12. Hukuk Dairesi 2016/19022 E. , 2016/19999 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 09.03.2016 tarih ve 2015/30359 Esas, 2016/6947 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde başlatılan iki adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun süresi içinde imza itirazında bulunduğu mahkemece itirazın kabul edilerek borçlu yönünden takibin durdurulduğu, alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedildiği görülmektedir.
TTK.nun 776/1-f maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 777/4 maddesine göre ise tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin adının yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır. 14.12.1992 tarih ve 1991/1 E, 1992/5 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıklandığı üzere kısaltılmış olarak yazılan tanzim yerinin kabul edilebilmesi için bunun belirgin ve duraksamaya mahal bırakmayacak bir yeri göstermesi gereklidir. Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi senet keşidecisi için gerekli olup, TTK.nun 702. maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin adreslerinin senette yazılı olması hali yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez.
Somut olayda, takibe dayanak yapılan senetlerde TTK.nun 776/1-f. maddesinde zorunlu kılınan tanzim yeri bulunmadığı, keşideci adı soyadı altında yazılı olan “Yeşilpınar mah. Çiçeksuyu cad. No:84 kat:3 Daire.9” adresinin belirgin bir idari birimi belirtmediği anlaşıldığından, TTK"nun 776/1-f maddesinde öngörülen koşulun oluşmadığı sonucuna varılmalıdır.
Bu durumda, borçlunun İİK.nun 170/a-son maddesi anlamında borcu kısmen veya tamamen kabulü de bulunmadığından tanzim yeri belirlenmeyen bu belgelerin kambiyo vasfı yoktur. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile benimsendiği üzere İİK.nun 170/a-2.maddesi gereğince bu husus icra mahkemesince re’sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi yerine, işin esası incelenerek takip dayanağı bonodaki imzanın borçluya ait olmadığı gerekçesiyle takibin durdurulması isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatına aleyhe bozma yasağı nedeni ile bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak iptal kararının yasal dayanağının İİK.nun 170/a maddesi olması gerektiğinden ve bu maddede tazminat öngörülmediğinden borçlu yararına tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Dairemizce mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekirken, doğrudan onandığı anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 09/03/2016 tarih ve 2015/30359 E.-2016/6947 K. sayılı onama kararının kaldırılarak ... 14. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 07.05.2015 tarih ve 2013/502 E.-2015/400 K. sayılı kararının hüküm bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “Asıl alacağın %20"si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ve dördüncü paragrafında yer alan “Davalının asıl alacağın %10"u oranında para cezası ile mahkumiyetine,” ibarelerinin silinerek tümüyle karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 29.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.