Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/6107
Karar No: 2021/3053
Karar Tarihi: 07.06.2021

Danıştay 10. Daire 2016/6107 Esas 2021/3053 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/6107
Karar No : 2021/3053

DAVACI : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVACI YANINDA MÜDAHİL : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av…, Av. …

KARŞI TARAF DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …

DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı

DAVANIN_KONUSU : Konya ili Derebucak ilçesi, ... Bucağına bağlı Pınarbaşı Belediyesi ile Antalya ili, İbradı İlçesi Merkez Belediyesi arasında kalan iki il sınırının belirlenmesine ilişkin, İçişleri Bakanlığı'nın ... tarihli ve ... sayılı müşterek kararnamesinin iptali istenilmiştir.

DAVACININ_İDDİALARI : Davacı tarafından, uyuşmazlığa konu sınır noktalarının değişmez ve belirgin nitelik taşıdığı, ortada sınırları değiştirmeye neden olabilecek sosyo-ekonomik ve coğrafi nedenler bulunmadığı, İbradı ilçesinin sınırlarını daraltacak biçimde yeniden iki il arası sınırın belirlendiği, 5442 Kanun ile ilgili Yönetmelik kurallarına uyarlık bulunmadığı, iki il arası sınırın belirlenmesinde, var olan sınırların korunabildiği ölçüde korunması ilkesinin gözönünde bulundurulması gerektiği, sınırın öncesinden daha fazla zikzaklı olarak belirlendiği, işlemde kamu yararı bulunmadığı ve dava konusu sınır kararnamesinin hukuka aykırı olduğu ileri ve iptal edilmesi gerektiği sürülmektedir.

DAVACI YANINDA MÜDAHİL
… BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NIN_İDDİALARI : Dava konusu kararname ile sınırlarının daraltıldığı, kararnamenin hukuka aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVALININ_SAVUNMASI : Davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, usul yönünden davacının dava açma ehliyetinin olmadığı; esas yönünden ise mahallinde inceleme yapan komisyonca belirlenen sınır hattının coğrafi durum, iktisadi şartlar ve kamu hizmetlerinin gereklerine uygun görülmesi üzerine 5442 sayılı Kanun'da yer alan yetkinin kullanılması suretiyle tesis edilen dava konusu sınır kararnamesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.

DAVALI YANINDA MÜDAHİLLERİN SAVUNMALARI : Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Derebucak Belediye Başkanlığı tarafından dava konusu kararnamenin hukuka uygun olduğu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …

DÜŞÜNCESİ : Dava, Konya İli Derebucak İlçesi, ... Bucağına bağlı Pınarbaşı Belediyesi ile Antalya İli, İbradı İlçesi Merkez Belediyesi arasında kalan iki il sınırının belirlenmesine ilişkin İçişleri Bakanlığının … tarihli ve ... sayılı müşterek kararnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2. Maddesinin (B) bendinde; Bucak kurulması, kaldırılması, merkezinin belirtilmesi, il ilçe ve bucak sınırlarının ve bucak adlarının değiştirilmesi bir köyün veya kasabanın veya bucağın başka bir il ve ilçeye bağlanması, mühim mevki ve tabii arazi adlarının değiştirilmesi İçişleri Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanının onayı ile; (D) bendinde de; Kaza kurulmasında ve kaldırılmasında, bir kazanın başka bir vilayete bağlanmasında ve merkezinin belirtilmesinde, sınırlarının değiştirilmesinde ve (B, C, Ç) fıkralarında yazılı hallerde ilgili vilayetler idare heyetleriyle umumi meclislerinin mütalaaları alınır.''düzenlemelerine yer verilmiştir.
Sınır Anlaşmazlığı Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkındaki Yönetmeliğin "Sınırların Değişmezliği" başlıklı 4. Maddesinde " 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre belirlenmiş sınırların değişmezliği esastır. Mevcut sınırın değiştirilmesi ancak, sınır noktalarının belirginlik ve değişmezlik niteliklerini yitirmiş olması, idari birimlerin sosyal, ekonomik idari ve coğrafi durumlarında eskiye oranla farklılıkların meydana gelmesi ve bu sonuçların sınır anlaşmazlığına yol açmış olduğunun Bakanlıkça tesbit edilmesi halinde mümkündür." hükümleri yer almıştır.
Aynı Yönetmeliğin 9. Maddesinde ise; İhtilaflı yerde İl İdaresi Yasası ve 442 sayılı Köy Yasasına göre çizilmiş bir sınırın olup olmadığının, çizilmiş bir sınır varsa toprak üzerinde uygulanabilirliğinin araştırlıcağı, sınır yok ise veya çizilmiş olan sınır noktaları arazide belirginlik ve değiştirilmezlik niteliğini yitirmişse, yeniden sınır çizilmesini gerektiren coğrafi, ekonomik, hukuki ve idari nedenlerin açıklanacağı , yeni bir sınır öneriliyorsa değişiklik gerekçelerinin de açıkca gösterileceği, ayrıca sınırın başlangıç ve bitiş noktlarının diğer köylerin sınırı ile çakışıp çakışmadığının incelenerek gerek görülürse ilgili köylerin yetkililerinin de çağrılıp görüşlerinin alınacağı kurala bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden davacı İbradı Belediye Başkanlığı tarafından; sınır noktalarının değişmez ve belirgin nitelik taşımasına, ortada sınırları değiştirmeye neden olabilecek sosyo-ekonomik ve coğrafi nedenler bulunmamasına karşın İbradı ilçesinin alanını daraltacak biçimde yeniden iki il arası sınırın saptanmasında, 5442 sayılı Yasa ile ilgili Yönetmelik kurallarına uyarlık bulunmadığı öne sürülerek söz konusu sınır kararının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Danıştay Sekizinci Dairesince dava konusu sınır anlaşmazlığının çözümü için yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, belirlenen gün ve saatte yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; Daha önce adı geçen beldeler arasında aynı zamanda Konya İli ve Antalya İlinin sınırını da teşkil edecek kararname ile çizilmiş bir sınır bulunmadığından, dava konusu sınır belirleme işlemi ile mevcut bir sınırın değiştirilmediği, ilk kez sınır belirleme işlemi yapıldığı; Dava konusu sınır belirleme işleminde İçişleri Bakanlığının 5442 sayılı Kanunun 2.maddesi ve sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmeliğin "Bakanlığının Yetkisi" başlıklı 47.maddesi ile kendisine verilen yetki çerçevesinde sınır belirleme işlemini gerçekleştirdiği; Dava konusu kararname ile belirlenen sınır belirleme işleminin 5442 sayılı Kanun ile Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmeliğin ilgili hükümlerine uygun olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bu durumda karara esas alınabilecek nitelikte olduğu sonucuna varılan bilirkişi raporu ile sınır kararnamesinin ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre gerçekleştirildiği belirtilmiş olmakla dava konusu Sınır Tesbit Kararnamesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, Konya ili Derebucak ilçesi, ... Bucağına bağlı Pınarbaşı Belediyesi ile Antalya ili, İbradı İlçesi, Merkez Belediyesi arasında kalan iki il sınırının belirlenmesine ilişkin, İçişleri Bakanlığı'nın ... tarihli ve ... sayılı müşterek kararnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Konya Valiliği'nin ... tarih ve ... sayılı ve Antalya Valiliği'nin … tarih ve ... sayılı yazıları ekinde, dava konusu iki il arası sınır anlaşmazlığı hakkında düzenlenen işlem dosyasının Bakanlığa gönderildiği, anlaşmazlıkla ilgili olarak illerin yetkili kurullarınca farklı yerlerden geçen sınırın teklif edildiği, anlaşmazlığı mahallinde incelemek üzere davalı Bakanlık tarafından bir komisyon görevlendirildiği, komisyon tarafından teklif edilen sınır hattına göre de dava konusu kararname ile iki il arasındaki sınırın belirlendiği anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 2. maddesi, (B) bendinde; Bucak kurulması, kaldırılması, merkezinin belirtilmesi, il ilçe ve bucak sınırlarının ve bucak adlarının değiştirilmesi bir köyün veya kasabanın veya bucağın başka bir il ve ilçeye bağlanması, mühim mevki ve tabii arazi adlarının değiştirilmesi İçişleri Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanının onayı ile; (D) bendinde de; kaza kurulmasında ve kaldırılmasında, bir kazanın başka bir vilayete bağlanmasında ve merkezinin belirtilmesinde, sınırlarının değiştirilmesinde ve (B, C, Ç) fıkralarında yazılı hallerde ilgili vilayetler idare heyetleriyle umumi meclislerinin mütalaaları alınır.''düzenlemelerine yer verilmiştir.
Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleştirme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde, "5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre belirlenmiş sınırların değişmezliği esastır. Mevcut sınırların değiştirilmesi ancak sınır noktalarının belirginlik ve değişmezlik niteliklerini yitirmiş olması, idari birimlerin sosyal, ekonomik, idari ve coğrafi durumlarında eskiye oranla farklılıkların meydana gelmesi ve bu sonuçların sınır anlaşmazlığına yol açmış olduğunun Bakanlıkça tespit edilmesi halinde mümkündür."; 5. maddesinde, "5442 sayılı İl İdaresi Kanunu kapsamına giren sınır anlaşmazlıklarıyla ilgili olarak valiliklere intikal eden müracaatlar üzerine valilikçe;
A) İhtilaflı yerde daha önce 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa, 442 sayılı Köy Kanununa veya 1580 sayılı Belediye Kanununa göre çizilmiş bir sınırın mevcut olup olmadığı araştırılır.
B) İhtilaflı yerde daha önce kararname ile çizilmiş bir sınır bulunup bulunmadığının kesin olarak belirlenmesi amacıyla Bakanlıktan arşiv incelemesi istenir.
C) Bu şekilde çizilmiş bir sınır varsa uygulama imkanlarının bulunup bulunmadığı araştırılır. Uygulama imkanları bulunamıyor ve yeniden sınır çizilmesi gerekiyorsa bunun hukuki bir idari sebepleri açıklığa kavuşturulur.
D) Anlaşmazlığın orman, mer'a, otlak, yaylak, kışlak veya su anlaşmazlığı mahiyetinde olup olmadığı araştırılır. Anlaşmazlığın bu gibi sebeplerden kaynaklandığı anlaşılırsa dosya düzenlenmez ve ihtilafın 5442 sayılı Kanun kapsamı dışında olduğu belirtilerek sözü edilen konularla ilgili mevzuata göre işlem yapılmasının gerektiği taraflara duyurulur."; 9. maddesinde ise, "Yetkili kurullar sınır anlaşmazlığıyla ilgili olarak, aşağıda yazılı esaslara uygun şekilde inceleme yaparlar ve dosya düzenlerler:
A) Anlaşmazlık çıkan sınırla ilgili olarak önceden 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa, 442 sayılı Köy Kanununa ve 1580 sayılı Belediye Kanununa göre çizilmiş bir sınır bulunup bulunmadığını taraflardan sormak suretiyle araştırırlar. Varsa asılları veya örnekleri dosyasına eklenir.
B) Anılan kanunlara uygun şekilde çizilmiş sınırlar varsa, bunların toprak üzerine uygulanabilirliğinin bulunup bulunmadığını araştırırlar. Uygulanabilirliği varsa 4 üncü madde çerçevesinde yeni bir sınır tespitinin gerekli olup olmadığının valilik ve Bakanlıkça belirlenmesi için yeni bir talimat verilinceye kadar, incelemeyi durdurur ve durumdan valiliği, valilikler de Bakanlığı haberdar ederler. Uygulanabilirliği yoksa yeniden sınır çizilmesini gerektiren coğrafi, sosyal, ekonomik, hukuki ve idari sebepleri belirlerler. Teklif edilen yeni sınır çizgisi ile ilgili değişiklik gerekçeleri açıkça gösterilir.
C) 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre çizilen sınırlar aynı zamanda idari ve adli kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanlarını da belirlediğinden, yeni sınır çizilirken idari birimler arasında toprak boşluğu kalmayacak şekilde teklifte bulunulur.
D) Teklif edilen sınır çizgisinin başlangıç ve bitiş noktalarının netlik ifade etmesine dikkat edilir. Sınırların bayır, sırt v.b. gibi netlik ifade etmeyen yerlerden başlatılması ve böyle yerlerden bitirilmesi yoluna gidilmeyip belli noktalar tercih edilir.
E) Köy Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği üzere, eskiden beri bir köyün malı sayılan bütün tarla, bağ, bahçe, çayır, zeytinlik, palamutluk, baltalık ve otlakların imkanlar ölçüsünde aynı köyün sınırı içinde kalmasını sağlayacak biçimde sınır çizgisi teklif edilir.
F) Sınırın başlangıç ve bitiş noktalarının diğer köylerin sınırı ile çakışıp çakışmadığını incelerler. Çakışıyorsa veya böyle bir ihtimal varsa, ya da başka sebeplerle gerek görülürse, ilgili köy veya köylerin yetkilileri de çağrılarak görüşleri alınır.
G) Yeni sınır çizgisi tespit edilirken "hattı-balayı" (doruk çizgisi; tepelerin en yüksek noktasından geçen hayali çizgi) ve "sırtı takip ederek" gibi tariflere yer verilirse, bu eğrilerin (münhanilerin) sınır krokileri üzerinde açıkça görülecek biçimde çizilmesi ve yollarla eğrilerin birbirlerine karışmamaları için değişik renklerle işlenmesi sağlanır.
H) Yetkili kurullarca teklif edilen sınırla ilgili olarak düzenlenen krokilere sınır noktalarının 1/25.000 ölçekli paftadaki adı yazılmakla birlikte, eğer varsa mahalli adı da parantez içinde gösterilir. Sınır noktalarının paftada yazılı bir adı olmadığı takdirde varsa mahalli adı yazılır.
I) Yetkili kurullarca sınır tespit noktaları olarak teklif edilen fakat, 1/25.000 ölçekli paftada görülmeyen sınır noktaları krokisine işaretlenir ve 1/25.000 ölçekli paftada görülen belli noktalara göre de tarifi yapılır.
J) Teklif edilen sınır noktaları 1/25.000 ölçekli paftada görülen arazi yüzeyine uygun şekilde tarif edilir, "krokide gösterildiği gibi" ifadeler kullanılmak suretiyle krokiye atıfta bulunulmaz.
K) Teklif edilen sınır noktaları arazi üzerinde belirli olan noktalardan geçirilir. "Dumanlı Sırt", "Altyazı Düzü", "Kıraç Mevkii" gibi geniş bir alanı kapsayan mevkiler sınır noktası olarak gösterilmez. Sınırın böyle bir geniş alandan geçirilme mecburiyeti varsa, bu saha içerisinde belirli ve değişmez bir nokta bulunarak tarifi yapılır.
L) Teklif edilen sınır çizgisi 442 sayılı Köy Kanunu ile 1580 sayılı Belediye Kanunu'nda da belirtildiği gibi dere, tepe, yol, menfez, köprü, kuyu ve çeşme gibi sabit nokta ve yerlerden geçirilir. Mesela; "Murat'ın Tarlası", "Ahmet'in Ağılı" gibi sınır noktaları değişmez sınır noktası olarak kabul edilmez. Gene "Hüseyin'in Tarlası", "Ekinlik Mevkii" (A) veya (B) köyünde kalacak biçimindeki ifadelerle şartlı sınır çizgisi teklifi yapılmaz.
İhtilaflı sınır üzerinde belirli ve değişmez noktalar aranır ve krokisinde gösterilir. Bulunamadığı takdirde, bu durum açıklanır ve beton kazıklarla değişmez noktalar tespit edilerek 1/25.000 ölçekli paftada gösterilen belirli noktalara göre bu noktaların tarifi yapılır. Kadastro ve tapulama komisyonlarının diktiği poligon taşları bu Yönetmeliğin amacına uygun belirli ve değişmez sınır noktası olma özelliğini taşımadıklarından, bu taşlardan geçen bir sınır hattı teklifi yapılmaz.
M) Sınırların açık şekilde çizilmesi zorunludur. Bu sebeple "A" deresini takiben "X" tepesi denildiğinde sınırın, "A" deresinin hangi noktasından ayrılarak "X" tepesine ulaşacağı 1/25.000 ölçekli pafta üzerindeki değişmez ve belirli noktalar yardımıyla açıklanır.
N) Sınır, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan nehirler için talveg (bir derenin en büyük eğim çizgisi olup, sular o çizgi boyunca akar) çizgisi şeklinde, göller için gölün iki yakasında belirlenen ve 1/25.000 ölçekli paftada görülen değişmez ve belirli iki nokta arasındaki doğru hat biçiminde çizilir. (22/03/1971 tarih ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu'nda belirlenen esaslar göz önünde bulundurulur.)
O) Sınır çizgisini iki nokta arasında bir eğri şeklinde çizmek gerektiğinde bu bükülme ve kırılma noktaları araziye ve 1/25.000 ölçekli paftaya göre ayrıca tarif edilir.
P) Anlaşmazlık konusu olan sınır, bir yayladan geçiyorsa, bu yayla ile sınır irtibatı ve faydalanma hakkı bulunan köylerle, sınır irtibatı olmadığı halde, eskiden beri bu yayladan faydalanan diğer köy yetkilileri de dinlenir.
R) Sınır anlaşmazlığı bulunan yerde Devlet ormanı bulunuyorsa, inceleme sırasında orman teşkilatından da eleman alınarak görüşlerinden faydalanırlar. Ancak ormandan faydalanmayı A veya B köyüne bırakma şartı ile bir sınır teklifi yapılamaz." kuralına, 47. maddesinde de, "Bu Yönetmelikte yazılı işlemleri sonuçlandırıcı mahiyetteki idari tasarruf yetkisinin kullanılması sırasında Bakanlık, illerdeki yetkili kurulların aldıkları kararlara uymak zorunda değildir. Bu kararlara katılabileceği gibi, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2. maddesinde yazılı yetkisini kullanarak, farklı bir karar da alabilir.
Bakanlık, bu tasarrufu yaparken dosyada mevcut bilgilerle yetinebileceği gibi, lüzum görmesi halinde Bakan adına yetkili bir komisyon kurmak suretiyle mahallinde de inceleme yaptırabilir.
Bakanlık, yapılacak işlemin ve alınacak kararın tespiti sırasında anılan komisyonun teklifine dahi uymak zorunda değildir.
Bakanlıkça, üçlü kararname konusu olan işlemlerde de yukarıda belirtildiği şekilde düzenleme yapılabilir.
Sınır kararnamelerinde, tarafların karşı taraf sınırı içinde kalan genel ve özel haklarının mahfuz olduğu belirtilir." düzenlemelerine yer verilmiş bulunmaktadır.

Dava Konusu Müşterek Kararnamenin İncelenmesi:
Uyuşmazlık konusu sınırın; Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ile Birleşme Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmelikte belirtilen ilkeler çerçevesinde belirlenip belirlenmediğinin incelenmesi amacıyla dosyanın daha önce kayıtlı bulunduğu Danıştay Sekizinci Dairesinin 11/10/2012 tarihli ara kararı uyarınca 08/07/2013 tarihinde yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda özetle; daha önce adı geçen beldeler arasında aynı zamanda Konya ili ve Antalya ilinin sınırını da teşkil edecek kararname ile çizilmiş bir sınır bulunmadığından, dava konusu sınır belirleme işlemi ile mevcut bir sınırın değiştirilmediği, ilk kez sınır belirleme işlemi yapıldığı, dava konusu sınır belirleme işleminde İçişleri Bakanlığı'nın 5442 sayılı Kanun'un 2. maddesi ve Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmeliğin "Bakanlığın Yetkisi" başlıklı 47. maddesi ile kendisine verilen yetki çerçevesinde sınır belirleme işlemini gerçekleştirdiği, dava konusu kararname ile belirlenen sınır belirleme işleminin 5442 sayılı Kanun ile Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmeliğin ilgili hükümlerine uygun olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora itiraz edilmemiş ve raporun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 2. maddesi, 1. fıkrası, (B) ve (D) bentlerinde belirtilen yetkiye istinaden tesis edilen ve Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmelikte sayılan usul ve esaslara uygun olarak çizildiği (sabit ve değişmez nitelikte olduğu, toprak üstü uygulanabilirliği bulunduğu, tarafların ihtiyaç ve durumlarına uygun olduğu) bilirkişi raporuyla sabit olan iki il arasındaki sınırın belirlenmesine ilişkin dava konusu müşterek kararnamede hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 07/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi