncı maddede yapılan değişiklik sonucu anılan madde kapsamına girenlerden müracaat edenlerin, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren anılan madde hükümlerinden yararlandırılacağı, ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için herhangi bir ödeme yapılmayacağı, ikinci fıkrasında ise, 27/05/2007 tarihli ve 5673 sayılı Köy Kanunu’nda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce geçici köy koruculuğu yapanlardan ek 16 ncı ve ek 17 nci maddelerde yer alan şartları taşıyanlara yazılı müracaatları üzerine bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren bu madde hükümlerinin uygulanacağı, ancak geçmiş süreler için herhangi bir ödeme yapılmayacağı, hüküm altına alınmıştır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde; “b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” idari dava türleri arasında sayılmıştır. Buna göre, idari işlemlerin bir sonucu olarak doğduğu iddia olunan zararların tazmini istemiyle açılan davanın görüm ve çözüm yeri idari yargı yerleridir.
    Davaya konu edilen olayda; kamu tüzel kişiliğini haiz olan davalıların, davacının tazminat istemini reddetmesi nedeniyle davacıyı zarara uğrattığı ileri sürülmektedir. Söz konusu işlemde kamu gücü kullanılmaktadır; bu idareler hukuki rejim anlamında kamu hukukuna tâbidirler. Böyle bir davanın ise idari yargıda görülmesi gerekmektedir. Bir mahkemenin görevli olup olmadığı hususu kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese de re’sen nazara alınır.
    Şu durumda; yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın yargı yolu caiz olmadığından usülden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 04/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi