Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2017/3871
Karar No: 2021/2775
Karar Tarihi: 25.05.2021

Danıştay 4. Daire 2017/3871 Esas 2021/2775 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/3871
Karar No : 2021/2775

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Tıbbi Malzeme ve Medikal Ürünleri Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden 2012/1 ila 12 dönemlerine ilişkin olarak resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya fatura düzenleyen Şişli Vergi Dairesi mükellefi ... Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. ile ilgili tespitler davacıya düzenlediği faturaların sahte olduğunu ortaya koyabilecek yeterlikte bulunmadığından, vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonuçlarına varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya fatura düzenleyen Şişli Vergi Dairesi mükellefi, ... Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun incelenmesinden; özel sağlık kurumları tarafından poliklinik ve yatılı olmayan tıp merkezlerinde sağlanan uzman hekimlik ile ilgili uygulama faaliyetleri ile iştigal etmek üzere 02/05/2005 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, kuruluş aşamasında ... ve ... isimli iki ortaktan oluştuğu, ...'nin 06/10/2005 tarihinde hisselerini ...'e devrettiği, ...'nın 31/07/2009 tarihinde hisselerini ...'a devrettiği, 10/05/2005 tarihinde iş yeri adresinde yapılan yoklamada iş yerinin kapalı olduğu ve yoklama yapılamadığı, 03/06/2005 tarihinde iş yeri adresinde yapılan yoklamada iş yerini büro olarak kiraladığı, iş yerinde demirbaş olarak 1 banko, 15 koltuk ve 6 sedye bulunduğu, 12/09/2013 tarihli defter belge isteme yazısının iş yeri adresine gönderildiği, mükellef kurumun adresten taşınmış olduğu tespit edildiğinden tebliğ yapılamadığı, 27/09/2013 tarihli defter belge isteme yazısının mükellef kurum müdürünün adresine gönderildiği, adreste bulunamadığından tebliğ edilemediği, 24/10/2014 tarihli defter belge isteme yazısının diğer müdürün adresine gönderildiği, adresi terk ettiği tespit edildiğinden tebliğ yapılamadığı, 2009,2010,2011 ve 2012 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi beyanlarını verdiği, 2009 yılı KDV beyanının 4.293.716,47 TL olduğu, 2010 yılı KDV beyanının 5.638.274,86 TL olduğu, 2011 yılı KDV beyanının 5.149.132,35 TL olduğu, 2012 yılı KDV beyanının 3.339.269,18 olduğu, 2013 yılı KDV beyanının 2.206.928,74 TL olduğu, 2009 yılı Bs bildiriminin 1.854.833,00 TL olduğu, buna karşılık karşı Ba'sının 3.363.389,00 olduğu, 2009 yışlı Ba bildiriminin 1.652.922,00 olduğu, buna karşılık karşı Bs'sinin 263.693,00 TL olduğu, 2010 yılı Bs bildiriminin 5.628.758,00 TL olduğu, buna karşılık karşı Ba'sının 4.825.075,00 TL olduğu, Ba bildiriminin 5.142.574,00 TL olduğu, buna karşılık karşı Bs'sinin 897.100,00 TL olduğu2011 yılı Bs bildiriminin 5.136.009,00 TL olduğu, buna karşılık karşı Ba bildiriminin 5.540.047,00 TL olduğu, Ba bildriminin 4.471.052,00 TL olduğu, buna karşılık karşı Bs'sinin 408.240,00 TL olduğu, mal ve hizmet alımında bulunduğunu beyan ettiği birçok mükellef hakkında sahte belge düzenleyicisi olduğuna dairr tespitlerin olduğu, mükellef kurum adına yapılan incelemede adına herhangi bir demirbaş veya makine teçhizat ve motorlu aracın bulunmadığı, toplam 88.416,06 TL vergi borcunun olduğu, bu borcun toplam 2.923,16 TL'sinin ödendiği, muhtasar beyannamelerine göre 2009-2012 yılları arası çalışan işçisinin bulunmadığı, 2013/4-6 dönemlerinde 35 çalışanının bulunduğu, mükellef kurum adına Sosyal Güvenlik Kurumu'nda kayıtlı çalışan görünen 4 kişinin ifadesinin alındığı, bu şahısların ifadelerinde başka firmada çalıştıklarını, bu firmayı ve firma müdürünü tanımadıklarını belirttikleri hususlarının tespit edildiği görülmüştür.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, söz konusu şirketin kuruluşundan itibaren gerçek bir faaliyetinin bulunduğuna ilişkin bir emareye rastlanılmadığı, beyan ettiği matrahları elde edecek yeterli donanım ve kapasiteye sahip olmadığı, Ba Bs bildirimleri ile karşıt incelemelerdeki tutarlar karşılaştırıldığında aralarında büyük farklılıklar bulunduğu, alış faturalarını düzenleyen firmaların tamamına yakını hakkında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediğine ilişkin tespitler bulunduğu, dava konusu dönemde çalışan işçisinin bulunmadığı, gerçekte ticari bir faaliyet yapabilecek sermaye, işçi, makine ve teçhizat, şube, depo vb. varlıklara sahip olmaması hususlarından şirket tarafından davacıya düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Verilecek kararda vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanarak artırılan kısmı ve özel usulsüzlük cezası hakkında değerlendirme yapılacağı tabidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 25/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi