10. Hukuk Dairesi 2015/11884 E. , 2015/17179 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, yersiz ödemelerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatları avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
06.06.2010 tarihinde vefat eden eşinin 01.03.1988-31.12.1990 ve 01.05.2008-06.06.2010 tarihleri arasında geçen 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresi ile birlikte 337 günlük 506 sayılı Yasa kapsamındaki süresi birleştirilerek ve prim borçları da ödendikten sonra 2113 günden 13.12.2010 tarihli tahsis talebine istinaden 01.01.2011 tarihi itibari ile 5510 sayılı Yasa"nın 32"nci maddesi kapsamında ölüm aylığı bağlanan davalı hakkında Kurumca yapılan 17.08.2012 tarihli işlemle kurum cevabi müzekkeresi içeriğine göre ek 17 kodunun uyumsuzluğu nedeniyle hizmet güncellemesi sonrasında davacının murisinin ödemelerine göre 01.03.1988 tarihinde başlayan ilk dönem sigortalılığının 31.12.1990 tarihi yerine 30.11.1989 tarihinde sonlandırılması sonucunda aylık şartlarının kaybolduğu gerekçesi ile davalıya bağlanan ölüm aylıklarının iptali ile 01.01.2011-30.08.2012 tarihleri arasındaki ödemelerin yersiz ödeme olduğu gerekçesi ile iadesi amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen kararın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Eldeki davada, mahkemece öncelikle davalının murisinin sigortalılığının iptal gerekçesi araştırılmalı ve davalı kurumun yasalarla uygun işlem tesis etme yükümlülüğü çerçevesinde hangi yasa kapsamında hangi nedene dayalı olarak, aylık bağlandığı esnada esas alınan sürelerden farklı sürelerle sigortalılığının kabul edildiği hususunda davalı kurumdan açık ve anlaşılır bir cevap alındıktan sonra, davalının aylık şartları irdelenmeli, bu yapılırken de dosya arasında mevcut hizmet döküm cetveline göre davalı murisinin ... sicil sayılı işyerinde geçen 1983 yılı ilk
dönemdeki 30 günlük sürenin kurumca 17.08.2012 tarihli işlemde dikkate alınıp alınmadığı hususu irdelenmeli ve sigortalılık dolayısıyla ölüm aylığı şartlarının kaybedilip kaybedilmediği hususu netlikle belirlendikten sonra bir karar verilmelidir.
Diğer taraftan, mahkemece yapılacak araştırma sonucunda ölüm aylığı koşullarının oluşmadığı anlaşılırsa, 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kuralın yer almaması nedeniyle süren uyuşmazlıklara uygulanması gereken ve Borçlar Kanununa göre özel yasa niteliğinde olan 5510 sayılı Yasanın 96. Maddesinin “b” fıkrasındaki “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;...b)Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise, bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır…” hükmü uygulanmak suretiyle,ayrıca davalının süresinde ve usulünce ileri sürülmüş bir zamanaşımı definin bulunmadığı da dikkate alınarak, denetime elverişli şekilde aldırılacak bir bilirkişi raporu sonrasında belirlenmesi yerine, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda araştırma ve değerlendirme yapmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19.10.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.