
Esas No: 2016/1891
Karar No: 2021/2990
Karar Tarihi: 03.06.2021
Danıştay 10. Daire 2016/1891 Esas 2021/2990 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/1891
Karar No : 2021/2990
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. …
2- … Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi
… Başkanlığı / …
DAVANIN KONUSU : … Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nun … tarih ve … karar sayılı işlemi ile dayanağı olan Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesi, (e) bendi ve 14. maddesi, 2. fıkrası, son cümlesinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, 2015 yılı bilirkişi listelerinde Harita ve Kadastro Teknikeri bölümünde bilirkişi olarak yer almaktan iken İzmir Adli Yargı İlk derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nun … tarih ve Karar No:… sayılı kararıyla 2015 yılı bilirkişi listelerinden çıkarılmasına karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle açtığı davanın ise derdest olduğu, ayrıca bilirkişi listelerinden çıkarılmasına konu eylem ile ilgili olarak yapılan ceza yargılaması sonucunda, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve Dosya No:…, Karar No:… sayılı kararıyla beraatine karar verildiği, bu beraat kararı üzerine 2016 yılı için bilirkişi listesine kaydolmak üzere başvurduğunda ise davaya konu Yönetmelik hükümleri uyarınca başvurusu reddedilerek, 2016 yılı bilirkişi listelerinden çıkarılmasına karar verildiği, ancak 2015 yılı bilirkişi listelerinden çıkarılmasına ilişkin kararın iptali istemiyle açtığı dava nedeniyle, anılan işlemin aleyhine kesin hüküm teşkil etmeyeceği, öte yandan, davaya konu Yönetmeliğin 12. maddesi, (e) bendinde yer alan, bilirkişilikle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunulmasına yönelik düzenlemenin soyut, belirsiz ve hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğu, bu kapsamda davaya konu Yönetmeliğin 14. maddesi, 2. fıkrası, son cümlesinde de hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilerek davaya konu bireysel işlem ve düzenleyici işlemlerin iptali gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMALARI : Davalı Adalet Bakanlığı tarafından, Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesi, (a),(b),(c) ve (d) bentlerinde listeden çıkarma sebeplerinin somut olarak belirlendiği, ancak bazı hallerde işlerini özenle, dürüstlükle ve tarafsızlıkla yapıp yapmadıklarına ilişkin olarak bilirkişilerin hakim tarafından denetlenebildiği, bu sebeple bilirkişilikle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunulması hükmünün olmasının zaruret teşkil ettiği, ayrıca Yönetmeliğin 12. maddesi, (e) bendindeki çıkarma nedeninin, diğer çıkarma nedenlerine göre daha özel şekilde düzenlenmesi ve bu nedene dayalı listeden çıkarılanların bir daha listeye yazılmayacaklarının belirtilmesinin bilirkişilik mesleğinin mahiyeti ile uyumlu olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 64. maddesinin verdiği yetki uyarınca getirilen davaya konu düzenlemelerde ve anılan düzenlemeler uyarınca tesis edilen davaya konu bireysel işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Diğer davalı İzmir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davaya konu düzenleyici işlemlere ilişkin iptal istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bireysel işlem yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; İzmir Adli Yargı ilk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonunun … tarihli ve … sayılı kararı ve dayanağı Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 12'inci maddesinin e bendinin, 14'üncü maddesinin 2'nci fıkrasının son cümlesinin iptali istemiyle açılmıştır.
T.C. Anayasasının (Anayasa) 124'üncü maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri belirtilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü bakımından, Yönetmelikle yapılan düzenlemenin üst normlara ve hukuka uygun olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Buna göre;
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 63'üncü maddesinde,"1- Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re'sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir. Ancak hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözülmesi olanaklı konularda bilirkişi dinlenemez. (2) Bilirkişi atanması ve gerekçe gösterilerek sayısının birden çok olarak saptanması, hâkim veya mahkemeye aittir. Birden çok bilirkişi atanmasına ilişkin istemler reddedildiğinde de aynı biçimde karar verilir." hükmüne; 64'üncü maddesinde de, "(1) Bilirkişiler, il adlî yargı adalet komisyonları tarafından her yıl düzenlenen bir listede yer alan gerçek veya tüzel kişiler arasından seçilirler. Cumhuriyet savcıları ve hâkimler, yalnız bulundukları il bakımından yapılmış listelerden değil, diğer illerde oluşturulmuş listelerden de bilirkişi seçebilirler. Bu listelerin düzenlenmesine veya listelerde yer verilenlerin çıkarılmalarına ilişkin esas ve usuller, yönetmelikte gösterilir." hükmüne yer verilmiştir.
5271 sayılı Yasanın belirtilen 64'üncü maddesi hükmüne dayanılarak, her yıl için il adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından düzenlenecek olan bilirkişi listelerinin hazırlanmasında uzmanlık alanlarının belirlenmesini, başvurabilecek olanların niteliklerini, müracaat usulünü, değerlendirme esaslarını, listelerin oluşturulmasını ve gerekli durumlarda bu listelerde yer verilenlerin çıkarılma usul ve esaslarının, düzenlenmesi amacıyla dava konusu olan Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik yürürlüğe konulmuştur.
Söz konusu Yönetmelikte, bilirkişi olarak başvuracakların uzman oldukları alanın belirlenmesi, il adli yargı adalet komisyonlarının bu konuda yapacağı listeye kabul edilme koşulları, listeye girebilmek için başvuruların yapılma usulü, başvuruların komisyonca değerlendirilmesi, kabülü, listelerden çıkarılma sebep ve usulleri ile bilirkişilerce uyulması gereken ilkelere yönelik hükümlere yer verilmiştir.
Ayrıca; yönetmeliğe dayanak alınan 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda ve diğer ilgili mevzuatta, bilirkişilik bir meslek olarak kabul edilmemiştir. Kanunun 63'üncü maddesinde bilirkişi; çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren dava ve işlerde, yargı yerlerince oy ve görüşüne başvurulan, bir başka ifadeyle özel ve teknik bilgisi ile yargı mercilerine yardımcı olan gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, bilirkişiliğin belirli niteliklere ve koşullara sahip kişi ve kuruluşlarca yapılabilecek bir uzmanlık işi olması karşısında, "Bilirkişi" olarak faaliyette bulunacak kişilerin, İl Adli Yargı Adalet Komisyonunca hazırlanacak listeye kabul edilebilmeleri için, Yönetmeliğin 6'ncı maddesinde öngörülen şartlara sahip olması gerektiğinden, 12'nci maddenin e bendinde belirtilen bilirkişilikle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunulması nedeniyle isimlerinin listeden çıkarılmasına ve bir daha bilirkişi listesine alınmamasına yönelik düzenlemelerde ve buna dayanılarak davacı adına tesis edilen işlemde, gerek Anayasada yer alan ilkelere, gerekse, yetki veren 5271 sayılı Kanunun 64'üncü maddesine aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan; davacının bilirkişi listesinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava, davacının eyleminin, bağımsız ve tarafsız yargı organlarının çözümü uzmanlık gerektiren uyuşmazlıklarda başvurulan ve görevini sadakat ve özenle, bilim ve fenne uygun olarak, tarafsız ve objektif bir biçimde yerine getireceğine ilişkin yemin ederek göreve başlayan bilirkişilerde aranan etik değerlerle bağdaşmadığı gerekçesiyle ... İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararıyla reddedilmiştir.
Açıklanan nedenle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Bölge Adliye Mahkemesi Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca düzenlenen 2015 yılı Hukuk Muhakemeleri Bilirkişi Listesinin 526. sırasında, Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenen 2015 yılı Bilirkişi Listesinin ise 390. sırasında Harita ve Kadastro Teknikeri bölümünde bilirkişi olarak yer alan davacının, İzmir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nun … tarih ve Karar No:… sayılı kararıyla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliği 14. maddesi, 1. fıkrası, (c) bendi uyarınca ve Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesi, (e) bendi uyarınca 2015 yılı bilirkişilik listelerinden çıkarılmasına karar verilmiştir.
Sonrasında davacı tarafından 2016 yılı için İzmir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonunca düzenlenen bilirkişi listelerine kaydolmak için başvuruda bulunulmuş, anılan başvuru, İzmir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesi, (d) bendi ve Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 14. maddesi uyarınca reddedilmiş, bu karara karşı yapılan itirazın dava konusu … tarih ve … sayılı karar ile reddi üzerine de bakılan dava açılmıştır.
Öte yandan, UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, davacı tarafından 2015 yılı bilirkişi listelerinden çıkarılması yönünde tesis edilen … Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nun … tarih ve Karar No:… sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddedildiği, bu karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verildiği görülmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
İşlem tarihindeki haliyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Bilirkişi olarak atanabilecekler" başlıklı 64. maddesi, 1. fıkrasında, '' Bilirkişiler, il adlî yargı adalet komisyonları tarafından her yıl düzenlenen bir listede yer alan gerçek veya tüzel kişiler arasından seçilirler. Cumhuriyet savcıları ve hâkimler, yalnız bulundukları il bakımından yapılmış listelerden değil, diğer illerde oluşturulmuş listelerden de bilirkişi seçebilirler. Bu listelerin düzenlenmesine veya listelerde yer verilenlerin çıkarılmalarına ilişkin esas ve usuller, yönetmelikte gösterilir. " hükmüne yer verilmiştir.
5271 sayılı Kanun'un anılan hükmüne dayanılarak ceza davalarında bilirkişi olarak görev yapacakların niteliklerini ve çalışma esaslarını düzenlemek amacıyla çıkarılan ve 01/06/2005 tarih ve 25832 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren (Mülga) Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik'in "Listeden çıkarılma sebepleri" başlıklı 12. maddesinde,"Listede yer alan bilirkişilerin:
a) Listeye kabul şartlarını sonradan kaybetmesi,
b) Kanunî bir sebep olmaksızın bilirkişilik yapmaktan kaçınması,
c) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 66 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca listeden çıkarılması teklifinin komisyonca uygun bulunması,
d) Listeden çıkarılmayı talep etmesi,
e) Bilirkişilikle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunulması
durumunda adı listeden çıkarılır." hükmü; "Listelerin yenilenmesi usulü" başlıklı 14. maddesinde, "Listeler, her yıl bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden düzenlenir.
Bu Yönetmeliğin 12 nci maddesi hükümlerine göre listeden çıkarılmasına karar verilenler bir yıl geçtikten sonra gerekli şartları taşımaları durumunda listeye yeniden yazılabilir. Ancak 12 nci maddenin (e) bendi gereğince çıkarılanlar bir daha listeye yazılamaz." hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, 03/08/2017 tarih ve 30143 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bilirkişilik Yönetmeliği'nin "Yürürlükten kaldırılan yönetmelikler" başlıklı 89. maddesinde, "(1) 8/4/2012 tarihli ve 28258 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bölge Adliye Mahkemesi Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik ile 1/6/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava Konusu (Mülga) Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesi, (e) bendi ve 14. maddesi, 2. fıkrası, son cümlesinin iptali istemi yönünden yapılan inceleme:
Yukarıda yer verilen Bilirkişilik Yönetmeliği'nin 89. maddesi uyarınca Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu kısım yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesi, (e) bendi ve 14. maddesi, 2. fıkrası, son cümlesinin iptali istemi yönünden karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Dava Konusu Bireysel İşlem Yönünden Yapılan İncelenme:
Her ne kadar karar tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmış ise de, dava konusu işlemin tesis edilmesinde dayanak olarak alınması sebebiyle (Mülga) Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesi, (e) bendi ve 14. maddesi, 2. fıkrasının son cümlesinin iptali istemi yönünden de hukuka uygunluk incelemesi yapılması gerektiği açıktır.
Bu kapsamda, çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlarda oy ve görüşüne başvurulan bilirkişinin konusunda yetkin ve uzman olacağı, görevini dürüstlük kuralları çerçevesinde bağımsız, tarafsız ve objektif olarak yerine getireceği tartışmasızdır. Öte yandan, yargı yerince de, mesleki yeterlilik düzeyi itibariyle hangi nitelikte ve inceleme alanı itibariyle hangi konuda bilirkişiye başvurulması gerektiğinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve bilirkişinin, güvenilir, dürüst ve tarafsız kişiliğinden emin olunması gerekmektedir.
Görüldüğü üzere, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konunun hangi uzmanlık alanına girdiğini, o uzmanlık alanında bulunan kimselerden hangilerinin mesleki yeterlilik bakımından o konuyu çözümlemeye en liyakatli, uzman kimse olduğunu belirlemek önemli olduğu kadar, konunun gerçekten uzmanı olan bilirkişinin, görevi gereği doğruluktan ayrılmayan, bilgisini etki altında kalmadan yansıtan ve bu arada görevi gereği taraflardan hiçbir menfaat sağlamayan ve ahlaki olgunluk, tutarlılık ve dürüstlük içinde olduğunu belirlemek de önemlidir. Özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda görüşüne başvurulan bilirkişinin, bu bağlamda bilirkişilik müessesesinin bir hak değil bir ödev olduğu, bilirkişinin yaptığı iş itibarıyla kamu görevlisi olarak kabul edilemeyeceği kuşkusuzdur. Bilirkişiliğin tanımı, bilirkişilikle bağdaşmayan her hal ve davranışın önceden belirlenerek yönetmelik kuralı haline getirilmesindeki güçlük ve listeden çıkarılma halinde bu işleme karşı yargı yolunun da açık olduğu dikkate alındığında; Yönetmeliğin 12. maddesi, (e) bendi ile 14. maddesi, 2. fıkrası, son cümlesinde hukuka aykırı bir husus görülmemiştir.
Bireysel işleme yönelik olarak dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; … Adli Yargı İlk derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nun … tarih ve Karar No:… sayılı kararıyla, davaya konu Yönetmeliğin 12. maddesi, (e) bendi kapsamında bilirkişilikle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunduğundan bahisle 2015 yılı bilirkişi listelerinden çıkarılmasına karar verilen davacının, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada; … İdare Mahkemesince davanın reddine karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun da reddine kesin olarak karar verildiği, öte yandan, davaya konu Yönetmeliğin 14. maddesi, 2. fıkrası, son cümlesi uyarınca da, anılan Yönetmeliğin 12. maddesi, (e) bendi kapsamında listeden çıkarılanların bir daha listeye yazılamayacağı yönünde emredici hüküm bulunduğu dikkate alındığında; yürürlükte olduğu tarihte hukuka uygun olduğu belirlenen Yönetmelik maddelerinde yer alan düzenlemeler kapsamında davacının 2016 yılı bilirkişilik listelerine kaydolmak istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işleme yapılan itirazın reddine yönelik tesis edilen bireysel işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu sebeple davaya konu bireysel işlemin iptali istemi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesi, (e) bendi ve 14. maddesi, 2. fıkrası, son cümlesinin iptali istemi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. … Adli Yargı İlk derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,
3. Netice itibariyle davaya konu düzenleyici işlemlerin yürürlükte olduğu tarihte hukuka uygun oldukları ve bireysel işlem yönünden de hukuka aykırılık bulunmadığı göz önünde bulundurularak, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Adalet Bakanlığı'na verilmesine,
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 03/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
