Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1689
Karar No: 2020/4630
Karar Tarihi: 04.06.2020

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/1689 Esas 2020/4630 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, bir lokantada aşçı olarak çalıştığı sırada müşterinin kredi kartından para çekmiştir. Kartın şifresini müşterinin isteği üzerine öğrenmiştir. Müşterinin banka hesabında izinsiz şekilde toplam 950 TL para çekmiştir. Ancak dosyada çelişkili ifadeler olduğu için suçun kredi kartı mı yoksa bankamatik kartı mı olduğu ve hangi tarihlerde ne kadar para çekildiğinin tespiti gerekmektedir. Sanık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak kararda eksik inceleme yapıldığı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmadığı, lehe hükümlerin değerlendirilmediği ve suç adının yanlış yazıldığı belirtilmiştir. Bu nedenle karar bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri: TCK’nın 155/2, 62/1, 52/2-4 ve 51/1-3, 245/1, 5237 ve 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri, 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi, TCK'nın 43/1, 50 ve 52/4 maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2018/1689 E.  ,  2020/4630 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
    (değişen suç vasfına göre hizmet nedeniyle güveni
    kötüye kullanma)
    HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62/1, 52/2-4 ve 51/1-3 maddeleri
    uyarınca mahkumiyet

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, katılana ait lokantada aşçı olarak çalıştığı, katılana ait kredi kartından zaman zaman katılanın isteği üzerine para çekmesi nedeniyle söz konusu kartın şifresini bildiği, farklı tarihlerde katılanın bilgisi ve rızası dışında ele geçirdiği katılana ait kredi kartından toplam 950 TL çekerek haksız yarar sağladığı, bu suretle sanığın banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Katılanın kolluktaki ifadesinde; 16/03/2014 tarihinde sanıkla çalışmayı bıraktıklarını, 26/03/2014 tarihinde kendisine ait parakartın yerinde olmadığını farkettiklerini, bunun üzerine 28/03/2014 tarihinde kartı iptal ettirmek için bankaya gittiğinde 27/03/2014 tarihinde karttan 150 TL tutarında para çekildiğini öğrendiğini, sanığın kartın şifresini bildiğini, karttan 27/03/2014 tarihinde para çektiğini itiraf ettiğini, karttan 3-4 kez farklı meblağlarda toplam 700 TL para çekildiğini tespit ettiklerini beyan ettiği halde, 10/06/2014 tarihli savcılık ifadesinde kendisine ait bankamatik kartından toplam 950 TL çekildiğine yönelik beyanda bulunması, mahkemedeki beyanında ise; sanığı işten çıkardıktan sonra kredi kartının sanığın cebinde kaldığını ve işten çıktıktan sonra sanığın karttan para çektiğini ifade etmesi, katılanın eşi olan tanık ..."nın alınan ifadesinde; suça konu kartı para çekmesi için sanığa verdiğini, akabinde sanıktan kartı aldıktan sonra kasada sakladığını, daha sonra paraya ihtiyacı olduğunda kartı eşine verdiğinde eşinin hesapta para olmadığını söylediğini beyan etmesi, sanığın ise savunmasında, katılanın ve eşi olan tanık ...’nın bilgisi ve rızası dahilinde kendi ihtiyacı için söz konusu karttan iki kez toplam 250 TL para çektiğini ve bu parayı daha sonra kendilerine ödediğini belirterek ödeme yaptığına ilişkin belge fotokopisi sunması karşısında, gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu kartın kredi kartı mı yoksa bankamatik kartı mı olduğunun araştırılarak, bankamatik kartı olduğunun anlaşılması halinde belirtilen tarihlerdeki banka hesap hareketlerine ilişkin kayıtların getirtilerek suça konu para çekim işlemlerinin yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi, katılanın ve tanık ...’nın yeniden ifadeleri alınarak söz konusu kartın ne suretle sanıkta kaldığı, sanığın ne zaman ve hangi nedenle işten çıkarıldığı ve karttan bilgi ve rızaları dışında çekilen paranın miktarı hususlarına ilişkin olarak alınan beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi, sanığın sunduğu belgede imzası olup şahit ve parayı alan olarak isimleri yazılı kişiler araştırılarak, tespit edilmeleri halinde olaya ilişkin tanık sıfatıyla ifadelerinin alınması, sanığa isnat edilen eylemin sübutu halinde TCK’nın 245/1 maddesinde düzenlenen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun oluşacağı da dikkate alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve sanığın katılanın rızası dışında para çektiğini kabul ettiği şeklinde dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
    Kabule göre de;
    a- Sanığa yüklenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    b- Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı üzerine atılı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    c-Sanığın 05/03/2015 tarihli celsede, lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunduğu halde, sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCKnın 50.maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesi ve hükmedilen adli para cezasının TCK’nın 52/4 maddesi uyarınca taksitlendirilmesi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
    d- Sanık hakkında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulduğu halde, gerekçeli karar başlığında suç adının Banka veya Kredi Kartının İzinsiz Kullanılması Suretiyle Yarar Sağlama olarak gösterilmesi,
    Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi