Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/11683
Karar No: 2021/3054
Karar Tarihi: 07.06.2021

Danıştay 10. Daire 2016/11683 Esas 2021/3054 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/11683
Karar No : 2021/3054

DAVACI : … Köyü Tüzel Kişiliği
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Huk Müş. Yrd. …

DAVALI YANINDA (MÜDAHİL) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN_KONUSU : Ankara ili, Nallıhan ilçesi, ... Mahallesi ile Bolu ili, Mudurnu ilçesi ... ve ... Köyleri arasındaki sınırın belirlenmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı müşterek kararnamenin iptali istenilmektedir.

DAVACININ_İDDİALARI : Davacı tarafından, ... köyünün Bolu ili Mudurnu ilçesinden Ankara ili Nallıhan ilçesine geçirilirken 1933 yılında belirlenen sınırının Nallıhan Kaymakamlığının tek taraflı işlemi ile değiştirildiği, yapılan bu değişikliğin Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesine aykırı olduğu, yapılan sınır değişikliğinin gerekçesi olarak kadastro çalışmaları sırasında kadastro elemanları tarafından yapılan çalışmanın gösterildiği, ancak kadastro çalışmaları sırasında belirlenen çalışma alanının sınır değiştirme anlamı taşımayacağı gibi kadastro elemanlarının da sınır değiştirme yetkisinin olmadığı, dava konusu kararname tesis edilirken bu hususun dikkate alınmadığı, ... köyü sınırları içerisinde bulunan bir kısım köylülerin taşınmazlarının dava konusu kararname sonrasında ... köyü sınırları içerisinde kaldığı ve bu durumun idari kargaşaya yol açtığı, dava konusu kararnamenin gerekçesi olan ve İçişleri Bakanlığınca yaptırılan inceleme sırasında, ... ve ... köylüleri tarafından gösterilen delillerin toplanmadığı ve dinlenilmesi istenilen ve yöreyi iyi bilen yaşlı kişilerin dinlenilmediği, İl Özel İdare kayıtlarında yer alan sınırlar dikkate alınmadan sadece Nallıhan ilçesi ... mahallesi sakinlerince gösterilen delillere dayanılarak rapor hazırlandığı, bu raporun taraflara tebliğ edilmediği, bu rapora itiraz hakkı tanınmadığı, tek taraflı bilgi ve belgeye dayanılarak hazırlanan rapor sonrası tanzim edilen kararnamenin bu nedenle hukuka aykırı olduğu, davalı idarenin üçlü kararname ile sınır değiştirmesinin mümkün olduğu iddia edilse bile bu yetkinin sınırsız ve mutlak olmadığı, kamu yararı ve hizmetin gereği ilkeleriyle sınırlı olduğu, müşterek kararname ile tesis edilen işlemde kamu yararı olmadığı, bu nedenlerle de kararnamenin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
DAVALININ_SAVUNMASI : Dava konusu sınırın, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda çizildiği ve sınır tespiti yapılırken tarafların iktisadi, coğrafi ve sosyal durumları ile kamu hizmetinin gereklerinin göz önüne alındığı, il ve ilçe sınırları belirlenirken zorunlu olarak bazı taşınmazların karşı taraf sınırında kalabileceği, bu gibi durumlarda kazanılmış hakların ihlal edilmemesi amacıyla Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmeliğin 47. maddesi, 5. fıkrası gereğince kararnameye "tarafların karşı taraf sınırı içinde kalan genel ve özel hakları saklıdır" hükmünün konulduğu, köylülere ait taşınmazların hangi mülki sınırlar içerisinde bulunursa bulunsun, ilgilisinin adına tescil edilmesi zorunlu olduğundan kararname ile çizilen sınır hattının tarafların hak kaybına sebebiyet vermediği, karşı tarafın sınırı içerisinde kalan taşınmazlar üzerindeki haklarının ihlal edildiği iddiasının adli mercilerce değerlendirileceğinden kararname ile kesinleşen sınırın değişmesini gerekli kılmadığı, dava konusu müşterek kararnamenin mevzuata ve usule uygun olarak tesis edildiği ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

DAVALI YANINDA MÜDAHİLİN
SAVUNMASI : Davalı yanında müdahil Nallıhan Belediye Başkanlığı tarafından, davacının iddialarının yerinde olmadığı, dava konusu kararname tanzim edilmeden önce idari, teknik ve bilimsel incelemelerle çalışmaların eksiksiz yapıldığı, kararnamenin iptali için haklı bir sebep olmadığı ve davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …

DÜŞÜNCESİ : Dava, Ankara ili, Nallıhan ilçesi, ... Mahallesi ile Bolu ili, Mudurnu ilçesi ... ve ... Köyleri arası sınırın belirlenmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle açılmıştır.
Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleştirme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkındaki Yönetmeliğin sınırların değişmesi başlıklı 4. maddesinde; "5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre belirlenmiş sınırların değişmezliği esastır. Mevcut sınırların değiştirilmesi ancak sınır noktalarının belirginlik ve değişmezlik niteliklerini yitirmiş olması, idari birimlerin sosyal, ekonomik, idari ve coğrafi durumlarında eskiye oranla farklılıkların meydana gelmesi ve bu sonuçların sınır anlaşmazlığına yol açmış olduğunun Bakanlıkça tespit edilmesi halinde mümkündür." hükmüne yer verilmiş, 5. maddesinde; 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu kapsamına giren sınır anlaşmazlıklarıyla ilgili olarak valiliklere intikal eden müracaatlar üzerine valilikçe yapılacak inceleme ve araştırmaya ilişkin hususlar düzenlenmiş, 9. maddesinde ise; yetkili kurulların sınır anlaşmazlığıyla ilgili olarak, hangi esaslara uygun şekilde inceleme yapacakları ve dosya düzenleyecekleri kurala bağlanmıştır.
Uyuşmazlık konusu sınırın; Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ile Birleşme Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen ilkeler çerçevesinde belirlenip belirlenmediğinin incelenmesi amacıyla mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; söz konusu kararname incelendiğinde; sınırın 4 nolu ... Tepe noktasıyla başladığı ve 12 nolu ... tepe ile bitirildiği ve bu nedenle Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmeliğinin "Yetkili Kurullarca Yapılacak İnceleme Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar" başlıklı 9. maddesinin (D) bendine uygun olduğu; sınırın diğer noktaları incelendiğinde, bazı noktaların "5 numaralı ... Deresinin (Y=363945, X=4470880) kuzeyinden, ... Sırtının güney burnunu takiben kuzeye doğru haritada 6 numara ile gösterilen ... Sırtının güney burnuna (Y=364000, X=4472194)," gibi belirgin ve açık olmayan ifadelerle tarif edildiği, ancak 1/25000'lik harita incelendiğinde anılan noktaların aynı maddenin (L) bendinde belirtilen sabit tesislere dayandırılmasının mümkün olmadığı görüldüğünden zorunlu olarak bu şekilde bir tarifin yapıldığı ve sınır hattının aynı maddenin (M) bendinde belirtildiği gibi 1/25000'lik haritada net bir şekilde işaretlenerek gösterildiği; kaldı ki, hattın 1/25000'lik haritada, Yönetmeliğe uygun şekilde gösterilmese ve açıkça tarifi yapılmasa bile, sınıra ait her noktanın koordinat bilgisi olduğundan istenilen zamanda tarife gerek kalmaksızın araziye uygunlanabileceğinin açık olduğu; Kararname eki olan 1/25000’lik haritanın bilirkişi kurulu tarafından incelenmesinde; ..., ... ve ... Köylerinin 1933 tarihli köy sınır hudutnamelerine göre işlenen sınırlarının uyumlu olduğu ve kadim haklarının dikkate alındığının anlaşıldığı, açıklanan gerekçeler çerçevesinde; bilirkişi kurulunca ... tarih ve 2014/... sayılı sınır kararnamesinin, usule, mevzuata ve hakkaniyete uygun olarak titizlikle hazırlandığı, onaylandığı ve uygulandığının belirtildiği görülmektedir.
Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu dikkate alındığında, dava konusu Ankara ili, Nallıhan ilçesi, ... Mahallesi ile Bolu ili, Mudurnu ilçesi ... ve ... Köyleri arası sınırın belirlenmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı müşterek kararnamede mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, Ankara ili, Nallıhan ilçesi, ... Mahallesi ile Bolu ili, Mudurnu ilçesi, ... ve ... Köyleri arasındaki sınırın belirlenmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Bolu Valiliği'nin ... tarih ve ... sayılı ve Ankara Valiliği'nin ... tarih ve ... sayılı yazıları ekinde, dava konusu iki il arası sınır anlaşmazlığı hakkında düzenlenen işlem dosyasının Bakanlığa gönderildiği, anlaşmazlıkla ilgili olarak illerin yetkili kurullarınca farklı yerlerden geçen sınırın teklif edildiği, anlaşmazlığı mahallinde incelemek üzere davalı Bakanlık tarafından bir komisyon görevlendirildiği, komisyon tarafından teklif edilen sınır hattına göre de dava konusu kararname ile iki il arasındaki sınırın belirlendiği anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 2. maddesi, (B) bendinde; Bucak kurulması, kaldırılması, merkezinin belirtilmesi, il ilçe ve bucak sınırlarının ve bucak adlarının değiştirilmesi bir köyün veya kasabanın veya bucağın başka bir il ve ilçeye bağlanması, mühim mevki ve tabii arazi adlarının değiştirilmesi İçişleri Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanının onayı ile; (D) bendinde de; kaza kurulmasında ve kaldırılmasında, bir kazanın başka bir vilayete bağlanmasında ve merkezinin belirtilmesinde, sınırlarının değiştirilmesinde ve (B, C, Ç) fıkralarında yazılı hallerde ilgili vilayetler idare heyetleriyle umumi meclislerinin mütalaaları alınır.''düzenlemelerine yer verilmiştir.
Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleştirme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde, "5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre belirlenmiş sınırların değişmezliği esastır. Mevcut sınırların değiştirilmesi ancak sınır noktalarının belirginlik ve değişmezlik niteliklerini yitirmiş olması, idari birimlerin sosyal, ekonomik, idari ve coğrafi durumlarında eskiye oranla farklılıkların meydana gelmesi ve bu sonuçların sınır anlaşmazlığına yol açmış olduğunun Bakanlıkça tespit edilmesi halinde mümkündür."; 5. maddesinde, "5442 sayılı İl İdaresi Kanunu kapsamına giren sınır anlaşmazlıklarıyla ilgili olarak valiliklere intikal eden müracaatlar üzerine valilikçe;
A) İhtilaflı yerde daha önce 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa, 442 sayılı Köy Kanununa veya 1580 sayılı Belediye Kanununa göre çizilmiş bir sınırın mevcut olup olmadığı araştırılır.
B) İhtilaflı yerde daha önce kararname ile çizilmiş bir sınır bulunup bulunmadığının kesin olarak belirlenmesi amacıyla Bakanlıktan arşiv incelemesi istenir.
C) Bu şekilde çizilmiş bir sınır varsa uygulama imkanlarının bulunup bulunmadığı araştırılır. Uygulama imkanları bulunamıyor ve yeniden sınır çizilmesi gerekiyorsa bunun hukuki bir idari sebepleri açıklığa kavuşturulur.
D) Anlaşmazlığın orman, mer'a, otlak, yaylak, kışlak veya su anlaşmazlığı mahiyetinde olup olmadığı araştırılır. Anlaşmazlığın bu gibi sebeplerden kaynaklandığı anlaşılırsa dosya düzenlenmez ve ihtilafın 5442 sayılı Kanun kapsamı dışında olduğu belirtilerek sözü edilen konularla ilgili mevzuata göre işlem yapılmasının gerektiği taraflara duyurulur."; 9. maddesinde ise, "Yetkili kurullar sınır anlaşmazlığıyla ilgili olarak, aşağıda yazılı esaslara uygun şekilde inceleme yaparlar ve dosya düzenlerler:
A) Anlaşmazlık çıkan sınırla ilgili olarak önceden 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa, 442 sayılı Köy Kanununa ve 1580 sayılı Belediye Kanununa göre çizilmiş bir sınır bulunup bulunmadığını taraflardan sormak suretiyle araştırırlar. Varsa asılları veya örnekleri dosyasına eklenir.
B) Anılan kanunlara uygun şekilde çizilmiş sınırlar varsa, bunların toprak üzerine uygulanabilirliğinin bulunup bulunmadığını araştırırlar. Uygulanabilirliği varsa 4 üncü madde çerçevesinde yeni bir sınır tespitinin gerekli olup olmadığının valilik ve Bakanlıkça belirlenmesi için yeni bir talimat verilinceye kadar, incelemeyi durdurur ve durumdan valiliği, valilikler de Bakanlığı haberdar ederler. Uygulanabilirliği yoksa yeniden sınır çizilmesini gerektiren coğrafi, sosyal, ekonomik, hukuki ve idari sebepleri belirlerler. Teklif edilen yeni sınır çizgisi ile ilgili değişiklik gerekçeleri açıkça gösterilir.
C) 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre çizilen sınırlar aynı zamanda idari ve adli kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanlarını da belirlediğinden, yeni sınır çizilirken idari birimler arasında toprak boşluğu kalmayacak şekilde teklifte bulunulur.
D) Teklif edilen sınır çizgisinin başlangıç ve bitiş noktalarının netlik ifade etmesine dikkat edilir. Sınırların bayır, sırt v.b. gibi netlik ifade etmeyen yerlerden başlatılması ve böyle yerlerden bitirilmesi yoluna gidilmeyip belli noktalar tercih edilir.
E) Köy Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği üzere, eskiden beri bir köyün malı sayılan bütün tarla, bağ, bahçe, çayır, zeytinlik, palamutluk, baltalık ve otlakların imkanlar ölçüsünde aynı köyün sınırı içinde kalmasını sağlayacak biçimde sınır çizgisi teklif edilir.
F) Sınırın başlangıç ve bitiş noktalarının diğer köylerin sınırı ile çakışıp çakışmadığını incelerler. Çakışıyorsa veya böyle bir ihtimal varsa, ya da başka sebeplerle gerek görülürse, ilgili köy veya köylerin yetkilileri de çağrılarak görüşleri alınır.
G) Yeni sınır çizgisi tespit edilirken "hattı-balayı" (doruk çizgisi; tepelerin en yüksek noktasından geçen hayali çizgi) ve "sırtı takip ederek" gibi tariflere yer verilirse, bu eğrilerin (münhanilerin) sınır krokileri üzerinde açıkça görülecek biçimde çizilmesi ve yollarla eğrilerin birbirlerine karışmamaları için değişik renklerle işlenmesi sağlanır.
H) Yetkili kurullarca teklif edilen sınırla ilgili olarak düzenlenen krokilere sınır noktalarının 1/25.000 ölçekli paftadaki adı yazılmakla birlikte, eğer varsa mahalli adı da parantez içinde gösterilir. Sınır noktalarının paftada yazılı bir adı olmadığı takdirde varsa mahalli adı yazılır.
I) Yetkili kurullarca sınır tespit noktaları olarak teklif edilen fakat, 1/25.000 ölçekli paftada görülmeyen sınır noktaları krokisine işaretlenir ve 1/25.000 ölçekli paftada görülen belli noktalara göre de tarifi yapılır.
J) Teklif edilen sınır noktaları 1/25.000 ölçekli paftada görülen arazi yüzeyine uygun şekilde tarif edilir, "krokide gösterildiği gibi" ifadeler kullanılmak suretiyle krokiye atıfta bulunulmaz.
K) Teklif edilen sınır noktaları arazi üzerinde belirli olan noktalardan geçirilir. "Dumanlı Sırt", "Altyazı Düzü", "Kıraç Mevkii" gibi geniş bir alanı kapsayan mevkiler sınır noktası olarak gösterilmez. Sınırın böyle bir geniş alandan geçirilme mecburiyeti varsa, bu saha içerisinde belirli ve değişmez bir nokta bulunarak tarifi yapılır.
L) Teklif edilen sınır çizgisi 442 sayılı Köy Kanunu ile 1580 sayılı Belediye Kanunu'nda da belirtildiği gibi dere, tepe, yol, menfez, köprü, kuyu ve çeşme gibi sabit nokta ve yerlerden geçirilir. Mesela; "Murat'ın Tarlası", "Ahmet'in Ağılı" gibi sınır noktaları değişmez sınır noktası olarak kabul edilmez. Gene "Hüseyin'in Tarlası", "Ekinlik Mevkii" (A) veya (B) köyünde kalacak biçimindeki ifadelerle şartlı sınır çizgisi teklifi yapılmaz.
İhtilaflı sınır üzerinde belirli ve değişmez noktalar aranır ve krokisinde gösterilir. Bulunamadığı takdirde, bu durum açıklanır ve beton kazıklarla değişmez noktalar tespit edilerek 1/25.000 ölçekli paftada gösterilen belirli noktalara göre bu noktaların tarifi yapılır. Kadastro ve tapulama komisyonlarının diktiği poligon taşları bu Yönetmeliğin amacına uygun belirli ve değişmez sınır noktası olma özelliğini taşımadıklarından, bu taşlardan geçen bir sınır hattı teklifi yapılmaz.
M) Sınırların açık şekilde çizilmesi zorunludur. Bu sebeple "A" deresini takiben "X" tepesi denildiğinde sınırın, "A" deresinin hangi noktasından ayrılarak "X" tepesine ulaşacağı 1/25.000 ölçekli pafta üzerindeki değişmez ve belirli noktalar yardımıyla açıklanır.
N) Sınır, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan nehirler için talveg (bir derenin en büyük eğim çizgisi olup, sular o çizgi boyunca akar) çizgisi şeklinde, göller için gölün iki yakasında belirlenen ve 1/25.000 ölçekli paftada görülen değişmez ve belirli iki nokta arasındaki doğru hat biçiminde çizilir. (22/03/1971 tarih ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu'nda belirlenen esaslar göz önünde bulundurulur.)
O) Sınır çizgisini iki nokta arasında bir eğri şeklinde çizmek gerektiğinde bu bükülme ve kırılma noktaları araziye ve 1/25.000 ölçekli paftaya göre ayrıca tarif edilir.
P) Anlaşmazlık konusu olan sınır, bir yayladan geçiyorsa, bu yayla ile sınır irtibatı ve faydalanma hakkı bulunan köylerle, sınır irtibatı olmadığı halde, eskiden beri bu yayladan faydalanan diğer köy yetkilileri de dinlenir.
R) Sınır anlaşmazlığı bulunan yerde Devlet ormanı bulunuyorsa, inceleme sırasında orman teşkilatından da eleman alınarak görüşlerinden faydalanırlar. Ancak ormandan faydalanmayı A veya B köyüne bırakma şartı ile bir sınır teklifi yapılamaz. " kuralına, 47. maddesinde de, "Bu Yönetmelikte yazılı işlemleri sonuçlandırıcı mahiyetteki idari tasarruf yetkisinin kullanılması sırasında Bakanlık, illerdeki yetkili kurulların aldıkları kararlara uymak zorunda değildir. Bu kararlara katılabileceği gibi, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2. maddesinde yazılı yetkisini kullanarak, farklı bir karar da alabilir.
Bakanlık, bu tasarrufu yaparken dosyada mevcut bilgilerle yetinebileceği gibi, lüzum görmesi halinde Bakan adına yetkili bir komisyon kurmak suretiyle mahallinde de inceleme yaptırabilir.
Bakanlık, yapılacak işlemin ve alınacak kararın tespiti sırasında anılan komisyonun teklifine dahi uymak zorunda değildir.
Bakanlıkça, üçlü kararname konusu olan işlemlerde de yukarıda belirtildiği şekilde düzenleme yapılabilir.
Sınır kararnamelerinde, tarafların karşı taraf sınırı içinde kalan genel ve özel haklarının mahfuz olduğu belirtilir." düzenlemelerine yer verilmiş bulunmaktadır.

Dava Konusu Müşterek Kararnamenin İncelenmesi:

Uyuşmazlık konusu sınırın; Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ile Birleşme Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmelikte belirtilen ilkeler çerçevesinde belirlenip belirlenmediğinin incelenmesi amacıyla, dosyanın daha önce kayıtlı bulunduğu Danıştay Onyedinci Dairesinin 25/11/2015 tarihli ara kararı uyarınca 26/04/2016 tarihinde yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; söz konusu kararname incelendiğinde; sınırın 4 nolu ... Tepe noktasıyla başladığı ve 12 nolu ... tepe ile bitirildiği ve bu nedenle Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmeliğin "Yetkili Kurullarca Yapılacak İnceleme Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar" başlıklı 9. maddesi, (D) bendine uygun olduğu; sınırın diğer noktaları incelendiğinde, bazı noktaların "5 numaralı ... Deresinin (Y=363945, X=4470880) kuzeyinden, ... Sırtının güney burnunu takiben kuzeye doğru haritada 6 numara ile gösterilen ... Sırtının güney burnuna (Y=364000, X=4472194)," gibi belirgin ve açık olmayan ifadelerle tarif edildiği, ancak 1/25000'lik harita incelendiğinde anılan noktaların aynı maddenin (L) bendinde belirtilen sabit tesislere dayandırılmasının mümkün olmadığı görüldüğünden zorunlu olarak bu şekilde bir tarifin yapıldığının anlaşıldığı ve sınır hattının aynı maddenin (M) bendinde belirtildiği gibi 1/25000'lik haritada net bir şekilde işaretlenerek gösterildiği; kaldı ki, hattın 1/25000'lik haritada, Yönetmeliğe uygun şekilde gösterilmese ve açıkça tarifi yapılmasa bile, sınıra ait her noktanın koordinat bilgisi olduğundan istenilen zamanda tarife gerek kalmaksızın araziye uygunlanabileceğinin açık olduğu; Kararname eki olan 1/25000’lik haritanın bilirkişi kurulu tarafından incelenmesinde; ..., ... ve ... Köylerinin 1933 tarihli köy sınır hudutnamelerine göre işlenen sınırlarının uyumlu olduğu ve kadim haklarının dikkate alındığının anlaşıldığı, açıklanan gerekçeler çerçevesinde dava konusu sınır kararnamesinin, usule, mevzuata ve hakkaniyete uygun olarak titizlikle hazırlandığı, onaylandığı ve uygulandığının belirtildiği görülmektedir.
Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, raporun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu anlaşıldığından, davacı tarafından rapora yapılan itirazlar, raporu kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
Bu durumda, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 2. maddesi, 1. fıkrası, (B) ve (D) bentlerinde belirtilen yetkiye istinaden tesis edilen ve Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmelikte sayılan usul ve esaslara uygun olarak çizildiği (sabit ve değişmez nitelikte olduğu, toprak üstü uygulanabilirliği bulunduğu, tarafların ihtiyaç ve durumlarına uygun olduğu) bilirkişi raporuyla sabit olan iki il arasındaki sınırın belirlenmesine ilişkin dava konusu müşterek kararnamede hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3..Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 07/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi