
Esas No: 2017/3261
Karar No: 2021/2936
Karar Tarihi: 07.06.2021
Danıştay 3. Daire 2017/3261 Esas 2021/2936 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/3261
Karar No : 2021/2936
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu Tasfiye Halinde … Ürünleri İnşaat hırdavat Malzemeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2004 yılının Aralık ve 2005 yılının Ocak ila Mart dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ile gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …, … takip numaralı ödeme emirleri ile 2007 yılının Aralık dönemine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ile gecikme faizi, 2006, 2008 ve 2010 yıllarının muhtelif dönemlerine ait özel usulsüzlük cezasını içeren ve kanuni temsilci sıfatıyla tanzim edilen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının kanuni temsilcisi olduğu asıl borçlu şirketin 23/10/2007 tarihinde tasfiyeye girdiği ve tasfiye memuru olarak …’nun atandığı, şirketin tasfiye işlemlerinin 30/12/2008 tarihinde sona erdiği hususunun 06/01/2009 tarih ve 7221 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği, şirket tasfiye olduktan sonra hakkında inceleme yapılmak suretiyle vergi ceza ihbarnamelerinin düzenlenerek tebliğ edildiği ve borcun vadesinde ödenmemesi üzerine münfesih şirket hakkında çeşitli ödeme emirleri tanzim edilerek 20/10/2012 tarihinde bilinen adreste tebliğ edilememesi nedeniyle 15/04/2013 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, bu şekilde kesinleştiği iddia edilen ve şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağının tahsili amacıyla ilgili dönemlerde kanuni temsilci olan davacı adına dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiğinin anlaşıldığı olayda, tasfiyesi sona ererek ticaret siciliden silinen şirketin haklara sahip olması, borçlu kılınması mümkün olmayacağı, şirketin tasfiye dönemine ait borçlarından tasfiye memuru, diğer dönemlere ait borçlarından ise kanuni temsilci sorumlu olacağı, 2004, 2005, 2006 yıllarına ilişkin şirketin vergi borçları için ilgili dönem kanuni temsilci olan davacı adına … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin zamanaşımı süresi dolduktan sonra düzenlendiğinden ve şirketin tasfiye sürecinde olduğu dönem vergi borçları için ise tasfiye memuru adına takip yapılması gerekirken davacı adına tanzim edildiğinden … ve … takip numaralı ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik görülmeyerek istinaf başvurusu söz konusu kararın gerekçesi değiştirilerek reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisi olduğundan adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 03/07/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesine eklenen 9. fıkrasının geriye yürümeyeceğinden borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olamadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına, asıl borçlu Tasfiye Halinde … Ürünleri İnşaat hırdavat Malzemeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınamayan kamu alacaklarının tahsili amacıyla ortak ve kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davanın sonuçlandırıldığı Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusu, Vergi Dava Dairesi tarafından sözü edilen kararın gerekçesi değiştirilerek reddedilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin 2. fıkrasında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu, 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği, 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu hâlde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanunun yine 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin 1. fıkrasında ise temyiz incelemesi sonunda Danıştay'ın; kararı hukuka uygun bulursa onayacağı, kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onayacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun'un, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu yolundaki düzenlemesini içeren 45. maddesinin 2. fıkrasının, istinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyaların bölge idare mahkemelerine gönderileceği kuralına dair cümleyle tamamlanması ve fıkrada Kanun'un "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesine herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olacağı yolundaki kuralın, istinaf dilekçeleri ve bu dilekçeler üzerine Kanun'un 48. maddesine göre bölge idare mahkemelerince yapılacak işlemlerle ilgili olarak getirilmiş olduğunun kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, değinilen bu kuralın, Danıştay'ın temyiz incelemesi sonunda verdiği kararlarla ilgili 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin, istinaf incelemesi üzerine verilecek kararlar için de uygulama imkanı getirdiğinden söz edilemez.
Nitekim, istinaf başvuruları üzerine bölge idare mahkemelerince verilecek kararlara ilişkin 45. madde düzenlemesi ile temyiz incelemesi üzerine Danıştay tarafından verilecek kararlara ilişkin 49. madde düzenlemesi, 2577 sayılı Kanunda 6545 sayılı Kanunla eş zamanlı getirilmiş değişiklikler olup, Yasa koyucu tarafından 49. maddede, temyiz incelemesi üzerine verilecek onama ve bozma kararları bentler halinde ayrıntılı biçimde belirtilmişken, aynı Kanun'un 45. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında istinaf başvuruları üzerine verilecek kararla ilgili olarak 49. maddeden farklı terimler ve usuller getirilmiş olması yukarıdaki görüşü doğrular mahiyettedir.
Belirtilen nedenlerle, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulması durumunda istinaf başvurusunun reddine; hukuka uygun bulmaması durumunda ise istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak işin esası hakkında yeniden bir karar verecek olan bölge idare mahkemelerince, istinaf incelemesine konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemekle birlikte gerekçesinin hukuka uygun bulunmadığı hallerde, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek istinaf isteminin reddine karar verilemeyeceğinden, dava konusu ödeme emirlerine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun, kararın gerekçesi değiştirilerek reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında yargılama usulüne uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine
gönderilmesine,
3. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 07/06/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
