Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2302
Karar No: 2021/3328
Karar Tarihi: 20.05.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2302 Esas 2021/3328 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kendisine ait olan taşınmazları Cordot Gözü denen yerden çıkan su ile suladığını ve davalıların bu suya hak iddia ettiklerini belirterek suya müdahalenin men edilmesi talebinde bulundu. Ancak mahkeme, davacının her iki taşınmazda da hissedar olduğunu ve davaya tek başına taraf olamayacağını düşünerek davanın usulden reddine karar verdi. Elbirliği halinde mülkiyetin tüm ortakların mülkiyeti olduğu ve mülkiyetin bir bütün olarak elbirliği ortaklarına ait olduğu belirtilirken, bu özelliğinden dolayı elbirliği mülkiyetinde ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve ortaklardan her birinin tüzel kişiliği olmadığı belirtildi. Olağan koruma eylemleri gibi taksimi mümkün olmayan taleplerde elbirliği ortaklarından her birinin bağımsız olarak dava hakkını kullanabileceği ifade edildi. Türk Medeni Kanunu'nun 702/2. Maddesi gereği ise ortakların oy birliği şartı terekeye ait bir hakkın tasarrufu işlemlerinde gereklidir. Kararda bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığı, peşin alınan harcın yatırana iade edilmesine karar verildi.
14. Hukuk Dairesi         2018/2302 E.  ,  2021/3328 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.10.2010 gününde verilen dilekçe ile suya müdahalenin men"i talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 22.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, suya vaki müdahalenin men"i istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 4425 ve 4426 parsel sayılı taşınmazların sahibi olduğunu, bu taşınmazların kayısı bahçesi niteliğinde olduğunu ve içinde davacıya ait evin olduğunu, davacının ağaçlarını kadimden beri Cordot Gözü denen yerden çıkan su ile suladığını, davalıların bu gözde hak iddia ettiklerini, kaymakamlığa başvurarak davacıyı bu suyu kullanmaktan men ettiklerini belirterek davalıların bu suya müdahalesinin men"ine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili; davacının bahse konu sudan hiç yararlanmadığını, kadim kullanımının olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının davaya konu taşınmazlarda hissedar olması nazara alınarak davacıya taraf teşkilini sağlamak üzere süre verildiği, gereğinin yerine getirilmemesi üzerine ikinci defa verilen kesin süre içinde taraf teşkilinin sağlanmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Elbirliği halinde mülkiyet, yasa veya yasanın kabul ettiği sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin bir mala veya hakka birlikte malik olma durumunu ifade eder. Elbirliği mülkiyeti ortaklarının tüzel kişiliği yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak elbirliği ortaklarının tümüne aittir. Bu özelliğinden dolayı da elbirliği halinde mülkiyette ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Her ne kadar Türk Medeni Kanununun 702/2. maddesinde, kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oy birliği ile karar verme şartı aranmışsa da son fıkrada “ortaklardan her biri topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır” hükmü getirilmiştir.
    Bu hükmün 743 sayılı Türk Medeni Kanununun 581. maddesinden farklı olarak düzenlenmesindeki neden kuşkusuz eski yasanın yürürlükte olduğu dönemde ortaya çıkan bazı güçlükleri gidermektir. Böyle olunca olağan hakların korunması veya oy birliği ile karar vermeyi gerektiren nedenlerin ne olduğu ve bu ayrımın sonuçları üzerinde durulması gerekecektir.
    Olağan koruma eylemleri; onarımlar, mahsullerin toplanması, bozulacak olanların satılması, acele olarak yapılması zorunlu bulunan işlemlerin yerine getirilmesi ile istihkak, elatmanın önlenmesi ve tapu sicilinde hak sahipliğinin saptanması gibi taksimi mümkün olmayan taleplerdir. Bu hususlarla ilgili olmak üzere elbirliği ortaklarından her biri bağımsız olarak dava hakkını kullanabilir. Türk Medeni Kanununun 702/2. maddesinde aranan ortakların oy birliği şartı hiç şüphesiz terekeye ait bir hakkın tasarrufu işlemleridir. Bu durumda mülkiyet değişikliği söz konusu olacağından ortaklar oy birliği ile karar vermelidir.
    Somut olaya gelince, davacının 4425 parsel sayılı taşınmazda elbirliği mülkiyeti halinde, 4426 parsel sayılı taşınmazda paylı mülkiyet halinde hissedar olduğu, bu taşınmazlarda kaynak suyunu kullanmak amacıyla, suya müdahalenin men"i davasını tek başına açabileceği hususu gözardı edilerek, tapu kaydına göre tüm hissedarların davada taraf olması gerektiği, taraf teşkilinin sağlanmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi