9. Hukuk Dairesi 2010/46777 E. , 2013/6662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı vekili, davacının kıdem tazminatı ile ödenmeyen ücret, yıllık ücretli izin, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve davacının Deniz İş Kanunu"na göre hesaplanan kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, gemiadamı ve kaptan olan davacının ücretleri ödenmediği için iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı ile ödenmeyen ücret, yıllık ücretli izin, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının ücret ödenmediği için iş akdinin haklı nedenle feshettiği, ücretinin ödenmediği, izin kullanmadığı, fazla mesai ve tatillerde çalıştığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve davacının Deniz İş Kanunu’na göre hesaplanan kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrasının a bendi uyarınca, “deniz ve hava taşıma işlerinde çalışanlar” hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz. Deniz taşıma işlerinde çalışanlar hakkında 854 sayılı Deniz İş Kanunu uygulanmaktadır.
854 sayılı Deniz İş Kanununun 1. maddesine göre “Bu kanun denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk Bayrağını taşıyan ve yüz ve daha yukarı grostonalitonluk gemilerde bir hizmet akti ile çalışan gemi adamları ve bunların işverenleri hakkında uygulanır” denilerek, Deniz İş Kanununun kapsamı belirlenmiştir. Gemiler aracılığı ile yapılan deniz taşıma işleri ayrı bir yasaya tabi olduğundan 4857 sayılı İş Kanununun kapsamı dışında bırakılmıştır. Gemi yabancı ülke bayrağı taşıyor veya gemi Türk bayraklı olsa bile yüz grostonlitonluk değil ise, bu gemide çalışanlar hakkında Deniz İş Kanunu uygulanmayacaktır. Keza taşıma işinde çalışan bu gemideki işçiler yine 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına girmeyecek, haklarında Borçlar Kanunu genel hükümleri uygulanacaktır.
Deniz İş Kanunu’nun 46. maddesi uyarınca, “Bu kanun kapsamına giren gemi adamlarıyla bunların işveren veya işveren vekilleri arasında bu kanundan veya hizmet aktinden doğan davalar hakkında, 5521 sayılı kanun hükümleri uygulanır. Hizmet aktinde ayrıca bir hüküm yoksa dava, geminin bağlama limanında iş davalarını bakmaya yetkili mahkemede görülür”.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. maddesinde deniz ve taşıma işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra, aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1. Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işlerinde,
2. Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işlerinde,
3. Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işlerde,
Çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında oldukları açıkça belirtilmiştir.
Deniz taşıma işinin Deniz İş Kanunu kapsamına alındığı sabittir. Deniz taşıma işlerinin açıkça İş Kanunu’nun kapsamı dışında bırakılması nedeni ile römorkaj, kurtarma-yardım, dalgıçlık gibi işlerde nitelikleri itibarıyla deniz taşıma işi niteliğinde olmadığından, bu işler ve bu işlerde çalışanlara 4857 sayılı İş Kanunu’nun uygulanması yerinde olacaktır. Keza turistik maksatla faaliyet gösteren yatta çalışma deniz taşıma işi olmadığından, çalışan hakkında 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Yat tanımına 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu’nun 2.b maddesinde yer verilmiştir. Hükme göre yat, “Yat tipinde inşa edilmiş, gezi ve spor amacıyla yararlanılan, taşıyacakları yatçı sayısı otuzaltıyı geçmeyen, yük ve yolcu gemisi niteliğinde olmayan, turizm şirketi envanterlerinde kayıtlı ve tonilato belgelerinde "Ticari Yat" olarak belirtilen deniz araçlarını” ifade eder. Deniz taşıma işi yapmayan ve dolayısı ile çalışanın Deniz İş Kanunu’na tabi olmadığı turistik amaçlı yat, bu kanunda ifade edilendir.
Dosya içeriğine ve özellikle hizmet belgesine göre davacının 47,31 grostonluk davlıya ait yatta kaptan olarak çalışmaktadır.
Davacının çalıştığı geminin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrası anlamında deniz taşıma işi yapıp yapmadığı, Deniz İş Kanunu kapsamında kalıp kalmadığı, turistik maksatla kullanılan yat olup olmadığı açıklığa kavuşturulmadan, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Davacı turistik amaçlı, 4490 sayılı Kanunu’nun 2/b maddesi uyarınca belirlenen deniz aracında çalışıyor ise deniz taşıma işinde çalışmadığı ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalışan işçi olduğu kabul edilerek sonuca gidilmesi, turistik amaçlı olamayıp, deniz taşıma işi yapıp, ancak Deniz İş Kanunu’nun 1. Maddesi kapsamında kalmayan bir gemi ise uyuşmazlıkta Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacağından ve genel hukuk mahkemeleri görevli olacağından görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.