9. Hukuk Dairesi 2017/27538 E. , 2018/326 K.
"İçtihat Metni".....
DAVA : Davacı-birleşen dosya davacısı, asıl davada; fazla mesai ücreti, birleşen davada; ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti ve hafta tatili alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl davanın kabulü, birleşen davanın ise; kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı-birleşen dosya davacısı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili asıl davada; davacının davalı şirket bünyesinde koruma ve güvenlik görevlisi olarak 05.11.1999 tarihinden itibaren çalıştığını ve 04.02.2002 tarihinden bugüne kadar 24 saat mesai 48 saat dinlenme şeklinde çalıştığını, bu çalışmalarının nöbet çizelgesi ile silah yeri devir teslim defterinde açıkça görüldüğünü ve davacının bu fazla çalışmasına rağmen ödemelerinin yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile fazla mesai alacağı, bayram izni ve hafta sonu tatili alacağının hesap edilerek şimdilik 5.000,00 TL. fazla mesai alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada (2014/702 E. Sayılı dosya); davacının yıl bazında aylık ücretler esas alınarak yapılacak hesaplama ile tespit edilecek işçi alacaklarından 1.500,00 TL. fazla mesai alacağı, 600,00 TL. dini bayram izni alacağı, 400,00 TL. ulusal bayram alacağı ve 4.500,00 TL. hafta tatili alacağı olmak üzere toplam 7.000,00 TL. alacağının ödeme tarihlerinden itibaren en yüksek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili asıl ve birleşen (2014/702 E. Sayılı dosya) davada; davacı tarafça iddia edildiği gibi günlük 24 saatlik mesainin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının fiili çalışma süresi haftalık çalışma süresi olan 45 saati geçmediğini ve taraflar arasında da bu şekilde anlaşma olduğunu, ayrıca dava konusu taleplerinin zamanaşımına uğradığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
C) Bozma ilamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece asıl davanın ilk kararında, davacının bir ay içinde 45 saat fazla çalıştığı gerekçesiyle taktiri indirim yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 27/02/2013 tarih ve 2010/46734 E., 2013/7061 K. sayılı ilamı ile; davacının güvenlik görevlisi olarak 24 saat çalışma 48 saat dinlenme esasına göre çalıştığının, buna göre davacının 24 saat çalıştığı günler için günde 3 saat fazla mesai ücretinin hesaplanması gerektiği ve bilirkişi raporunda hesaplamanın haftalık yerine aylık yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece birleşen davanın ilk kararında, davacının bir ay içinde 30 saat fazla mesai yaptığı, davacının çalışma sistemi dikkate alındığında ulusal bayram ve genel tatil ve hafta sonu çalışması olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen davanın ilk hükmü taraf vekillerinin temyizi üzerine 7.Hukuk Dairesinin 22/09/2014 tarih ve 2014/9562 E., 2014/17799 K. sayılı ilamı ile; davacının bir hafta 27 saat, bir hafta 18 saat fazla mesai yaptığı, buna göre fazla mesai ücretinin hesaplanması gerektiği, davacının talebinin asıl dosyada talep edilmeyen dönemi kapsadığı ve davacının hafta tatili kullandığı sabit olduğundan hafta tatil alacağının reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Asıl ve birleşen dosyada mahkemece bozma kararlarına uyulmuş, bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve davacı tarafından davalı aleyhine açılarak eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilen..... 2014/702 Esas, 2015/97 Karar sayılı dosyasına dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Gerekçeli karar başlığında asıl dava tarihinin 27.07.2009 olmasına rağmen 12.04.2013 olarak yazılması hatalıdır.
3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile ..... kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta, asıl ve birleşen dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaması ve asıl davada talep edilen fazla mesai alacağı talebinin de dikkate alınmaması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.....