9. Hukuk Dairesi 2010/48561 E. , 2013/7445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılardan ... Sigara Tütüncülük A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalılardan ... A.Ş.’nin işçisi olarak asıl işveren ... A.Ş.’ye ait işyerinde TIR şoförü olarak 27.08.2004- 01.09.2007 tarihleri arasında çalıştığını, işe girerken boş senede imza attığını, son Net ücretinin 1,150 TL olduğunu, yıllık izin kullanmaksızın, hafta ve genel tatil günleri dahil sürekli fazla mesai yapmak suretiyle çalışmakta iken sürekli olarak hakaretlere maruz kaldıklarını, ağır küfür ve hırsızlıkla suçlanmak gibi haksız ithamların tahammül boyutunu aşması, mazot çalmakla suçlanması, son aylara ilişkin ücretlerinin düzensiz, gecikmeli ve eksik olarak ödenmesi, ücretlerden hukuk dışı para cezası kesintisi yapılması üzerine bu koşullarda çalışamayacağını söylediğini, bunun üzerine ... yetkililerinin istifa dilekçesi vermesini ve ...’ın ... ... Lng bölümünde çalışmaya başlamasını, tazminatlarının daha sonra ödeneceğini söylediklerini, bu şekilde aldatılarak istifa dilekçesi imzalattırıldığını, fesihten sonra ihbar-kıdem tazminatı, izin, fazla çalışma, hafta-genel tatil ücreti ile son aydan 10 günlük ücretinin ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram-genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... A.Ş. vekili; davacının, davalı şirket çalışanı olmadığını, aralarında hizmet akdi ilişkisi de bulunmadığını, davalı şirket ile diğer davalı ... arasındaki nakliye sözleşmesi gereği davalı şirket ürünlerinin bu firma tarafından taşındığını, iki şirket arasında hiçbir zaman işçi- işveren ilişkisi içine girilmediğini, aralarında ticari bir ilişki dahi olmadığını, aralarındaki nakliye ilişkisinin de asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmadığını savunarak davanın husumetten reddini talep etmiştir.
Davalı ... Ltd. Şti. vekili; davacının, davalı şirkette çalışmadığını, ... Ltd. Şti. işçisi olduğunu ve bu şirketten aldıkları bilgilere göre davacının ... Ltd. Şti. bünyesinde çalışmakta iken 01.09.2007 tarihinde istifa ile işten ayrıldığını, izinlerini
kullandığını, bordrolarda yer alan ücretle çalıştığını, ücretlerinden herhangi bir kesinti yapılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdinin asılsız bir takım isnatlarda bulunulması ve onur kırıcı sözler sarf edilmesi sebebi ile 4857 sayılı Yasanın 24.maddesi gereğince davacı tarafından eylemli olarak fesh edildiği ve feshin haklı sebebe dayandığı, haklı feshin hukuki sonuçları itibariyle davacının kıdem tazminatı alacaklısı olduğu, akdi fesheden taraf olması nedeni ile ihbar tazminatı alacaklısı olmadığı, ödenmeyen ücret, izin ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının taleple bağlı kalınarak kabulü ve her iki davalı şirketin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı ... A.Ş. şirketi vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Emsal ... 2. İş Mahkemesi 2006/418 Esas, ... 10. İş Mahkemesi 2006/278 Esas, ... 10. İş Mahkemesi 2006/292 Esas sayılı dava dosyaları incelendiğinde, iş bu davalarda, Davalı ... A.Ş. şirketi yönünden husumet nedeniyle ret kararı verildiği tespit edilmiştir.
Dosyadaki bilgi, belgeler ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davalı ... Ltd. Şti.nin firmasının birden fazla firmaya nakliye hizmeti verdiği, ..." nın bunlardan biri olduğu, olayda münhasıran Philsa" nın nakliye işlerinde çalışma koşulunun gerçekleşmediği, bu nedenle 4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesi uyarınca asıl işveren olarak sorumlu tutulmasının mümkün olamayacağı hususu gözden kaçırılarak, mahkemece her iki davalı şirket arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi kabul edilerek müşterek sorumluluklarına hükmedilmesi hatalı olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.