9. Hukuk Dairesi 2010/46330 E. , 2013/6555 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, son çalıştığı davalı kamu kuruluşu nezdinde geçen hizmetlerinin birleştirilerek, ileride kıdem tazminatı hesabında esas alınacağının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kamu kuruluşlarında mevsimlik olarak çalıştığını, ileride alacağı kıdem tazminatına esas olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerinin, son çalışmakta olduğu İller Bankası Kastamonu 18. Bölge Müdürlüğü nezdinde geçen hizmetleri ile birleştirilmesinin davalı kurumdan talep edildiğini, davalı kurumun 16.12.2008 tarih ve 762 sayılı yazıları ile diğer kurumlarda geçen hizmetlerin kıdem tazminatı hesabında esas alınamayacağının bildirildiğini iddia ederek kurumun bu işleminin iptali ile müvekkilinin kamu kurum ve kuruluşlarında geçen 01.12.1983-15.11.1989 tarihleri arasındaki hizmetlerinin, son çalıştığı davalı kamu kuruluşu nezdinde geçen hizmetleri ile birleştirilerek, ileride kıdem tazminatı hesabında esas alınacağının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı,davacının daha önceki kamu kuruluşlarında iş mevsimi ile olur süresi sona ermeden önce 06.11.1989 tarihinde kendi kuruluşları nezdinde işe başladığını, dolayısıyla kişinin daha önceki iş yerlerinden kendi isteği ile ayrıldığı anlaşıldığından, anılan hizmet sürelerinin kıdem tazminatı hesabında esas alınamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara,dosyadaki belgelere ve bilirkişi raporuna dayanılarak,davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Ön sorun olarak davacının tespit davası açıp açamayacağı üzerinde durmak gerekir. 6100 sayılı HMK.’un 106/1 maddesi uyarınca “Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir”. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise “Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır”.
Somut uyuşmazlıkta davacı 01.12.1983-15.11.1989 tarihleri arasındaki hizmetlerinin, kıdem tazminatı hesabında davalı kamu kurumu nezdinde dikkate alınmadığını ve birleştirilmediğini iddia etmiş, davalı davacının yazılı istemine olumsuz yanıt vermiştir.
Davacının çalışma süresinin varlığı veya yokluğu tartışmalı olup, işçi açısından özellikle kıdemi yönünden önem taşımaktadır. Davacının işyerindeki kıdemi gerek kullanacağı izin ve gerekse bazı işçilik alacaklarını etkilemekte olup, hukuken korunmaya değer güncel bir yararı da vardır. Bu hukuki düzenlemelere göre davacının tespit davası açmasında hukuki yarar şartı gerçekleşmiştir. Bu nedenle davaya mahkemece tespit davası olarak bakılması isabetlidir.
Ancak, davacının iş sözleşmesi halen devam etmektedir. Kıdem tazminatına fesih tarihinde ve fesih nedenine göre hak kazanılacağından, mahkemece belirtilen sürelerin kıdem tazminatı hesabında esas alınarak davacının son çalışmakta olduğu kamu kuruluşundaki hizmetleri ile birleştirilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi doğru değildir. Sadece bu sürelerin kıdeminden sayılması gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozma sebebi ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK.’un 370 ve geçici 3/1 maddesi yollaması ile HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararda hüküm fıkrasının 1. Bendinde yer alan “…..kıdem tazminatı hesabında esas alınarak, davacının son çalışmakta olduğu kamu kuruluşundaki hizmetleri ile birleştirilmesi gerektiğinin…"ibarelerinin çıkarılmasına ve yerine “ … kıdeminden sayılması gerektiğinin..” ibarelerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.02.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.