
Esas No: 2018/3775
Karar No: 2021/3157
Karar Tarihi: 26.05.2021
Danıştay 12. Daire 2018/3775 Esas 2021/3157 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3775
Karar No : 2021/3157
DAVACI : ...
DAVALILAR : 1- ...
VEKİLİ : ...
2- ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
3- ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
4- ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU :
Van İli, Başkale İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli iken görevden uzaklaştırılan davacı tarafından, görevden uzak olduğu dönemi, görev yaptığı il dışında geçirmek için yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Genelge ile 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelgenin ilgili hükümlerinin ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendinin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından, 2014 yılı şark atama döneminde Van Emniyet Müdürlüğü Başkale İlçe Emniyet Müdürlüğüne tayin edildiği ve buradaki görevine devam etmekte iken; Emniyet Genel Müdürlüğünün bila tarih ve 2014/354 sayılı talebi ve İçişleri Bakanlığının 06/08/2014 tarihli Olur'u ile 14/07/1965 tarih ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesine istinaden 138. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince görevden uzaklaştırılmasına karar verildiği, ayrıca silahına ve mesleki kimlik kartına da el konulduğu; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülmekte olan ... sayılı soruşturma dosyası kapsamında, 05/08/2014 tarihinde İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyon kapsamında gözaltına alındığı, gerekli adli işlemlerin tamamlanmasını müteakip 08/08/2014 tarihinde Mahkemece Yurt Dışı Çıkış Yasağı konulmak suretiyle serbest bırakıldığı, görevden uzaklaştırıldığı ve fiilen kendisine görev verilemeyeceği için açıkta kaldığı süreyi göreve dönene kadar İstanbul ilinde ailesinin yanında geçirmek istediğine dair dilekçesini 09/08/2014 tarihinde Van İl Emniyet Müdürlüğü Başkale İlçe Emniyet Müdürlüğüne verdiği, idarenin iptali istenilen Emniyet Genel Müdürlüğünün 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Genelgesini gerekçe göstererek il dışı çıkışına izin vermediği, anılan Genelge’nin, 27/08/2014 tarihinde tebliğ edilerek il dışına çıkamayacağı, izinsiz il dışına çıkması halinde disiplin hükümlerinin uygulanacağının kendisine bildirildiği, tebligatı; "bir soruşturma gereği açıkta olmam ve silahımın Başkale İlçe Emniyet Müdürlüğünce teslim alınmasından dolayı, kendi can güvenliğimi sağlayamayacağımdan seyahat özgürlüğümün kısıtlanmasından dolayı tüm yasal haklarımı saklı tutuyorum” şeklinde şerh düşerek imzaladığı, Van İl Emniyet Müdürlüğü tarafından verilen talimata istinaden ikameti polislerce kontrol edilip tutanak tutularak Aşkale İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından, Van İI Emniyet Müdürlüğüne gönderildiği ileri sürülmüştür.
27/08/2014 tarihinde Van İl Emniyet Müdürlüğü Personel Şube Müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçesinde; silahının olmadığını, terör olaylarının yoğun olarak yaşandığı Van ilinde zorla tutulmasının kendi can güvenliğini tehlikeye sokacağını, açıkta kaldığı süreyi İstanbul’da ailesinin yanında geçirmek istediğini beyan ederek dilekçesinde ailesinin açık adresini, iletişim numaralarını yazdığı, ayrıca hangi polis merkezinden kendisine ulaşılabileceğini, tebligat yapılacak her hususta kendisine yirmi dört saat ulaşılabileceğini tüm detaylarıyla anlattığı, ancak idarenin dilekçesine yasal süresi içerisinde bir cevap vermemesi üzerine, 17/09/2014 tarihinde yeni bir dilekçeyle Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Daire Başkanlığına müracaat ederek, kendisinin geçmişte istihbarat biriminde terör ve organize suç örgütleriyle mücadele ettiğini, hakkında yürütülen soruşturma nedeniyle görevden uzaklaştırıldığından silahının olmadığını, geçmişte yapmış olduğu görev nedeniyle terör ve organize örgütlerinin hedefi olabileceğini, görev yaptığı bölgede sürekli terör olaylarının meydana gelmesinden dolayı can güvenliğinden endişe ettiğini beyan ederek açıkta kaldığı süreyi İstanbul'da ailesinin yanında geçirmek istediğini yineleyerek bu kapsamda kendisine izin verilmesini talep ettiği, bahse konu dilekçeye, 26/09/2014 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Daire Başkanlığınca talebinin, Van İl Emniyet Müdürlüğünce değerIendirilmesi gerektiğine ilişkin cevap üzerine 26/09/2014 tarihinde idareye olan izin talebini aynı gerekçelerle yinelediği, anılan dilekçeye 02/10/2014 tarihinde cevap veren Van İI Emniyet Müdürlüğü Personel Şube Müdürlüğü tarafından, il dışı çıkış iznine cevap verilmediği, görevden uzaklaştırılmış olan ve fiili olarak görev verilemeyeceği halde yıllık izin kullanabileceğinin yazılı olarak bildirildiği öne sürülmüştür.
Görevden uzaklaştırıldığı süre içerisinde iptal konusu Genelge gerekçe gösterilerek görev bölgesi ve aynı zamanda terör olaylarının yoğun olarak yaşandığı Van ilinde zorla tutulmasına ve görevden uzaklaştırıldığı halde yıllık izin kullandırılmasına ilişkin Van İl Emniyet Müdürlüğünce tesis edilen işlemin; konu, şekil, sebep ve amaç yönünden yürürlükteki yasal normlara teamüllere aykırı olduğu, idarenin bu hukuka aykırı işleminin ve bu işleme dayanak teşkil eden, anılan Genelgeler ile Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün iptal edilmesi gerektiği, bir idari işlemin sebebinin gösterilmemesi veya gösterilmiş olmakla birlikte gösterilmiş olan sebebin hukuka ve gerçeğe aykırı olması halinde işlemin idari yargı yerince sebep unsuru yönünden hukuka aykırı görülerek iptal edileceği, dava konusu idari işlemin gerekçesinde gösterilmiş olan tüm sebeplerin Anayasa'ya, hukuka ve gerçeğe aykırı sebepler olduğu, görevi gereği ülkenin yüksek menfaatleri doğrultusunda, ülkenin güvenliği için çok riskli ve gizli görevini hakkıyla yerine getirdiği, dolayısıyla bu kadar önemli bir görevi ifa eden bir kamu görevlisinin terör örgütlerinin hedefi olabileceği ve silahsız olduğu da düşünüldüğünde, dava konusu idari işlemde sayılı sebeplerin varlığını kabul etmenin mümkün olmadığı, iptal konusu Genelgede; 657 Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin altıncı fıkrasında; "Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır." hükmüne istinaden 12/06/1937 tarih ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 83. maddesine dayanılarak çıkarılan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendinde; "izinsiz olarak il dışına çıkmak" eyleminin disiplin suçu olarak yürürlükle kaldığı,16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge'de, konuyla ilgili olarak güvenlik hizmetlerinin yirmi dört saat devam eden niteliği dikkate alınarak personelin bir üst amirinden yazılı veya sözlü olarak izin almak suretiyle mesai saatleri dışında ve tatillerde görev yaptığı il dışına çıkabileceği ve görev mahalli dışında ikamet edebileceğinin belirtildiği, görevden uzaklaştırılan personelin açıkça kaldığı süreyi görevli bulunduğu il dışında geçirmesi talepleri ile ilgili olarak; haklarındaki idari işlemlerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi, ayrıca yapılan işlemlerle ilgili belgelerin kısa sürede tebliğ edilerek herhangi bir mağduriyete ve aksaklığa meydan verilmemesi için ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda görevden uzaklaştırılan personelin görev yaptığı yerleşme merkezlerinde ikamet etmelerinin sağlanmasının uygun olacağının değerlendirildiği, bahse konu hükümlerin; Anayasa'nın 2. ve 23. maddelerine aykırılık teşkil ettiği, görevden uzaklaştırıldığı süre içerisinde zorla Van il sınırları içerisinde tutarak ikamete zorlanması kararının hukuki bir dayanağı olmayıp, mobbing uygulandığını gösterdiği, tamamen cezalandırma saikiyle hareket edildiği, siyasi bir karar olduğu, görevden uzaklaştırılan bazı meslektaşlarının görev yaptığı il dışına çıkmalarına izin verildiği, bu nedenle dava konusu işlemlerin iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
... (MÜLGA ...) SAVUNMASI :
Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun; 82. maddesinde ise; uyarma, kınama, aylıktan kesme, kısa süreli durdurma, uzun süreli durdurma, meslekten çıkarma ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarının düzenlendiği, 83. maddesinde; "Gerek inzibat komisyonları tarafından ve gerek salahiyet dairesinde re'sen verilecek inzibat cezalarını icap ettiren fiil ve hareketlerin ne olduğunu ve cezaların derece ve miktarı, polis mesleğinin haiz olduğu hassasiyet ve ehemmiyet gözetilerek tanzim edilecek nizamnamede tayin olunur. Memuriyette ihraç cezası müstesnadır.” düzenlemesine yer verildiği; İçişleri Bakanlığının 16/05/2011 tarih ve 2011/28 sayılı Genelgesinde; personelin bir üst amirinden yazılı veya sözlü olarak izin almak suretiyle mesai saatleri dışında ve tatillerde, görev yaptığı il dışına çıkabileceği ve görev mahalli dışında ikamet edebileceği hususlarına yer verildiği, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 25/08/2014 tarihli Genelgesinde de; görevden uzaklaştırılan personelin açıkta kaldığı süreyi görevli bulunduğu il dışında geçirmesi talepleri ile ilgili olarak; haklarındaki idari işlemlerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi, ayrıca yapılan işlemler ile ilgili belgelerin kısa sürede tebliğ edilerek herhangi bir mağduriyete ve aksaklığa meydan verilmemesi için görevden uzaklaştırılan personelin görev yaptığı yerleşme merkezlerinde ikamet etmelerinin sağlanmasının uygun olacağının değerlendirmesinin yapıldığı, dava konusu Tüzüğün hukuka ve üst hukuk normlarına uygun olduğu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 1. maddesinde; Emniyet Teşkilatı mensuplarının özel kanunlarına tabi oldukları, 125. maddesinde de; Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiiil ve haller sayıldıktan sonra, altıncı fıkrasında; özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümlerinin saklı olduğu kuralına yer verildiği, Emniyet Teşkilatı personeli için özel kanun niteliğinde olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 82. maddesinde disiplin cezalarının sayılarak, aynı Kanun'un 83. maddesine dayanılarak Anayasa hükümleri gereği Danıştay incelemesinden de geçirilerek çıkarılan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nde aynı cezaların belirtilerek disiplin cezalarını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar ile cezalarının derece ve miktarlarının belirlendiği, polisin 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 16. maddesi gereğince zor kullanma ve hatta şartları oluştuğunda silah kullanma yetkisine sahip olduğu, polisin görev ve sorumlulukları ile yetkilerinin farklı olduğu, bu nedenle kanun koyucu tarafından polis mesleğine özgü disiplin kural ve cezalarının öngörüldüğü, düzenlemenin hukuka uygun olduğu savunulmuştur.
... BAKANLIĞI VE ... GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN SAVUNMASI:
14/07/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun "Görevden uzaklaştırma” başlıklı 137. maddesi gereğince görevden uzaklaştırma işleminin, kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülen Devlet Memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olduğu, anılan Kanun'un 141. maddesi kapsamında görevden uzaklaştırılan memurun hak ve yükümlülüklerinin devam ettiği, aynı Kanunun devlet memurlarının ikamet etme mecburiyetini düzenleyen Ek-20. maddesi ile izinsiz il dışına çıkma yasağını düzenleyen 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (g) alt bendi yürürlükten kaldırılmakla birlikte, Kanun'un 125. maddesinin altıncı fıkrasında; "Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır.” hükmünün mevcut olduğu, ayrıca, 12/06/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 83. maddesine dayanılarak çıkartılan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendinde; ”İzinsiz olarak il sınırları dışına çıkmak” eyleminin disiplin suçu olarak tanımlandığı, 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelgede konuyla ilgili olarak güvenlik hizmetlerinin yirmi dört saat devam eden niteliği dikkate alınarak, personelin bir üst amirinden yazılı veya sözlü olarak izin almak suretiyle mesai saatleri dışında ve görev yaptığı il dışına çıkabileceğinin ve görev mahalli dışında ikamet edebileceğinin belirtildiği, görevden uzaklaştırılan personelin açıkta kaldığı süreyi görevli bulunduğu il dışında geçirmesi taleplerinin, ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda, görevden uzaklaştırılan personelin görev yaptığı yerleşim merkezlerinde ikamet etmelerinin sağlanmasının uygun olacağının değerIendirildiği, polisin 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 16. maddesi gereğince zor kullanma ve hatta şartları oluştuğunda silah kullanma yetkisine sahip olduğu, polisin görev ve sorumlulukları ile yetkileri farklı olduğundan, kanun koyucu tarafından polis mesleğine özgü disiplin kural ve cezalarının öngörüldüğü, düzenlemenin hukuka uygun olduğu, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendinin iptal talebine ilişkin olarak; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 1. maddesinde; "Emniyet Teşkilatı mensupları özel kanunları hükümlerine tabidir."; 25. maddesinde; " Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır." düzenlemesine yer verildiği, Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 83. maddesinde; "Gerek inzibat komisyonları tarafından ve gerek salahiyet dairesinde re'sen verilecek inzibat cezalarını icap ettiren fiil ve hareketlerin ne olduğunu ve cezaların derece ve miktarı, polis mesleğinin haiz olduğu hassasiyet ve ehemmiyet gözetilerek tanzim edilecek nizamnamede tayin olunur. Memuriyette ihraç cezası müstesnadır.” düzenlemesine yer verildiği; 82. maddesinde ise; uyarma, kınama, aylıktan kesme, kısa süreli durdurma, uzun süreli durdurma, meslekten çıkarma ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarının düzenlendiği, söz konusu kanun hükümlerinde açıkça ifade edildiği üzere, emniyet personelinin mesleki özelliği dikkate alınarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Emniyet Teşkilatı mensuplarının özel kanunları hükümlerine tabi olduğu kabul edilerek emniyet personeline ilişkin disiplin kural ve cezalarının, özel kanun olan Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 82. maddesinde düzenlendiği; aynı Kanun'un 83. maddesine dayanılarak hazırlanan ve 24/04/1979 tarih ve 16618 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün yürürlüğe konulduğu, devlet memurlarının tabi olduğu disiplin cezalarını belirleyen Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinde "meslekten çıkarma" şeklinde herhangi bir disiplin cezası yer almadığı halde, polislik mesleğinin hizmetten kaynaklı özelliği dikkate alınarak Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 82. maddesinde "meslekten çıkarma" cezasının öngörüldüğü, özel kanun hükmünde de görüldüğü üzere, disiplin hukuku ve uygulanacak cezalar bakımından emniyet personelinin, diğer devlet memurlarından farklı nitelendirildiği, 3201 sayılı Kanun'un 83. maddesinin amir hükmüne dayanarak ve Danıştay Başkanlığının görüşü alınarak 24/04/1979 tarihinden yürürlüğe giren Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün bugüne kadar herhangi bir maddesinin iptal edilmediği; öte yandan, hukuk normları hiyerarşisinde tüzük ve yönetmeliğin yer aldığı, bütün hukuki kurallar kanunla düzenlenemeyeceğinden alt hukuk kurallarının tüzük ve yönetmelikle düzenlenmesinin kabul edildiği, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 83. maddesine dayanılarak hazırlanıp Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe konulduğundan davacının hukuki dayanaktan yoksun değerIendirme ve iddialarının kabul edilemez olduğu ve reddedilmesi gerektiği savunulmuştur.
... VALİLİĞİNİN SAVUNMASI:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun "Görevden uzaklaştırma” başlıklı 137. maddesi gereğince görevden uzaklaştırma işleminin, kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülen devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olduğu, 138. maddesinde görevden uzaklaştırmaya yetkili olan amirlerin sayıldığı, 145. maddesinde ise, ilgilinin durumunun her iki ayda bir inceleneceğinin belirtildiği, bu kapsamda davacının, Bakanlığın 06/08/2014 tarihli onayı ile görevden uzaklaştırıldığı, 145. maddesi gereğince Bakanlığın 06/08/2014 tarihli onayı ile, görevden uzaklaştırma süresinin 2 ay daha uzatıldığı; görevden uzaklaştırıldığı dönemi İstanbul’da ailesinin yanında geçirmek istemiyle yaptığı başvurunun, Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Dairesi Başkanlığının 25/08/2014 tarihli Genelgesi gereği değerlendirildiğinin bildirildiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun "Görevden uzaklaştırma” başlıklı 137. maddesi gereğince görevden uzaklaştırma işleminin, kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülen devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olduğu, anılan Kanun'un 141. maddesi kapsamında görevden uzaklaştırılan memurun hak ve yükümlülüklerinin devam ettiği, aynı Kanun'un devlet memurlarının ikamet etme mecburiyetini düzenleyen 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (g) alt bendi yürürlükten kaldırılmakla birlikte, Kanun'un 125. maddesinin altıncı fıkrasında; "Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır.” hükmüne yer verildiği; ayrıca, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendinde; ”İzinsiz olarak il sınırları dışına çıkmak” eyleminin disiplin suçu olarak tanımlandığı, 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelgede konuyla ilgili olank güvenlik hizmetlerinin yirmi dört saat devam eden niteliği dikkate alınarak, personelin bir üst amirinden yazılı veya sözlü olarak izin almak suretiyle mesai saatleri dışında ve görev yaptığı il dışına çıkabileceğinin ve görev mahalli dışında ikamet edebileceğinin belirtildiği, görevden uzaklaştırılan personelin açıkta kaldığı süreyi görevli bulunduğu il dışında geçirmesi taleplerinin ilgili belirtilen mevzuat hükümleri doğrultusunda, görevden uzaklaştırılan personelin görev yaptığı yerleşim merkezlerinde İkamet etmelerinin sağlanmasının uygun olacağının değerIendirildiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 141. maddesine göre, görevden uzaklaştırılan personelin aylıklarının üçte ikisinin ödendiği, sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ettiği, il emniyet müdürlüğü personeli olarak davacının ilçede olup olmadığının kontrol edilerek gerekli konularda tebliğ ve bilgi vermek amacıyla ikametine gidilmesinin olağan bir durum olduğu, konut dokunulmazlığının ihlali ve benzeri bir suç işlenmesinin söz konusu olmadığı, davacının terör örgütlerine hedef olma konusunda somut olarak tehdidin varlığı halinde koruma kararı alınarak korunacağı, davacının koruma talebini içeren dilekçesinin ilk Koruma Komisyonu toplantısında değerlendirileceğinin davacıya bildirildiği, silahı ve kimliğinin de talebi üzerine Bakanlığın 21/11/2014 tarihli Olurları ile 01/12/2014 tarihinde kendisine teslim edildiği, görevden uzaklaştırılmış bazı personelin bu dönemi il dışında geçirmelerine izin verildiğine ilişkin davacının iddiasının gerçeği yansıtmadığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesinin birinci cümlesinin Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 tarih ve E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararıyla, Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi üzerine, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün dayanağı kalmadığından, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline ilişkin disiplinsizlik ve cezaları, disiplin amirlerini ve kurullarını, disiplin soruşturma usulü ile diğer ilgili hususların düzenlenmesi amacıyla, 23/01/2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesi yürürlükten kaldırılmış, söz konusu Kanun Hükmünde Kararname 08/03/2018 tarih ve 30354 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 31/01/2018 tarih ve 7068 sayılı “Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul edilmesine Dair Kanun” ile aynen kabul edilerek kanunlaşmış olduğundan, halihazırda yürürlükte olmayan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendinin iptali istemine ilişkin olarak Karar Verilmesine Yer Olmadığına karar verilmesi gerektiği; dava konusu 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge'nin iptali istemine ilişkin olarak; söz konusu Genelge'de genel olarak izinlere ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olmakla birlikte, personelin bir üst amirinden yazılı veya sözlü olarak izin almak suretiyle mesai saatleri dışında ve tatillerde görev yaptığı il dışına çıkabileceği ve görev mahalli dışında ikamet edebileceği belirtilmiş olup, söz konusu düzenlemelerde davacının görev yaptığı il dışına çıkmasını engelleyici ve/veya yasaklayıcı nitelikte bir düzenlemeye yer verilmediği ve anılan Genelge'nin iptalinde davacının herhangi bir menfaati bulunmadığı göz önüne alındığında, 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge'nin iptali talebine ilişkin olarak davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği; 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesi ile bu Genelge'ye dayanılarak tesis edilen, davacının görevden uzak olduğu dönemi görev yaptığı il dışında geçirmek için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkin olarak; görevden uzaklaştırma tedbirinin ne kadar süreceği belirsiz olduğundan; görevden uzaklaştırılmış personelin de izin almak koşuluyla görevli olduğu il dışına çıkabileceği sonucuna varılmış olup, görevden uzaklaştırılan personelin görevli olduğu il dışına çıkışlarını tamamıyla yasaklayan dava konusu Genelge hükümlerinde ve bu bu Genelge hükümlerine dayanılarak tesis edilen başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından, 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesinin ve bu Genelge'ye dayanılarak tesis edilen, davacının görevden uzak olduğu dönemi görev yaptığı il dışında geçirmek için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava, Van İli Başkale İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görevli iken görevden uzaklaştırılan davacı tarafından, görevden uzak olduğu dönemi il dışında geçirmek için yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı ve 16/05/2011 tarih ve 2011/50 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Genelgeleri ile 16/05/2011 tarih ve 2011/28 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesinin ilgili hükümlerinin ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 5. maddesinin (A) fıkrasının 14. bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa'ya aykırılık iddiası yerinde görülmemiştir.
Anayasa’nın 124. maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hüküm altına alınmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Kapsam" başlıklı 1. maddesinde, Kanunun Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanacağı, Emniyet Teşkilatı mensuplarının ise özel kanunlarının hükümlerine tabi olacağı belirtilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun işlem tarihinde yürürlükte olan şekliyle 82. maddesinin 1. fıkrasında; "Emniyet örgütü mensuplarına verilecek disiplin cezaları şunlardır: A) Uyarma: Memura, ... bildirmektir. B) Kınama: Memura, ... bildirmektir. C) Aylık kesme: Memurun 15 günlüğe kadar aylığının kesilmesidir. Ç) Kısa süreli durdurma: Memurun ... durdurulmasıdır. D) Uzun süreli durdurma: Memurun ... durdurulmasıdır. E) Meslekten çıkarma: Memurun, ... çıkarılmasıdır. F) Devlet memurluğundan çıkarma: Bir daha ... çıkarmaktır. Bu ceza ... uygulanır.", son fıkrasında, "Kurumda geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu bulunan ve iyi veya çok iyi derecede performans değerlendirme puanı alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir." düzenlemesi yer almış olup, işlem tarihinde yürürlükte olan 83. maddesinde de; "Gerek inzibat komisyonları tarafından ve gerek salahiyet dairesinde re'sen verilecek inzibat cezalarını icap ettiren fiil ve hareketlerin ne olduğu ve cezaların derece ve miktarı, polis mesleğinin haiz olduğu hususiyet ve ehemmiyet gözetilerek tanzim edilecek nizamnamede tayin olunur. Memuriyetten ihraç cezası müstesnadır." kuralına yer verilmiştir.
İdarelerin personeline verilecek disiplin cezalarını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlarla, cezaların derece ve miktarını göstermek için genel düzenleyici işlemler yapmak konusunda takdir yetkisine sahip oldukları ve bu yetkinin kamu yararı amacı ve hizmet gerekleri gözetilerek kullanılması gerektiği idari hukukunun bilinen ilkelerindendir.
3201 sayılı Kanunun verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün "Kapsam" başlıklı 1. maddesinde, emniyet örgütünde çalışan her sınıftan memura verilecek disiplin cezalarını gerektiren eylem, işlem tutum ve davranışlarla cezaların derece ve miktarının Tüzükte gösterildiği belirtilmiş, olay tarihinde yürürlükte olan Tüzüğün 5. maddesinin (A) fıkrasının 14. bendinde; "İzinsiz olarak görevli bulunduğu il sınırları dışına çıkmak." fiilinin "Aylık kesimi cezası"nı gerektireceği, "Yürürlük" başlıklı 17. maddesinde ise, 4/6/1937 günlü ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun 83 üncü maddesi gereğince hazırlanmış ve Danıştayca incelenmiş olan bu Tüzük hükümleri Resmi Gazete ile yayımı gününde yürürlüğe girer." hükmü yer almıştır.
Öte yandan, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununa dayanılarak, anılan Kanunun 83. maddesiyle verilen yetki doğrultusunda hazırlanan ve Danıştay incelemesinden de geçerek yürürlüğe giren dava konusu Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin (A) fıkrasının 14. bendindeki düzenleme ile "İzinsiz olarak görevli bulunduğu il sınırları dışına çıkmak." fiilinin karşılığı disiplin cezası düzenlenmiş olup, anılan düzenlemenin, polislik mesleğinin önem ve özelliği dikkate alınarak, toplum nazarındaki saygınlığının korunması ve teşkilat personeline duyulan güvenin sarsılmamasını sağlamak amacını haiz olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, iptali istenen Tüzük ile görevden uzak olunan dönemi il dışında geçirmek için yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin dayanağını oluşturan 16/05/2011 tarih ve 2011/50 sayılı EGM Genelgesi ile 16/05/2011 tarih ve 2011/28 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesinin ilgili hükümlerinde de, 657 sayılı Kanunun gönderme yaptığı ve emniyet teşkilatı personeli için özel Kanun olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun verdiği yetkiye dayanılarak ve bu Kanunun amacına uygun düzenlendiği, dolayısıyla düzenlemelerde hukuka, kamu yararı ve hizmet gereklerine ve üst normlara aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacının, görevden uzak olduğu dönemi il dışında geçirmek için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı EGM Genelgesine ilişkin iptal istemine gelince;
25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesi yönünden;
Anılan Genelgeyle, hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanan Emniyet Teşkilatı personelinin, görevden uzakta geçirdiği süreyi görevli bulunduğu il dışında geçirmesinin uygun bulunmadığı ifade edilmekte olup, buna gerekçe olarak "haklarındaki idari işlemlerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi, ayrıca yapılan işlemler ile ilgili belgelerin kısa sürede tebliğ edilerek herhangi bir mağduriyete ve aksaklığa meydan verilmemesi" gösterilmektedir.
657 sayılı Kanunun 145. maddesinde görevden uzaklaştırmanın süreleri düzenlenmiş olup, görevden uzaklaştırmanın bir ceza kovuşturmasından kaynaklanması halinde bu sürenin yetkili amir tarafından, ilgilinin durumu her iki ayda bir incelenerek uzatılabileceği belirtilmiştir. Dava konusu Genelge ise, görevden uzaklaştırılan personelin il dışına çıkmasına hiçbir koşulda müsaade etmemekte ve il dışına çıkışları külliyen yasaklayıcı hükümler içermektedir. Oysa, görevden uzaklaştırmanın ne kadar süreceği, ilgilinin görevi başına ne zaman döneceği belirli olmadığından, dava konusu Genelgenin bu haliyle uygulanması durumunda, çok uzun süreler görevden uzak kalan personelin bu süre zarfında bulunduğu ili hiçbir koşulda terk edememesi sonucunu doğuracağı anlaşılmaktadır.
Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 5. maddesinin (A) fıkrasının 14. bendinde, izinsiz olarak il sınırları dışına çıkmak eylemini işleyen personelin aylıktan kesme cezasıyla tecziye edileceği kurala bağlanmıştır. Başka bir deyişle, görevden uzaklaştırılmamış bir personel açısından il dışına çıkmak izin almak şartıyla olanaklıdır. Söz konusu hükmün görevden uzaklaştırılmış personel yönünden uygulanmayacağından bahsedilemez. Bu durumda, görevden uzaklaştırılmış personelin de izin almak koşuluyla il dışına çıkabileceğini kabul etmek gerekmekte olup, görevden uzaklaştırılan personelin il dışına çıkışlarını tamamıyla yasaklayan dava konusu Genelge hükümlerinde, hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Davacının, görevden uzak olduğu dönemi il dışında geçirmek için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem yönünden ise;
Dosyanın incelenmesinden, davacının görevden uzakta kaldığı süreyi ailesinin de ikamet ettiği İstanbul'da geçirmek maksadıyla davalı idareye müracaat ettiği, söz konusu başvurunun, somut ve kabul edilebilir herhangi haklı bir neden gösterilmeksizin reddedildiği, bu durum karşısında, dava konusu bireysel işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın, davacının görevden uzak olduğu dönemi il dışında geçirmek için yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlem ile 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı EGM Genelgesi işlemine yönelik kısmının iptaline, diğer kısımlara yönelik kısmının ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Başbakanlık yerine "Cumhurbaşkanlığı" hasım mevkiine alınarak, 2577 sayılı Kanun'un 17/1. maddesi uyarınca duruşma için önceden belirlenen 26/05/2021 tarihinde, davacı ve vekilinin gelmediği, davalı Cumhurbaşkanlığı vekili Hukuk Müşaviri ...'ın, davalı İçişleri Bakanlığı vekili Hukuk Müşaviri ...'ın, davalı Emniyet Genel Müdürlüğü vekili Av. ...'ın, davalı Van Valiliği vekili Av. ...'ün geldiği, Danıştay Savcısı ...'in hazır olduğu görülerek açık duruşmaya başlandı. 2577 sayılı Kanun'un 18/3. maddesi uyarınca duruşmaya katılan davalı taraflara usulüne uygun söz verilip dinlendikten ve Danıştay Savcısı'nın düşüncesi alındıktan sonra duruşmaya son verilerek ve dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacının, Van Emniyet Müdürlüğü Başkale İlçe Emniyet Müdürlüğünde görev yapmakta iken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesine istinaden 138. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince görevden uzaklaştırılmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafından, görevden uzaklaştırıldığı ve fiilen kendisine görev verilemeyeceği gerekçesiyle açıkta kaldığı süreyi göreve dönene kadar İstanbul ilinde ailesinin yanında geçirmek istemini içeren değişik tarihlerde ve en son 09/08/2014 tarihinde Van İl Emniyet Müdürlüğü Başkale İlçe Emniyet Müdürlüğüne yapılan başvurunun, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Genelgesi gerekçe gösterilerek reddedilmesi ve il dışına çıkışına izin verilmemesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Kapsam" başlıklı 1. maddesinde, Kanunun Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanacağı, Emniyet Teşkilatı mensuplarının ise özel kanunlarının hükümlerine tabi olacağı, aynı Kanunun "Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller" başlıklı 125. maddesinde Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallere verilmiş olup, altıncı fıkrasında; özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
Aynı Kanun'un, "Görevden uzaklaştırma" başlıklı 137. maddesinde; "Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir." hükmüne, "Görevden uzaklaştırılan veya görevinden uzak kalan memurların hak ve yükümlülüğü" başlıklı 141. maddesinde; "Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir." hükmüne, "Süre" başlıklı 145. maddesinde; "Görevden uzaklaştırma; bir disiplin kovuşturması icabından olduğu takdirde en çok 3 ay devam edebilir. Bu süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde memur görevine başlatılır. Bir ceza kovuşturması icabından olduğu takdirde görevinden uzaklaştırmaya yetkili amir (Müfettişlerin görevinden uzaklaştırdıkları memurlar hakkında atamaya yetkili amir) ilgilinin durumunu her iki ayda bir inceliyerek görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar verir ve ilgiliye de yazı ile tebliğ eder." hükmüne yer verilmiştir.
Dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 82. maddesinde; emniyet örgütü mensuplarına verilecek disiplin cezaları sayılmış, 83. maddesinde de; "Gerek inzibat komisyonları tarafından ve gerek salahiyet dairesinde re'sen verilecek inzibat cezalarını icap ettiren fiil ve hareketlerin ne olduğu ve cezaların derece ve miktarı, polis mesleğinin haiz olduğu hususiyet ve ehemmiyet gözetilerek tanzim edilecek nizamnamede tayin olunur. Memuriyetten ihraç cezası müstesnadır." kuralına yer verilmiştir.
3201 sayılı Kanunu'nun 83. maddesinin verdiği yetkiye istinaden hazırlanan ve 24/04/1979 tarih ve 16618 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün "Kapsam" başlıklı 1. maddesinde; emniyet örgütünde çalışan her sınıftan memura verilecek disiplin cezalarını gerektiren eylem, işlem tutum ve davranışlarla cezaların derece ve miktarının Tüzükte gösterildiği belirtilmiş; dava konusu olay tarihinde yürürlükte olan Tüzüğün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendinde; "İzinsiz olarak görevli bulunduğu il sınırları dışına çıkmak." fiili, "Aylık kesimi cezası"nı gerektireceği belirtilmiştir.
Dava konusu 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge'de genel olarak izinlerle ilgili düzenlemelere yer verildiği, "657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "devlet memurlarının görev yaptığı yerde ikamet etme mecburiyetini düzenleyen Ek 20. maddesi ile "izinsiz il dışına çıkma yasağını" düzenleyen 125. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (g) alt bendi, 13/02/2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun'un 111. maddesiyle yürürlükten kaldırılmakla birlikte, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin altıncı fıkrasında; "Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır." hükmünün mevcut olup, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt maddesinde "İzinsiz olarak görevli bulunduğu il sınırları dışına çıkmak" eylemi disiplin suçu olarak tanımlanmıştır. Ayrıca, Devlet Memurları Kanunu'nun 101. maddesinde, günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekillerinin kurumlarınca düzenleneceği hükme bağlanmış olup, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 2. maddesinde ise polisin kamu düzeni ve kamu güvenliğinin sağlanmasından sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda bahsedilen hukuki durum ve güvenlik hizmetlerinin yirmidört saat devam eden niteliği dikkate alınarak, personelin bir üst amirinden yazılı veya sözlü olarak izin almak suretiyle mesai saatleri dışında ve tatillerde görev yaptığı il dışına çıkabileceği ve görev mahalli dışında ikamet edebileceği, hususlarının tüm personele tebliğini ve herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini..." ibarelerine yer verilmiştir.
25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı, "Görevden Uzaklaştırılanların İl Dışına Çıkma Talebi" konulu Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesinde; 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge'ye atıf yapılarak görevden uzaklaştırılan personelin açıkta kaldığı süreyi görevli bulunduğu il dışında geçirmesi talepleri ile ilgili olarak; haklarındaki idari işlemlerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi, ayrıca yapılan işlemler ile ilgili belgelerin kısa sürede tebliğ edilerek herhangi bir mağduriyete ve aksaklığa meydan verilmemesi için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 137. maddesi ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendi hükümleri doğrultusunda, görevden uzaklaştırılan personelin görev yaptığı yerleşme merkezlerinde ikamet etmelerinin sağlanmasının uygun olacağının değerlendirildiği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendinin iptali yönünden incelendiğinde;
... İdare Mahkemesi tarafından, 04/06/1937 tarih ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesinin, Anayasa'nın 38. ve 128. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebiyle itiraz yoluyla yapılan başvuru üzerine, 29/01/2016 tarih ve 29608 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13/01/2016 tarih ve E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararıyla, disiplin cezalarını gerektiren fiil ve hareketlerin, düzenlenecek tüzükle belirlenmesini öngören itiraz konusu kuralın, yaptırım konusu eylemleri yasal düzeyde belirlemediği ve bireylerin hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkân tanımadığı, bu yönüyle kuralın, Anayasa'nın 38. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen "suçta kanunilik" ilkesine ve Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında hükme bağlanan "kanuni düzenleme" ilkesine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle, 04/06/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesinin birinci cümlesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline, iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Söz konusu iptal kararıyla Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün kanuni dayanağı kalmadığından, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline ilişkin disiplinsizlik ve cezaları, disiplin amirleri ve kurulları, disiplin soruşturma usulü ile diğer ilgili hususların düzenlenmesi amacıyla, 23/01/2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesi yürürlükten kaldırılmış, söz konusu Kanun Hükmünde Kararname 08/03/2018 tarih ve 30354 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 31/01/2018 tarih ve 7068 sayılı “Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul edilmesine Dair Kanun” ile aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
Anılan Kanun’un “Disiplin cezası verilecek fiiller” başlıklı 8. maddesinin üçüncü fıkrasının 8 numaralı alt bendinde; “Amirinden izin almaksızın görevli bulunduğu il sınırları dışına çıkmak”, aylıktan kesme cezasını gerektiren fiiiler arasında sayılmıştır.
Buna göre; Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı bendi yürürlükte bulunmadığından, anılan bendin iptali istemi yönünden karar verilmesine olanak bulunmamaktadır.
Dava, iptali istenilen 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge'nin iptali istemi yönünden incelendiğinde;
16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge'nin ilk üç maddesinde 6111 sayılı Kanun ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yapılan değişiklikler doğrultusunda, aynı Kanun'un 101., 104. ve 108. maddelerine ilişkin izinlerle ilgili düzenlemelere yer verildiği; dördüncü maddesinde ise, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 83. maddesine dayanılarak çıkarılan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendinde; "İzinsiz olarak görevli bulunduğu il sınırları dışına çıkmak" eyleminin disiplin suçu olarak tanımlandığı, ayrıca Devlet Memurları Kanunu'nun 101. maddesinde, günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekillerinin kurumlarınca düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 2. maddesinde ise polisin kamu düzeni ve kamu güvenliğinin sağlanmasından sorumlu olduğu, bahsedilen hukuki durum ve güvenlik hizmetlerinin yirmidört saat devam eden niteliği dikkate alınarak, personelin bir üst amirinden yazılı veya sözlü olarak izin almak suretiyle mesai saatleri dışında ve tatillerde görev yaptığı il dışına çıkabileceği ve görev mahalli dışında ikamet edebileceği belirtilmiş olup, söz konusu düzenlemelerde davacının görev yaptığı il dışına çıkmasını engelleyici ve/veya yasaklayıcı nitelikte bir düzenlemeye yer verilmediği ve anılan Genelge'nin iptalinde davacının herhangi bir menfaatinin bulunmadığı da göz önüne alındığında, 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge'nin iptaline ilişkin kısmı yönünden davanın ehliyet yönünden reddi gerekmektedir.
Dava, davacının, görevden uzak olduğu dönemi görev yaptığı il dışında geçirmek için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesinin iptali istemi yönünden incelendiğinde;
25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesinde; görevden uzaklaştırılan personelin açıkta kaldığı süreyi görevli bulunduğu il dışında geçirmesi talepleri ile ilgili olarak; haklarındaki idari işlemlerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi, ayrıca yapılan işlemler ile ilgili belgelerin kısa sürede tebliğ edilerek herhangi bir mağduriyete ve aksaklığa meydan verilmemesi için ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda görevden uzaklaştırılan personelin görev yaptığı yerleşme merkezlerinde ikamet etmelerinin sağlanmasının uygun olacağı ifadesine yer verilmek suretiyle görevden uzaklaştırılan personelin görev yaptığı yerleşim merkezlerinde ikamet etme zorunluluğu dile getirilmiş, "görevden uzaklaştırılan personelin tamamına tebliğ edelim, sonucunu takip edelim." dip notuyla, söz konusu Genelge görevden uzaklaştırılan personele duyurulmuştur.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 145. maddesinde görevden uzaklaştırmanın süreleri düzenlenmiş olup, görevden uzaklaştırmanın bir ceza kovuşturmasından kaynaklanması halinde bu sürenin yetkili amir tarafından, ilgilinin durumunun her iki ayda bir incelenerek uzatılabileceği belirtilmiştir. Dava konusu Genelge ise, görevden uzaklaştırılan personelin il dışına çıkmasına hiç bir koşulda müsaade etmemekte ve il dışına çıkışları yasaklayıcı hükümler içermektedir. Oysa, görevden uzaklaştırmanın ne kadar süreceği, ilgilinin görevi başına ne zaman döneceği belirli olmadığından, dava konusu Genelgenin bu haliyle uygulanması durumunda, çok uzun süreler görevden uzak kalan personelin bu süre zarfında bulunduğu ilden hiç bir koşulda ayrılamaması sonucunu doğuracağı anlaşılmaktadır.
Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin (A) fıkrasının (14). bendinde, izinsiz olarak il sınırları dışına çıkmak eylemini işleyen personelin aylıktan kesme cezası ile cezalandırılacağı kurala bağlanmıştır. Bir başka ifadeyle, görevden uzaklaştırılmamış bir personel açısından il dışına çıkmak izin almak şartıyla olanaklıdır. Söz konusu hükmün görevden uzaklaştırılmış personel yönünden uygulanmayacağından bahsedilemez. Bu durumda, görevden uzaklaştırılmış personelin de izin almak koşuluyla il dışına çıkabileceğini kabul etmek gerekmekte olup, görevden uzaklaştırılan personelin il dışına çıkışlarını tamamıyla yasaklayan dava konusu Genelge hükümlerinde, hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Davacının, görevden uzak olduğu dönemi il dışında geçirmek için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem yönünden ise, davacının görevden uzakta kaldığı süreyi ailesinin ikamet ettiği İstanbul ilinde geçirmek amacıyla yaptığı başvurunun, somut ve kabul edilebilir herhangi haklı bir neden gösterilmeksizin 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesi gerekçe gösterilerek reddedildiği anlaşıldığından, dava konusu bireysel işlemde de hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendinin iptali istemi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. Dava konusu 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge'nin iptali istemi yönünden DAVANIN EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
3. Dava konusu 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesinin ve bu Genelge'ye dayanılarak tesis edilen bireysel işlemin İPTALİNE,
4. Dava kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen ehliyet ret ve kısmen iptal ile sonuçlandığından ayrıntısı aşağıda gösterilen ... -TL yargılama giderinin yarısı olan ... -TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, yargılama giderinin diğer yarısı olan ...-TL'nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen ...-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
6. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 26/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
