
Esas No: 2021/38
Karar No: 2021/1049
Karar Tarihi: 26.05.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/38 Esas 2021/1049 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/38
Karar No : 2021/1049
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Odası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 11/11/2020 tarih ve E:2019/13599, K:2020/10712 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 01/03/2019 tarih ve 30701 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 11/11/2020 tarih ve E:2019/13599, K:2020/10712 sayılı kararıyla;
01/03/2019 tarih ve 30701 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 57. maddesine "Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinin eki “Deprem Etkisi Altında Binaların Tasarımı İçin Esaslar”ın 1.3'üncü maddesinde tanımlanan nitelikteki binaların deprem etkilerine karşı tasarımının, Bakanlıktan bu amaçla belge almış inşaat mühendislerinin gözetim ve kontrolünde yapılmış olması zorunludur." şeklinde 28. fıkranın eklendiği,
Davacı Odanın, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 57. maddesinde yapılan düzenlemeye karşı dava açma ehliyetinin bulunduğu,
Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği Eki Deprem Etkisi Altında Binaların Tasarımı İçin Esaslar'ın 1.3.2. maddesinde tasarım gözetimi ve kontrolü hizmetine tabi konular tek tek sayıldığından, davacının herhangi bir bina tanımlaması yapılmadığı iddiasının yerinde görülmediği,
Yine davacının, tasarım gözetmenliğinin unvan veya meslek olmadığı ve imar mevzuatında bulunmayan yeni bir meslek veya unvan ihdas edildiği iddiası incelendiğinde, tasarım gözetim ve kontrolü hizmetinin, fenni mesuliyet hizmetinden farklı olarak, proje aşamaları boyunca salt deprem etkisi altında yapılan hesap ve tasarımların uygunluğuna dair bir kontrolü içerdiği, özel uzmanlık gerektiren konularda projenin başlangıcından tamamlanmasına kadar ilgili tüm tasarım aşamalarında görev yapacak şekilde, ilgili alanda teorik ve mesleki bilgi ve deneyim sahibi inşaat mühendislerinden “tasarım gözetimi ve kontrolü” hizmeti alınmak zorunda olunduğu, bu tür hizmetleri yerine getireceklerin eğitim koşulları, mesleki yeterlilik ve deneyim konuları ve bunların belgelendirilmesi ile hizmetin yürütülmesine ilişkin usul ve esasların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirleneceği düzenlendiğinden anılan iddiaya itibar edilmediği,
Uyuşmazlığa konu düzenlemede, tek bir mühendislik dalının (inşaat mühendisliğinin) öne çıkarıldığı iddiası irdelendiğinde ise, sahaya özel zemin ve deprem analizleri, doğrusal olmayan hesaplar, yüksek binalar ve deprem yalıtımlı binalar için yapılacak hesaplamaların yapı statiği, yapı hesabı ve projenin denetimi gibi mühendislik işleri kapsamında olduğu, diğer mühendislik dallarının gözardı edilmediği, jeoloji mühendisliğine dair işlerin inşaat mühendislerine verilmediği, belli yapıların deprem etkilerine karşı tasarımının gözetim ve kontrolüne ilişkin koordinasyon görevinin inşaat mühendislerince yapılmasının imar mevzuatına aykırılık oluşturmadığı, ayrıca bu hizmetin gerekliliğine ilişkin karar verme yetkisi ve takdirinin de davalı idarede olduğu,
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Kanun'un düzenlemediği bir konuda Yönetmelikle düzenleme yapılmasının idarenin takdir hakkı kapsamında görülemeyeceği, Daire kararında yer verilen mevzuat düzenlemelerinin dava konusu Yönetmelik değişikliğinin iptaline gerekçe olması gerektiği, tüm dünyada jeoloji mühendislerinin gözetim ve denetiminde sunulan hizmetlerin inşaat mühendislerince sunulmasına yönelik dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığından aksi yöndeki Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Uyuşmazlıkta; davacı tarafından, Kanun'un düzenlemediği bir konuda Yönetmelikle düzenleme yapılmasının idarenin takdir hakkı kapsamında görülemeyeceği ileri sürülmekte ise de; 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamında, çeşitli afetlerde, yapıları, genel hayata etkili olacak derecede zarar görmesi muhtemel olan yerlerde gerekli tedbirlerin alınması hususunda yetkilendirilen davalı idarenin, tasarım gözetimi ve denetimine ilişkin mevzuat düzenlemelerini, salt takdir hakkına dayalı olarak değil, anılan görev ve yetkisi kapsamında ihdas ettiği anlaşıldığından, davacının bu iddiası yerinde görülmemiştir.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 11/11/2020 tarih ve E:2019/13599, K:2020/10712 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 26/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
