Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11108
Karar No: 2014/19045

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/11108 Esas 2014/19045 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/11108 E.  ,  2014/19045 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 05/03/2014
    NUMARASI : 2011/935-2014/57

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü dair verilen hükmün süresi içinde davalı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili ile eşinin zorunlu göç nedeniyle 1989 yılında Bulgaristan"dan Türkiye"ye göç ettiklerini, 1992 yılında Türk vatandaşlığına geçtiklerini, daha sonra Bulgaristan tarafından tanınan haklar nedeniyle Bulgaristan vatandaşlığını da aldıklarını, müvekkilinin düzenli olarak Bulgaristan"a gidip akraba ziyaretleri yaptığını, davalı acente tarafından düzenlenen kasko poliçesi ile müvekkilinin aracını diğer davalı sigortacıya sigortalattığını, poliçede "Kasko Plus" ibaresinin olduğunu, 16.8.2011 tarihinde müvekkilinin Bulgaristan"da olduğu sırada aracın çalındığını, resmi merciilere ihbar ve müracaat edildiğini, acenta ve davalı sigortacının poliçenin yurtdışında geçerli olmadığından bahisle zararı karşılamadıklarını, davalıların aydınlatma ve bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı hareket ettiklerini, poliçenin yurtdışındaki rizikoyu kapsamadığını müvekkiline bildirmediklerini, bilgilendirme formu düzenlenmediğini, bilgilendirme ve aydınlatmanın bizzat sigortacı veya onun acenteleri tarafından yapılması gerektiğini, bu nedenle davalıların müteselsil sorumluluklarının bulunduğunu, poliçede aldatıcılık unsurunun da olduğunu, müvekillinin "Plus" ifadesinden, poliçenin kendisi iiçin önemli olan yurtdışı teminatını da kapsadığı düşüncesine kapıldığını, sigortacılık Kanunu"nun 11.maddesine göre yabancı kelimelere yer verilmemesi gerektiğini belirterek şimdilik 22.750 TL sigorta bedelinin olay tarihinden işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı F.. Sigorta Acenteliği Ltd.Şti. vekili, müvekkilinin sözleşme yapılmasına aracılık ettiğini, müvekkiline husumet yönetilemeyeceğini ve zarardan sorumlu olmayacağını, poliçede yurtdışı teminatının bulunmadığını bu hususun açıkça gösterildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı E.. A... vekili, Türkiye dışında meydana gelen zararların Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.4.maddesi gereğince kasko sigortası teminatı kapsamında kalmadığını, ancak ek teminat ile poliçe kapsamına alınabileceğini, davacı ile düzenlenen poliçede yurtdışı hasarlar için teminat olmadığını, poliçenin 2.sayfasında Kasko Sigortası Genel Şartlarının Özel Şartlar çerçevesinde sigortalıya verilmiş olduğu ve poliçe üzerinde belirtilen risklerin dışındaki sebeplerden dolayı oluşabilecek hasarların teminat dışı kaldığının büyük harflerle ve açıkça yazıldığını, davacının aracın çalındığını ispatlayamadığını, süresinde hasar ihbarı yapılmadığını, olay tarihinden faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 22.000 TL alacağın 22.10.2011 temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, kasko sigorta sözleşmesi ve bilgilendirme yönetmeliğine dayanılarak, sigortalı tarafından, kasko sigorta şirketi ile acente aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir. TTK hükümlerine göre sigorta sözleşmeleri şekle tabi olmayan sözleşmelerdendir. Sigorta poliçesi sözleşmesinin yapılmasından sonra düzenlenen ve sözleşmenin yapıldığını gösteren bir belgedir. Sigorta sözleşmesi, TTK 1290.maddesi hükmüne göre sigortalının beyanı esas alınarak düzenlenir. BK icap, kabul esaslarına göre vücut bulur. Sözleşmenin yazılı belgeye bağlanması ispat hukuku açısından önem taşır, poliçenin varlığının ve daha çok poliçenin taşıdığı hükümler yönünden taraflar arasında uyuşmazlık çıkması halinde HUMK 288 vd (HMK 200) maddelerinde düzenlendiği şekilde kanıtlanması gerekir. Yine TTK 1265-1263.maddeleri hükmüne göre sigorta şirketleri poliçenin
    bir örneğini sigortalının ikametgahına götürerek ona vermek primi veya ilk taksidi poliçenin teslimi karşılığı tahsil etmek yükümlülüğü vardır. Kasko Sigortasının konusu, Sigorta Genel Şartlarının A/1 maddesinde belirtilmiştir. Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/2 maddesine göre bu sigorta Türkiye sınırları içinde geçerlidir. Sigorta Genel Şartlarının A/4 maddesinde sözleşme ile teminat kapsamında olduğu belirtilmedikçe kapsam dışında tutulan hususlar yer almıştır. Genel Şartların A/4 maddesinde 10 bent halinde belirtilen hususlar kural olarak teminat dışında tutulmuştur. Fakat, sözleşmede bunlardan birisi, birkaçı veya hepsinin teminat içinde olduğu belirtilebilir. Bu halde ödenecek primde artacaktır. Kapsam dışı tutulan rizikolar arasında Türkiye sınırı dışında oluşan zararlar da yer almaktadır. Sözleşmede aksi düzenlenmemişse, Türkiye sınırları dışında oluşan zararlar teminat kapsamı dışındadır.
    Somut olayda, davacıya ait, davalı sigorta şirketine kasko sigortalı araç 15.8.2011 günü saat 24.00 ila 16.8.2011 günü saat 07.00 sularında, davacı ile eşinin kiraladığı apart önünden çalınmış, aramalara rağmen bulunamamıştır. Taraflar arasında 1.8.2011/1.8.2012 vadeli kasko sigorta poliçesi düzenlenmiş; poliçede belirtilen riskler dışında kalan hallerin teminat kapsamında olmadığı yazılmıştır. Söz konusu poliçede aracın yurtdışında hasarlanması halinde meydana gelen zararlar teminat kapsamına alınmamıştır. Bir başka anlatımla poliçede yurtdışı teminatı bulunmamaktadır.
    Diğer yandan; acente, "Ticari mümessil ticari vekil, satış memuru veya müstahdem gibi bir sıfatı olmaksızın bir mukaveleye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimi bir surette ticari işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları bu işletme adına yapmayı meslek edinen kimse" olarak tanımlanmıştır. Görüldüğü üzere, acenteler imzaladıkları ya da aracılık ettikleri sözleşmeleri kendi nam ve hesaplarına değil ve fakat acentesi bulundukları kişi adına düzenlerler. Dolayısıyla kural olarak bu sözleşmelerden dolayı kendi sorumluluklarının olmayacağı kuşkusuzdur.
    Poliçeyi düzenleyen acentenin tazminattan sorumlu tutulabilmesi için poliçenin düzenlenmesinde, primin tahsilinde ya da davalı sigorta şirketinin sigorta tazminatını ödememesinde şahsi kusurunun kanıtlanmış olması gerekir. TTK"nun 119/2 (6192 sayıl YTTK"nun 105.md.) maddesine göre, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklardan dolayı acente müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla müvekkiline
    izafeten açılabileceği hüküm altına alınmıştır. Acente aracılıkta bulunduğu işlemleri müvekkili namına yaptığından doğrudan sorumluluğu bulunmamakta ise de şahsi kusuru nedeniyle kendisinden tazminat edilebilecektir.
    Somut olayda, davalı F... Sigota Acent.Ltd.Şti., diğer davalı E.. A..."nın poliçeyi düzenleyen acentesi olup, davacıda talebinde davalı F.. Sigorta acenteliğinin kusurunuda ileri sürmüştür. (Yönetmelik 6.md)
    Somut olaya döndüğümüzde davacı, sözleşmenin kurulması sırasında sigortacılık yasası 11/1-3.maddesinde tanımlanan aydınlatma yükümlülüğüne aykırı hareket edildiğini zarara uğradığını iddia etmektedir. Dava dilekçelerinde daha önce sahibi oldukları araçlarla ilgili olarakta "yurt dışı" rizikolara karşı teminat altına aldırdıklarını, bu konuda bilinçli olduklarını, poliçenin başlığında "plus" yazdığından (dilekçe-21.bend) yurt dışında da geçerli olduğunu düşündüklerini, hatta bu olaydan sonra yeni aldıkları (34 UZ 7707) aracı yine aynı sigorta şirketine kasko sigortalattıklarını bu sefer bilgilendirme formu gönderildiğini, 17.12.2012 günlü dilekçelirende de 13824705 nolu kasko poliçesinin kendilerine teslim edildiğini bildirmişlerdir.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre; davacı "sigorta sözleşmeleri bilgilendirmeye ilişkin yönetmelik" hükümlerine göre tazminat talep etmektedir. 28.10.2007"de yürürlüğe giren bu yönetmelikte 1.maddesi amacı 6.5.madde ise bilgilendirmeye ilişkin genel ilkeleri düzenlemektedir. Bu ve devamı maddelerin irdelenmesinde "asgari bilgilendirmenin" yapıldığının kabulü gerekir. Davacının dayanağı kasko sigorta poliçesi kapsamlı olup (özel ve genel şartları taşıyan eki) poliçenin ilk sayfasının son parağrafında "poliçenin, sigortalının teklif ve beyanına göre düzenlenmiştir" ibaresi yer almaktadır. Sigortalı davacı dilekçesinde ayrıca "yurt dışı teminatı" için istekte bulunduğunuda iddia etmektedir. Ancak sözleşmenin kurulması ile TTK ve BK hükümlerine nazaran böyle bir teklifi yaptığını sigortalı ispat edememiştir. Diğer yandan davacı aynı zamanda Bulgaristan vatandaşı olduğu akrabalarına sık ziyarete gittiği beyanı karşısında sigorta poliçesinin tanzim tarihi ile yurt dışına çıkış tarihine bakıldığında yurt dışı klozi teklifi yaptığını iddia eden bir kişinin poliçede bu klozu yer alıp almadığı konusunda önceki tecrübelerine nazaran "yurt dışı klozu" konusunda asgari bilgi sahibi olmadığını,
    kendi kusuru dışında zararının doğduğunu ileri sürerek tazminat talep etmesi mk 2.maddesi hükmü karşısında korunacak bir istek değildir. Davacı sigortalıya teslim edilen poliçede yer alan bilgi ve açıklamalar gözönüne alındığında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar E.. A... vekili ile F.. Sigorta Acent.Ltd.Şti. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalılar lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 18.12.2014 gününde Üye H.Yıldırım ve E.S.Baydar"ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dosya içeriğine, mevcut delillere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkeme kararında dayanılan gerekçenin riziko ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 11.maddesi ile bu yasaya dayanılarak çıkarılan "Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik" hükümlerine uygun bulunmasına göre yerel mahkeme kararının davalılardan E... Sigorta AŞ yönünden onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile adı geçen davalı yönünden de kararın bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi