4. Ceza Dairesi 2017/598 E. , 2017/9018 K.
"İçtihat Metni"Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 125/1-4, 43, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis ve 2.180,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair, Kuşadası 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/04/2016 tarihli ve 2015/198 esas, 2016/535 sayılı kararına sanık müdafii tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin, Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2016 tarihli ve 2016/558 değişik iş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 94660652-105-09-13122-2016-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/03/2017 günlü ve 2016/400886 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi,
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede,
Dosya kapsamına göre, sanık ve müdafîinin 03/07/2015 tarihli celsede alınan beyanlarında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi hususunda süre talep ettikleri, Mahkemece bir sonraki celseye kadar süre verildiği, ancak 02/12/2015 tarihli oturumda sanık ve müdafiinin anılan hususta beyanlarının alınmadığı, sanık veya müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul ettikleri yönünde beyanları bulunmadığı cihetle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun, “sanığın kabul etmemesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” şeklindeki 231/6-c maddesinin son cümlesindeki hüküm karşısında, sanık ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Olay
Sanık hakkında tehdit ve hakaret suçlarından yapılan yargılama sırasında, sanık ve müdafiin 03/07/2015 tarihli celsede alınan beyanlarında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi hususunda görüş bildirmek için süre talep ettikleri, mahkemece bir sonraki celseye kadar süre verildiği, ancak 02/12/2015 tarihli oturuma sanık ve müdafi katıldığı halde bu husustaki beyanları alınmadığı gibi, sanık ve müdafiin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kabul ettikleri yönünde beyanlarının bulunmadığından, CMK"nın 231/6-g maddesinin “sanığın kabul etmemesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” şeklindeki hükmü karşısında, sanık ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin kararın kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2-Hukuksal Değerlendirme
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, CMK"nın 231/6-g maddesinin “sanığın kabul etmemesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” hükmüne göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmeyen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği, sanık ve müdafin ise 03/07/2015 tarihli oturumda bu hususta beyanda bulunmak için süre istedikleri, bir sonraki celseye kadar süre verilmiş ise de, 02/12/2015 tarihli bu oturumda sanık ve müdafinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını isteyip istemedikleri sorulmadığı gibi, sanık ve müdafin istedikleri yolunda beyanları da olmadığı halde sanık hakkında CMK"nın 231 maddesi gereğince hükmün açıklanmasına dair verilen karara itiraz üzerine merci Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin itiraz üzerine bu yönden itirazı kabul etmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun anlaşılmasına göre, kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
3-Sonuç ve Karar
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2016 tarihli ve 2016/558 Değişik İş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde yerine getirilmesine, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.