Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/46279
Karar No: 2013/6334
Karar Tarihi: 21.02.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2010/46279 Esas 2013/6334 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2010/46279 E.  ,  2013/6334 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, şirketin uğradığı zarar ve masraf alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi i...de davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası i... Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı şirket vekili, davalılardan ..."in 14.7.2006 - 23.5.2007 döneminde davacı şirkette genel müdür olarak görev yaptığını, diğer davalı ..."nin 31.7.2007 tarihine kadar mesul müdür olarak çalıştığını, Şirket yönetim kurulunun 18.04.2007 tarih ve 336 sayılı kararı ile 2 cc, 5 cc ve 10 cc contalar, dökme iğneler ve fason olarak 151.200 adet 1 cc 100 ünite insülin, 150.000 adet 20 cc ve 150.000 adet 50 cc enjektör siparişi konusunda genel müdürlüğe yetki verildiğini, davalı ... "in görüşüp 10.05.2007 tarihli sipariş proforması imzaladığını, sipariş tarihinde tutarın % 30u 6.802 USD daha sonra ise bakiye 15.873 USD ve 4.800 USD navlun ücreti olmak üzere toplam 27.425 USD ödeme yapıldığını, ürünün 09.08.2007 tarihinde ... gümrüğüne getirildiği ve 17.09.2007 tarihinde ardiye deposuna alındığını, TSE amblemi ve yazısı olması nedeniyle gümrükten çekilemediğini, ayrıca 30.11.2007 tarihine kadar müşavirlik bedeli / nakliye / bekleme / acente / ardiye bedeli olarak 4.408,90 TL masraf yapıldığını, 31.12.2007 tarihine kadar da günlük 7 USD"dan 1.715 TL ardiye ücreti ödendiğini ve günlük bu bedelin süre geldiğini, bu çerçevede davalı ..."in müdebbir bir genel müdür olarak davranmadığını, diğer davalı ..."nin de mesul müdür olarak uğranılan zarara ortak olduğunu bildirerek 27.425,20 USD uğranılan zarar miktarının işlemiş faizleri ile, 4.408,90 TL masrafların avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ...; yabancı dil bilgisi bulunmadığını, ... firmasını kendisinin bulmadığını, görüşmeleri ve yazışmaları davalı ..."ın yaptığını, yalnızca proforma fatura imzaladığını, fatura ya da sözleşme imzalamadığını, proformada davalının kusuru olarak gösterilen TSE ambleminin söz konusu olmadığını, ayrıca ... firmasından sipariş edilenlerin sadaca dava dilekçesinde bildirilenler olmadığını, diğer mallarda bir problem yaşanmadığını, proformada yer alan sipariş miktarı, malın niteliği ve fiyatının kendisi tarafından değil ayda üç kez toplanan yönetim kurulu tarafından tespit edildiğini, siparişin ve avans ödemesinin de yönetim kurulunca yerine getirildiğini, öte yandan davacı şirketteki görevine 23.05.2007 tarihinde son verildiğini oysa ithalat işleminin aylar sonraki tarihlerde gerçekleştiğini, yönetim kurulu başkanı Salih Çeyiz"in kendisinden sonra genel müdürlük görevini fiilen
    devraldığını, yazışmaların ise yabancı dil bilen diğer davalı mesul müdür ... tarafından yapıldığını, şirket kadrosunda ithalat – ihracat ile ilgili görevli kadrosunun olmadığını gösterir personel listesi, kendisinin şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığına dair 28.07.2006 tarihli 317 sayılı yönetim kurulu kararı ve tanık beyanları ile bilirkişi incelemesini delil olarak göstererek davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ...; şirketin organizasyon el kitabında da görüleceği üzee ithalat – ihracat işlerini yürütmeye herhangi bir yetkisinin bulunmadığını, hiçbir evrakta imzasının veya bu işlemleri onayladığına dair bir belgenin bulunmadığını, diğer davalı ..."in mahkemeye sunduğu kendisinin yetkili olduğuna ve görevinin savsakladığına dair yazının tamamen uydurma olduğunu, ... ile davacı şirket arasında devam eden başka bir dava olduğunu, davacı şirketin öne sürdüğü yurt dışından getirilen ürünlerle ilgili zarar iddiasının geçerli olmadığını, zira malın ticari evsafını kaybetmediğini, 5 sene miadı olan tek kullanımlık steril şırıngalar olduğunu, şirketin diğer bir ülkeden kolaylıkla bir müşteri bularak re-export yolu ile satış yapabileceğini, davacı şirketten söz konusu mallar daha Türkiye"ye gelmeden kendi rızası ile istifaen ayrıldığını bildirerek tüm bu nedenlerle kötü niyetle ve yasal düzenlemelere aykırı olarak tarafına açılan davanın reddini talep etmiştir. bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece; müşterek bir hata, kusur ve bilgisizlikle zararın meydana gelmesine sebebiyet verildiğinin anlaşıldığı, her ne kadar davalıların tedbirli bir görevli gibi hareket etmedikleri, ithalat prosedürü araştırmasını yapmadıkları açıksa da, Medplast şirket yönetiminin de denetleme-izleme görevini yerine getirmediğinin anlaşıldığı, Medplast şirketinin ithalat-ihracat elemanı istihdam etme mecburiyetinin bulunmadığı, bu görevin bir genel müdür ve eczacılık mesleği olan bir mesul müdürün de i...de bulunduğu genel müdürlüğe yetki verilerek yani davalılar genel müdür ile mesul müdürün de ithal işlemleri öncesi gerekli bilgi alışverişinde bulunmadan ithalat işlemine giriştiklerinin ve sonuç alamadıklarının görüldüğü ancak ithalatın gerçekleşmemesinden kaynaklanan zararın sorumlularının ise sadece davalı görevliler olmadığı, şirketin bir bütün olarak müşterek sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varıldığı, toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucu her ne kadar davacı şirket davalılardan zarara uğradıkları meblağı talep etmiş ise de; sadece davalılara yüklenebilecek bir kusur olmadığı gerekçesiyle sübuta ermeyen davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Anayasanın 141inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).
    Somut olayda öncelikle yerel mahkeme kararının gerekçesiyle hüküm kısmı arasında çelişki bulunmaktadır.
    Şöyle ki; gerekçede "dolayısıyla müşterek bir hata, kusur ve bilgisizlikle zararın meydana gelmesine sebebiyet verildiğinin anlaşıldığı, her ne kadar davalıların tedbirli bir görevlileri gibi hareket etmedikleri, ithalat prosedürü araştırmasını yapmadıkları açıksa da, Medplast şirket yönetiminin de denetleme-izleme görevini yerine getirmediği anlaşılmıştır. ...genel müdürlüğe yetki verilerek yani davalılar genel müdür ile mesul müdürünün de ithal
    işlemleri öncesi gerekli bilgi alışverişinde bulunmadan ithalat işlemine giriştiklerinin ve sonuç alamadıklarının görüldüğü ancak ithalatın gerçekleşmemesinden kaynaklanan zararın sorumluların ise sadece davalı görevliler olmadığı, şirketin bir bütün olarak müşterek sorumluluğunun bulunduğu " ifadesi yer aldığı halde davanın reddine karar verilmiştir.
    Açıklanan nedenle ve yukarıdaki paragrafta belirtilen Anayasal ve Yasal kurallar gereği davalıların tazminattan sorumluluğunun bulunduğunun karar gerekçesinde kabulüne rağmen davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
    Ayrıca davacının iddia ettiği zarar miktarı, mahkemenin gerekçesinde sorumlulukları bulunduğu kabul edilen davalıların zarara yol açan kusur durumları ve iddia edilen zarar ile davalıların iddia edilen kusurlu hareketleri arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda birbiriyle çelişen bilirkişi raporları da gözönüne alındığında yerel mahkemece yapılan incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığıda anlaşılmıştır.
    Yerel mahkemece yapılacak iş, dosyadaki deliller ile birlikte değerlendirilmek üzere davacının iddia ettiği zarar miktarının tespiti konusunda gerekli araştırma yapıldıktan sonra gümrük mevzuatına vakıf bir bilirkişiden rapor aldırılarak davacının zarar miktarı, varsa davalıların zarara yol açan kusur durumları ve zarar ile davalıların iddia edilen kusurlu hareketleri arasında illiyet bağı bulunup, bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre karar vermektir.
    Açıklanan nedenlerle ve eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi