MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık (değişen suç vasfına göre
dolandırıcılık)
HÜKÜM : Sanıklar hakkında, ayrı ayrı;
TCK’nın 157/1, 52/2, 63 ve 53.maddeleri uyarınca
mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’un yokluğunda verilen hükmün sanığa 14/10/2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair kendi beyanı dışında herhangi bir belgeye rastlanmadığı gibi gerekçeli kararın adı geçen sanığa 01/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, sanık ...’un temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanıkların, katılanı telefonla arayıp kendilerini emniyet mensubu olarak tanıtarak katılanın kimliğinin terör örgütlerinin eline geçtiği, adına çok sayıda hat alındığı ve bankalardan kredi çekildiği konusunda katılanı aldatıp üç farklı telefon numarasına kontör göndermesini ve PTT şubesinden temyiz dışı sanık ... adına 7.060 TL, sanık ... adına 17.000 TL ve temyiz dışı sanık ... adına ise 7.200 TL havale etmesini sağlayarak haksız menfaat elde ettikleri, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Sanıkların, kendilerini kamu görevlisi olarak tanıttıklarının iddia edilmesi karşısında, sanıklara isnat edilen eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.