17. Hukuk Dairesi 2013/6356 E. , 2014/8447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2009/422-2012/588
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.05.2014 Salı günü davacı vekili Av. A....B.. ile davalı vekili Av. S..G.. geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, daha önce meydana gelen kaza nedeniyle yolda duran davacı ve diğer yayalara çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek 50.000 TL. maddi, 50.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalıya ait aracın davacıya çarptığının ispat edilmediğini, kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,50.000 TL. maddi, 7.500 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağına göre davacı ve aynı yerde kaza yapan diğer araçların kaza tespit tutanakları düzenlendiği sırada davalının aracını kaydırarak polis aracına ve yol kenarında durmakta olan davacı ve jandarma erlerine çarpması sonucu yaralandıkları belirtilmiştir. Mahkemece ceza mahkemesi dosyasında davalının 8/8 oranında kusurlu olduğunu belirlendiği belirtilerek buna göre karar verilmiştir.
Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesine etkisi mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 53. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74) maddesinde düzenlenmiş olup, Hukuk Hâkimi Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. Borçlar Kanununun 53. maddesinde, “Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için Ceza Hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, Ceza Mahkemesinde verilen beraat kararı ile de mukayyet değildir. Bundan başka Ceza Mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi Hukuk Hâkimini takyit etmez.” Hükmü öngörülmüştür.Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır.Ceza Mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun Hukuk Mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Y.H.G.K. 11.10.1989 gün ve E.1989/11-373, K.472 sayılı ilamı). Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından Ceza Hâkiminin Hukuk Hâkiminden çok daha elverişli konumda bulunmasıdır. O halde bir Ceza Mahkemesinin uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki Hukuk Mahkemesinde de kesin delil oluşturacağı açıktır. Hukuk Genel Kurulu - 2008/4-564 E, 2008/536 K.
Dava konusu kaza nedeniyle Bolu 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nde davalı N.. K.. hakkında yapılan yargılamada davalının tam kusuru ile kazaya neden olduğu kabul edilerek karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine karar Yargıtay tarafından iki kez bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda zamanaşımının dolması nedeniyle ortadan kaldırma kararı verilmiş, karar Yargıtay 9 Ceza dairesi tarafından onanmıştır.Ceza mahkemesi dosyasının kapsamına göre alınan ifadeler, görgü tanıklarının beyanları ile olay tarihinde havanın yağışlı olduğu, yol zemininin kaygan olduğu ,olay yerinde davalıya ait aracın yaptığı kazadan önce 4 otomobil 1 kamyonun kaza yaptığı anlaşılmış, davalı ve vekili kazaların yolda bulunan çukur nedeniyle meydana geldiğini savunmuştur. Açıklanan nedenlerle ceza mahkemesi tarafından belirlenen kusur oranları hukuk mahkemesi hakimini bağlamayacağına göre mahkemece ceza mahkemesi dosyası, ifadeler davalının itirazları da dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişi heyetinden ayrıntılı gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.