
Esas No: 2021/350
Karar No: 2021/3676
Karar Tarihi: 08.06.2021
Danıştay 12. Daire 2021/350 Esas 2021/3676 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/350
Karar No : 2021/3676
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Başkanlığı
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Sultangazi ilçesi, …Kuran Kursu öğreticisi olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığının …tarih ve E.…sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; davacının, M.B. isimli şahısla, aralarında evlilik birliği bulunmaksızın, bir otelde kaldığına yönelik tespitlerin varlığı ve tarafların ifadeleri karşısında, davacının kamu görevlisi olduğu ve hatta Kur'an Kursu hocası olduğu, yürütmekte olduğu görevin niteliği de göz önüne alındığında, gerek toplumsal ve gerekse de dinen hoş karşılanmayacak bir eylemde bulunduğu; her ne kadar söz konusu şahısla arasında herhangi bir cinsel münasebetin bulunmadığı iddia edilse dahi, evlilik birliği bulunmaksızın aynı otel odasında kalmış olmaları dahi etik ve dini değerlerin ihlal edilmesini sonucunu doğuracağından, davalı Kurumun mevzuatında yer verilen, memuriyete ilişkin özel koşul mahiyetindeki "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu" şeklindeki niteliğini kaybettiğinin anlaşıldığı; bu durumda, memur olma koşullarından birini kaybetmiş olan davacının görevine son verilmesine dair tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesine istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, görevinde başarılı olduğu, tabiri caizse bir iftirayla bu noktaya geldiği, dışarıdan kimine göre hoş karşılanmayan bu durumun sebebi ve sonucunun sorulmadığı, iki taraf karşılaştarılarak savunmalarının alınmadığı, olayın özel hayat kapsamında kaldığı, soruşturma yapılmadan işlem tesis edildiği, İdare Mahkemesi kararının eksik araştırma ve incelemeye sonucu verildiği, bu yönüyle İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olarak tesis edildiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü edilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı kararı uyarınca Dairemize devredilen dosya tekemmül ettiğinden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ankara ilinde imam-hatip olarak görev yapmakta olan M.B adlı şahsın FETÖ terör örgütü ile irtibatı olduğu ihbarı üzerine başlatılan takibat sonrasında, M.B'nin, davacı ile 2014 yılı Şubat ayında İstanbul'daki bir otelde aynı odada kaldıklarının tespit edilmesi üzerine davacı da soruşturmaya dahil edilmiştir.
Soruşturma sonucu düzenlenen 28/12/2016 tarihli soruşturma raporunda özetle; davacının, imam-hatip ve evli olan M.B isimli şahısla lise yıllarında birbirlerini tanıdıkları, 2013 yılında tesadüfen Hac'ta karşılaştıkları ve yeniden görüşmeye başladıkları, söz konusu şahısla davacının 14/02/2014 tarihinde Fatih ilçesinde bulunan bir otelde aynı odada kaldıkları tespit edildiğinden, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde göreve atanma şartlarından sayılan "ortak nitelik" şartını kaybettiğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesinin uygun olacağı sonucuna varılmıştır.
Söz konusu rapora istinaden Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulunun …tarih ve …sayılı kararı ile davacının görevine son verilmesine karar verilmiş ve bu karar Diyanet İşleri Başkanlığının …tarih ve E.…kararı onanmıştır.
Bunun üzerine, davacının görevine son verilmesine ilişkin anılan kararın iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının "Özel şartları" belirleyen (B) bendinin (2) numaralı alt bendinde, "Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak" kuralına yer verilmiş; 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, "Memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi", Devlet memurluğunu sonra erdiren haller arasında sayılmıştır.
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Personelin nitelikleri" başlıklı 9. maddesinin ikinci fıkrasında, "Başkanlık personelinin 657 sayılı Kanunda ve bu Kanunda yer almayan diğer nitelikleri ile atanmalarında dinî öğrenim şartı arananlara ilişkin ortak nitelikler yönetmelikle düzenlenir." hükmü yer almaktadır.
15/04/2015 tarih ve 29327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin "Genel şartlar" başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, "Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan alanlarda görev yapan personelin; 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (B) bendinin 2. alt bendi ile aynı Kanun'un 98. maddesinin (b) bendi uyarınca Yönetmelikle aranılan "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu'' şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle görevine son verme işleminin tesisi için, ''İslam törelerine uygun olmayan bir eylemin bulunmasının'' yanında, diğer bir şart olarak ''bu eylemin çevresinde bilinir olmasının" da gerektiği, ancak bu iki şartın birlikte gerçekleşmesi durumunda görevine son verilebileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta konusu olayda, davacının ortak niteliği kaybettiğinden bahisle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, dosyada yer verilen bilgi ve belgeler dikkate alındığında, davacıya atfedilen eyleminin alenileştiğine, mesleğine ya da sosyal çevresine yansılamaları olduğuna ilişkin yeterli bir bulgunun olmadığı, dolayısıyla, davacıya isnat edilen eylemin ilgili Yönetmelikte aranan çevresinde bilinir olduğu hususunun her türlü şüpheden uzak, somut, inandırıcı ve tereddüte yer bırakmayacak kesin deliller ile ispat edilememesi nedeniyle davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-b maddesinde düzenlenen "...itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şartını kaybettiğinden bahsedilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından, anılan fiili nedeniyle davacının görevine son verilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk ve davanın reddi kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddi yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 08/06/2021 tarihinde kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden; kuran kursu öğreticisi olarak görev yapan davacının, davaya konu eylemleri nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (B) bendinin 2. fıkrası hükmüne dayanılarak düzenlenen Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5/1-(b) maddesinde yer alan, ''itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak'' şartını kaybettiği kanaatine varıldığından, tesis edilen işlemde ve davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla aksi yönde verilen çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
