
Esas No: 2022/191
Karar No: 2022/234
Karar Tarihi: 09.02.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/191 Esas 2022/234 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/191
KARAR NO : 2022/234
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.12.2021 (Talep) - 13.12.2021 (Ara Karar)
NUMARASI : 2019/545 Esas
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 09/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/545 Esas sayılı dosyasından verilen 13/12/2021 tarihli ara kararının incelenmesi tamamlanmış olmakla, HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalıların müvekkili bankadan genel kredi sözleşmesine binaen kullanılan kredilerde asıl borçlu ve müşterek müteselsil kefiller olduğunu, daha önceki ihtiyati haciz taleplerinin mahkemece bilirkişiden ek rapor alınacağı gerekçesiyle reddedildiğini, dosyada alınan kök ve ek bilirkişi raporları ile İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2019/963 sayılı dosyasından 25.01.2019 takip tarihi itibariyle müvekkilinin davalı borçlulardan 3.453.633,52-TL, 05.02.2019 tarihi itibarı ile 2.287.576,46-TL, 16.12.2019 dava tarihi itibarı ile 3.016.649,96-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davanın sübut bulduğunu, davalıların raporlara karşı itirazlarının davayı uzatmaya yönelik olduğunu, davalı asıl borçlu ve davalı müteselsil kefillerin borçtan sorumlu olduklarını, alacaklarının yaklaşık ispatla tespit edildiğini belirterek, davalıların mal kaçırma riskine binaen 3.016.649,96-TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEMENİN "İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN REDDİ" ARA KARARI:
Mahkemece, "...Mahkemenin 22/10/2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişiye tevdi ile 1.510.000,00-TL'nin 21/12/2018 tarihi itibariyle bankanın mahsup ettiği borç kalemleri ve tutarları dikkate alınarak davalıların borcundan mahsup edilmesi durumunda davalıların sorumlu olabileceği borcun hesaplanması konusunda ek rapor alınmasına karar verildiği, dosyanın ek rapor için bilirkişiye tevdi edildiği, ek raporun henüz düzenlenmediği, düzenlenecek ek rapora göre davacının davalılardan alacaklı olduğu miktarın değişebileceği, ayrıca 29/04/2021 tarihli ara kararla davalıların bir kısım tahsilatların mahsup edilmediğini savunduğu, itirazların değerlendirmeye muhtaç olduğu, bu aşamada ihtiyati haciz talebi yönünden yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, dosyanın davalıların sorumlu oldukları miktarın tespiti hususunda rapor düzenlenmesi için bilirkişi incelemesinde olduğu, alacağın varlığı yönünden yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmakla, İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, "...Davalılardan alacaklı oldukları yaklaşık ispatla tespit edilmiş olduğundan 3.016.649,96-TL'lik alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş ise de mahkemenin 29.04.2021 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz taleplerinin reddine, dosyanın bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verildiği, akabinde alınan ek rapora da davalılar tarafından itiraz edildiği ve dosyanın yeniden bilirkişiye gönderildiği, sonrasında alınan ek rapor doğrultusunda da alacaklı olduklarının yaklaşık ispat ile tespit edilmiş olduğu, bu nedenle 08.12.2021 tarihinde mahkemeden tekrar ihtiyati haciz talep ettikleri, ancak mahkeme kararında dosyanın ek rapor için bilirkişiye tevdii edildiği ve ek rapor düzenlenmeden karar verilemeyeceği, yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediği belirtilerek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, kararın hatalı olduğu, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, mahkeme ara kararında her ne kadar yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı belirtilmişse de mahkemenin mutlak ispat koşullarına göre değerlendirme yaparak talebi reddettiği, borçluların takibe yapılan itirazda da olduğu gibi kötü niyetli olarak bilirkişi raporlarına itiraz etmekte oldukları, borçluların mal kaçırma kastı bulunduğu, bu nedenle dosyadan tanzim edilen kök rapor ve ek rapor doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilmesinin müvekkilinin haklarının korunması bakımından önem arz ettiği, ek raporun beklenmesi halinin ancak nihai kararın verilmesine engel olması gerektiği, keza tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2019/963 sayılı dosyasından 25.01.2019 takip tarihi itibarıyla borçlulardan 3.453.633,52-TL, 05.02.2019 tarihi itibarı ile 2.287.576,46-TL, 16.12.2019 dava tarihi itibarı ile de 3.016.649,96-TL alacaklı olduklarının tespit edildiği, dosyada mevcut raporlarda görüleceği üzere davalarının sübut bulmuş olup davalıların raporlara karşı itirazlarının davayı uzatmaya yönelik olduğu, kök raporda açık olduğu üzere davalı asıl borçlu ve davalı müteselsil kefillerin borçtan sorumlu oldukları, ihtiyati haciz kararının verilmemesi halinde borçluların mal varlığındaki mevcudu eksilteceğinin açık olduğu" gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, genel kredi sözleşmesine dayalı banka alacağı için yapılan icra takibine itirazın iptali davası içinde ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçelerle ihtiyati haciz isteminin reddine dair 13.12.2021 tarihli ara kararı verildiği, bu ara kararına karşı davacı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyası içeriğinde davacı bankanın alacağının tespitine ilişkin kök ve ek raporlar alındığı, son alınan ek rapora davalıların hesaplarındaki 1.510.000-TL işçi alacağı ödemesinin banka tarafından alacağa istinaden hesaptan alındığı halde toplam tutardan düşülmediği gerekçesiyle, buna göre hesaplama yapılması gerektiği itirazında bulunulması üzerine mahkemece yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiş olduğu, davacı banka vekilinin ihtiyati haciz talebinin de mahkemece sözkonusu rapor sonucunun beklendiğinden bahisle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, İİK' nın 257/1.maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir.
Vadesi gelmemiş borç ise, yalnız borçlunun muayyen ikameti yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanıp yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa borçlu hakkında muaccel hale gelecektir.
İİK 258. maddeye göre alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller sunmaya mecburdur. Burada ihtiyati haciz talep edenin iddiasını, usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat etmesi beklenmemeli, yaklaşık ispat yeterli görülmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı bankanın sunduğu genel kredi sözleşmesine, ihtarnameye, icra takip dosyasına ve bunlara ilaveten mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı görülmekle, yerel mahkemece alacak miktarının tam olarak belirlenmesi için yeniden ek rapor tanzimi beklendiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddi isabetli olmamıştır. Kaldı ki, kabule göre de mahkemece davalılar tarafından bilirkişi raporuna karşı ileri sürülen itirazda belirtilen mahsuba konu miktar dışında kalan alacak bakımından da ihtiyati haciz talebinin kısmen kabul edilmemiş olması yerinde değildir.
UYAP kayıtlarının incelenmesinde; 21.01.2022 tarihli ek bilirkişi raporunun istinaf aşamasında dava dosyasına sunulmuş olduğu görülmekle, incelenmesinde; davalı ... Şti. hesabından 1.510.000-TL' lik (işçi alacağı ödemesi) miktarın banka tarafından genel kredi sözleşmesine dayalı alacağına mahsup işlemine konu edilmiş olduğunun belirtilmiş olduğu, dosyanın kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davalı şirketlerle ilgili konkordato davalarından ve geçici mühlet içinde olmalarından dolayı bankaca bir süre işlem yapılamamış olduğu, konkordato talebinin reddi kararından sonra 05.02.2019'da banka tarafından mahsup işleminin yapıldığının görüldüğü, son ek bilirkişi raporunda da bu mahsup işlemi dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre; 25.01.2019 takip tarihi itibariyle; 2.201.372.36-TL asıl alacak, 31.919.,91-TL işlemiş tem. faizi, 1.596.00-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere, toplam: 2.234.888.27-TL kredi alacağına ulaşıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinafının kısmen kabulü ile, eldeki son mevcut verilere göre HMK 353/1-b-2. madde uyarınca ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar verilerek, 2.234.888.27-TL üzerinden %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesine dair Dairemizce yeniden hüküm edilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/545 Esas sayılı dosyasından verilen 13/12/2021 tarihli ara kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
"a-)Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin İİK'nun 257. maddesi gereğince KISMEN KABULÜ ile dosyanın mevcut kapsamı itibariyle tespit edilen 2.234.888.27 TL toplam alacak yönünden davalıların mal varlıkları üzerine takdiren alacak miktarının %15' i olan 335.233,24 TL tutarında nakit veya bir banka (kesin) teminat mektubunun ilk derece mahkemesi veznesine yatırılması veya sunulması karşılığında İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
b-)Teminat alınması ve devamındaki işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
c-)Harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
d-)Talep derdest dosya içerisinde yapıldığından davacı lehine ayrıca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına", ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf başvurusu sırasında davacıdan alınan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 38,50 TL elektronik tebligat ücretinden oluşan toplam 200,60 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, teminat, infaz ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK'nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09/02/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
