9. Hukuk Dairesi 2011/285 E. , 2013/9915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı ve karşı davalı, ihbar tazminatı alacağının ödetilmesine, davalı ve karşı davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı ile fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, asıl davayı reddetmiş, karşı davayı kısmen hüküm altın almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve karşı davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacının İsteminin Özeti:
Davacı-Karşı Davalı Şirket vekili dava dilekçesinde özetle; davalı işçinin 07.08.2006-16.01.2008 tarihleri arasında çalıştığını, giydirilmiş ücretinin 585,00.-TL olduğunu, 16.01.2008 tarihinde iş sözleşmesini feshettiğini şifaen bildirerek daha sonraki günlerde işe gelmediğini, bu konuda tutanaklar tanzim edildiğini, 22.01.2008 tarihinde bildirim süresine uymaması nedeniyle ihtarname çekildiğini, davalının olumsuz cevap verdiğini ileri sürerek 546 TL. ihbar tazminatının davalı-karşı davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili birleşen davaya cevaplarında özetle; asgarî ücretteki artışın bordrolara ve primlere yansıtıldığını. Ocak ayından fazla mesai ve diğer menfaatlerle birlikte 16 günlük ücret tutarının brüt 409,38.-TL olduğunu, iş sözleşmesini haklı bir nedene dayanmadan işçinin feshettiğini, mesai saatlerinin hafta içinde 06.00-09.30; 11.30-17.00; Cumartesi 06.00-09.00; 11.30-14.30 arasında düzenlendiğini, 2 saat serbest olduğunu, son sevkiyattan sonra işyerine dönülmediğini, fazla çalışma söz konusu olduğunda ek kazançların bordrolara yansıtılıp ödendiğini, işçiye karşı açılan ihbar tazminatı talepli dava nedeniyle davacının bu haksız iddiaları ileri sürdüğünü savunarak birleşen davanın reddini talep etmiştir.
B) Davalının Cevabının ve Birleşen Davanın Özeti;
Davacı işçi vekili, davacının şirkette 07.08.2006-16.01.2008 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını, şirket müdüründen bir gün izin istediğinde "sorunlu şoför istemiyorum, muhasebeye git, çıkışını al" dendiğini, fakat ödeme yapılmadığını, sözleşmenin işverence ihbarsız feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Ayrıca ... 2. İş Mahkemesi"nde ikame ettiği birleştirilen dava dosyasında, bunlara ek olarak, net 550,00.-TL ücretle çalıştığını, sigorta primlerinin düşük ücret üzerinden ödendiğini, 15 günlük 2008/Ocak ücretini alamadığını, Cumartesi 14.30"a kadar olmak üzere hafta içi 06.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, alacaklarıyla ilgili olarak idarî müracaatta bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret ve fazla çalışma ücretinin tahsilini talep etmiştir.
Davacı işverenin açtığı dava ile davalı işçinin açtığı davalar birleştirilmiştir.
C) Mahkeme Kararlarının Özetleri;
a- Mahkemece davacı- birleşen dosyanın davalısı Şirket vekilinin katıldığı, davalı-birleşen davanın davacısı işçi vekilinin katılmadığı duruşmanın 25.10.2010 tarihli oturumunda;
-Birleşen davanın takip edilmediğinden HUMK. nun 409. maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına,
- Şirketin davasının REDDİNE, karar verilmiştir.
b- Davalı-birleşen davanın davalısı işçi vekilinin 25.10.2010 tarihli yenileme talebi üzerine dava aynı esas üzerinden ele alınmış, 25.10.2010 tarihli yenileme tensibi ile davanın kaldığı yerden devamına, duruşmanın 04.11.2010 tarihine bırakılmasına karar verilmiş,
Duruşmanın 03.11.2010 tarihli oturumunda ise birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece bu kararlardan sonra aynı esas ve aynı karar numarası ile dava ve birleşen dava açısından iki ayrı gerekçeli karar yazılmıştır.
E) Temyiz ;
Kararları davacı-birleşen davanın davalısı şirket vekili temyiz etmiştir.
F) Gerekçe;
Öncelikle davaların birleştirilmesi halinde her iki dava açısından birlikte yargılama yapılmakta ise de, her iki dava birbirinden bağımsız olduğundan Mahkemece “ davalı-birleşen davanın davacısı işçi vekilinin katılmadığı duruşmanın 25.10.2010 tarihli oturumunda birleşen davanın takip edilmediğinden HUMK. nun 409. maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına” karar verilmesi doğru olmakla birlikte, işlemden kaldırılan birleşen davanın 3 ay içerisinde yenilenme imkanı olduğundan tefrik edilmeyen asıl dava hakkında karar verilerek esasın bu şekilde kapatılması hatalıdır.
Birleşmekle birlikte her iki dava birbirinden bağımsız olduğundan Mahkemece, ancak birleşen dava tefrik edilerek asıl dava hakkında ayrıca karar verilebilir.
Diğer taraftan Şirketin davasının REDDİNE karar verilmekle dava esastan sonuçlandığı halde Mahkemece birleşen davanın “ yenileme “ talebi üzerine tekrar kaldığı yerden aynı esas üzerinden devamına karar verilmesi ve yargılamaya devam edilerek, 04.11.2010 tarihli oturumda birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve her iki dava hakkında aynı esas ve karar numarası altında farklı tarihli iki ayrı gerekçeli karar oluşturulması usul ve yasaya aykırıdır.
G) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.