Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2021/1140
Karar No: 2021/3137
Karar Tarihi: 26.05.2021

Danıştay 12. Daire 2021/1140 Esas 2021/3137 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1140
Karar No : 2021/3137

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 02/01/2017 tarih ve E:2016/25847, K:2017/7 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Emniyet Müdürlüğünde 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun geçici 27. maddesi uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine ve 04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun'un 3201 sayılı Kanuna geçici 27. maddenin eklenmesine ilişkin 32. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 17/04/2015 tarihinde toplanan Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunca 3201 sayılı Kanunun geçici 27. maddesine istinaden değerlendirilmeye alınan toplam 2519 personelden 4. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesindeki 169 personel içerisinde davacının yer aldığı, yaklaşık 30 yıldır Emniyet Genel Müdürlüğü emrinde görevli olduğu, adli veya idari yönden herhangi bir soruşturma geçirdiğine dair bir tespit yapılmadığı, sadece savunmada ileri sürülen sebeplerle re'sen emekliye sevk edildiği, dolayısıyla re'sen emekliye sevk edilmek üzere incelemeye giren personel içerisinden emekliye sevk edileceklerin veya görevine devam ettirileceklerin belirlenmesi noktasında herhangi bir nesnel ölçütün ortaya konulamadığı, öte yandan davalı idarece davacının görevinde başarısız veya yetersiz olduğuna veyahut da emekli edilmesini gerekli kılacak somut bir delilin dava dosyasına sunulamadığı, bu durumda, emekli edilmesini gerektirir objektif ve somut bir neden bulunmayan davacının Yüksek Değerlendirme Kurulu'nca nesnel ölçüt kullanılmadan salt takdir yetkisine istinaden yapılan değerlendirme sonucu re'sen emekliye sevk edilmesine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 02/01/2017 tarih ve E:2016/25847, K:2017/7 sayılı kararıyla; emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için herbir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin kadrolarının sayılarının belirlenmesi ve sayıları Kanunla belirlenen bu kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanmasının amaçlandığı, Kadroların sayılarının Kanunla belirlenmesi ve aşılamayacak olması ve mevcut emniyet amiri sayısının da kadro sayısından fazla olması nedeniyle, zorunlu olarak bazı emniyet amirlerinin resen emekli edilmeleri öngörüldüğü ve hak kaybına uğramamaları için de özlük ve parasal haklarının korunduğu, söz konusu yasal zorunluluk nedeniyle resen emekliye sevk edilecek emniyet amirlerinin belirlenmesinde idarenin takdir yetkisi bulunduğunun açık olduğu, idarenin takdir yetkisinin kullanımında sınırsız bir serbestiye sahip olmadığı bilinmekte ise de, Kanunun amir hükmünü yerine getirmek durumunda olan idarenin, resen emekliye sevk edilecek emniyet amirlerinin belirlenmesinde kamu yararı amacına aykırı ve hizmet gerekleri dışında hareket ettiğine ilişkin bir veri bulunmadığı, hangi emniyet amirlerinin emekliye sevk edileceğinin belirlenmesi konusunda idarenin yargı kararı ile zorlanması da hukuken olanaklı belirtilerek davalı idareye tanınan takdir yetkisi kullanılarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; Mahkeme kararının bozulmasına ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının gerekçe değiştirerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin 02/01/2017 tarih ve E:2016/25847, K:2017/7 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… İl Emniyet Müdürlüğünde 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun geçici 27. maddesi uyarınca re'sen emekliye sevk edilmiştir.
Bunun üzerine, temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun (04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun'un 32. maddesiyle eklenen) Geçici 27. maddesinde, "01/01/2015 tarihi itibarıyla, Birinci Sınıf Emniyet Müdürü rütbesini ihraz edenlerden Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, Polis Akademisi Başkanı, Özel Güvenlik Denetleme Başkanı, Birinci Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı, İl Emniyet Müdürü, Emniyet Müşaviri, Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürü, Akademi Başkan Yardımcısı, Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Müdürü, Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı, Teftiş Kurulu Grup Amiri, Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü, Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü ve Polis Eğitim Merkezi Müdürü kadrolarında bulunanlar dışında kalanlar ile 01/01/2015 tarihi itibarıyla İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü rütbesini ihraz edenlerden emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olanlar; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile resen emekliye sevk edilebilir. Bu şekilde emekliye sevk edilenler hakkında da 55 inci maddenin yirmi birinci fıkrası hükümleri uygulanır." hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise, "3201 sayılı Kanuna eklenen geçici 27 nci maddeyle; kıdeme dayalı otomatik terfi sistemi nedeniyle bozulan kadro piramidinin düzeltilmesi, kadro sayılarının 55 inci madde ile belirlenen oranlara çekilmesi için, özellikle yığılmalar meydana gelen emniyet müdürü rütbesinde bulunan personelden emeklilikle ilgili şartları haiz olanların resen emekli edilmesine yönelik düzenlemeye gidilmiştir. Bu şekilde emekli edilecek personelin mağdur edilmemesi bakımından, Türk Silahlı Kuvvelerinde olduğu gibi, bunlara belli bir miktar kadrosuzluk tazminatının yaş haddine kadar ödenmesi öngörülmüştür." açıklamasına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu karar, davacının re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemin iptaline ilişkin kısmı yönünden incelendiğinde;
Yukarıda yer verilen Kanun hükmü ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde; Kanun'un amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan polis amirlerinin kadro sayılarının belirlenmesi ve sayıları Kanunla belirlenen bu kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, 01/01/2015 tarihi itibarıyla bazı yönetim kadrolarında bulunanlar hariç Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü rütbesini elde edenlerden emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olanların, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde re'sen emekliye sevk edilebileceği düzenlenmiş olup, kural uyarınca bunlardan ancak Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklif ettiği ve İçişleri Bakanının onayladığı kişilerin re'sen emekliye sevk edilebileceği ve bu şekilde emekliye sevk edilenler hakkında da 55. maddenin 21. fıkrasında yer alan kadrosuzluk tazminatının ödenmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu Kanun hükmü ile idareye, Kanun'da belirtilen çerçeve kapsamındaki ve yine Kanun'da belirtilen koşulları taşıyan personel arasından re'sen emekliye sevk edeceği personeli belirleme konusunda takdir yetkisi tanındığı açık olmakla birlikte, idareye tanınan söz konusu takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Nitekim, dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Kanun'un geçici 27. maddesinin iptali istemiyle açılan davada verilen ve 03/08/2017 tarih ve 30143 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 04/05/2017 tarih ve E:2015/41, K:2017/98 sayılı kararında; Kanun'da belirtilen çerçeve kapsamında ve yine Kanun'da belirtilen koşulları taşıyan personel arasında hangilerinin re'sen emekliye sevk edileceği hususunda idareye tanınan takdir yetkisinin, keyfilik anlamına gelmeyip kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla ve objektif kriterlere uygun olarak kullanılabileceği, idarenin bu yetkisini kullanırken kamu hizmetinin daha iyi işlemesi veya kamu yararı esasına göre ayrım yaparak işlem yapmak zorunda olduğu, bunun için ise söz konusu kadrolarda çalışanlar yönünden birtakım ayırt edici objektif kriterlerin kullanılması gerektiği hususlarına vurgu yapılmış olup, söz konusu kriterlerin uygulanması sırasında eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın sağlanması, hukuk devleti ilkesinin zorunlu bir sonucudur.
Bu itibarla, Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, re'sen emekli edilecek personelin belirlenmesinde birtakım ayırt edici objektif kriterlerin kullanılması gerekmektedir.
Davalı idarece bu kapsamda yapılan değerlendirmelerin incelenmesinden; görevine devam ettirilen personelin, kimi zaman sicil not ortalaması yüksek olmasına rağmen ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri bakımından re'sen emekli edilen personelin gerisinde kaldığı, bir personelin görevine devam edebilmesi için önünde engel olan bir fiilin diğer bir personel açısından engel olarak görülmediği; dolayısıyla, davalı idarece yapılan değerlendirmede dikkate alındığı belirtilen; personelin geçmiş hizmetleri, haklarındaki soruşturma ve cezalar, performans puanları, temsil ve yöneticilik yetenekleri, özgüveni, verimlilik ve benzeri özellikleri yönünden eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın söz konusu olmadığı, bunlardan birine öncelik verilmiş ise bunun gerekçelerinin açıklanmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davalı idarece, re'sen emekliye sevk edilecek personelin seçiminde kullanıldığı belirtilen ölçütlerin uygulanmasında eşit, objektif ve istikrarlı şekilde işlem tesis edildiği ortaya konulamadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise hüküm fıkrası itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Temyize konu karar, re'sen emeklilik işlemi nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesine ilişkin kısmı yönünden incelendiğinde;
Davacının re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin dava konusu işlemin hukuka uygun olmadığından bahisle iptali yolundaki Mahkeme kararı, Dairemizce de sonucu itibarıyla yerinde bulunmakla birlikte, bu kararın, davacının doğrudan görevine başlatılması sonucunu doğurmayıp, re'sen emekliye sevk edilip edilmeyeceği konusunda, idare tarafından yeniden bir değerlendirme yapılmasını gerektirmesi nedeniyle, bu aşamada davacının parasal hak kaybının varlığından söz edilemeyeceğinden, Mahkeme kararının "davacının yoksun kaldığı parasal haklarının davanın açıldığı tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Anılan İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 26/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi