Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/33221
Karar No: 2013/9863
Karar Tarihi: 25.03.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/33221 Esas 2013/9863 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2012/33221 E.  ,  2013/9863 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın davalı şirket yönünden husumetten reddine, davalı bakanlık yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacı işçinin ... Hastanesinin taşeronlarında kan alma, test yapma gibi işlerde çalıştığını bu işlerin taşerona verilemeyeceğini davacının Bakanlık işçisi sayılmasını benzer şekilde çalışanların açtıkları davanın kabul edildiğini, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacının davalı ...’na ait işyerine işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı Bakanlık vekili, husumet itirazında bulunurken, diğer davalı şirket ise ihale bitimi nedeni ile iş sözleşmesinin feshedildiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda emsal kararda dikkate alınarak, davacının laboratuar teknisyeni olduğu ve tahlil işi kapsamında çalıştığı, bu kapsamdaki çalışmanın hastalıkların teşhisi ve tedavisini yapan sağlık kurullarının asli işler arasında yer aldığı daha önce açılan dava dosyalarında açıkça belirtiliği ve tartışıldığı, davacının sonradan ihale alan firma nezdinde işe alınmasına rağmen davalılar arasında muvazaa olduğu kabul edilerek bakanlık işçisi sayılması gerektiği, davacının yaptığı iş sağlık işinin bir parçası olup asli işin alt işverenlere verilemeyeceği, bu nedenle davalı bakanlığın davacının asli işvereni ve davacının da bakanlığın işçisi olduğu, geçerli feshin kanıtlanamadığı, bu kapsamda alt işverenlere karşı açılan davanın reddi bakanlığa karşı açılan davanın kabulü gerektiği gerekçesi ile davanın davalı şirket yönünden husumetten reddine, davalı bakanlık yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar davalı bakanlık vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” Keza aynı maddenin 7. fıkrasına göre, “Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.”
    Asıl alt işveren ilişkisinde ilişkinin muvazaalı veya yasadaki unsurları taşıyıp taşımadığının belirlenmesinde,
    Biri asıl diğer hukuksal ve ekonomik bağımsızlık ile ayrı bir iş organizasyonuna sahip iki ayrı işverenin bulunup bulunmadığı,
    Alt işveren işçilerinin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılıp çalıştırılmadıkları,
    Alt işverene verilen işin, işyerinde asıl işveren tarafından yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin yardımcı işlerinden olup olmadığı, Alt işverene verilen işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığı;
    Alt işverenin daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kişi olup olmadığı;
    Alt işverenin işe uygun yeterli ekipman ile tecrübeye sahip olup olmadığı;
    İstihdam edeceği işçilerin niteliklerinin yapılacak işe uygun olup olmadığı;
    Alt işverene verilen işte asıl işveren adına koordinasyon ve denetimle görevlendirilenlerden başka asıl işverenin işçisinin çalışıp çalışmadığı;
    Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin iş hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlayıp amaçlamadığı;
    Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan bireysel veya kolektif haklarını kısıtlamaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik yapılıp yapılmadığının araştırılması ve irdelenmesi gerekir. Alt işveren işçilerinin bir kısmının, üstlenilen hizmet dışında asıl veya yardımcı başka işte çalıştırılmaları, asıl-alt işveren arasındaki sözleşmeyi muvazaalı hale getirmez. Sadece başka işte çalıştırılan işçi açısında asıl alt işveren ilişkisinin unsurlarının bulmadığı kabul edilmelidir.
    Bir alt işveren, bir asıl işverenden sözleşme ile üstlendiği mal veya hizmet üretimi için belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip değilse, kısaca üretim ya da hizmet sunumuna ilişkin ekonomik faaliyetin bağımsız yönetimini üstlenmemişse asıl işveren alt işveren ilişkisinden çok olayda, asıl işverene işçi temini söz konusu olacaktır.
    Alt işveren işçilerinin bir kısmının, üstlenilen hizmet dışında asıl veya yardımcı başka işte çalıştırılmaları, asıl-alt işveren arasındaki sözleşmeyi muvazaalı hale getirmez. Sadece başka işte çalıştırılan işçi açısında asıl alt işveren ilişkisinin unsurlarının bulmadığı kabul edilmelidir.
    Dosya içeriğine göre davacının davalının asıl işi kapsamında çalıştırıldığı, uzmanlık gerektirmediği için davacının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6-7 maddeleri kapsamında başlangıçtan itibaren davalı bakanlığın işçisi sayılması isabetlidir.
    Ancak davacının SSK sicil kaydına göre 31.12.2011 tarihli işten ayrılma tarihinden sonra yeni ihaleyi alan taşeron şirket işçisi olarak 02.01.2012 tarihinde işe başladığı belirtilmektedir. Davacı taşeron şirketler değişmesine rağmen, aynı işte ve işyerinde çalışıyor ve fesih konusunda irade açıklaması yok ise devir nedeni ile iş sözleşmesinin devam ettiği kabul edilmelidir. 02.01.2012 tarihinde işe giriş kaydı yapılan işverenin yeni ihaleyi alan işveren olup olmadığı, iş sözleşmesinin devam edip etmediği araştırılmamıştır. Bu nedenle bu husus araştırılmalı, davacının feshin yapıldığı belirtilen 31.12.2011 tarihinden sonra aynı işte çalışması devam ediyorsa devir nedeni ile iş sözleşmesinin devam ettiği, fesih bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine, aksi halde ise şimdiki gibi karar verilmelidir. Eksik araştırmayla hüküm kurulması hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi