
Esas No: 2016/7461
Karar No: 2021/2517
Karar Tarihi: 24.05.2021
Danıştay 10. Daire 2016/7461 Esas 2021/2517 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/7461
Karar No : 2021/2517
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / … (Mülga … Bakanlığı)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu hükümleri uyarınca 1998 yılında sulu arazi olarak tescili yapılan Şanlıurfa ili, Ceylanpınar ilçesi, … köyü mevkiinde bulunan … ada, … parsel sayılı arazi için 1998 yılında yapılan tespitin iptali ile anılan arazinin kuru vasıflı arazi olduğu ileri sürülerek, 5.000,00 TL tutarındaki fazladan yapıldığı öne sürülen ödemenin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın Danıştay Sekizinci Dairesinin 08/06/2010 tarih ve E:2010/2834, K:2010/3292 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozmaya uyularak verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; söz konusu alanda sulama projesi yapılıp yapılmadığı, yapılıp sonra mı vazgeçildiği ve projenin ne zaman iptal edildiğinin araştırılması maksadı ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile (tasfiye halindeki) Ceylanpınar İkicırcıp Sulama Birliği Başkanlığından 11/12/2012 ve 17/12/2013 tarihli ara kararları ile istenilmesine karşın davacıya tahsis edilen arazinin de bulunduğu alanda sulama projesi yapıldığına veya DSİ tarafından açılıp işletilen su kuyuları bulunduğuna dair herhangi bir evrakın dosyaya sunulamadığı, bu durumda davacı adına 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu hükümleri uyarınca Şanlıurfa ili, Ceylanpınar ilçesi, … köyü mevkiinde bulunan … ada, … no'lu parselin sulu arazi olarak tescilini gerektiren somut delillerin dosyaya sunulamadığı görüldüğünden söz konusu araziye yönelik olarak davalı idarece 1998 yılında yapılan tespitte hukuka uyarlık bulunmadığı, 11/12/2012 tarihli ara kararı ile uyuşmazlık konusu tarlanın sulu vasıflı olarak tescili nedeniyle davacı adına düzenlenen 10 adet vadeli senet ve ödeme cetveli/taahhütnamenin istenilmesi ve davacının söz konusu tescile esas olmak üzere arazinin sulu vasıflı olması nedeniyle ne kadarlık bir ödeme yaptığının, ayrıca aynı arazi kuru vasıflı olarak tescil edilmiş olsaydı davacı tarafından ne kadarlık bir ödemenin yapılmış olması gerektiğinin sorulması üzerine Şanlıurfa Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünce dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının vade günü gelen borçlarını ilgili Ziraat Bankası Şubesine ödemesi üzerine senetlerinin tarafına iade edilmesi ve son ödemenin 2012 yılında yapılmış olması karşısında tescile esas arazinin sulu vasıfta olması nedeniyle davacı tarafından taahhüt edilen toplam 7.560,74 TL tutarındaki borcun tamamının ödendiği, arazinin kuru vasıflı olarak tescil edilmiş olması halinde davacının borçlandırılacağı tutarın ise 2.428,20 TL olduğu görüldüğünden, davacının davalı idarece yapılan hatalı tespit ve tahsis işlemleri nedeniyle fazladan ödediği 5.132,54 TL'nin istemle bağlı kalınarak 5.000,00 TL'lik kısmının idareye başvuru tarihi olan 31/12/2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte hesaplanarak davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, tazmin talebinin kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından; süre yönünden davanın reddi gerektiği, tespit niteliğinde dava açılamayacağı, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlemin dava konusu yapılmadığı, 3083 sayılı Kanun kapsamında toplulaştırma çalışmaları yapılan bölgede Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan ve uygulanan sulama projesi içerisinde kalan yerlerin sulu olarak değerlendirilip işlem gördüğü, dava konusu parselin de toplulaştırma projesi içerisinde kaldığı belirtilerek temyiz isteminin kabulü gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali, tazmin talebinin kabulü yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
