4. Ceza Dairesi 2017/856 E. , 2017/9016 K.
"İçtihat Metni"
Silahla tehdit suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a, 29, 31/2 ve 62. maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Nizip 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2013 tarihli ve 2012/183 esas, 2013/261 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde Nizip 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2016 tarihli ve 2015/2168 esas, 2016/134 sayılı kararına konu suçu kasten işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına, Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a, 29, 31/2 ve 62. maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Nizip 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/05/2016 tarihli ve 2016/261 esas, 2016/640 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 05.01.2017 gün ve 94660652-105-27-12860-2016-Kyb sayılı yazılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/01/2017 günlü ve 2017/2883 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede,
Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Olay
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında tehdit suçundan açılan davada TCK"nın 106/2-a, 29, 31/2 ve 62 maddeleri uyarınca sonuç olarak 7 ay 15 gün hapis cezasına hükmedildiği, kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiğinin anlaşıldığı olayda, 5237 Sayılı TCK"nın 50/3 maddesinin hükmü uyarınca sabıkasız olan çocuğun kısa süreli hapis cezasının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği halde buna uyulmadığından ilgili hükmün bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.
2-Hukuksal Değerlendirme
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, suça sürüklenen çocuğun sabıka kaydına göre, suç tarihinde hapis cezasıyla mahkumiyeti bulunmadığı, bu durumda TCK"nın 50/3 maddesinin “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir”düzenlemesi gereğince tayin edilen kısa süreli 7 ay 15 gün hapis cezasının maddede öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği halde mahkemece buna uyulmadığından kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmakla,
3-Sonuç ve Karar
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Nizip 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 25/05/2062 gün ve 2016/261 esas, 2016/640 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 4. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, ancak, bozma nedenine göre bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden,
CMK"nın 309. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, kararda "5237 sayılı TCK"nın 106/2-a, 29, 31/2, ve 62 maddeleri ile verilen 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hüküm fıkrasından sonra gelmek üzere, hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesine göre seçenek yaptırımlardan "kahvehanelere gitmekten yasaklanma tedbirine çevrilmesi uygun görüldüğünden "sanığın takdiren alt sınırdan olmak üzere 3 ay 22 gün internet cafelere gitmekten yasaklanmasına" cümlesinin eklenmesine karardaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.