17. Hukuk Dairesi 2014/22305 E. , 2014/19042 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2014
NUMARASI : 2012/451-2014/548
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araçta meydana gelen 55.000 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalının mirasbırakanı A. K. olayda %100 kusurlu olduğunu, aracın pert olması sebebiyle 31.556 TL"sına hasarlı aracın satıldığını, bakiye 23.444 TL"nın 20.000 TL"sının davalı aracının ZMSS şirketinden alındığını, 3.444 TL"nın ödeme tarihinden işleyecek faizi ile toplam 3.506 TL üzerinden davalı aleyhinde icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusuru, hasar miktarını, eksper raporunu, sovtaj bedelini kabul etmediğini, davacıya sigortalı aracın sürücüsünün aşırı hızlı seyrettiğini ve müvekkiline ait araca arkadan çarptığını, olayda sigortalı araç sürücünün %100 kusurlu olduğunu, Yıldızeli Asliye Ceza Mahkemesnn 2011/188 E sayılı dosyasında verilen hükmün temyiz nedeniyle Yargıtay"da olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davalının Yıldızeli İcra Müdürlüğü"nün 2012/43 sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağın (3.444 TL) %40"ı oranında 1.377,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK"nın 266.maddesi hükmü gereğince "mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir".
Somut olayda, davaya konu kazayla ilgili olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında, davalının işleteni olduğu aracın, dava dışı sürücüsü A.K. sola dönüş kurallarına uymaması sebebiyle tamamen kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalının mirasbırakanı A. K. kaza sonucu hayatını kaybetmiştir. Davacıya sigortalı aracın sürücüsü A. O. E. hakkında, taksirle ölümü sebebiyet vermek suçundan Yıldızeli asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/188-2013/43 sayılı dosyasında dava açılmış, davalı A.. K.. ile diğer mirasçılar davaya müdahil olmuşlardır. Ceza mahkemesinde dinlenen tarafsız tanık H. D., araçların çok süratli olduğunu, kendisinin karşı istikametinden seyrettiklerini, davalı aracının sürücüsünün sağ şeritle seyrederken birden aracını sinyal vererek sola yönlendirdiğini ve sol şeritte seyreden sanığın yönetimindeki aracın önüne kırdığını, sanığın duramayarak, maktulün yönetimindeki aracın sol arka kısmından çarptığını, çarpmanın etkisiyle maktülün aracının 4-5 kez takla attığını, maktülün aniden sinyalle sola geçmek istediğini, sanığın oldukça süratli olduğunu beyan etmiştir. Ceza dosyasında yapılan keşiften sonra alınan trafik bilirkişi ve daha sonra ATK"dan alınan raporlarda maktülün sola geçme kuralına uymadığından tamamen kusurlu olduğu belirtilmiş; mahkemece bu nedenle sanığın beraatine karar verilmiş ise de; bu hüküm katılanlar tarafından temyiz edildiğinden henüz kesinleşmemiş; dosya Yargıtay"da olduğundan işbu eldeki dava dosyasına sadece karar örneği getirilebilmiştir.
Davalı vekili, karşı aracın sürücüsünün hızlı olduğunu, müvekkiline ait araca arkadan çarptığını bu nedenle davacının sigortalısının %100 kusurlu bulunduğunu, hasar miktarının da fahiş olduğunu savunmuştur. Hükme esas alınan emniyet müdürü ve avukat bilirkişiden alınan raporda; davalı aracının sürücüsüne sola dönüş kurallarına uymaması sebebiyle %100 kusur izafe edilmiş ise de; bu raporda ceza mahkemesinde dinlenen tanık beyanları değerlendirilmemiştir.
Davacı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen ekspertiz raporunda belirlenen hasar miktarı da aynen bilirkişi raporuna geçirilmiştir. Bilirkişi kurulunda görev alan emniyet müdürü ve avukat bilirkişinin araç hasarının tespiti konusunda ne şekilde bir uzmanlıkları bulunduğu da anlaşılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, İTÜ veya Karayolları Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden seçilecek kusur ve hasar konularında uzman bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamı, ceza dosyasında dinlenen tanık beyanları, bilirkişi raporları bu dosyadan alınan raporlar, ekspertiz raporu vs gözönünde bulundurularak (ceza dosyasının temyiz incelemesinden dönmüş olması halinde bu dosyanın onaylı örneği de getirilerek, dosyanın dönmemiş olması halinde, ceza dosyasındaki belgelerin onaylı örneklerinin ilgililerinden ya da mahkemesinden temin edilerek) kazanın meydana gelmesinde sürücülerin kusur durumlarının ve davacıya sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin tespiti, aracın onarımının mı pertinin mi uygun bulunduğu, bu halde aracın olay tarihindeki 2.el piyasa rayiç değerinin ve sovtaj bedelinin belirlenmesi, davalının ZMSS şirketince yapılan ödemenin mahsup edilerek, davalının sorumlu olacağı tazminat miktarının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, önceki raporlarında irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçide hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; davalının sorumlu olacağı tazminat miktarı belirli (likit, muayyen) olmayıp, tazminatın tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden, şartları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. K.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. K.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı A.. K.."a geri verilmesine 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.