12. Hukuk Dairesi 2016/17740 E. , 2016/20453 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların yasal sürede icra mahkemesine yaptıkları başvuruda yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek İstanbul İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, ayrıca, sair şikayet ve itirazlarını bildirdikleri görülmektedir.
Hukuk Genel Kurulu"nun 15.01.2014 tarih ve 2013/12-476 Esas, 2014/5 Karar sayılı kararında, ihtiyati haciz kararının verildiği mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinde takip yapılabileceğine ilişkin İİK"nun 50. maddesi yollaması ile kıyasen uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nun 12. maddesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun"da karşılığı olan bir düzenleme bulunmadığı ve bu nedenle, ihtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, salt o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceğinin kabul edilmesi üzerine, Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerin, icra takibi için yetkili hale gelemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, her ne kadar alacaklı, ... 20. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 11.06.2014 tarih ve 2014/251 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile takibe başlamış ise de, yukarıda açıklandığı üzere ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesi, icra takibi için yetkili hale gelmez. Bu durumda, yetki itirazının İİK"nun 50. maddesi atfı ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun genel yetki kuralları kapsamında incelenmesi gerekir.
İİK"nun 50/1. maddesi uyarınca, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK."nun 447/2. maddesi atfıyla HMK"nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı olan akdin yapıldığı icra dairesi de takipte yetkilidir.
Buna göre, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK.6.md), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 689/3.
maddesine göre ise; ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir. Ayrıca, aynı Kanun"un 689/son maddesinde de, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, HMK"nun 7/1. maddesi birinci cümlesinde de borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri gösterilmemiş olup, anılan senedi tanzim eden keşideci borçlu ...A.Ş."nin adresinin ise, ...olduğu ve ödeme emrinin de, anılan borçluya bu adreste tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda 6762 sayılı TTK"nun 689/son maddesi uyarınca söz konusu bonoda tanzim ve ödeme yerinin ... olduğu kuşkusuzdur. Ayrıca,muteriz borçlu ..Ltd. Şti."nin adresinin Kadıköy/İstanbul, diğer borçlu ..."in adresinin ..., takip borçlusu ..."in adresinin de ... olduğu ve adı geçen borçlulara ödeme emrinin anılan yerlerde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
24.01.2013 tarih ve 28538 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ... Kurulu"nun 07.11.2012 tarih ve 606 sayılı genel kurul kararıyla ..., ve ... ilçelerinin idari sınırlarının ... Adliyesinde faaliyet gösterecek mahkemelerin yargı çevresi içinde olmasına karar verildiği görülmektedir. Bu durumda, gerek borçluların ikamet adresleri ve gerekse bononun tanzim yeri ... Adliyesi yetki sınırları içinde kaldığından icra takibi yönünden ... İcra Müdürlüğü"nün yetkili olduğu tartışmasızdır.
O halde, mahkemece, borçluların yetki itirazının kabulü ile ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine ve icra dosyasının yetkili ... İcra Müdürlüğü"ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.