
Esas No: 2018/4565
Karar No: 2021/3277
Karar Tarihi: 25.05.2021
Danıştay 9. Daire 2018/4565 Esas 2021/3277 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/4565
Karar No : 2021/3277
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü
2- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım alış faturalarının sahte olduğundan bahisle 2010/Ağustos, Ekim-Aralık dönemlerine ilişkin olarak re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının mal aldığı mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarındaki tespitler bir bütün olarak ele alındığında, söz konusu mükelleflerin davacıya fatura düzenledikleri dönemde gerçek bir ticari faaliyetlerinin bulunmadığı, dolayısıyla davacıya düzenlenen katma değer vergisi iadesine esas faturaların gerçek bir mal hareketine dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna varıldığı, sahte faturalara konu katma değer vergisinin iadesi söz konusu olamayacağından, davacı adına re'sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, kesilen vergi ziyaı cezasına uygulanan tekerrür hükümlerinin dayanağı olarak, 23/07/2010 ve 20/02/2011 tarihlerinde davacıya tebliğ edilen tarhiyatların esas alındığının görüldüğü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339'uncu maddesine göre daha önce işlenmiş fiil nedeniyle kesilen cezanın tekerrüre esas alınabilmesi için ikinci fiil nedeniyle kesilen cezanın ilk cezanın kesinleşme tarihini izleyen yılın başından itibaren beş yıl içinde kesilmesi gerektiği bu durumda, 2010 yılına ilişkin dava konusu vergiler üzerinden kesilen vergi ziyaı cezası için 2010-2011 yıllarında tebliğ edilen ihbarnamelerin tekerrüre esas alınamayacağı gerekçesiyle, davanın üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden reddine, vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısmı yönünden kabulüne bu kısmının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
DAVALI İDARENİN İDDİALARI: Davacı adına kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri gereğince arttırılması gerektiği, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI: Kullanılan faturaların sahte olmadığı, gerçek bir alım satım faaliyetini temsil ettiği, ödemelerin banka kanalıyla yapıldığı, sahte fatura kullanma kastının bulunmadığı, re'sen tarh edilen katma değer vergisinde ve kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Davalı temyiz isteminin reddi , davacı temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, davalı tarafından dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının temyiz başvurusuna gelince;
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına, 2010/Ağustos, Ekim-Aralık dönemlerine ilişkin olarak re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden kısmen reddeden Vergi Mahkemesi kararının, redde ilişkin hüküm fıkrasının davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmaması nedeniyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından kesinleşen kısma yönelik olarak yapılan temyiz başvurusunun incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin REDDİNE, davacının temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3- Temyiz isteminde bulunan davacıdan …TL maktu harcın alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesi'ne gönderilmesine, 25/05/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
