Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2020/1447
Karar No: 2021/2938
Karar Tarihi: 08.06.2021

Danıştay 8. Daire 2020/1447 Esas 2021/2938 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1447
Karar No : 2021/2938

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Valiliği
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi müdürü olarak görev yapan davacının, yöneticilik görevinin üzerinden alınmasına ilişkin Adana Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararıyla; 5580 sayılı Yasanın 10. maddesiyle, özel eğitim ve öğretim kurumları yöneticilerinin görevine son verilmesine ilişkin yetkinin münhasıran Valiye verilmiş olduğu ve bu yetkinin devrinin hukuken mümkün olmaması ve yöneticilik görevine son vermeye ilişkin yetkininde göreve son vermeye yetkili amire ait olduğunun açık olması karşısında, davacının yöneticilik görevinin üzerinden alınmasına ilişkin olan ve Vali tarafından tesis edilmesi gerekirken Vali adına Vali Yardımcısı tarafından tesis edilen dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka ve mevzuata uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bu kararın temyizi üzerine Dairemizin 28/02/2019 tarih E:2018/2342; K:2019/1514 tarihli kararıyla; ilgili mevzuatta açık bir şekilde yöneticilik görevlerinin üzerlerinden alınarak alanlarında öğretmen olarak görevlerine devam etmeleri işleminin Vali" tarafından yapılacağı ifade edilmemiş olup, "Valilikçe" tesis edileceği düzenlemesine yer verildiğinden; usulüne uygun olarak Vali tarafından yetki verilmiş vali yardımcılarının vali adına hareket etmek suretiyle bahsi geçen işlemleri tesis edebilme yetkisini haiz olduğu, bu haliyle dava konusu işlemin yetki unsuru yönünden hukuka uygun olduğu, dosyadaki bilgi ve belgelerden esasa yönelik bir değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine; Mahkemenin … tarih ve E: …; K: … sayılı kararıyla; uyuşmazlığın esasına yönelik değerlendirme yapılmak suretiyle davacının dava konusu işleme yol açan fiillerinden ötürü Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık suçundan yargılandığı, … Ağır Ceza Mahkemesi'nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacının beraatine hükmedildiği, bu kararın … Ceza Dairesi'nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile onandığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun "Kurumlarda çalıştırılacak personel" başlıklı 8. maddesinin yedinci ve sekizinci fıkralarında "Kurumların müdürleri, kurucu/kurucu temsilcisi tarafından; diğer yönetici ve öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticileri ise müdürlerince seçilir ve çalışma izinleri valiliğin iznine sunulur. Valiliğin izni alınmadan müdür ile diğer yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler işe başlatılamaz.Gerekli şartları taşıyan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler için valilikçe çalışma izni düzenlenir. Çalışma izninin iptali yine valilikçe yapılır." hükmü; 9. maddesinde; "Kurumlarda görev yapan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler, bu Kanun hükümleri saklı kalmak üzere; a) Sosyal güvenlik ve özlük hakları yönünden; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 4857 sayılı İş Kanunu, b) Yetki, sorumluluk, ödül ve cezalar ile bunların uygulanması bakımından; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1702 sayılı İlk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun, 4357 sayılı Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık ve İçtimaî Yardım Sandığı ile Yapı Sandığına ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanun ile 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine tâbidir. Ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiillerin işlenmesi halinde bu kişilere kademe ilerlemesinin durdurulması cezası yerine brüt aylığından 1/4'ü ile 1/2'si arasında maaş kesim cezası, çalışma izni veren makam tarafından verilir. Tekrarı hâlinde ise göreve son verilir. 1702 sayılı Kanuna göre meslekten çıkarılma veya 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve hâllerin işlenmesi hâlinde, Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle personelin görevine, izni veren makam tarafından son verilir. Yetki, sorumluluk, ödül, sicil, disiplin ve cezaların uygulanmasına ilişkin diğer esas ve usûller çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükmü yer almaktadır.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun “Çalışma İzninin İptali ve Geçici Görevlendirme” başlıklı 10. maddesinde; “İki defa teftiş raporuyla başarısızlığı tespit edilen yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticilerin çalışma izni, izni veren makam tarafından iptal edilir.
Hizmete devamında 9 uncu madde hükümlerine göre sakınca görülen yönetici, öğretmen, uzman öğretici, usta öğretici ve diğer personelin görevine, izni veren makam tarafından son verilir.
Bu durum, ilgiliye tebliğ edilmek üzere kuruma bildirilir. Tebliğ, sözleşmenin feshine ve ilgilinin kurumla ilişiğinin kesilmesine yeter sebep teşkil eder.
Kurumların teftiş ve denetlenmesi sırasında valilik, lüzum görülen durumlarda kurumun yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticilerini görevden uzaklaştırabilir. Bu takdirde valilikçe, geçici görevlendirme yapılarak gerekli tedbirler alınır.” hükmü yer almıştır.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 10. maddesinin 2. fıkrasının Anayasa’nın 5, 13 ve 48. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması üzerine, 12/07/2013 gün ve 28705 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 22/05/2013 tarih ve E:2013/39, K:2013/65 sayılı kararıyla; "İtiraz konusu kural, hizmete devamında 9. maddeye göre sakınca görülmesi durumunda özel öğretim kurumlarında görev yapan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticilerin görevine, çalışma iznini veren makam tarafından son verilmesini öngörmektedir. Atıf yapılan 9. maddenin itiraz konusu kuralı ilgilendiren bölümü, söz konusu kişilerin, yetki, sorumluluk, ödül ve cezalar ile bunların uygulanması bakımından tabi oldukları kanunları göstermekte olup hizmete devamında sakınca oluşturan eylemleri düzenlememektedir. Bu durumda idarenin, göreve devamında sakınca oluşturan eylemlerin neler olduğunun belirlenmesi hususunda geniş bir takdir yetkisine sahip olacağı açıktır. Bu hâliyle ne tür eylemlerin 9. maddeye göre sakınca oluşturduğunun ilgili kişilerce önceden bilinebilir olduğu söylenemez. Özel öğretim kurumunda çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticilerin görevine son verilmesini gerektiren fiillerin tespiti hususunda idareye geniş takdir yetkisi tanıyan itiraz konusu kural, öngörülebilir olmadığı gibi ilgiliye, idarenin keyfi yorum ve uygulamalarına karşı yeterince koruma sağlayacak nitelikte olmadığından hukuki güvenlik ilkesini zedelemektedir." gerekçesiyle Anayasa’nın 2. maddesine aykırı bulunan söz konusu Kanun hükmünün iptaline karar verildiği görülmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nin "Görevlendirme şartları" başlığını taşıyan 31. maddesinin 1. fıkrasında her derece ve türdeki kurumlara öğretmen olarak atanacaklarda resmî öğrenim kurumlarına atanacaklarda aranan nitelik ve şartlar aranacağı, resmî dengi bulunmayan özel öğretim kurumlarının yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmetlerinde ise Bakanlıkça belirtilen nitelik ve şartları taşıyanların görevleceği düzenlemesine yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun " Davranış ve işbirliği" başlıklı 8. maddesinde; "Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlariyle göstermek zorundadırlar. Devlet memurlarının işbirliği içinde çalışmaları esastır. "Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları" başlıklı 10. maddesinde; "Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar. Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır. Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez ve maiyetindeki memurdan hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi müdürü olarak görev yapan davacının, anılan Merkez'de eğitim görmekte olan M. A.'nın 2009/2010 yılında kuruma gitmediği aylarda kuruma gidiyormuş gibi gösterilip kişi adına 15 Haziran-15 Eylül tarihleri arasında öğrenci velisinin imzasının taklit edildiği ve devlet okullarının verdiği eğitimden daha az eğitim verildiğinden bahisle hakkındaki şikayet üzerine açılan soruşturma sonucu düzenlenen … tarih ve … sayılı raporda getirilen teklife istinaden yöneticilik görevinin üzerinden alınmasına ilişkin işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, idarece kurum yöneticileri hakkında idari yönden görevde kalmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda sakınca görülen durumlarda eylemlerinin kesin delillerle sübuta erdiğinin tespiti yapılması halinde genel hükümlerin uygulanması suretiyle her zaman yöneticilik görevine son verebileceği açıktır.
Öte yandan; disiplin hukukunda, disiplin cezası gerektiren fiilin aynı zamanda ceza hukuku anlamında bir suç oluşturması durumunda, sanığın bu suç nedeniyle adli yargı yerlerince yargılanıp suçun işlendiğine dair yeterli delil bulunmaması gibi gerekçelerle beraat etmesinin, idare tarafından kişiye ceza verilmesine engel olmayacağı gibi, disiplin cezasını da sadece bu nedenle hukuka aykırı hale getirmeyeceği yerleşik içtihatlarla kabul edilmektedir. Bu türden verilen kararlar, hem idare hem de idari yargı yerleri için bağlayıcı olmadığından Mahkemelerin, önüne gelen uyuşmazlıkta, mevcut tüm delilleri disiplin ilke ve kurallarının amaçları doğrultusunda değerlendirerek bir karara varması gerekmektedir.
Yani; disiplin hukuku ile ceza hukuku soruşturma ve yargılama usulü, verilen cezanın niteliği ve bu cezanın doğurduğu sonuçlar ve etkileri ile ceza ve suçların tanımı ve konuluş amaçları birbirinden farklı özellikler taşısa da, her iki alanı da ilgilendiren fiillerin bir başka anlatımla; suçun nev-i aynı olan yargılamada fiilin sübuta erip ermediği konusunda ceza mahkemelerinin vermiş olduğu kesin mahkumiyet kararlarının disiplin hukuku açısından bağlayıcılığı bulunmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacı hakkında "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan yargılandığı, ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacının beraatine hükmedildiği görülmekte ise de; davacı hakkındaki disiplin soruşturmasına konu aynı eylemlerin "gerçeğe aykırı belge ve rapor düzenlemek" disiplin suçu kapsamında değerlendirilerek davacı hakkında getirilen teklif doğrultusunda idari yönden yöneticilik görevine son verildiği, bu haliyle; davacıya isnat edilen fiilin ceza soruşturmasına konu suç tanımı ile disiplin soruşturmasına konu suç tanımının birbirinden farklı olduğu ve ceza yargılamasında verilen beraat kararının görülmekte olan dava yönünden bağlayıcılığının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Olayda, davacının üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle CMK 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmiş ise de; ceza mahkemesince delillerin takdirinin ve yapılan değerlendirmelerin disiplin hukuku açısından uygulanan kurallardan farklı olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, dosyada yer alan bilgi belge uyarınca, davacı hakkındaki disiplin soruşturmasına konu fiilin sübuta erdiği görüldüğünden, yukarıda yer alan hükümler uyarınca "yöneticilik görevine son verilmesine" ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi