Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/4310
Karar No: 2021/2977
Karar Tarihi: 08.06.2021

Danıştay 8. Daire 2019/4310 Esas 2021/2977 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4310
Karar No : 2021/2977

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü

VEKİLİ : Av. … - Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 11/b-6 maddesi uyarınca "Kamu Görevinden Çıkarma Cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararının yargı kararı ile iptali üzerine görevine iade edilmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine dair işlemin iptali ile uğranıldığı ileri sürülen 400.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dava konusu edilen işlem yönünden, davalı idare tarafından kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair işlemin yargı kararı ile iptali üzerine davacının görevine iade edilmeksizin hakkında aynı eylemleri nedeniyle ikinci defa disiplin soruşturmasına başlanmasına olanak bulunmadığı, davacının, ... Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 11/b-6 maddesi uyarınca "Kamu Görevinden Çıkarma Cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulu'nun 20/05/2009 tarih ve ... sayılı kararının yargı kararı ile iptali üzerine görevine iade edilmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddi yönünde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; maddi tazminat istemi yönünden, davacının, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 11/b-6. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin yargı kararıyla "dayanağı olan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 53. maddesinin (b) fıkrasının ikinci cümlesinin Anayasa Mahkemesi kararıyla iptaline karar verilmiş olması nedeniyle, yasal dayanağının kalmadığı gerekçesiyle" iptaline hükmedildiğinden bahisle davalı idarece görevine iadesi gerçekleştirilmediği, aynı eylemleri nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uyarınca başlatılan disiplin soruşturması sonucunda anılan Kanun'un 125. maddesinin (E-g) bendi uyarınca ''Devlet memurluğundan çıkarma cezası'' ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın ise "davacının sübut bulan eylemlerinin hizmet içinde resmi sıfatın gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiilini işlediğinden bahisle ''Devlet memurluğundan çıkarma cezası'' ile cezalandırılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptal edildiği, dolayısıyla davacının sübut bulan eylemlerinin davalı idare bünyesindeki göreviyle ilişiğinin kesilmesi sonucunu doğurmayacağı, buna karşın davacının yargı kararı gereğince görevine iade edilmediği, davacı tarafından bu yönde yapılan başvurunun da hakkında yeniden disiplin soruşturması başlatılacağı gerekçesine dayalı olarak reddedildiği ve davalı idarece yargı kararına rağmen görevine iade edilmeyerek ikinci defa görevine son verilmesi yönünde işlem tesis edildiği, davacının görevine iadesinin ise ancak bu işlemin de yargı kararı ile iptali üzerine gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, davacının görevine son verilmesine dair işlemin hukuka aykırılığının yargı kararı ile ortaya konulduğu, davacının, davalı idare bünyesinde yardımcı doçent unvanıyla görev yapmakta iken kadrosunun boşaltıldığı 17/06/2009 tarihi ile yargı kararı uyarınca görevine iade edildiği 19/09/2016 tarihleri arasında yoksun bırakıldığı aylık, üniversite ödeneği, eğitim - öğretim ödeneği, kuruluş geliştirme ödeneği, ek ödeme ve tazminatlar, aile ve çocuk yardımı ve yükseköğretim tazminatları karşılığında uğramış olduğu 303.768,92 TL tutarındaki maddi zararlarının iptal davasının açıldığı 22/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesi gerektiği, davalı idarece davanın görümü esnasında davacıya açıkta geçirdiği sürede yoksun kaldığı parasal haklarının karşılığı olarak 303.246,25 TL tutarında ödeme yapıldığı, söz konusu ödemenin faiz unsurunu içermediği gibi davacının hak ettiği tutarın altında kalması ve Mahkemenin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına istinaden yargı kararının gereğini yerine getirmek amacıyla yapılmış olması karşısında davanın kısmen dahi olsa konusuz kalmasının söz konusu olmayacağı, davacının göreviyle ilişiğinin kesilmiş olması nedeniyle açıkta geçirdiği sürede yoksun kaldığı parasal hakları karşılığında uğramış olduğu toplam 303.768,92 TL tutarındaki maddi zararının iptal davasının açıldığı 22/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece hesaplandıktan sonra ödeme yapılırken davanın görümü esnasında ana para üzerinden ödenen 303.246,25 TL'nin mahsup edileceği; manevi tazminat istemi yönünden ise, davalı idarenin davacı hakkında tesis ettiği hukuka aykırı işlemle görevine son verdiği, bu işlemin iptali yönündeki yargı kararını ise aynen ve gecikmeksizin uygulamaktan imtina ettiği, davacının haksız yere görevine son verilmesinin, sonrasında hakkındaki yargı kararlarının gereğinin yerine getirilmemesinin, son olarak aynı fiilleri nedeniyle hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucu görevine iade edilmeden ikinci defa görevine son verilmiş olmasının, bu işlemin de hukuka aykırılığının yargı kararı ile saptanmasıyla görevine iadesinin gerçekleştirilmesi nedeniyle elem ve üzüntü duyduğu açık olduğu, bu nedenle davalı idarenin bu elem ve üzüntü karşılığında davacıya manevi tazminat ödemesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı, davacının haksız yere görevine son verilmiş olması ve bu işleme karşı açmış olduğu davada Mahkeme kararının tam olarak uygulanmaması nedeniyle duyduğu elem ve üzüntü ile idarenin kusur oranı dikkate alınarak, takdiren 10.000,00 TL manevi zararın dava tarihi olan 22/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesinin uygun bulunduğu; fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin ise yerinde görülmediği sonucuna varıldığı, belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacının uğramış olduğu 303.768,92 TL tutarındaki maddi zararın 22/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ve mükerrrer ödemeye yol açmayacak şekilde davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesine, manevi tazminat talebinin de kısmen kabulü ile davacının uğramış olduğu 10.000,00 TL tutarındaki manevi zararın 22/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurularına konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesince verilen karar karşılıklı olarak temyiz edilmiş; ancak davacı tarafından eksik olan harç ve posta ücreti süresi içerisinde tamamlanmadığından davacı yönünden ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI (DAVALI) : Davalı idare İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken, Ekonometri Bölümünden bir öğrenci tarafından davacının kendisine tacizde bulunduğu ve kendisini tehdit ettiği iddialarıyla Fakülte Dekanlığı'na şikayette bulunması üzerine davacı hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı, soruşturma raporuna istinaden tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu tazmini gereken bir sorumluluklarının olmadığı belirtilerek kararın aleyhlerine dair kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Davalı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü ile Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
... Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, Ekonometri Bölümü'nden öğrencisi G. E.'yi taciz ve tehdit ettiği, anılan öğrenciye hakarette bulunduğu iddiasıyla Rektörlüğün … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı emirleri gereğince hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonunda düzenlenen soruşturma raporunda, davacının hakkındaki iddiaların sübut bulduğu kanaatine varılarak "Kamu Görevinden Çıkarma" cezasıyla cezalandırılmasının teklif edildiği, getirilen bu teklifin Rektörlükçe uygun görülerek gereğinin takdiri için … tarih ve … sayılı yazı ile dosyanın Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na gönderildiği, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından, davacının eylemlerinin sabit olduğu kanaatine varılarak 17/04/2008 tarih ve 2008/1 sayılı kararıyla "Kamu Görevinden Çıkarma Cezası" ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle açılan davanın ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, bu kararın Dairemizin 11/07/2011 tarih ve E:2010/8714, K:2011/3568 sayılı kararı ile bozulduğu ancak anılan Mahkemenin ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla ilk kararda ısrar edilerek bir kez daha davanın reddine karar verildiği, bu kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 29/04/2015 tarih ve E:2013/826, K:2015/1654 sayılı kararıyla bozulması üzerine Mahkeme tarafından … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bozma kararı uyarınca davanın görümü esnasında davacının kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işleme dayanak oluşturan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları, Disiplin Yönetmeliği'nin dayanağı olan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53. maddesinin (b) fıkrasının ikinci cümlesinin Anayasa Mahkemesinin kararıyla iptaline karar verilmiş olması nedeniyle, dava konusu işlemin de yasal dayanağının kalmadığı gerekçesiyle davacının kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair kararın iptaline karar verildiği, bu karar üzerine davacının 24/11/2015 tarihli dilekçe ile davalı idareye müracaat ettiği, davalı idareden görevine iade edilerek açıkta geçirdiği sürede yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesini talep ettiği, ... Üniversitesi Rektörlüğü'nün … tarih ve … sayılı işlemiyle davacının görevine iadesi hususunda gerekli işlemlerin başlatıldığının, ancak Mahkeme kararı nazara alınarak hakkında yeniden bir değerlendirme yapılması için hakkında yeniden başlatılan soruşturmanın devam ettiğinin bildirilmesi üzerine üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin (E) fıkrasında “Devlet memurluğundan çıkarma cezası”, bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarma olarak tanımlanmış, söz konusu fıkrada "Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak," fiili ise devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Rektörlük tarafından … tarih ve … sayılı soruşturma emri ile ... İdare Mahkemesi'nin iptaline karar verdiği cezanın dayanağı olan soruşturma dosyası Soruşturma Komisyonuna gönderilerek, söz konusu iptal kararı göz önüne alınarak, davacı hakkında yeniden bir değerlendirme yapılması ve değerlendirme sonucunda düzenlenecek soruşturma raporu ve dosyasının Rektörlüğe gönderilmesinin istenildiği, 04/12/2015 tarihinde ek soruşturma raporunun Rektörlüğe sunulduğu, raporda, soruşturma neticesinde davacının işlediği tespit edilen fiillerin disiplin suçu teşkil edip etmediği, teşkil ediyorsa hangi disiplin suçunu teşkil ettiği, cezasının ne olacağı konusundaki değerlendirmelerin, disiplin iş ve işlemlerinin dayanağı olan 657 sayılı Kanun uyarınca yapılarak davacı hakkında anılan Kanunun 125. maddesi gereğince Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinin teklif edildiği, konu cezanın Rektörlükçe benimsenerek 09/12/2015 tarihli yazı ile Yüksek Disiplin Kurulu'na gönderildiği ve 04/02/2016 tarihli karar ile davacı hakkında söz konusu cezanın uygun bulunarak 10/02/2016 tarihli yazı ile davalı idareye bildirildiği, 12/02/2016 tarihli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim Kurulu toplantısında konunun görüşüldüğü ve ... İdare Mahkemesi'nin iptal kararında belirttiği usulü hatanın süresi içerisinde giderildiği anlaşıldığından, davacının ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin devamına karar verildiği, bu kararın 17/02/2016 tarihinde Rektörlüğe gönderildiği, yapılan değerlendirme neticesinde davacının kadrosunun boşaltılmasına ilişkin 22/06/2009 tarihli Rektörlük onayında yer alan gerekçenin ''Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılma'' olarak değiştirilmesine ilişkin 24/02/2016 tarihli Rektörlük onayının alındığı ve bu onayın davacıya aynı tarihli yazı ile bildirildiği, akabinde davacı tarafından söz konusu işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile davacının sübut bulan eylemlerinin hizmet içinde resmi sıfatın gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiilini işlediğinden bahisle Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması yönünde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, ancak Dairemizin 08/06/2021 tarih ve E:2016/14219, K:2021/2976 sayılı kararı ile dosya içeriğinde bulunan soruşturma raporu, davacının bayan öğrenci ile aralarında geçen tartışmaların derse başlamadan ara niteliğinde ancak sınıf ortamında olduğu yönündeki savunması ve ayrıca bunu doğrulayan tanık ifadeleri ile ceza yargılaması sonucu dikkate alındığında davacının söz konusu fiilleri işlediğinin anlaşılması nedeniyle davacının eylemlerinin 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin (E-g) bendinde yer alan "memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili kapsamında değerlendirilerek Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu idare işleminde hukuka aykırılık, bu işlemi davacının sübut bulan eylemlerinin hizmet içinde resmi sıfatın gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle iptal eden Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesi ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Görülmekte olan bu davanın, davacının 24/11/2015 tarihinde, ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı uyarınca atama işleminin yapılmasını ve görevden ayrı geçirdiği süreye ilişkin özlük haklarını talep etmesi sonrasında davalı idarenin 09/12/2015 tarihli yazı ile atama işlemlerinin başlatıldığı ayrıca Mahkeme kararı gereğince hakkında yeniden değerlendirmede bulunulabilmesi için dosyasının soruşturma komisyonuna gönderildiğinin bildirilmesi üzerine, 02/02/2016 tarihinde bu işlemin iptali, maddi ve manevi tazminat istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının devlet memurluğundan çıkarılmasına dair işlemin iptali istemiyle açılan davanın ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile iptal edilmesine karşın, Dairemizin 08/06/2021 tarih ve E:2016/14219, K:2021/2976 sayılı kararı ile Mahkeme kararının bozulduğu anlaşılmakla, görülmekte olan bu davada verilecek olan kararı etkileyeceği açık olan Dairemizin bozma kararında belirtilen gerekçeler de dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararının davalı idarenin temyize konu ettiği kısımlarında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyize konu iptal ve kabule dair kısımlarının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 08/06/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY :
(X) Dava, ... Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 11/b-6 maddesi uyarınca "Kamu Görevinden Çıkarma Cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararının yargı kararı ile iptali üzerine görevine iade edilmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine dair işlemin iptali ile uğranıldığı ileri sürülen 400.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptaline, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacının uğramış olduğu 303.768,92 TL tutarındaki maddi zararın 22/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ve mükerrrer ödemeye yol açmayacak şekilde davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesine, manevi tazminat talebinin de kısmen kabulü ile davacının uğramış olduğu 10.000,00 TL tutarındaki manevi zararın 22/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının yargı kararı ile iptali üzerine davacının görevine iade edilmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine dair işlem yönünden;
Mahkemeler tarafından verilen işlemin iptaline ilişkin kararlar, işlemi ilk tesis edildiği tarihten itibaren yürürlükten kaldırmaktadır. Diğer taraftan işlemi yapan idareler, hem Anayasa hem de 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu gereğince Mahkemelerce verilen kararların gereklerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür.
Uyuşmazlıkta, davacının kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair işlemin ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı iptali sonrasında göreve iade işlemlerini başlatmakla birlikte aynı fiilleri nedeniyle yeni bir soruşturma başlatarak neticesinde Devlet memuriyetinden çıkarma cezası ile cezalandırıldığı görülmektedir.
Her ne kadar davalı idare tarafından, davacı hakkında yeniden soruşturma yapılmadığı, usulü işlemlerin tekrarlanmadığı, davacının sübut bulan eylemleri nedeniyle Mahkeme kararında yer alan gerekçeler doğrultusunda işlem yapıldığı belirtilmiş ise de; iptal kararlarının niteliği dikkate alınmaksızın görevine iade edilmeyen davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından, ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karara taraflarca yapılan istinaf istemini reddeden ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının hukuka uygun olduğu ve yukarıda yer verilen gerekçe ile onanması gerektiği oyuyla çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

Davacı tarafından uğranıldığı ileri sürülen 400.000,00 TL maddi tazminat yönünden;
Anayasa'nın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Davalı idare tarafından davacı hakkında tesis edilen ''kamu görevinden çıkarma cezası''nın ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile iptali sonrasında işlem tesis etmekle yükümlü olan idarenin yeniden soruşturma başlatmak suretiyle davacıyı görevine iade etmeyerek Mahkeme kararını yerine getirmediği, bu bakımdan davacının çalışmadığı sürelere ilişkin yoksun kaldığı parasal haklarını yasal faiziyle birlikte ödemesinin yukarıda yer verilen mevzuatın gereği olduğu anlaşıldığından, ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karara taraflarca yapılan istinaf istemini reddeden ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının hukuka uygun olduğu ve onanması gerektiği oyuyla çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Davacı tarafından uğranıldığı ileri sürülen 50.000,00 TL manevi tazminat yönünden;
Manevi tazminat, idarenin bir işlemi veya eylemi nedeniyle kişilerin manevi değerlerinde bir eksilme durumunda duyulan acı, üzüntü ve sarsıntının giderilmesi aracıdır. Bir başka anlatımla; manevi tazminat, idarenin mali sorumluluğuna gidilmesi suretiyle duyulan acı ve üzüntünün kısmen de olsa maddi edimlerle telafi edilmesidir.
Manevi tazminat, malvarlığında meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, tatmin aracıdır. Olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmekte ise de, tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek miktarın aynı zamanda idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak bir oranda olması gerekmektedir.
İdare hukuku ilkelerine göre manevi tazminata hükmedilebilmesi için, idarenin hukuka aykırı bir işlemi veya eylemi sonucu ağır bir elem ve üzüntünün duyulmuş olması ya da ilgilinin şeref ve onurunun zedelenmiş bulunması veya kişinin fizik yapısını zedeleyen, yaşama ve kazanma gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi gerekmektedir.
Her iptal kararı davacı lehine tazminat hakkı doğurmayacaktır. İşlemin iptalini gerektiren her hukuki yanlışlığın ve aykırılığın da hizmet kusurunu oluşturmayacağı idare hukukunda kabul edilmiş bir ilkedir. "İdari işlemin yapılması ve uygulanmasında hizmet kusuru işlenmiştir" diyebilmek için, saptanan hukuki sakatlığın bir dereceye kadar ağır ve önemli olması gerekmektedir.

Davalı idare bünyesinde öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken, Ekonometri Bölümü öğrencisi ...'in, davacının kendisine tacizde bulunduğu ve kendisini tehdit ettiği iddialarıyla Fakülte Dekanlığı'na şikayette bulunması üzerine davacı hakkında disiplin soruşturması açılması ve sonucunda davacının fiilleri nedeniyle Yükseköğretim Kurumları, Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 11. (b/6) maddesinde yer alan ''Kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak'' şeklindeki disiplin suçunu işlediğinden bahisle davacıya ''Kamu görevinden çıkarması'' cezasının verildiği, dava süreçleri sonrasında işlemin ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile iptal edildiği görülmekle birlikte, yapılan şikayet başvurusu üzerine idarenin görevi gereği harekete geçerek davacı hakkında soruşturma başlatmış olması ve suçu sabit bulunarak ceza verilmiş olması, ayrıca Mahkeme kararı sonrasında davacıyı görevine iade etmemekle birlikte iade süreçlerini başlatmış olması birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlem iptal edilmiş olmakla beraber manevi tazminat doğurmayacağından ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karara taraflarca yapılan istinaf istemini reddeden ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bu yönüyle bozulması gerektiği oyuyla hükümde Dairemiz çoğunluk kararına katılıyorum.

KARŞI OY :

(XX) Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olduğundan davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi