Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/7192
Karar No: 2021/7314
Karar Tarihi: 28.05.2021

Danıştay 6. Daire 2020/7192 Esas 2021/7314 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/7192
Karar No : 2021/7314

DAVACI : … İnşaat Turizm Madencilik Enerji Üretim Tic. Ve San. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı … İdaresi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …, Av. …

DAVANIN KONUSU : İzmir ili, Konak ilçesi, … mevkii, … ada, … parsel, … ada, … parsel ve … ada, … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yapılması istemiyle davacı tarafından yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : 3194 sayılı Kanunun 9. maddesinin 2. fıkrasında, Özelleştirme Yüksek Kurulunun plan yapma yetkisinin 5 yılla sınırlandırılmadığı, aksine Kurul tarafından onaylanan planlarla taşınmazlara verilen fonksiyonların 5 yıl süreyle ilgili belediyelerce değiştirilemeyeceği hususunda sınırlama getirildiği, 3194 sayılı Kanunun 9. maddesinin 2. fıkrasında, özelleştirme kapsamına alınan taşınmazlardan belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalanlara ilişkin, aynı Kanunun Ek-3 maddesinde de belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalanlara ilişkin düzenlemeler getirildiği, bu nedenle somut uyuşmazlıkta 3194 sayılı Kanunun Ek-3 maddesinin uygulanamayacağı, Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin halen yürürlükte olduğu, bu plan doğrultusunda 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin de aynı idare tarafından yapılması gerektiği, aksi kabulün özelleştirme kapsamına alınan taşınmazlara ilişkin Kanunda öngörülen özel düzenlemelerin amacına aykırı olacağı, 2001 yılında özelleştirme kapsamına alınan taşınmazların planlama sürecini yaklaşık 19 yıldır bizzat yürüten davalı idarenin, bu aşamada belediye hizmet alanı işlevinin somutlaştırılmasına ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğini de yetkide ve usulde paralellik ilkesi gereğince bizzat yapması gerektiği, yine 2577 sayılı Kanunun 28. maddesi doğrultusunda, yargı kararının gereğini uygulamakla yükümlü olan idarenin belediyeler değil Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olduğu, diğer taraftan Özelleştirme Yüksek Kurulunun plan yapma yetkisinin devirden itibaren 5 yıl olduğu varsayılsa bile, davacıya 22.11.2013 tarihinde devredilen taşınmazda, yargı kararları nedeniyle yaklaşık 3 yıl süreyle inşaat yapılamadığından, tarafların iradesi dışında gelişen bu bekleme süresinin 5 yıllık plan yapma süresine ilave edilmesi gerektiği, ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : 3194 sayılı Kanunun 9. maddesinin 2. fıkrası ve Ek-3 maddesi gereğince, Özelleştirme Yüksek Kurulunun plan yapma yetkisinin, taşınmazın özelleştirme kapsamına alınması ile başladığı ve devri ile sona erdiği, ancak devir tarihini izleyen 5 yıl içinde bu planın mahkeme kararı ile iptal edilmesi halinde, yargı kararının gereğini yerine getirmek üzere davalı idarece yeni bir plan yapılabildiği, uyuşmazlık konusu taşınmazların 22.11.2013 tarihinde davacıya devredildiği, bu tarihten itibaren 5 yıl içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen iptal kararının gereklerini yerine getirmek üzere Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile taşınmazlara ilişkin 1/1000 ölçekli plan değişikliğinin onaylandığı, ancak bu plan değişikliğine karşı açılan davada iptal kararının, taşınmazların devrinden itibaren 5 yıllık süre geçtikten sonra 16.10.2019 ve 06.11.2019 tarihlerinde verildiği, söz konusu tarih itibariyle davalı idare yasal olarak plan yapma yetkisine sahip olmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : 3194 sayılı Kanunda, özelleştirme kapsamına alınmış bir taşınmazın devredilmesinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra, yargı kararının uygulanması amacıyla yapılacak olan imar planı değişikliğinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığının yetkisini sona erdiren açık bir düzenleme bulunmadığı, yargı kararlarını uygulamak konusunda bağlı yetki içerisinde bulunan idarenin, belediyeler değil, söz konusu işlemi tesis eden Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olduğu ve yetkide paralellik ilkesi uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğini yapan davalı idarenin, söz konusu planı değiştirmeye de yetkili olduğu, ayrıca taşınmaza ilişkin üst ölçekli plan olan ve halen yürürlükte bulunan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin de davalı idarece yapıldığı ve planların kademeli birlikteliği uyarınca söz konusu planla uyumlu olacak şekilde alt ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin davalı idarece yapılmasının kamu hizmetinin gereklerine uygun olduğu anlaşıldığından, davacının başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI … DÜŞÜNCESİ : Dava, İzmir ili, Konak ilçesi, … mevkii, … ada, … parsel, … ada, … parsel ve … ada, … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yapılması istemiyle davacı tarafından yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun "İmar Planlarında Bakanlığın Yetkisi"ni düzenleyen 9. maddesine 4046 sayılı Kanunun 41. maddesiyle eklenen 2. fıkrasında: "Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan (Belediye) gerekli görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumları; Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler. (Ek ibare: 03/04/1997 - 4232/4 maddesi) ilgili belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir." hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanuna 5398 sayılı Kanunun 12. maddesiyle eklenen ve 5793 sayılı Kanunun 15. maddesiyle değiştirilen Ek:3. maddesinde: "Özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya kuruluş lehine irtifak ve/veya kullanım hakkı alınmış arsa ve araziler ile özel kanunları uyarınca özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu veya 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan yerler dahil olmak üzere genel ve özel kanun hükümleri kapsamında yer alan tüm alanlarda imar planlarını yapmaya ve onaylamaya yetkili olan kurum veya kuruluşlardan görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak her tür ve ölçekte plan, imar planı ile değişiklik ve revizyonları müellifi şehir plancısı olmak üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılarak veya yaptırılarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak ve Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle kesinleşir (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi'nin 09/06/2011 tarih ve E:2008/87 , K:2011/95 sayılı kararı ile.) yürürlüğe girer. İlgili kuruluşlar bu madde kapsamında yapılan planları devir tarihinden itibaren beş yıl süreyle değiştiremezler. Bu süre içerisinde imar planlarına ilişkin olarak, verilecek mahkeme kararlarının gereklerinin yerine getirilmesini teminen yapılacak imar planı değişikliğine ilişkin iş ve işlemler Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca bu maddede belirtilen usul ve esaslara göre gerçekleştirilir. İlgili kuruluşlar görüşlerini onbeş gün içinde bildirirler. Bu madde kapsamında yapılan her ölçekteki plan ve imar planlarında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17 nci maddesinin (a) bendinin ikinci ve sekizinci paragrafındaki hükümler uygulanmaz. Özelleştirme sürecinde ihtiyaç duyulması halinde, bu planlara göre yapılacak imar uygulamasına ilişkin parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca onaylanır. Bu planlara göre yapılacak yapılarda her türlü ruhsat ve diğer belgeler ile izinler, ilgili mevzuat çerçevesinde yetkili kurum ve kuruluşlarca verilir." kuralı bulunmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, İzmir ili, Konak ilçesi, … mevkii, … ada, … parsel, … ada, … parsel ve … ada, … parsel sayılı taşınmazların ... Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş.'nin mülkiyetinde iken, Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığı, Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile uyuşmazlık konusu taşınmazlardan … ada, … sayılı parsel ile … ada, … sayılı parselin satışına karar verildiği, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile davacı arasında 09.10.2013 tarihinde imzalanan satış sözleşmesine istinaden, taşınmazların 22.11.2013 tarihinde ... İnşaat Turizm Madencilik Enerji Üretim Ticaret ve Sanayi A.Ş. adına tapuda devir işlemlerinin yapıldığı , Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile taşınmazlara "TAKS:0.40, E:3.50 yapılaşma koşullarında merkezi iş alanı", "TAKS:0.30, E:0.70 yapılaşma koşullarında belediye hizmet alanı", "park alanı", "taşıt ve yaya yolu", "devlet demiryolu alanı" kullanımları getirildiği ,anılan plan değişikliklerine askı süresi içerisinde yapılan itiraz sonucunda imar planları notlarında kısmi değişiklikler yapılarak, imar planlarının Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yeniden onaylandığı, bu imar planı değişikliklerine karşı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından açılan davalarda, Danıştay Altıncı Dairesinin 23.12.2015 tarihli, E:2012/3294, K:2015/7754 sayılı ve 23.12.2015 tarihli, E:2012/6180, K:2015/7755 sayılı kararlarıyla davaların reddine karar verildiği anılan kararların temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/10/2016 tarihli, E:2016/2041, K:2016/2644 sayılı ve 11/10/2016 tarihli, E:2016/1888, K:2016/2642 sayılı kararları ile, 1/5000 ölçekli nazım imar planının 17 metrelik taşıt yolu güzergahı dışında kalan kısmının onanmasına, 1/5000 ölçekli nazım imar planının 17 metrelik taşıt yolu güzergahına ilişkin kısmının açıklama eklenerek onanmasına, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin kısmının ise, "dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin eki 1/1000 ölçekli uygulama imar planı lejantlarında merkezi iş alanı (MİA) adı altında bir lejantın yer almadığı, uygulama imar planı ölçeğinde merkezi iş alanı öngörülmesinin hukuki dayanağının bulunmadığı, merkezi iş alanı kullanım kararının genel bir kullanım kararı olduğu ve birçok mekansal kullanım kararı içerdiği" gerekçesiyle bozulmasına ve dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptaline kesin şekilde karar verildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun iptal kararının uygulanması amacıyla Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan yeni 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile taşınmazlara "TAKS:0.40, E:3.50, yükseklik ençok:serbest yapılaşma koşullarında ticaret+konut alanı", "TAKS:0.30, E:0.70 yapılaşma koşullarında belediye hizmet alanı", "park alanı", "taşıt ve yaya yolu", "devlet demiryolu alanı" kullanımları getiridiği, anılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine karşı TMMOB Şehir Plancıları Odası ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından ayrı ayrı açılan davalarda, Danıştay Altıncı Dairesinin sırasıyla 20.03.2019 tarihli, E:2018/3271, K:2019/1539 sayılı ve 29.04.2019 tarihli, E:2018/2103, K:2019/3195 sayılı kararıyla davaların reddine karar verildiği, anılan kararların temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16.10.2019 tarihli, E:2019/1891, K:2019/4494 sayılı ve 06.11.2019 tarihli, E:2019/2498, K:2019/5206 sayılı kararları ile, "belediye hizmet alanı fonksiyonun davaya konu parselde karşılanma zorunluluğunun ortaya konulmadığı ve söz konusu fonksiyonun kesin kullanım türünün belirlenmediği, belediye hizmet alanı başlığındaki tek bir lejantta farklı donatıların yer alabileceği ve bu gösterim ile ilgili ayrıntılandırmanın alt ölçekli uygulama imar planında yapılması gerektiği" gerekçesiyle bozulmasına ve dava konusu işlemin iptaline kesin şekilde karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafından 15.05.2020 tarihinde davalı idareye yapılan başvuru ile, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun anılan iptal kararında inşaatın devamına engel olacak bir gerekçe bulunmadığının Konak Belediye Başkanlığına bildirilmesi ve inşaatın devamına olanak sağlanması talep edildiği, davacının başvurusuna istinaden davalı idarece Konak Belediye Başkanlığına yazılan 29.05.2020 tarihli yazı ile, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin halen yürürlükte olduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali yolundaki yargı kararının gerekçesinin, belediye hizmet alanı işlevinin kullanım amacının parantez içinde belirtilmemesinden ibaret olduğu, taşınmazlar 22.11.2013 tarihinde davacı şirkete devredildiğinden, 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu çerçevesinde engel bulunmamakla birlikte, davacının talebinin yargı kararları, imar mevzuatı ve belediye mevzuatı kapsamında ilçe belediyesince değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiği,anılan bildirim üzerine davacı tarafından 14.07.2020 tarihinde davalı idareye yapılan başvuru ile, belediye hizmet alanında yer alacak kullanımın belirlenmesi yönünde yapılması gereken 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin "usulde ve yetkide paralellik ilkesi" gereğince Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılması gerektiği, diğer taraftan 2577 sayılı Kanunun 28. maddesine göre yargı kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye mecbur olduğu, somut olayda yargı kararının tarafı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olduğundan, yargı kararını uygulama görevinin de aynı idareye ait olduğu belirtilerek, taşınmazlara ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişlikliğinin yapılmasının talep edildiği ,bu başvuruya cevaben davalı idarenin … tarih ve … sayılı işlemi ile; taşınmazlara ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişlikliğinin iptali yolundaki Mahkeme kararlarının 16.10.2019 ve 06.11.2019 tarihli olduğu, taşınmazın devir tarihi olan 22.11.2013 tarihinden itibaren 5 yıllık süresi geçtikten sonra mahkemelerce karar verildiğinden, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının plan yapma yetkisinin bulunmadığı belirtilerek davacının başvurusunun reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, 3194 sayılı Kanunun 9. maddesinin 2. fıkrası ile Ek-3. maddesi metinlerinde yer alan, taşınmazın devrinden itibaren 5 yıllık süre sınırlamasının, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının imar planı yapma yetkisinin sona ermesine yönelik bir sınırlama olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Özelleştirme kapsamına alınmış bir taşınmazın devredilmesinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılmış olan imar planı değişikliğinin yargı kararı ile iptal edilmesi halinde, yargı kararının uygulanması amacıyla yeniden yapılacak olan imar planı değişikliğinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığının yetkisini sona erdiren açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Kanunda aksine düzenleme bulunmadıkça "yetkide paralellik ilkesi" uyarınca, bir idari işlemi tesis etmeye yetkili olan idarenin, aynı işlemin geri alınması, kaldırılması, değiştirilmesi veya düzeltilmesinde de yetkili olduğunun, yetkide paralellik ilkesine uyulmadan tesis edilen işlemlerin ise yetki unsuru itibariyle hukuka aykırı olacağının kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, yargı kararını uygulamakla yükümlü olan idarenin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olması, öte yandan 3194 sayılı Kanunda, taşınmazın devrinden 5 yıl geçtikten sonra yargı kararının uygulanması amacıyla yapılacak imar planlarında davalı idaresinin yetkisini sona erdiren açık bir düzenleme bulunmaması ve yetkide paralellik ilkesi uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğini yapan davalı idarenin, söz konusu planı değiştirmeye de yetkili olması, ayrıca taşınmaza ilişkin üst ölçekli plan olan ve halen yürürlükte bulunan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin de davalı idarece yapılmış olması ve planların kademeli birlikteliği uyarınca söz konusu planla uyumlu olacak şekilde alt ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin de davalı idarece yapılmasının kamu hizmetinin gereklerine uygun olması karşısında, davacının başvurusunun, davalı idarenin plan yapma yetkisi bulunmadığından bahisle reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Uyuşmazlık konusu İzmir ili, Konak ilçesi, … mevkii, … ada, … parsel, … ada, … parsel ve … ada, … parsel sayılı taşınmazlar ... Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş.'nin mülkiyetinde iken, Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınmıştır.
Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile uyuşmazlık konusu taşınmazlardan … ada, … sayılı parsel ile … ada, 1 sayılı parselin satışına karar verilmiş, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile davacı arasında 09.10.2013 tarihinde imzalanan satış sözleşmesine istinaden, taşınmazların 22.11.2013 tarihinde ... İnşaat Turizm Madencilik Enerji Üretim Ticaret ve Sanayi A.Ş. adına tapuda devir işlemleri yapılmıştır.
Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile taşınmazlara "TAKS:0.40, E:3.50 yapılaşma koşullarında merkezi iş alanı", "TAKS:0.30, E:0.70 yapılaşma koşullarında belediye hizmet alanı", "park alanı", "taşıt ve yaya yolu", "devlet demiryolu alanı" kullanımları getirilmiştir.
Anılan plan değişikliklerine askı süresi içerisinde yapılan itiraz sonucunda imar planları notlarında kısmi değişiklikler yapılarak, imar planları Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yeniden onaylanmıştır.
Bu imar planı değişikliklerine karşı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından açılan davalarda, Danıştay Altıncı Dairesinin 23.12.2015 tarihli, E:2012/3294, K:2015/7754 sayılı ve 23.12.2015 tarihli, E:2012/6180, K:2015/7755 sayılı kararlarıyla davaların reddine karar verilmiş, anılan kararların temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/10/2016 tarihli, E:2016/2041, K:2016/2644 sayılı ve 11/10/2016 tarihli, E:2016/1888, K:2016/2642 sayılı kararları ile, 1/5000 ölçekli nazım imar planının 17 metrelik taşıt yolu güzergahı dışında kalan kısmının onanmasına, 1/5000 ölçekli nazım imar planının 17 metrelik taşıt yolu güzergahına ilişkin kısmının açıklama eklenerek onanmasına, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin kısmının ise, "dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin eki 1/1000 ölçekli uygulama imar planı lejantlarında merkezi iş alanı (MİA) adı altında bir lejantın yer almadığı, uygulama imar planı ölçeğinde merkezi iş alanı öngörülmesinin hukuki dayanağının bulunmadığı, merkezi iş alanı kullanım kararının genel bir kullanım kararı olduğu ve birçok mekansal kullanım kararı içerdiği" gerekçesiyle bozulmasına ve dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptaline kesin şekilde karar verilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun iptal kararının uygulanması amacıyla Özelleştirme Yüksek Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile onaylanan yeni 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile taşınmazlara "TAKS:0.40, E:3.50, yükseklik ençok:serbest yapılaşma koşullarında ticaret+konut alanı", "TAKS:0.30, E:0.70 yapılaşma koşullarında belediye hizmet alanı", "park alanı", "taşıt ve yaya yolu", "devlet demiryolu alanı" kullanımları getirilmiştir.
Anılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine karşı TMMOB Şehir Plancıları Odası ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından ayrı ayrı açılan davalarda, Danıştay Altıncı Dairesinin sırasıyla 20.03.2019 tarihli, E:2018/3271, K:2019/1539 sayılı ve 29.04.2019 tarihli, E:2018/2103, K:2019/3195 sayılı kararıyla davaların reddine karar verilmiş, anılan kararların temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16.10.2019 tarihli, E:2019/1891, K:2019/4494 sayılı ve 06.11.2019 tarihli, E:2019/2498, K:2019/5206 sayılı kararları ile, "belediye hizmet alanı fonksiyonun davaya konu parselde karşılanma zorunluluğunun ortaya konulmadığı ve söz konusu fonksiyonun kesin kullanım türünün belirlenmediği, belediye hizmet alanı başlığındaki tek bir lejantta farklı donatıların yer alabileceği ve bu gösterim ile ilgili ayrıntılandırmanın alt ölçekli uygulama imar planında yapılması gerektiği" gerekçesiyle bozulmasına ve dava konusu işlemin iptaline kesin şekilde karar verilmiştir.
Bunun üzerine davacı tarafından 15.05.2020 tarihinde davalı idareye yapılan başvuru ile, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun anılan iptal kararında inşaatın devamına engel olacak bir gerekçe bulunmadığının Konak Belediye Başkanlığına bildirilmesi ve inşaatın devamına olanak sağlanması talep edilmiştir.
Davacının başvurusuna istinaden davalı idarece Konak Belediye Başkanlığına yazılan 29.05.2020 tarihli yazı ile, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin halen yürürlükte olduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali yolundaki yargı kararının gerekçesinin, belediye hizmet alanı işlevinin kullanım amacının parantez içinde belirtilmemesinden ibaret olduğu, taşınmazlar 22.11.2013 tarihinde davacı şirkete devredildiğinden, 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu çerçevesinde engel bulunmamakla birlikte, davacının talebinin yargı kararları, imar mevzuatı ve belediye mevzuatı kapsamında ilçe belediyesince değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Anılan bildirim üzerine davacı tarafından 14.07.2020 tarihinde davalı idareye yapılan başvuru ile, belediye hizmet alanında yer alacak kullanımın belirlenmesi yönünde yapılması gereken 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin "usulde ve yetkide paralellik ilkesi" gereğince Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılması gerektiği, diğer taraftan 2577 sayılı Kanunun 28. maddesine göre yargı kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye mecbur olduğu, somut olayda yargı kararının tarafı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olduğundan, yargı kararını uygulama görevinin de aynı idareye ait olduğu belirtilerek, taşınmazlara ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişlikliğinin yapılması talep edilmiştir.
Bu başvuruya cevaben davalı idarenin ... tarih ve ...sayılı işlemi ile; taşınmazlara ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişlikliğinin iptali yolundaki Mahkeme kararlarının 16.10.2019 ve 06.11.2019 tarihli olduğu, taşınmazın devir tarihi olan 22.11.2013 tarihinden itibaren 5 yıllık süresi geçtikten sonra mahkemelerce karar verildiğinden, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının plan yapma yetkisinin bulunmadığı belirtilerek davacının başvurusunun reddedilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun "İmar Planlarında Bakanlığın Yetkisi"ni düzenleyen 9. maddesine 4046 sayılı Kanunun 41. maddesiyle eklenen 2. fıkrasında: "Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan (Belediye) gerekli görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumları; Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler. (Ek ibare: 03/04/1997 - 4232/4 maddesi) ilgili belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir." hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanuna 5398 sayılı Kanunun 12. maddesiyle eklenen ve 5793 sayılı Kanunun 15. maddesiyle değiştirilen Ek:3. maddesinde: "Özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya kuruluş lehine irtifak ve/veya kullanım hakkı alınmış arsa ve araziler ile özel kanunları uyarınca özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu veya 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan yerler dahil olmak üzere genel ve özel kanun hükümleri kapsamında yer alan tüm alanlarda imar planlarını yapmaya ve onaylamaya yetkili olan kurum veya kuruluşlardan görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak her tür ve ölçekte plan, imar planı ile değişiklik ve revizyonları müellifi şehir plancısı olmak üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılarak veya yaptırılarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak ve Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle kesinleşir (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi'nin 09/06/2011 tarih ve E:2008/87 , K:2011/95 sayılı kararı ile.) yürürlüğe girer. İlgili kuruluşlar bu madde kapsamında yapılan planları devir tarihinden itibaren beş yıl süreyle değiştiremezler. Bu süre içerisinde imar planlarına ilişkin olarak, verilecek mahkeme kararlarının gereklerinin yerine getirilmesini teminen yapılacak imar planı değişikliğine ilişkin iş ve işlemler Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca bu maddede belirtilen usul ve esaslara göre gerçekleştirilir. İlgili kuruluşlar görüşlerini onbeş gün içinde bildirirler. Bu madde kapsamında yapılan her ölçekteki plan ve imar planlarında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17 nci maddesinin (a) bendinin ikinci ve sekizinci paragrafındaki hükümler uygulanmaz. Özelleştirme sürecinde ihtiyaç duyulması halinde, bu planlara göre yapılacak imar uygulamasına ilişkin parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca onaylanır. Bu planlara göre yapılacak yapılarda her türlü ruhsat ve diğer belgeler ile izinler, ilgili mevzuat çerçevesinde yetkili kurum ve kuruluşlarca verilir." kuralı bulunmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği, ancak disiplin hükümlerinin saklı olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda detaylarına yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, özelleştirme programına alınan taşınmazlara ilişkin her tür ve ölçekte planları yapma veya yaptırma yetkisinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ait olduğu ve söz konusu planların Cumhurbaşkanı kararı ile onaylanarak yürürlüğe gireceği açıktır.
3194 sayılı Kanunun 9. maddesinin 2. fıkrası ile Ek-3. maddesi metinlerinde yer alan, taşınmazın devrinden itibaren 5 yıllık süre sınırlamasının, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının imar planı yapma yetkisinin sona ermesine yönelik bir sınırlama olup olmadığı hususunun uyuşmazlığın temelini oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, anılan Yasa metinlerinde Özelleştirme İdaresi tarafından onaylanan imar planları ile taşınmazlara getirilen kullanım kararlarının, söz konusu taşınmazların devredildiği tarihten itibaren 5 yıl geçmedikçe, ilgili belediyeler tarafından yapılacak imar planı değişiklikleri ile değiştirilemeyeceği, bu 5 yıllık süre içerisinde taşınmaza ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılan imar planlarının yürütülmesinin durdurulması veya iptali yolunda verilen yargı kararı olması halinde, söz konusu yargı kararının gereklerinin yerine getirilmesini teminen yapılacak imar planı değişikliklerinin de aynı usullerle Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılacağı kural altına alınmak suretiyle, gerçekte Özelleştirme İdaresi Başkanlığının yetkisinin sınırına yönelik değil, taşınmazın devredildiği tarihten sonra ilgili belediyelerce yapılacak imar planlarına yönelik bir sınırlama getirildiği anlaşılmaktadır.
Diğer bir ifade ile, özelleştirme kapsamına alınmış bir taşınmazın devredilmesinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılmış olan imar planı değişikliğinin yargı kararı ile iptal edilmesi halinde, yargı kararının uygulanması amacıyla yeniden yapılacak olan imar planı değişikliğinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığının yetkisini sona erdiren açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu durumda, içtihatlarla geliştirilerek idare hukukunun önemli ilkelerinden birisi haline gelen "yetkide paralellik ilkesi" uyarınca, kanunda aksine düzenleme bulunmadıkça bir idari işlemi tesis etmeye yetkili olan idarenin, aynı işlemin geri alınması, kaldırılması, değiştirilmesi veya düzeltilmesinde de yetkili olduğunun, yetkide paralellik ilkesine uyulmadan tesis edilen işlemlerin ise yetki unsuru itibariyle hukuka aykırı olacağının kabulü gerekmektedir.
Bu doğrultuda taşınmaza ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16.10.2019 tarihli, E:2019/1891, K:2019/4494 sayılı ve 06.11.2019 tarihli, E:2019/2498, K:2019/5206 sayılı kararlarıyla iptal edildiği görülmekte olup, anılan yargı kararlarını uygulamak konusunda bağlı yetki içerisinde bulunan idarenin, belediyeler değil, söz konusu işlemi tesis eden Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olduğu açıktır.
Kaldı ki uyuşmazlık konusu taşınmazlara ilişkin üst ölçekli plan olan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin de Özelleştirme Yüksek Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile onaylandığı ve anılan imar planı değişikliğinin halen yürürlükte olduğu görülmektedir.
Bu tespit ve açıklamalar doğrultusunda, taşınmaza ilişkin davacı tarafından teklif edilen yeni 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin, davalı idarece 2018 yılında onaylanmış olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin yargı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, yargı kararının gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla yapılacak olması ve yargı kararını uygulamakla yükümlü olan idarenin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olması, öte yandan 3194 sayılı Kanunda, taşınmazın devrinden 5 yıl geçtikten sonra yargı kararının uygulanması amacıyla yapılacak imar planlarında davalı idaresinin yetkisini sona erdiren açık bir düzenleme bulunmaması ve yetkide paralellik ilkesi uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğini yapan davalı idarenin, söz konusu planı değiştirmeye de yetkili olması, ayrıca taşınmaza ilişkin üst ölçekli plan olan ve halen yürürlükte bulunan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin de davalı idarece yapılmış olması ve planların kademeli birlikteliği uyarınca söz konusu planla uyumlu olacak şekilde alt ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin de davalı idarece yapılmasının kamu hizmetinin gereklerine uygun olması karşısında, davacının başvurusunun, davalı idarenin plan yapma yetkisi bulunmadığından bahisle reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu işlemin İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi