Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/258
Karar No: 2021/1204
Karar Tarihi: 09.06.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/258 Esas 2021/1204 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/258
Karar No : 2021/1204

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ısrara konu kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sakarya İli, Adapazarı İlçesi, 2. Bölge ... Mevkii, ... ada, ... sayılı parselin "Belediye Hizmet Alanı" olarak belirlenmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
İşlem tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde sayılan sosyal donatı alanları içerisinde "Belediye Hizmet Alanı" kullanımının bulunmadığı,
Ayrıca planlama teknikleri açısından geçerli ve yeterli bir ifade biçimi olmayan "Belediye Hizmet Alanı"nın, kesin kullanım türünün belirlenememesi nedeniyle planlama ilkeleri yönünden önerildikleri konumlara uygun olup olmadıklarının denetimini engellediği gibi eksik, yetersiz ve belirsiz bir anlatım getirdiğinden planlama esaslarına aykırı bir düzenleme olduğu,
Bu nedenle, dava konusu taşınmazın "Belediye Hizmet Alanı" olarak özgülenmesine ilişkin işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 08/06/2020 tarih ve E:2016/293, K:2020/487... sayılı kararıyla;
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7 ve 11. maddelerindeki düzenlemelere yer verilerek;
Plan revizyonunun 27/11/2013 - 27/12/2013 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, plana yapılan itirazların Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararıyla değerlendirilerek planın kesinleştiği, davacının 10/11/2014 tarihinde imar durum belgesi talep etmesi üzerine, ... tarihinde imar durum belgesinin verildiği, 04/12/2014 tarihli işlemle ise uygulama imar planının, nazım imar planına aykırı olduğu belirtilerek imar durum belgesinin iptal edildiği, bunun üzerine, davacının, 24/12/2014 tarihli dilekçe ile davalı idareden, taşınmazın plandaki durumunu sorduğu, 29/12/2014 tarihli işlemle taşınmazın nazım imar planında "Belediye Hizmet Alanı"nda bulunduğunun bildirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı,
Yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren, uygulama imar planı ile plan notları ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği uyarınca düzenlenen, projelerin hazırlanmasına esas oluşturan, taşınmaz için öngörülen arazi kullanım kararı ile yapılaşma koşullarını detaylı bir şekilde gösteren imar durum belgesinin, mevcut uygulama imar planının uygulaması niteliğinde bir işlem olması nedeniyle, bu belgeye dayanılarak, askı-ilan sürelerine bağlı kalınmaksızın, düzenleyici işlem mahiyetindeki mevcut uygulama imar planının iptalinin istenebileceği, ancak imar durum belgesine dayanılarak nazım imar planının iptalinin istenebileceğinin ise kabul edilemeyeceği,
Uyuşmazlıkta, davacıya verilen imar durum belgesinin iptali üzerine dava açıldığından, uygulama işlemi üzerine dayanağı düzenleyici işlemin iptali istemiyle dava açıldığından söz edilemeyeceği,
Bu durumda, dava konusu nazım imar planı revizyonunun 27/11/2013 - 27/12/2013 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacı tarafından plana itiraz edilmediği dikkate alındığında, imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde, en son 25/02/2014 tarihinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 03/02/2015 tarihli dilekçe ile açılan davada süre aşımı bulunduğundan, işin esasına girilerek verilen Mahkeme kararında isabet bulunmadığı sonucuna varılarak, .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
İmar durum belgesinin; yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren, uygulama imar planı ile plan notları ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği uyarınca düzenlenen, projelerin hazırlanmasına esas oluşturan, taşınmaz için öngörülen arazi kullanım kararı ile yapılaşma koşullarını detaylı bir şekilde gösteren belge olduğu, idarelerce, uygulama imar planına göre imar durum belgesi düzenlenmesi halinde, bahsi geçen ilan sürelerine bağlı kalınmaksızın, düzenleyici işlem mahiyetindeki uygulama imar planı ile üst ölçekli planların iptalinin istenebileceği,
3194 sayılı İmar Kanunu'nda yer alan düzenlemelere göre, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının, 1/5000 ölçekli nazım imar planına aykırı olamayacağı ve imar durum belgesinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planının uygulama işlemi olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı,
Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu, 141. maddesinin dördüncü fıkrasında ise davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğu hususlarının hükme bağlandığı,
Uyuşmazlıkta, büyüklüğü itibarıyla plan çizim teknikleri açısından 1/5000 ölçekli planda gösterilmesi gereken "Belediye Hizmet Alanı" fonksiyonun 1/1000 ölçekli uygulama imar planında da gösterilmesinin zorunlu olduğu, bu minvalde, imar durum belgesinde de "Belediye Hizmet Alanı"nın gösterildiği,
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda, planların kademeli birlikteliği ilkesi gereği, "Belediye Hizmet Alanı" açısından imar durum belgesinin 1/1000 ölçekli imar planına aykırı olamayacağı, 1/1000 ölçekli imar planının ise 1/5000 ölçekli imar planına aykırı olamayacağı, davacının dava açma iradesini net bir şekilde ortaya koyduğu, usul kurallarının sıkı yorumlanmasının Anayasa'nın 36. maddesinde yer alan hak arama hürriyeti ile bağdaşmayacağı, aksi kabulün mülkiyet hakkının özüne dokunacak mahiyette olduğu, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğu hususları da nazara alındığında, imar durum belgesi üzerine dayanak 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle açılan işbu davanın süresinde açıldığının görüldüğü gerekçesi eklenmek suretiyle, dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın süresinde olmadığı, haksız ve yersiz olduğu, dava konusu planda hakkaniyet ve eşitlik ölçüsünde hareket edildiği, "Belediye Hizmet Alanı" kullanımının "Resmi Kurum Alanı" olarak kabul edilmesi ve bu nedenle ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : İmar durum belgesi verilmesi gibi, verilen imar durum belgesinin idari bir işlemle geri alınması, iptal edilmesi ya da kaldırılması da imar uygulama işlemi mahiyetinde olup, imar durum belgesinin iptal edilmesini müteakip 60 gün içinde açıldığı anlaşılan davada süre aşımı bulunmamaktadır. Bu nedenle İdare Mahkemesi kararının ısrara konu kısmının onanmasına ve işin esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Altıncı Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Sakarya İli, Adapazarı İlçesi, 2. Bölge ... Mevkii, ... ada, ... sayılı parselin "Belediye Hizmet Alanı" olarak belirlenmesine ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu ... tarih ve ... sayılı Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla onaylanmıştır.
Anılan plan revizyonu 27/11/2013 - 27/12/2013 tarihleri arasında askıya çıkarılmış, plana yapılan itirazlar Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararıyla neticelendirilerek plan kesinleşmiştir.
Davacının 10/11/2014 tarihinde imar durum belgesi talep etmesi üzerine, ... tarihinde davacıya imar durum belgesi verilmiş, 04/12/2014 tarihli işlemle ise uygulama imar planının nazım imar planına aykırı olduğu belirtilerek verilen imar durum belgesi idari tasarrufla iptal edilmiştir.
Davacının, ... sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca 24/12/2014 tarihli dilekçe ile yaptığı başvuruya, 29/12/2014 tarihinde davalı idarece verilen cevapla, taşınmazın nazım imar planında "Belediye Hizmet Alanında" bulunduğunun bildirilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde 60 gün olduğu belirtilmiş, aynı maddenin dördüncü fıkrasında; "İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." hükmüne, aynı Kanun'un, "Üst makamlara başvurma" başlıklı 11. maddesinde ise; "1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. 2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. 3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır." hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının işlem tarihindeki halinde; "Nazım İmar Planı", varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları, göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan; "Uygulama İmar Planı" ise, tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan, olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanun'un, "Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması" başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ise; "İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar." hükmünü içermektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yargısal içtihatlarda imar planları, ilanı gereken genel düzenleyici işlem olarak kabul edilmiş olduğundan, uygulama işlemi olduğu öne sürülerek işlemin dayanağı imar planının iptalinin istenilmesi halinde planların uygulama işlemlerinin kapsamının ve buna göre de dava açma sürelerinin belirlenmesi gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde; ilanı gereken düzenleyici işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri hüküm altına alınmakla, ilanı gereken düzenleyici işlemler yönünden ilgililere uygulama üzerine dava açma olanağı tanındığı tartışmasızdır.
İmar mevzuatı ve 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile üst makamlara başvurmayı düzenleyen 11. maddesi hükümleri karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren altmış gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden altmış günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen altmış gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden itibaren altmış günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği; imar planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde açılması gerektiği, ancak bu süreler içerisinde dava açılmamış olması halinde imar planının uygulanmaya konulması ile birlikte uygulama işlemi üzerine işlem ile birlikte imar planına veya doğrudan işlemin dayanağı olan imar planına karşı yeniden dava açma hakkının bulunduğu ve bu aşamada dava açma süresinin uygulama işleminin süresine tabi olduğu hususlarında tartışma bulunmamaktadır.
Planlama sürecinde, nazım imar planının öncelikle yapılarak çevre düzeni planı ile uyumlu hazırlanmak suretiyle arazinin genel kullanış biçimi, nüfus yoğunluğu, yapı yoğunluğu, ulaşım gibi konular belirlenecektir. Akabinde ise nazım imar planı esaslarına göre uygulama imar planlarının hazırlanması gerekmektedir.
İmar planları arasındaki bu hiyerarşik ilişki, diğer düzenleyici işlemlerden farklı olup; alt ölçekli planların, üst ölçekli planların uygulanması amacıyla tesis edildiği açıktır. Dolayısıyla, alt ölçekli planlar, düzenleyici işlem olmakla birlikte, üst ölçekli planların uygulama işlemi niteliğinde işlemler olup; alt ölçekli imar planına dava açma süresi içerisinde üst ölçekli imar planına karşı da bu plan ile birlikte veya ayrıca iptal davası açılabilmesi mümkündür.
Bu hususlar dikkate alındığında; uygulamaya esas imar planı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planına dayalı olarak tesis edilen; imar durum belgesi, yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi gibi imar uygulama işlemlerinin tesisiyle birlikte dayanak uygulama imar planı ve uygulama imar planının dayanağı olan üst ölçekli imar planlarına karşı da 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca dava açılabileceği tabiidir.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu taşınmazla ilgili davalı idare tarafından ... tarih ve … sayılı işlemle düzenlenen imar durum belgesinin, sehven verildiği belirtilerek, söz konusu parselin bulunduğu alanla ilgili 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı arasında kullanım değişikliği bulunduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının revizyon işlemleri tamamlanıncaya kadar imar durumu verilemeyeceği gerekçesiyle davalı idarenin 04/12/2014 tarihli işlemiyle iptal edildiği, davanın ise davacının, ... sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca yaptığı 24/12/2014 tarihli başvuruya verilen 29/12/2014 tarihli cevap üzerine 03/02/2015 tarihinde açıldığı, dava açıldıktan sonra, Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve .... sayılı kararıyla dava konusu taşınmazın bulunduğu alana ilişkin 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının onaylandığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmaza ilişkin imar durum belgesinin idari bir işlemle iptal edilmesi nedeniyle, davanın açıldığı tarih itibarıyla, 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, dayanak uygulama imar planı ve/veya üst ölçekli imar planlarına dava açma imkanı tanıyacak herhangi bir imar uygulama işleminin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 27/11/2013 - 27/12/2013 tarihleri arasında askı suretiyle ilan edilen dava konusu nazım imar planı revizyonuna, davacı tarafından itiraz edilmemesi nedeniyle, son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde ve en son 25/02/2014 tarihinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 03/02/2015 tarihli dilekçe ile açılan davada süre aşımı bulunduğundan, İdare Mahkemesince işin esasına girilerek verilen ısrar kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, yukarıda yer verilen mevzuat düzenlemeleri ve açıklamalar çerçevesinde; Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylandığı anlaşılan, dava konusu taşınmazın bulunduğu alana ilişkin 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planın uygulanmasına ilişkin imar uygulama işlemlerinin tesisi üzerine, süresi içerisinde, dayanak imar planlarının iptali istemiyle yeniden dava açılabileceği açıktır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin .... İdare Mahkemesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın .... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/06/2021 tarihinde, oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- .... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın, davanın süresinde olduğuna ilişkin ısrara konu kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın ısrara konu bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bu nedenle, temyize konu İdare Mahkemesi kararının ısrara konu kısmının onanmasına ve işin esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Altıncı Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi