Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili, 26.02.2007 tarihinde genel haciz yoluyla 30.000,00 TL. alacağın tahsili için takip yapmıştır. Borçlu tarafından, Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/125 esas sayılı dosyası ile İİK. nun 72/3. maddesi koşullarında açılan menfi tespit davasında 09.04.2007 tarihinde 12.000,00 TL teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Kural olarak, borçlu tarafından İİK’ nun 72/3. madde koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlu, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak, icra müdürlüğüne talep anına kadar ferileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılayan teminat mektubu vermesi halinde alacaklı tarafından takibe devam edilemez.
Somut olayda borçlunun mahkemece belirlenen 12.000,00 TL. teminatı yatırdıktan sonra, icra müdürlüğüne 24.07.2007 tarihinde dosya alacağının tamamını karşılar miktarda 37.000,00 TL lik teminat mektubu verdiği anlaşılmıştır. Buna göre, anılan teminat mektubu, menfi tesbit davasında verilen ihtiyati tedbir kararının teminatı olarak değil, dosya alacağının temini için verilmiştir. Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.2009 tarihli yazısı ile menfi tesbit davasının 2007/125 esas, 2009/367 karar sayılı ve 15.12.2009 tarihli kararla açılmamış sayılmasına ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verildiği bildirildiğine göre, alacaklının takibe devam etmesinde ve dosya alacağını teminen  sunulan 37.000,00 TL lik teminat mektubunun paraya çevrilmesini ya da dosya alacağı için haczini istemesinde yasaya aykırılık yoktur. 
O halde mahkemece şikayetin reddi yerine, yazılı gerekçe ile kabulü ile haciz işleminin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23/11/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.