
Esas No: 2021/7374
Karar No: 2021/1961
Karar Tarihi: 08.06.2021
Danıştay 2. Daire 2021/7374 Esas 2021/1961 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7374
Karar No : 2021/1961
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Dava; Erzurum ili, Karaçoban İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü emrinde görev yaptığı dönemle ilgili olarak hakkında yürütülen soruşturma sonucunda düzenlenen raporda yer alan (7) no’lu olay nedeniyle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/12. maddesi uyarınca "meslekten çıkarma" cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı işleminin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerinden soruşturma kapsamında kanun ve yönetmeliklere aykırı davrandıkları ve eksik işlem yaptıkları tespit edilen ve davacının da aralarında bulunduğu birtakım görevliler hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldığı, yürütülen disiplin soruşturması neticesinde tanzim olunan … günlü, … sayılı disiplin soruşturma raporunda (7) no’lu olayın davacıyla ilgili kısmında; 01/12/2010-16/06/2014 tarihleri arasında TEM Şube Müdürlüğünde görev alan, 01/12/2011-24/03/2014 tarihleri arasında Teknik Büro Amirliğinde görev yapan (…) aidiyet no’lu (….) sicil sayılı davacının imzasının bulunduğu bir kısım İletişimin Tespiti Tutanaklarının (tape) tanzim tarihlerinde izinli olduğu, bir kısım tutanakların düzenleme tarihlerinde ise birlikte görev yaptıkları ve imzaları bulunan Polis Memurları …, ... ile ...'nin izinli oldukları, İletişimin Tespiti Tutanaklarının görevde olmayan personel tarafından tanzim edilmiş olması bu tutanakların hukuki delil olma niteliklerinin kaybolmasına sebebiyet verebileceğinden, kasıtlı olarak gerçek dışı tutanak düzenleyip rapor etmek veya ettirmek suçunun işlendiğinin değerlendirildiği hususlarının belirtildiği, davacının eylemlerinin Tüzük’ün 8/12. maddesi kapsamında oduğunun ve sübuta erdiğinin belirtilmesi üzerine davaya konu işlemle davacının "meslekten çıkarma" cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği,
Uyuşmazlık konusu olayda; kasıtlı olarak gerçek dışı tutanak düzenleyip rapor etmek veya ettirmek fiillerinin sübuta erdiği sonucuna varıldığından, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/12. maddesi uyarınca davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davacının geriye dönük tüm parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminin de reddinin gerektiği,
Öte yandan; dava dilekçesinde her ne kadar davalı idarenin ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı ileri sürülmüş ise de, sübut bulan tek bir fiilin (örneğin 29/10/2013, 24/08/2013, 16/08/2013 tarihli tutanaklara ilişkin fiiller) dahi davacıya disiplin cezası verilmesi için yeterli olduğu, bu nedenle, 01/07/2015 tarihinde, (2) yıllık yasal zamanaşımı süresi içerisinde davacıya disiplin cezası verildiği görüldüğünden, davacının bu iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlemde İletişimin Tespiti Tutanaklarının gerçeğe aykırı olduğu iddia edilmişse de tutanakların içeriklerine yönelik herhangi bir iddiada bulunulmadığı, tutanakta yazılı olan tarihte imza sahibi olan iki memurdan birisinin izinli olmasının tek başına tutanağın gerçeğe aykırı olduğu sonucuna ulaşmaya hukuken imkan vermediği, tutanak tarihlerinin sistem tarafından otomatik olarak verildiği, İletişimin Tespiti Tutanaklarındaki tarihlerin esasa herhangi bir etkisinin bulunmadığı,
Davacının meslekten çıkarılması ile sonuçlanan soruşturmanın 2014 yılı Temmuz ayında başladığı, davacıya suç isnat edilip savunması talep edilirken soruşturmanın kapsamı ile disiplin mevzuatındaki karşılığı hakkında detaylı açıklama yapılmadığı, davacıdan sadece olay hakkında bildiklerini anlatmasının istenildiği, soruşturma dosyasının ve dayanağı belgelerin suretlerinin davacıya verilmediği, davacının bu yöndeki taleplerinin ... Sulh Ceza Hakimliğinin 24/12/2014 günlü kısıtlama kararı gerekçe gösterilerek reddedildiği, davacının soruşturma raporunu görmediği ve son savunmasının alınmadığı, davacıya sözlü savunma hakkının kullandırılmadığı, böylelikle savunma hakkının soruşturmanın tüm aşamalarında keyfi olarak kısıtladığı,
Davacıya isnat edilen suçlara ilişkin fiillerin davalı idare tarafından öğrenilme tarihinin 21/07/2014 olduğu, idari soruşturma sonunda hazırlanan soruşturma raporunun disiplin kovuşturma merciine gönderilme tarihinin ise 02/03/2015 olduğu, en geç 21/01/2015 tarihinde kovuşturma aşamasına geçilmiş olması gerekirken disiplin kovuşturmasına (6) aylık süre içerisinde başlanılmadığı, bu bağlamda, 657 sayılı Kanun’un 127. maddesinin (b) fıkrasının ilk cümlesinde düzenlenen kovuşturma zamanaşımını dikkate almayan İdare ve Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığı,
Davacının Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü uyarınca cezalandırıldığı, bu Tüzük’ün dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 83. maddesinin 1. fıkrasının Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 günlü kararıyla iptal edildiği ve iptal kararının (1) yıl sonra yürürlüğe gireceğinin belirlendiği, söz konusu sürenin dolmasına kısa bir süre kala 23/01/2017 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile konu hakkında düzenleme yapıldığı, konunun olağanüstü hal ve KHK ile ilgisinin bulunmadığı, İdare Mahkemesince Anayasa Mahkemesi iptal kararı dikkate alınmayarak Mahkeme kararının gerekçesinde 682 sayılı KHK düzenlemesine yer verilmesinin hukuka uygun olmadığı,
Davacının aynı eylemler nedeniyle ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:… esasına kayıtlı dosyada yargılanıyor olması nedeniyle anılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiği ileri sürülerek, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararı hakkındaki istinaf talebinin reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından; temyizen incelenmesi talep edilen kararın 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde belirtilen, bozmayı gerektiren hususların hiçbirisini içermediği; 29/10/2016 günlü, 675 sayılı KHK ile davacının rütbelerinin alındığı; söz konusu kararın onanması gerektiği yolunda cevap verilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … günlü, E:… sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder" düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın, kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 08/06/2021 tarihinde oybirliğiyle, kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
