
Esas No: 2019/8633
Karar No: 2021/2647
Karar Tarihi: 25.05.2021
Danıştay 8. Daire 2019/8633 Esas 2021/2647 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/8633
Karar No : 2021/2647
DAVACI : … Maden İşletmeciliği ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde 13/04/2017 tarihinde yayınlanan IV. (b) grubu madenlere yönelik 2016 yılı ocak başı satış fiyatının belirlenmesi için oluşturulan komisyon raporunun iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Ülke geneli için belirlenen emsal ocak başı satış fiyatının sınırlı sayıda maden sahası incelenerek, işletme farklılıkları dikkate alınmadan belirlendiği, hesaplanan ocak başı satış fiyatlarında bölgelere göre bir ayrım yapılmadığı, tüvenan madenin herhangi bir zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan veya bir prosesten geçirildikten sonra satış fiyatının oluştuğu durumlarda, madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderlerin çıkarılması suretiyle oluşması gereken ocak başı satış fiyatının, bu giderler hiç yapılmamış gibi belirlendiği, dava konusu işlemde hiçbir somut kritere yer verilmediği, dava konusu işlemle kabul edilen komisyon raporunda belirtilen fiyatlar baz alınmak suretiyle, gerçek satış fiyatının çok üstünde satış fiyatı ve gerçek giderlerinden daha düşük giderler esas alınmak suretiyle bildirimde bulunmak zorunda kaldığından zarara uğradığı ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI :
3213 sayılı Maden Kanunu ve Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nde, üretilen madenin emsallerinin altında düşük fiyattan satılmasından kaynaklanabilecek Devlet hakkı kaybını önlemek amacıyla emsal fiyat uygulamasının düzenlendiği, bu kapsamda kararlaştırılan 2016 yılı kömür madeni emsal fiyatının hukuka uygun olarak tespit ve ilan edildiği belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde 13/04/2017 tarihinde yayınlanan IV. (b) grubu madenlere yönelik 2016 yılı ocak başı satış fiyatının belirlenmesi için oluşturulan komisyon raporunun iptali istemiyle açılmıştır.
Maden Kanunu'nun, Devlet hakkı başlıklı 14'üncü maddesinde, Devlet hakkının, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınacağı; üretilen madenin hammadde olarak kullanılması veya satılması hâlinde, aynı pazar ortamında madenin işletmelerdeki tüvenan olarak ocak başı satışında uygulanan fiyatın, ocak başı satış fiyatı olacağı; madenlerden alınan Devlet hakkına esas olan emsal ocak başı satış fiyatının, bölgeler de dikkate alınarak her madene ait ayrı ayrı ve uygulandığı yıl için belirlenerek Genel Müdürlükçe ilan edileceği; ruhsat sahipleri tarafından Devlet haklarının beyanında kullanılan ocak başı satış fiyatının, Genel Müdürlükçe ilan edilen ocak başı satış fiyatından daha düşük olamayacağı; bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri uyarınca, Devlet hakkına ilişkin olarak ortaya çıkabilecek aksaklıkları ve tutarsızlıkları önlemek, beyanlar arasında birliği sağlayarak Devlet hakkı kayıplarının önüne geçmek amacıyla davalı idarenin dayanaklarını ortaya koymak suretiyle asgari emsal fiyat tespiti yapma konusunda yetkili olduğu tartışmasızdır.
Buna göre, dava konusu Komisyon Raporu oluşturulurken, tesis maliyetleri ile sektör temsilcisi kurum ve kuruluşlardan elde edilen kalori ve fiyat değerlerinin dikkate alındığı; yerli kömürün değerlendirilmesi ve sektörün desteklenmesi için bir önceki yıl komisyon raporuna göre kömür satışından elde edilen gelir kalemleri aynı tutularak torbalama, paketleme ve kurutma işlemi için uygulanan indirim miktarlarının artırılarak Devlet hakkına esas gider kalemlerinde artış sağlandığı; bu belirlemeler çerçevesinde ocak başı satış fiyatının hesaplandığı; kömür için idareye verilecek işletme faaliyet raporlarının, kömürün niteliğine göre ayrı ayrı hazırlanması ve analiz raporlanın eklenmesinin öngörüldüğü; bu şekilde hesaplanacak ocak başı satış fiyatından yıkama, kurutma, torbalama ve paketleme işlemi için düşülecek tesis giderinin belirlendiği anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu Raporun, objektif kriterler esas alınarak mevzuata uygun bir şekilde düzenlendiği; davacı tarafından ileri sürülen iddia ve verilerin raporu sakatlayacak nitelikte bulunmadığı sonucuna varıldığından, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Dairemizin 09/11/2017 tarih ve E:2017/6826, K:2017/7838 sayılı davanın süre aşımı nedeniyle reddine yönelik kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 13/03/2019 tarih ve E:2018/686, K:2019/1082 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü.
703 sayılı K.H.K. ile 3213 sayılı Maden Kanunu'na eklenen Geçici 33. madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 766. maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hasım mevkiiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün hasım mevkiine alınmasına karar verildikten sonra dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Mülga Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde 13/04/2017 tarihinde yayınlanan IV. (b) grubu madenlere yönelik 2016 yılı ocak başı satış fiyatının belirlenmesi için oluşturulan komisyon raporunun iptali istemiyle açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
Devlet Hakkı, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 3. maddesinde, maden istihracı ile sağlanacak gelirden devlet payına düşen kısım olarak; 06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 4. maddesinin (j) bendinde de, maden istihracından sağlanan gelirden ve/veya üretim yapılmayan ruhsat sahalarından proje beyanı üzerinden alınan devlet payına düşen kısım olarak tanımlanmıştır.
3213 sayılı Maden Kanunu'nun "Madenler" başlıklı 2. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, "Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticari değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü
madde bu Kanuna göre madendir.
Madenler aşağıda sıralanan gruplara göre ruhsatlandırılır:
IV. Grup madenler
...
b) Turba, Linyit, Taşkömürü ...." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun "Devlet hakkı" başlıklı 14. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde de, "(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Devlet hakkı, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınır.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Üretilen madenin hammadde olarak kullanılması veya satılması halinde, aynı pazar ortamında madenin işletmelerdeki tüvenan olarak ocak başı satışında uygulanan fiyat, ocak başı satış fiyatıdır. Bu fiyat emsallerinden az olamaz. Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Tüvenan madenin, herhangi bir zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan veya bir prosesten geçirildikten sonra satış fiyatının oluştuğu durumlarda, ocak başı satış fiyatı, madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak oluşan fiyattır.
...
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Ruhsat sahibi tarafından beyan edilen ocak başı satış fiyatı Bakanlık tarafından denetlenir ve eksik beyanlar tamamlattırılır. ..." hükmüne yer verilmiştir.
06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Devlet hakkına ilişkin genel hükümler" başlıklı 86. maddesinde, "(1) Devlet hakkı, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınır.
(2) Üretilen madenin hammadde olarak kullanılması veya satılması halinde, aynı pazar ortamında madenin işletmelerdeki tüvenan olarak ocak başı satışında uygulanan fiyat, ocak başı satış fiyatıdır. Bu fiyat emsallerinden az olamaz. Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır.
(3) Tüvenan madenin, herhangi bir zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan veya bir prosesten geçirildikten sonra satış fiyatının oluştuğu durumlarda, ocak başı satış fiyatı, madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak oluşan fiyattır. Bu fiyat, işletme yöntemi, tenör/kalite, üretilen bölge, aynı pazar ortamı ve diğer özellikler göz önünde bulundurulduğunda benzer işletmelerdeki emsal fiyatlardan az olamaz. Benzer ürünün piyasada satış fiyatının oluşmaması durumunda, gerektiğinde piyasada fiyatı oluşan aynı veya benzer proses maliyeti olan tesisler emsal alınarak madenlerin ocak başı satış fiyatı belirlenir.
(4) Üretilen madenin ruhsat sahibine ait tesiste kullanılıyor olması halinde, aynı madenin piyasadaki ocak başı satış fiyatı emsallerinden az olamaz. Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır.
(5) Aynı tesiste birden çok aşamada piyasa satış fiyatı oluşan ürünleri üreten tesislerde ocak başı satış fiyatı, tesisteki üretim sürecinde piyasa satış fiyatı olan ilk ürünün fiyatından madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak hesaplanır.
(6) Devlet hakkı hesabında madenin tüvenan olarak satış fiyatının olması, emsal fiyatının tespitinde üçüncü fıkra hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez. Üçüncü fıkra uygulanarak tespit edilen tüvenan madenin ocak başı satış fiyatı, emsal fiyatından az olamaz..." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava Konusu İşlemin İncelenmesi:
Yukarıda yer verilen Yasa ve Yönetmelik hükümlerinden, ruhsat sahibi tarafından beyan edilen asgari ocak başı satış fiyatının Bakanlık tarafından denetlenebileceği ve bunun sonucunda eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde bunun tamamlattırılacağı açık olduğundan, devlet hakkına ilişkin olarak ortaya çıkabilecek aksaklıkları ve tutarsızlıkları önlemek, beyanlar arasında birliği sağlayarak devlet hakkı kayıplarının önüne geçmek amacıyla davalı idarenin dayanaklarını ortaya koymak suretiyle asgari emsal fiyat tespiti yapma konusunda yetkili olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Nitekim bu durum 6592 sayılı Kanun ile Maden Kanunu'nun 14. maddesinde yapılan değişiklikle, "Madenlerden alınan Devlet hakkına esas olan emsal ocak başı satış fiyatı, bölgeler de dikkate alınarak her madene ait ayrı ayrı ve uygulandığı yıl için belirlenerek Genel Müdürlükçe ilan edilir." denilmek suretiyle yasal temele de kavuşturulmuştur.
Dava konusu işlem ile 2016 yılı ocak başı satış fiyatının 2015 yılı ocak başı satış fiyatı ile aynı tespit edildiği, fiyat artışına dahi gidilmediği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davacı tarafından bölgesel farklılıklar ile kömür madeninin kullanım alanları dikkate alınmadan, 2016 yılı ocak başı satış fiyatının tespit edildiği iddia edilmektedir.
Davalı idarece farklı bölgelerde farklı kaolirifik değerde kömür istihracı olduğu göz önüne alınarak kömür madeninin kalorifik değeri esas alınmak suretiyle 2016 yılı ocak başı satış fiyatının tespit edildiği ve böylece kalori değeri baz alınarak bölgesel farklılıkların bertaraf edildiği anlaşıldığından davacının bu iddiasına da itibar edilmemiştir.
Ayrıca, dava konusu işlemde Kanun ve Yönetmelikte yer alan ilkeler uyarınca, kömür madeninin herhangi bir işleme tabi tutularak satışının oluşması durumunda yani zenginleştirme işlemine tabi tutularak satılması durumunda yıkama işlemi için 5 TL/ton, kurutma işlemi için 3 TL/ton, paketleme işlemi için ise 20 TL/ton maliyetin düşülmesi sonucu ocak başı satış fiyatının hesaplanacağı da belirtilmiştir.
Bu durumda, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın REDDİNE
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 25/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
