
Esas No: 2016/16849
Karar No: 2021/3111
Karar Tarihi: 10.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/16849 Esas 2021/3111 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/16849
Karar No : 2021/3111
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2010 yılında satmış olduğu taşınmazlardan elde ettiği değer artışı kazancını beyan etmediğinden bahisle re'sen tarh edilen 2010 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davalı idarece söz konusu taşınmazların alış ve satış bedellerinin somut tespitlerle ortaya konularak hesaplanacak safi kazancın vergilendirilmesi gerekirken tapu sicil müdürlüğü bilgi formundan elde edilen tutarlar esas alınarak yapılan dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, 2010 yılında satmış olduğu taşınmazlardan elde ettiği değer artışı kazancını beyan etmediğinden bahisle re'sen tarh edilen 2010 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, "Re'sen Vergi Tarhı" başlıklı 30. maddesinde, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış ve maddenin 1. bendinde, vergi beyannamesi kanuni süresi geçtiği halde verilmemesinin re'sen tarh nedeni olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Kanunun "Takdir Kararı" başlıklı 31. maddesinde, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanılacağı belirtilmiş; "Komisyonların Görevleri" başlıklı 74. maddesinin (a) fıkrasının 1. bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak; 2. bendinde de vergi kanunlarında yazılı fiyat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek komisyonun görevleri olarak belirlenmiş, 75. maddesinde ise, 72. maddenin birinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonunun, 74. maddeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisine haiz oldukları hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesinde düzenlenen re'sen araştırma yetkisi, idarenin kendi yetkisini kullanarak yapmış olduğu inceleme ve araştırmaya dayalı idari işlemden kaynaklanan idari uyuşmazlığın çözümü için gerekli belge ve bilgilerin, davaya bakan yargı yerine sağlanması amacını, bir başka anlatımla dava konusu yapılan idari işlemin hukuka uygunluğunu denetleme amacını güttüğü açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, tapu sicil müdürlüğü bilgi formundan elde edilen bilgiler uyarınca, davacının 12.000 TL bedelle elde ettiği taşınmazını 65.000 TL bedelle sattığı, diğer taşınmazını ise 33.000 TL'ye elde ettiği ve 80.000 TL'ye sattığının tespiti üzerine elde etmiş olduğu değer artış kazancını beyan etmediğinden bahisle dava konusu tarhiyatların yapıldığı, davacı tarafından ise 33.000 TL'ye elde edildiği ileri sürülen taşınmazın 73.500 TL bedelle konut kredisi kullanarak satın alındığının ileri sürüldüğü ve dava dosyasına buna ilişkin belgeleri sunduğu diğer taşınmazla ilgili herhangi bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, 33.000 TL'ye satın alınan taşınmaz için tarhiyatın Mahkemece tadili, diğer taşınmaz için ise ispat külfeti davacıda iken buna ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunmaması nedeniyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık, Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır
Anılan nedenlerle, davalı idarenin temyiz talebi kabul edilerek Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
